TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Ahmet Davutoğlu

İLKHABER-Gazetesi - Ahmet Davutoğlu haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Ahmet Davutoğlu haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Saadet Partisi TBMM Grup Toplantısı Haber

Saadet Partisi TBMM Grup Toplantısı

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, "Devlet içinde ciddi bir tehlikenin var olduğunu görüyorum, hissediyorum. Çünkü 15 Temmuz'un hesabı görülmedi daha. 15 Temmuz'un hesabı görülmeden herhangi bir yeni devlet reformunun yapılması da çok zor." dedi. Davutoğlu, Saadet Partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, en düşük emekli aylığının 12 bin 500 liraya yükseltilmesini de içeren Vergi Kanunları ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin, TBMM Başkanlığına sunulduğunu anımsattı. Söz konusu artışın tüm emeklilere yansımayacağını belirten Davutoğlu, "12 bin 500 lirayla bir emekli gerçekten onurlu bir hayat sürdürebilir mi? Bu maaşı yaşamak için değil, hayattan emekli etmek için verilen bir maaş olarak görürüz. Bu iktidar, bu maaşla yeterince beslenemeyen yaşlı, güçsüz emeklileri bir an önce dünyadan ahirete emekli etmek için bu maaşı veriyor. 12 bin 500 lira ile yaşlı bir çift ne alacak, hangi gıdayla beslenecek?" diye sordu. Çiftçilerin de durumunun iyi olmadığını söyleyen Davutoğlu, buğdayın tonunun dünyadaki fiyatının 18 bin lira civarında, Türkiye'de ise bu rakamın desteklerle birlikte ortalama 11 bin lira civarında olduğunu söyledi. Davutoğlu, "Çiftçiler geleceği göremiyorlar. Toprak sahipsiz kalacak, vatan dediğimiz toprak ekilemez hale gelecek. Çünkü çiftçilerimiz her geçen gün topraktan kopuyor." sözlerini sarf etti. Ahmet Davutoğlu, Öğretmenlik Mesleği Kanunu teklifini de eleştirdi. Teklife göre, öğretmenlerin fakülteden mezun olduktan sonra KPSS'ye çalışacağını, daha sonra da iki yıl Milli Eğitim Akademisi'nde eğitime alınacaklarını aktaran Davutoğlu, "Sonra da üç yıl aday öğretmen olarak devam edecekler. Bu, bir öğretmenin yuva kurması, hayata atılması için ancak 28 ile 30 yaşları arası demek. Bu öğretmen o sırada ne yiyecek, ne içecek? Aday olarak aldığı, öğretmene verdiği, vereceği maaş da ne, 14 bin lira. Yani diyor ki 'sen velilere muhtaç ol, sosyal yardıma muhtaç ol ama öğretmenlik yap'. Böyle öğretmenlik olmaz." değerlendirmesinde bulundu. Devletle millet arasındaki bağı parlamentonun kurduğunu, parlamentosu iyi çalışmayan ülkelerde milletle devlet arasındaki bağın koptuğunu dile getiren Davutoğlu, "Yazın ortasına gelmişisiniz, en temel 5 kanunu bir haftada çıkarmaya çalışıyorsunuz. Adaletle ilgili olan 9. Yargı Paketi, içinde birçok vergiyle ilgili düzenlemeler olan ve milletin ümüğünü sıkan Vergi Kanunu, aylardır tartışılan Hayvan Hakları Kanunu, ticaret kanunu ve Öğretmenlik Mesleği Kanunu parlamentoda görüşülecek. Böyle rezalet görülmedi. Bunun her biri geniş toplumsal kesimleri ilgilendiren yasalar." ifadesini kullandı. Davutoğlu, 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminin 8'inci yılı olduğunu söyleyerek, 15 Temmuz şehitlerini rahmetle andı. Darbe girişimiyle ilgili doğru düzgün bir muhasebe yapılmadığını vurgulayan Davutoğlu, "Bir haftadır bana 'Yine bir tehlike mi görüyorsunuz?' diye soruluyor. Evet, devlet içinde ciddi bir tehlikenin var olduğunu görüyorum, hissediyorum. Çünkü 15 Temmuz'un hesabı görülmedi daha. 15 Temmuz'un hesabı görülmeden herhangi bir yeni devlet reformunun yapılması da çok zor." görüşünü paylaştı. TBMM'de kurulan FETÖ'nün Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu Raporu'nun yayımlanmadığına işaret eden Davutoğlu, "Darbe Araştırma Komisyonunun raporu yayımlanmadan 15 Temmuz'un hakkı verilemez." diye konuştu.  "Ne oldu da artık sessizleştik" Saadet Partisi Grup Başkanvekili Bülent Kaya da İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarının hala devam ettiğine dikkati çekerek, "İsrail'in bombaları altında kalan sadece Gazze değil, maalesef 7 Ekim'den bu yana tüm insanlık bombalar altında kalmaya devam ediyor. Soykırım, katliam, ambargo bütün alçaklığıyla devam ederken, ülkemizdeki sessizliği ise kabul edilebilir olarak görmüyoruz. Ne oldu da artık sessizleştik?" sorusunu yöneltti. Mağdur ve mazlum Filistinlilerin yanında durmaya devam edeceklerini ifade eden Kaya, iktidarın, İsrail'in saldırılarının başladığı 7 Ekim 2023'ten itibaren gereken diplomatik adımları atmakta geç kaldığı için sonuçların caydırıcı olmadığını; bugünden itibaren kınamak ve protesto etmek yerine daha etkili icraatların hayata geçirilmesini beklediklerini vurguladı. Ülkede büyük bir kesimin yoksullukla mücadele ettiğini anlatan Kaya, "Bugün geldiğimiz nokta Adalet ve Kalkınma Partisinin özellikle son yıllarda uyguladığı, ekonomi bilimiyle alakası olmayan faiz politikalarının ve herhangi bir müktesebata dayanmayan 'faiz sebep enflasyon sonuç' politikalarının etkisidir." dedi. Saadet Partili Kaya, sözlerini şöyle sürdürdü: "İktidar, 'Nasıl olsa bu ülke dört yıl seçimsiz bir dönem geçirecek. Biz iki yıl bu yükü fakir fukaranın sırtına vuralım, iki yıl sonra makro göstergeler düzelmeye başlayacak. Millet bunları unutur' gibi bir gaflete düşebilirler. Ama dört yıl seçimsiz bir döneme güvenmeyin. Çünkü bu tencerenin nice iktidarları gönderdiğine bu millet şahittir. Şayet siz bu yükü fakir fukaranın sırtına yüklemeye çalışırsanız, değil dört yıl bir yıl dahi o koltuklarınıza oturamayacağınızı bu meclis kürsüsünden bir kez daha ifade etmek istiyorum."

