SON DAKİKA
Hava Durumu

#AK Parti

İLKHABER-Gazetesi - AK Parti haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, AK Parti haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

AK Parti'den Özgür Özel'e sert tepki: Milli firmaları hedef göstermek siyasi yobazlıktır! Haber

AK Parti'den Özgür Özel'e sert tepki: Milli firmaları hedef göstermek siyasi yobazlıktır!

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, sosyal medya hesabı üzerinden CHP Genel Başkanı Özgür Özel'e yönelik sert eleştirilerde bulundu. Çelik, Özel'in son bir haftadaki performansını "kötü ve zararlı" olarak değerlendirirken, bazı açıklamalarının sorumsuzluk ve kontrolsüzlük içerdiğini savundu. ÇELİK'TEN ÖZEL'E "SİYASİ YOBAZLIK" ELEŞTİRİSİ Ömer Çelik, paylaşımında Özgür Özel'in milli firmaları, "kahve içilen" ve "kitap satılan" yerler olarak tanımlayarak hedef gösterdiğini ileri sürdü. Bu durumun "siyasi yobazlık" olduğunu vurgulayan Çelik, bu tür açıklamalar nedeniyle söz konusu mekanlara fiziki saldırılar gerçekleştiğini belirtti. "ÖZEL'İN FANATİZMİ AİLELERİ HEDEF HALİNE GETİRDİ" İDDİASI Çelik, Özel'in "siyasi fanatizmi"nin, kitap ve kahve mekanlarında oturan aileleri, kadınları, gençleri ve çocukları provokatörlerin hedefi haline getirdiğini iddia etti. Özel'in "sorumsuzluğu"nun bu mekanların şiddetin hedefi olmasına neden olduğunu savunan Çelik, şiddete başvuranların hukuk önünde cezasız kalmayacağını ifade etti. "AÇIKLAMALARINI DÜZELTMEZSE KIŞKIRTICI OLARAK KALACAK" Kitap ve kahve mekanlarını hedef alan açıklamaların "siyasi yobazlıktan başka bir şey olmadığını" söyleyen Ömer Çelik, Özgür Özel'e çağrıda bulunarak, "Özgür Özel sorumsuz açıklamalarını düzeltmezse, kitap satılan ve kahve içilen yerlere yapılan saldırıların kışkırtıcısı olarak kalacaktır," ifadelerini kullandı.

Hüseyin Kocabıyık AK Parti'den ihraç edildi Haber

Hüseyin Kocabıyık AK Parti'den ihraç edildi

Eski AKP Milletvekili Hüseyin Kocabıyık, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından yaptığı destek açıklamaları nedeniyle AKP’den ihraç edildi. Kocabıyık, ihraç kararını sosyal medya hesabından duyurdu ve AK Parti’nin geçmişteki duruşuna atıfta bulunarak eleştirilerde bulundu. İMAMOĞLU’NUN TUTUKLANMASI SONRASI SERT TEPKİ GÖSTERDİ İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, 19 Mart’ta İBB’ye yönelik başlatılan "yolsuzluk" ve "terör" soruşturmaları kapsamında gözaltına alınmış, 23 Mart’ta ise tutuklanmıştı. Kocabıyık, bu kararın ardından yaptığı paylaşımda, Türkiye’nin hukuk devleti niteliğini kaybettiğini savunarak, sorumlunun MHP ve Devlet Bahçeli olduğunu ifade etti. Kocabıyık’ın paylaşımında şu ifadeler yer aldı: “Türkiye Cumhuriyeti devletinin hukuk devleti vasfı tasfiye ediliyor. Bu anayasa dışı bir devlet düzenine geçtiğimizi gösteriyor. Utançla izlediğimiz gelişmelerin tek sorumlusu MHP ve Devlet Bahçeli’dir.” Bu açıklama, MHP cephesinde sert tepkilere yol açtı. MHP Genel Başkan Yardımcısı İzzet Ulvi Yönter, Kocabıyık’a yanıt vererek, "Biz de seni not ettik Bay Kocabıyık" ifadelerini kullandı. KOCABIYIK’TAN MHP’YE YANIT: “DUA ET DE BEN SENİ NOT ETMEYEYİM” Kocabıyık, Yönter’in tepkisine sert bir dille yanıt verdi: “İzzet Ulvi Yönter adlı MHP yöneticisi, bar fedaisi üslubuyla ‘seni not ettik’ demiş. Ona diyeceğim şudur: Senin beni not etmenin bir önemi yok, dua et de ben seni not etmeyeyim.” Bu açıklamaların ardından, Kocabıyık’ın AKP’den ihraç edildiği duyuruldu. ERDOĞAN’IN CEZAEVİ DÖNEMİNİ HATIRLATTI Kocabıyık, ihraç kararının ardından yaptığı paylaşımda, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 1999 yılında Pınarhisar Cezaevi’ne girdiği döneme ait fotoğrafları paylaştı. Bu paylaşımda, geçmişte Erdoğan’ın da haksızlığa uğradığını vurgulayarak, kendisinin de benzer bir süreç yaşadığını ima etti. "BEN Mİ DEĞİŞTİM, AK PARTİ Mİ DEĞİŞTİ?" Kocabıyık, ayrıca gazeteci Ertuğrul Özkök’ün, Erdoğan’ın 27 yıl önceki sözlerini hatırlatan yazısına atıfta bulunarak, şu ifadeleri kullandı: "Ben mi değiştim, AK Parti mi değişti?"