Davutoğlu: Adana öncü şehirdir Haber

Davutoğlu: Adana öncü şehirdir

Selma Ataş- Abdurrahim Sağ ADANA (İLKHABER)-Gelecek Partisi Genel Başbakanı Ahmet Davutoğlu, Adana'ya  öncü şehir dediğini belirterek, “Çünkü Adana 01 plakayla Türkiye'yi arkasından sürükleyen bir şehirdir. Adana nereye giderse Türkiye oraya gider” dedi. Gelecek Partisi Genel Başbakanı Ahmet Davutoğlu Seyhan İlçe 2. Olağan Kongresi’ne katıldı. Selman-ı Pak Kültür Merkezi'nde düzenlenen kongre dün öğle saatlerinde başladı. Kongreye katılmak üzere kente gelen Gelecek Partisi Genel Başbakanı Ahmet Davutoğlu, Seyhan Belediye Başkanı Akif Kemal Akay ve partililer katıldı. Burada bir konuşma yapan Davutoğlu, Adana’ya defalarca geldiğini belirtti. Başbakanlık döneminde de, Gelecek Partisi Genel Başbakanı olarak da kentte çok defa geldiğini dile getiren Davutoğlu, “Adana'yı tanımayan Anadolu Kültürünü anlayamaz. Adana'yı tanımayan köklerimizi keşfedemez. Başbakan olarak da defalarca Adana'ya geldim. Gelecek Partisi genel başkanı olarak defalarca burada bulundum. Gittiğim her şehre bir isim veririm. Bursa'ya Ulu Şehir demiştim. Erzurum'a Kale Şehir. Konya'ya Merkez Şehir. Adana'ya da öncü şehir demiştim. Çünkü Adana 01 plakayla Türkiye'yi arkasındana sürükleyen bir şehirdir” diye konuştu. Türkiye’nin Adana’nın peşinden gittiğini anlatan Davutoğlu, “Adana nereye giderse Türkiye oraya gider. Tarihe bakın. Bizim Orta Asya'dan buraya geldiğimizde isimler bile önemlidir. Bizim kültürümüzün Orta Asya'daki en önemli merkezi Maveraünnehir, yani iki nehir arasındaki bölgedir. Bu iki nehrin arkaları ne biliyor musunuz? Coğrafyada geçer ama bir de ben Adana perspektifinden bakayım. Seyhun ve Ceyhun. Bu nehirlerin ortasında biz Türk-İslam medeniyetinin en köklü şehirlerini kurmuşuz: Semerkand, Buhara. Sonra Anadolu'ya gelmişiz. Ve Anadolu'ya gelen kollarımız bir bakmışlar burada da iki nehir ve iki nehrin arasında bir bereket diyarı var. Bir küçük harf değişikliği olmuş Seyhun yerine Seyhan, Ceyhun yerine Ceyhan. Ve Çukurova demişler o topraklara. Bereketin adı olsun diye. Maveraünnehri kolu burada devam etsin diye. Onun için Çukurova sadece bizim bereket diyarımız değil, tarihimizin de o köklerden Anadolu topraklarına yansıyan resmidir. Selam olsun Çukurova'ya” şeklinde konuştu. Türkiye'de tarımın klasik anlamda yapılmasında öncü bölgesinin Çukurova olduğunu işaret eden Davutoğlu, “Tarım modernleşmesinin de merkezi Çukurova'dır. İlk tren yollarının, ilk ticaret odası kuruluşlarının olduğu yer de burasıdır. Ve kişilere bakın. Şu ana kadar birkaç il var ki bu özelliklere uyar. Adana da bunlardan biri. Adana hiçbir zaman vasat olmamıştır. Yani sıradan bir Adanalıya rastlamazsınız. Ya öndedir ve sürükler arkasındakileri ya da mutlaka bir sesi çıkar. Sıradan Adanalı görmedim ben. Adanalı, hep cesur, Adanalı hep yiğit, Adanalı hep öndedir. Örneğin; Edebiyat diyeceksiniz Yaşar Kemal, Orhan Kemal. Müzik diyeceksiniz, Ferdi Tayfur çığır açıyor. Seven sevmeyen herkes 'Bu şehir bir çığır açtı' der. Futbol diyeceksiniz Fatih Terim, sinema diyeceksiniz