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Türkiye ekonomisine sabotajın hesabı yargı önünde sorulacak Haber

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Türkiye ekonomisine sabotajın hesabı yargı önünde sorulacak

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti TBMM Grup Toplantısı’nda gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Ülkeye yönelik uluslararası müdahale çağrısı yapanları, ekonomik kriz üzerinden siyasi çıkar sağlamaya çalışanları ve milletin birliğini hedef alanları unutmadıklarını vurgulayan Erdoğan, Türkiye ekonomisine yönelik her türlü sabotajın hesabının yargı önünde sorulacağını belirtti. Erdoğan, siyasi mücadelede başarısız olanların, ekonomiyi çökertme girişimleriyle sonuç almaya çalıştığını ifade ederek, milletin kardeşliğine pusu kuranların adalete hesap vereceğini dile getirdi. “BU, MİLLİ İRADENİN REFLEKSİ VE DEVLET OLMANIN GEREĞİDİR” Cumhurbaşkanı Erdoğan, devletin bu tür girişimlere karşı her zaman uyanık olduğunu vurgulayarak, “Bunun adı kör düşmanlık veya rövanşizm değil, milli iradenin refleksi ve devlet olmanın gereğidir” dedi. Ayrıca, siyasette değişimin mümkün olduğunu kabul ettiklerini ancak kuzu postuna bürünmüş sırtlanları, fitnecileri ve yanındaki riyakârları çok iyi bildiklerini söyledi. İSTANBUL VE İLÇE BELEDİYELERİNDE YOLSUZLUK İDDİALARI Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve bazı ilçe belediyelerine yönelik sert eleştirilerde bulunarak, usulsüz diplomalarla başlayan ve rüşvet-haraç çarkına dönüşen sistemin, son operasyonlarla gün yüzüne çıktığını ifade etti. “Tutarı 100 milyarlarca lirayı bulan yolsuzluk dahil her türlü gayrimeşruluk ortaya çıkıyor” diyen Erdoğan, yolsuzluk iddialarına karşı adaletin devreye gireceğini belirtti.

Ömer Çelik: CHP yönetimi iddia sahibi üyelerine cevap vermeli Haber

Ömer Çelik: CHP yönetimi iddia sahibi üyelerine cevap vermeli

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, "CHP yönetimi konuyu saptırmamalı, iddia sahibi CHP'lilere cevap yetiştirmelidir. CHP yöneticilerinin, CHP gibi köklü bir partiyi saldırgan ve zorba bir zihniyetin merkezi haline getirmesi vahimdir" dedi. AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, şu ifadelere yer verdi: "CHP Genel Başkanı Özgür Özel bir saldırgan gibi konuşmaya devam ederek, siyasetçi gibi konuşmaktan tamamen uzaklaşmıştır. Her konuşmasında Cumhurbaşkanımızı, partimizi ve ittifakımızı, medya kuruluşlarını, şirketleri hedef alan bu saldırgan dil sadece kendisine zarar verecektir. Bütün vatandaşlarımız bu yıkıcı ve zorba zihniyeti tam olarak görmüştür. Özgür Özel milli şirketleri boykot etme çağrısı yaparak, sadece kendisinin CHP Genel Başkanlığına liyakatini boykot etmiştir. Özgür Özel'in medya kuruluşlarını ve şirketleri açıkça bu şekilde tehdit etmesi, siyasal zorbalıktan başka bir şey değildir. Siyasi cümle kurma kabiliyeti olmayanların tehdit dilinden başka bir yeteneği olmadığı görülmüştür. Özgür Özel'in kendini ispat çabası içinde kullandığı bu dil siyaset rotasından tamamen çıkmıştır. CHP'nin kendi iç gündemi olan konularla ilgili Cumhurbaşkanımıza, AK Parti'mize ve Cumhur İttifakı'mıza saldırması hedef saptırmaktan başka birşey değildir. İşin siyasi açıdan esası şudur. Bazı CHP'liler bazı CHP'li belediyelerin yolsuzluk yaptığını söyleyerek aylardır gündemdeki iddiaları dile getirdi. Bazı CHP'liler, geçmiş kurultayda hile yapıldığını öne sürerek CHP Olağanüstü Kurultayı'nın iptali için mahkemeye başvurdu. CHP yönetimi konuyu saptırmamalı, iddia sahibi CHP'lilere cevap yetiştirmelidir. CHP yöneticilerinin, CHP gibi köklü bir partiyi saldırgan ve zorba bir zihniyetin merkezi haline getirmesi vahimdir. Rakiplerimizin sağduyulu olmasını ve gerçek siyasetle karşımıza çıkmasını isteriz. Karşımıza zorbalık ve saldırganlık dolu sahte siyasetle çıkanlara ise gerekli cevabı ve hakettiklerini layıkıyla veririz."

AK Parti Genel Başkanvekili Elitaş: İmamoğlu’nun diplomasını şikâyet eden CHP’dir Haber

AK Parti Genel Başkanvekili Elitaş: İmamoğlu’nun diplomasını şikâyet eden CHP’dir

AK Parti Genel Başkanvekili Mustafa Elitaş, "İmamoğlu’nun diplomasını şikayet eden CHP. Kurultayın para karşılığı satıldığını iddia eden Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfi Savaş. Beykoz Belediye Başkanı'nı şikayet eden CHP’li meclis üyesi. Beşiktaş Belediye Başkanı'nı şikayet eden CHP’li. İBB Başkanı hakkında suç duyurusunda bulunan kim? CHP’li. Şimdi CHP Genel Başkanı, 'Erdoğan 3 sene sonra yapılacak seçimlerde cumhurbaşkanı adayımızdan korktuğu için operasyon yaptı' diyor" dedi. AK Parti İzmir İl Başkanlığı tarafından geleneksel "Vefa İftarı" gerçekleştirildi. İftara AK Parti Genel Başkanvekili Mustafa Elitaş, AK Parti Genel Sekreteri ve İzmir Milletvekili Eyyüp Kadir İnan, eski Gençlik ve Spor Bakanı ve AK Parti İzmir Milletvekili Mehmet Muharrem Kasapoğlu, eski Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı, AK Parti İzmir Milletvekilleri Mahmut Atilla Kaya, Ceyda Bölünmez Çankırı, Şebnem Bursalı ve Yaşar Kırkpınar, MKYK Üyeleri Temel Başalan, Cemal Bekle, Emre Cemil Ayvalı, Kadın Kolları Genel Başkan Yardımcısı Gerçek Tekin, MHP İl Başkanı Veysel Şahin, Büyük Birlik Partisi (BBP) İl Başkanı Erdem Öksüz, eski il başkanları ve teşkilat mensupları katıldı. "İMAMOĞLU’NUN DİPLOMASINI ŞİKAYET EDEN CHP" İftar programında konuşan AK Parti Genel Başkanvekili Mustafa Elitaş, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasna ilişkin, "CHP'liler, yolsuzluk iddiası ile kişisel verileri başkasına pazarlayan birisiyle ilgili açılan davada yeri göğü inletiyorlar. Borsayı perişan ediyorlar, dövize müdahale etmeye çalışıyorlar. Verilen yargı kararına uyan, cezasını çeken ve bugün cumhurbaşkanının yaptığı ortada, öbür tarafta hırsızlıkla, yolsuzlukla yargılanan biriyle ilgili meydanların yaptıkları ortada. Bizim liderimiz şiir okudu diye 4 ay aslanlar gibi yattı, bu ülkeye cumhurbaşkanı oldu. Bizim liderimiz hırsızlıktan, yolsuzluktan yargılansaydı, evlatlarına, torunlarına ne miras bırakacaklardı. Erdoğan ve arkadaşları olarak başımız dik, alnımız ak geziyoruz. Bizim Türkiye’ye yaptığımız hizmetler, yavrularımıza bırakacağımız en büyük hizmetlerdir. İmamoğlu’nun diplomasını şikayet eden CHP. Kurultayın para karşılığı satıldığını iddia eden Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfi Savaş. Beykoz Belediye Başkanı'nı şikayet eden CHP’li meclis üyesi. Beşiktaş Belediye Başkanı'nı şikayet eden CHP’li. İBB Başkanı hakkında suç duyurusunda bulunan kim? CHP’li. Şimdi CHP Genel Başkanı, 'Erdoğan 3 sene sonra yapılacak seçimlerde cumhurbaşkanı adayımızdan korktuğu için operasyon yaptı' diyor. Bırak Allah aşkına. Sen önce bu ülkede yapılan operasyonların hesabını ver. Özel, eğer bizi taklit ediyorsan bizim yaptıklarımıza bak. Biz darbeye ve darbecilere karşı dururuz. Biz de yolsuzlukla, hırsızlıkla yargılanmış olsaydık hangi noktalara düşerdik? Bu yalanlarlar üzerinden gerçekleri anlatmak zorundayız. Özgür Özel, özgürlüğünü ilan etmek için olağanüstü kurultay kararı almış. Ancak yine CHP’liler bunun iptali için dava açmışlar. Özel, olağanüstü kurultayda özgürlüğünü ilan etmeye uğraşıyor. Kılıçdaroğlu da 'Kurultay iptal olursa ve kayyum sonrası kurultay yapılırsa Ekrem ve Özgür’den intikam alırım ve sandığa gömerim' diyor" dedi. "BU DAVANIN MÜŞTEKİSİ CHP'DİR" AK Parti Genel Sekreteri Eyyüp Kadir İnan ise, "CHP’lileri iyi biliyorsunuz. Bu salondaki herkes, siyaset yapan herkes bu CHP’lileri çok iyi biliyor. Ben 14 Mayıs seçimi öncesi grup toplantılarında ağlayarak, timsah gözyaşı dökerek, ülkeye cumhurbaşkanı adayı olarak sundukları Kılıçdaroğlu’nu ilk kongrelerinde dil çıkararak ve kahkaha atarak gönderdiler. Ben bugün Saraçhane'de aynı samimiyetsizliği görüyorum. Özel’in Kılıçdaroğlu’na döktüğü gözyaşları ne kadar sahteyse, bugün Saraçhane’da olan da bir o kadar sahte. Bugün çıkıp 'Biz hiç yenilmedik’ diyorlar. 14 Mayıs seçimlerinde topunuz geldi. İmamoğlu, cumhurbaşkanı yardımcısı adayıydı. 14 Mayıs’ta AK Parti sizi yendi, Erdoğan’ı yeniden cumhurbaşkanı seçti milletimiz. Bu davanın şüphelisi de, müştekisi de CHP’dir. Büyükşehir belediye başkanlarından üyelerine kadar bunları söyleyen CHP’li, savcılığa başvuranlar da CHP’li. Savcılar ne yapsın? Bu iddiaları ortaya koyan CHP’liler diye görmezden mi gelsin, üç maymunu mu oynasın. Bugün İstanbul'daki yolsuzlukları itiraf edenler de CHP’li. Bavul bavul paraların taşındığını ihbar edenler de CHP’li. Bugün tüm pisliklerinizi elinizde patlatan kendi partilileriniz. Günlerdir partimizin il başkanlıklarına yürüyorlar. Eğer bu işte bir sorumlu arıyorsanız doğru adres AK Parti İzmir İl Başkanlığı değildir, CHP İzmir İl Başkanlığıdır. Bu konuda kimsenin partimizi, Cumhurbaşkanımızı töhmet altında bırakmasına izin vermeyeceğiz. Eğer CHP tek adaylı sahte ön seçimde vakit kaybetmek yerine Saraçhane’de kurulan sandığa odaklanırsa o zaman gerçek demokrasiye sahip çıkmış olur. Neymiş 14 milyon kişi dünkü ön seçimde oy kullanmış. Ufak atın da civcivler yesin. 14 milyon oy kullanılması için 14 milyon oy ve zarf gerekli. Millet sizin yalan söylemenizden bıktı ancak bu CHP’liler yalandan bıkmadı" açıklamasında bulundu. "BU DAVANIN ÖZÜNDE VEFA VAR" AK Parti İzmir Milletvekili Mehmet Muharrem Kasapoğlu ise vefa unsuruna vurgu yaptı. Kasapoğlu, "Bir gönül sofrasındayız, bir vefa iftarındayız. Vefa sadakat demek, her daim birlikte olmak demek, zarafet demek, tevazu demek, kendin için istediğini kardeşin için istemek, kendin için istemediğini kardeşin için asla düşünmemek demek. Bu nedenle vefanın çok güçlü ve derin anlamları var. Bazı özel gecelere hapsedebileceğimiz kavram da değil. Vefa demek dün, bugün ve yarın demek. Her şeyden ötesi bir hayat tarzı, yaşam tarzı demek. Bu davanın özünde var vefa. Bu nedenle çeyrek asla yakındır aziz milletimiz bu kutlu hareketi kendine önder edindi. Bu akşamki gibi bir olduğumuz, omuz omuza olduğumuz müddetçe bu milletle birlikte bu kutsal yolu yürümeye devam edeceğiz" diye konuştu. "CHP’Yİ CHP’LİLER İHBAR ETTİ" AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı, "AK Parti, milletin selameti için cefa çekenlerin ve her şartta millete vefa gösterenlerin partisidir. Biz Cumhurbaşkanımızı milleti uğruna çalıştığı uykusuz gecelerden, geçtiği zor dönemlerden, insan ve mazlumlar için döktüğü gözyaşlarından tanıyoruz. Milletin duası Recep Tayyip Erdoğan’ladır. Zilletin utancı ise Recep Tayyip Erdoğan’ın ve Cumhur İttifakı'nın şahsı manevisinde yükselen Türkiye Yüzyılı’nın ideallerine sırt dönen nasipsizlere aittir. Bugün o nasipsizlerden biri, Ankara’da kullandığı sözde genel başkan oturağından kalkmış ve İstanbul’da provokatörlük yapmaktadır. Biz onları Gezi Parkı kalkışmasından tanıyoruz. Önce hak, hukuk, adalet derler. Sonra türlü vandallıklarla sokakları teröre ve şiddete teslim ederler. Ağızlarından demokrasi düşmez. Ellerinden de polise attıkları taş, saldırdıkları sopa eksik olmaz. Madem adalet diyorlar, samimi olsunlar. İşleyen yargı sürecine saygı göstersinler. Bunlar mahkeme basıp hâkime saldıran, adliye önünde savcıları tehdit eden siyaset mafyaları. Gece gündüz Cumhurbaşkanımızı suçluyorlar. Topunuz bir araya gelip bir ömür çalışsanız, Recep Tayyip Erdoğan’ın bu ülke ve millet için yaptıklarının zekatını çıkaramazsınız. O yüzden haddinizi bilin, ayağınızı denk alın, polisimizin yakasından düşün. Sizin kavganız kendi içinizde. Sağı solu suçlamayı bırakın. Sizi kendi adamlarınız ihbar etti. CHP’yi CHP’nin yolsuzluklarından, rüşvetçiliğinden, kamudaki yağmalarından bıkan vicdan sahibi CHP’liler ihbar etti. Çünkü siz, milletin yerel seçimlerde size verdiği emanetine ihanet ettiniz" ifadelerini kullandı. "ÖN SEÇİM DEDİKLERİ NE OLDUĞU BELİRSİZ SİYASET SİRKİNDE POLİTİKA CAMBAZLIĞI YAPIYORLAR" "Dün İstanbul’da ne yaşandı ve yaşanıyorsa İzmir’de de yaşandı ve yaşanıyor" diyen Saygılı, sözlerini şöyle sürdürdü: "Rantsal bölüşüm var, kentsel dönüşüm yok. Körfez’de çevre felaketi var, temizleyen belediye yok. Hizmet ve ilgisizlikten CHP’nin yerel siyasetine isyan eden İzmirliler var, işiten CHP siyasi aklı yok. İstedikleri kadar kaynak ve imkân var, çalışmak için hevesleri ve niyetleri yok. Rüşvet, yolsuzluk, hırsızlık, arsızlık var, utanma, sıkılma, mahcup olma yok. Şimdi de milletin aklıyla alay ederek tek adaylı bir ön seçimle vazgeçemedikleri bir davranışı tekerrür ediyorlar; açık oy gizli sayım. Adına ön seçim dedikleri ne olduğu belirsiz bir siyaset sirkinde politika cambazlığı yapıyorlar. Algı operasyonları ve PR çalışmalarıyla kâğıttan bir kaplan oluşturup suni bir lider kültünü bize dayatmak istiyorlar. Oysa liderlik Avrupalılara Türkiye’yi şikâyet eden ucuz bir belediye başkanlığı performansı değildir. Liderlik; küresel her platformda 'Dünya 5’ten büyüktür' diyebilmektir. Liderlik; kurultay salonlarında fiyatı bir cep telefonu eden delegelerden oy satın alarak koltuğa oturmak değildir. Liderlik; kelle koltukta 15 Temmuz gecesi İstanbul’a inip milletiyle darbecilere direnmektir. Bu haliyle Türkiye’nin CHP’den öğreneceği bir tarz-ı siyaset ve liderlik örneği yoktur ve olamaz."

Nevruz, 8 Türk devleti tarafından resmi bayram olarak kutlanacak Haber

Nevruz, 8 Türk devleti tarafından resmi bayram olarak kutlanacak

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Türk Devletleri ile İlişkiler Başkanı Kürşad Zorlu, Düzce’de yaptığı açıklamada, Nevruz’un Türk devletleri tarafından ortak bir bayram olarak kutlanacağını belirtti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da katıldığı Nevruz Bayramı programının bir ilk olduğunu vurgulayan Zorlu, bu kutlamanın Türk dünyasının birlik ve beraberliği açısından büyük bir adım olduğunu ifade etti. NEVRUZ, TÜRKİYE'DE RESMİ BAYRAM OLABİLİR Zorlu, Türkiye’de de Nevruz'un resmi bayram ilan edilmesi için Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) girişimlerde bulunacaklarını açıkladı. “Cumhurbaşkanımız, Nevruz’un resmi bayram ilan edilmesi teklifini ortaya koydu. Biz de bu süreci hızlandırmak için çalışacağız” dedi. TÜRK DEVLETLERİ NEVRUZ’U ORTAK BAYRAM OLARAK KUTLAYACAK Zorlu, Nevruz’un Türk devletleri için resmi kutlama günü haline getirilmesi konusunda da çalışmalar yapıldığını söyledi. “Nevruz, tüm Türk devletlerinin ortak bir bayram günü olarak tarihe taşınacak” diyen Zorlu, bu sürecin Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından Mayıs ayında düzenlenecek Gayriresmi Türk Devletleri Liderler Zirvesi'nde gündeme getirileceğini belirtti. Zorlu, 3 Ekim’in ‘Türk İş Birliği Günü’ olarak kutlandığı gibi, Nevruz’un da 8 Türk devleti tarafından resmi bayram ilan edileceğini ifade etti. TÜRK DÜNYASINDA DAHA FAZLA İŞ BİRLİĞİ HEDEFLENİYOR Türk Devletleri Teşkilatı’nın 200 milyondan fazla nüfus potansiyeline sahip olduğunu belirten Zorlu, kültürel ve sosyal bağların güçlendirilmesinin, ulaştırma, enerji ve ekonomi gibi alanlarda iş birliklerini geliştirmek açısından büyük önem taşıdığını dile getirdi. “Türk dünyası için yeni bir vizyon oluşturuyoruz” diyen Zorlu, bu kapsamda önümüzdeki aylarda birçok yeni projenin hayata geçirileceğini ve Türk devletleri arasındaki ilişkilerin daha da güçlendirileceğini vurguladı. TÜRK DÜNYASI İÇİN ORTAK GELECEK Açıklamalarının ardından partililerle bir araya gelen Zorlu, daha sonra esnaf ziyaretinde bulundu. Nevruz’un Türk dünyası için birlik ve beraberliği pekiştiren önemli bir kültürel miras olduğunu belirten Zorlu, bu vizyonu daha da ileri taşımak için çalışacaklarını ifade etti.

 Cumhurbaşkanı Erdoğan: Sokak terörü ile siyasete istikamet çizilen günler artık mazide kaldı Haber

 Cumhurbaşkanı Erdoğan: Sokak terörü ile siyasete istikamet çizilen günler artık mazide kaldı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Mevcut yönetim CHP seçmenlerinin taleplerini meclise taşıyan bir parti değil, gözünü para bürümüş bir avuç belediye soyguncusunu aklayan bir aparata dönüşmüştür. Belediyelerden nemalanan çıkar şebekeleri CHP’yi boğazına kadar yolsuzluğa, hukuksuzluğa bulaştırmış durumdadır" dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti İstanbul Teşkilatı iftar programına katıldı. Programda yaptığı konuşmada İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kan ve gözyaşından beslenen siyonist Netanyahu yönetimi ateşkesi bozarak Gazze’deki soykırımlara tekrar başladı. Siyonsit rejim özellikle çocukları hedefe alarak, kadınları katlederek Gazze’de oluk oluk masum kanı döküyor. Hiçbir kutsal tanımayan İsrail hükümetinin Ramazan ayında sahur vaktinde düzenlediği saldırılarda 700 üzerinde kardeşimiz şehit oldu. Vahşetin daha hazin tarafı şudur. Batılı yönetimler başta olmak üzer dünyanın birçok ülkesi Gazze’de barbarlık karşısında büyük bir umursamazlık içindedir. Hak ve hukuktan bahsedenlerin, insanları derisine, rengine, inancına göre nasıl ayırdığının en acı şahidi Gazze ve Filistin’dir. Mazlum Filistinli, zalim de İsrailli olunca kullanılan dil de birden değişmiştir. Öldürülen gazeteciler Gazzeli olunca uluslararası basın kuruluşlarının tavrı anından değişmiştir. İnsan hakları ve özgürlükler konusunda dünyaya ders verenlerin hiçbiri, henüz kundaktaki yavruların alçakla öldürülmesine tepki göstermiyor. Soğuk betonlara sıra sıra dizilen beyaz kefenli çocuk cenazeleri bile kilit vurulmuş vicdanların açılmasına yeterli gelmiyor" diye konuştu. "Biz zalime kimliğine göre davrananlar gibi asla olmadık ve olmayacağız" Türkiye’nin her zaman mazlumların yanında olmaya devam edeceğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Biz zalime kimliğine göre davrananlar gibi asla olmadık ve olmayacağız. Canı yanan, zulüm gören, kendi topraklarında katliama uğrayan her bir mazlumun acısını yüreğimizde hissediyoruz. Türkiye olarak ateşkesin yeniden tesisi ve katliamların son bulması için diplomasi trafiği yürütüyoruz. Bundan tam 1400 yıl önce Uhud savaşında nöbet yerlerini terk etmeyen okçular gibi biz de Filistin davasına son nefesimize kadar samimiyetle sahip çıkacağız. Hiçbir zulüm payidar olmamıştır. Gazze’deki kardeşlerimize yönelik zulüm de inşallah payidar olmayacak, en kısa zamanda sona erecektir. Suriye’de olduğu gibi Gazze’de de bu zulüm dolu karanlık günler atlatılacak, inşallah geriye sadece dayanışma kalacak, cesaret kalacak, kardeşlik görevimizi yapmanın izzeti şerefi kalacaktır" şeklinde konuştu. "CHP yönetimi belediye soyguncularını aklayan bir aparata dönüşmüştür" Konuşmasında İBB’ye yönelik yolsuzluk operasyonuna da değinen Erdoğan, "Bizim belediyelerimiz yolsuzluktan yana olmayacak. Bizim belediyelerimiz haksızlıktan yana olmayacak. Bizim belediyelerimiz hak, hakikat, helal, haram nedir bunu bilerek halkına hizmet edecek. Bu mübarek günleri milletimizin iç cephesini takviye için fırsata çevirmeye çalışırken, bakıyorsun ana muhalefet tam tersi gündemle hareke ediyor. Önce Suriye’de eski rejim artıklarının çıkardığı olayları bahane ederek mezhepçilik fitnesini alevlendirmek istediler. Birbirimize daha sıkı kenetlenerek bu oyunu boşa çıkardık. Milletimiz CHP’nin Suriye’deki ateşi ülkemize taşıma tezgahına 14 yıl boyunca olduğu gibi düşmedi. Bu sefer bu yolsuzluk operasyonu üzerinden milletimizi provoke etmeye kalkıştılar. 4 gündür milletin huzurunu kaçırma adına ne varsa hepsini yapıyorlar. Önlerine gelene hakaret etmekten, sadece görevini yapan polislerimize saldırmaya, yolsuzluk ihbarlarını araştıran yargı mensuplarına göz dağı vermekten, sokak terörü ile milli iradeyi baskı altında almaya kadar ne ararsan bunlarda her şey var. Son olarak bugün basın yayın kuruluşlarını da alenen tehdit ederek nasıl bir ruh halinde olduklarını ifşa ettiler. Televizyonların, medya gruplarının adını bile vererek ‘hepinizin hesabını tutuyorum’ diyerek medyayı tehdit ettiler. Böyle siyaset olur mu? Böyle politika olur mu? İstanbul başta olmak üzere şehirlerimizde bir gerilim ve kargaşa atmosferi oluşturmak için her yolu deniyorlar. Gelinen noktada şunu net görebiliyoruz. Mevcut yönetim CHP seçmenlerinin taleplerini meclise taşıyan bir parti değil gözünü para bürümüş bir avuç belediye soyguncusunu aklayan bir aparata dönüşmüştür. Belediyelerden nemalanan çıkar şebekeleri CHP’yi boğazına kadar yolsuzluğa, hukuksuzluğa bulaştırmış durumdadır" ifadelerini kullandı. "Ne oldu da birden etekleriniz tutuştu, dizleriniz titremeye başladı" CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e yönelik eleştiriler yönelten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Lafa her başladıklarında Atatürk’ün kurduğu parti olmakla övünenler, ağababaların diyet borçlarını ödemek adına gazinin partisini hırsızların emrine vermişlerdir. CHP sadece deveyi hamuduyla götüren haramilerin değil, marjinal sol örgütlerin de oyuncağı haline gelmiştir. Yüzbinlerce gencin hakkının yendiği diploma sahtekarlığı dahil, ortaya akıl, vicdan ve ahlak sınırlarını aşan bir sürü pislik saçılıyor. Sağdan soldan balya balya paralar, dolarlar fışkırıyor. Yüzlerce milyar liralık korkunç bir vurgundan bahsediliyor. Ama CHP genel başkanı bunların hiçbirine cevap veremiyor. Milletin huzuruna çıkıp ‘sahtekarlık, hırsızlık, yolsuzluk, usulsüzlük, rüşvet, iltimas yoktur’ diyemiyorlar. ‘Ne biz ne de arkadaşlarımız harama el uzatmadı’ diyemiyorlar. Kendi belediye başkanlarına, beraber iş yaptıkları arkadaşlarına kefil olamıyorlar. Çıkıp aslanlar gibi iddialara cevap vermek yerine bize saldırarak cumhur ittifakı ortağımıza ve onun muhterem genel başkanına edepsizlik ederek, sokakları karıştırarak, gençlerin arkasına saklanarak, marjinal sol örgütleri öne sürerek yavuz hırsız misali suç bastırmaya çalışıyorlar. Buradan CHP genel başkanına soruyorum. Sayın Özel neden korkuyorsun. Neden çekiniyorsun. Bu telaş, bu panik havası, bu saldırganlık niye? Düne kadar ‘şaibe yok’ diyordunuz, şeffaflıktan dem vuruyordunuz. Ne oldu da birden etekleriniz tutuştu, dizleriniz titremeye başladı. Şimdi kimi tasfiye edecek, kimi sırtından hançerleyeceksiniz. Alengirli yollarla şimdi kimin ayağını kaydıracaksınız" açıklamalarında bulundu. "CHP bünyesini zehirli bir sarmaşık misali saran bu haramilerden temizlenmedikçe siyasi itibarını da siyasi parti kimliğini de tekrar kazanamaz" Yolsuzluk ve terör soruşturmasının CHP içindeki vicdan sahibi seçmenleri de rahatsız ettiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "CHP’ye çökmüş bir avuç paragözün asırlık partiyi parmağında oynatması, gazinin emaneti diyerek CHP’ye oy veren insanlarımızı da üzüyor. Samimi CHP’li vatandaşlarımız da İSKİ skandalından 32 yıl sonra aynı rezilliklere tekrar şahit olmayı içlerine sindiremiyor. Bunun işaretlerine sadece yargıya yapılan ihbarlarda değil, medyadan sosyal medya mecralarına birçok yerde rastlıyoruz. CHP bünyesini zehirli bir sarmaşık misali saran bu haramilerden, bu yağmacılardan temizlenmedikçe siyasi itibarını da siyasi parti kimliğini de tekrar kazanamaz. Siyasette onur, haysiyet, güven bir kez kaybedilirse bir daha yerine konulamayan erdemlerdir. Sayın Özel iradesine vurulan zincirleri kıramamış, vesayetten kendisini kurtaramamıştır. Türkiye’nin ana muhalefet partisinin ve genel başkanının bu hallere düşürülmesinden biz asla hoşnut değiliz. Biz karşımızda CHP’nin mevcut durumu gibi perişan değil, kalitemize ve kalibremize uygun bir muhalefet görmeyi arzu ederiz. Sokaklara çıkarak yanına sol örgütleri marjinalleri alarak milli iradeye parmak sallama dönemleri artık geride kalmıştır. Sokak terörü üzerinden siyasete ve adalete istikamet çizildiği günler eski Türkiye ile birlikte tamamen mazide kalmıştır. Türkiye demokratik bir ülkedir. Üstünlerin hukukunun değil, hukukun üstünlüğünün egemen olduğu bağımsız bir ülkedir. Cesaretiniz varsa bırakın demokrasi işlesin, bırakın hukuk işlesin. Yüreğiniz yetiyorsa bırakın mahkemeler hiçbir baskı altında kalmadan Türk milleti adına kararını versin. Bırakın ak ile kara hukuk tarafından ortaya çıkarılsın. Siz ister kabul edin ister etmeyin Türkiye’de hiç kimse hukukun kapsama alanı dışında değildir. Türkiye’de suç işleme özgürlüğü olan imtiyazlı bir azınlık yoktur, olmayacaktır. Demokrasinin hukukun meşru zeminin dışında çözüm arayanlar bugüne kadar daima avuçlarını yalamışlardır, inşallah bundan sonra da emellerine ulaşamayacaklardır. CHP ve yandaşlarının tahriklerle kamu düzenini bozmalarına izin vermeyeceğiz. Türkiye üzerinde operasyon yapılmasına, ameliyat yapılmasına, toplum mühendislikleri ile 85 milyon arasına yeni nifak duvarları örülmesine müsamaha göstermeyeceğiz. Bin yıldır olduğu gibi Alevi, Sünni, Kürt, Türk, Laz, Çerkez bu topraklar üzerinde bir ve beraber yaşamaya inşallah devam edeceğiz. Bir olacağız, beraber olacağız, diri olacağız. Kendi menfaatlerini korumak için 85 milyonun kardeşliğine pusu kuranları hep birlikte bozguna uğratacağız."

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
İLKHABER-Gazetesi En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.