Yılmaz Güney. Hangi alanı açarsanız açın mutlaka Adanalı kendini fark ettirir. Allah'ına kurban Adana” ifadelerini kullandı. Teşkilatları ve partilerinin kuruluşundan başlayan süreci anlatan Davutoğlu değerlendirmelerine devam ederek sözlerini şöyle sürdürdü; “İşte böyle güzel bir yerde kongremizi yapıyoruz. Evet siyasetle rekabet olur ama siyasi geleneği kuran partiler o rekabeti mutlaka siyasi nezaketle süslerler. İşte ben bu bakımdan adam teşkilatımızla gurur duyuyorum. Emeği geçen her arkadaşımıza da tekrar tekrar teşekkür ediyorum. Biz Gelecek Partisi'ni çok zor şartlarda kurduk. Türkiye'de partilerin kurulması hep zor oldu. Bazen darbeler sonrasında, bazen olağanüstü şartlarda ama hiçbir parti bizim kurulduğumuz şartlarda zorluklar yaşamadı. Neden? Çünkü biz, ben iktidarda otoriteleşmeye doğru giden bir partinin içinden çıkarak kendim o partinin genel başkanlığını yaptıktan sonra o partiye dönüp bayrak açtım. O iktidara dönüp bayrak açtım. Çünkü ülke kötüye gidiyordu. Benim için siyaset, bir parti itaatten daha önemli, daha erdemli, daha hikmetli bir işti. 'Yanlış gidiyorsunuz' dedim. 'Yolsuzluklarla bu ülkenin kaynaklarını tüketmeyin' dedim. 'Hukuku egemen kılın' dedim. 'Ülkenin dar kaynaklarını faize, ranta yatırmayın. Orada harcamayın. Ülkenin dar kaynaklarını tarıma, sanayiye, üretime ayırın' dedim. Arkadaşlarımızla birlikte söylediğimiz sözlere yirmi 22 Nisan 2019'da yayınladığımız manifestoya bir tek Ak Partili çıkıp da 'Yanlış söylüyorsunuz' diyemedi. Çünkü biz milletin halinden anlayarak yola çıkmıştık ve o zaman haykırmıştık. Ya halinizi değiştirirsiniz ya da çöküşe gidersiniz. Büyük baskılar gördük arkadaşlar. Kolay yürünmedi bu yol. Türk siyasetinde hiçbir genel başkan iktidarda bulunduğu partiden ayrılıp o partinin yanlış politikalarına karşı sesini yükseltmedi. Rahmetli Bülent Ecevit Cumhuriyet Halk Partisi den ayrılmış ki genel başkan olarak ama zaten Cumhuriyet Halk Partisi o sırada kapatılmıştı. Kendi arkadaşlarınız, eski dostlarınız tarafından baskı görmekten daha ağır bir şey yok. Üstümüze geldiler. Genel başkan yardımcımızı cuma namazına giderken öldüresiye bir saldırıya muhatap kıldılar. Yine genel başkan yardımcılarımız hala mahkemelerde her ifadeleri dolayısıyla mahkeme huzuruna çıkıyorlar. Biz korkmayız. Milletin önüne çıkmaktan korkmayan, hele hele yüreğinde hep Allah'ın huzuruna çıkacağı günü düşünen insanları korkutabilmek mümkün mü arkadaşlar? Korkutamazlar bizi. Sonra, toplumdaki kutuplaşmayı gidermek için muhalefetle bütün çabalarımızda ne kadar dayanış sarf ettiğimizi bir birlik ve beraberlik için herkes gördü. Ümitsizlik vardı dört yıl önce. Ama daha büyük ümitsizlik son seçimlerden sonra ortaya çıktı. Nereye giderseniz gidin insanlar, gençler gelecekten ümidi kestiler. Nereye giderseniz gidin iktidara oy verenler bile umutsuzluk girdabı içerisindeler. Şimdi de düşünün çiftçilerimiz ki ben Çukurova'ya her bahar gelirim. Çiftçinin yüzü Çukurova'da gülüyorsa durum iyi demektir. Ama her yerde iyi anlamına gelmez. Çünkü Çukurova zaten bereket diyarı. Ama çiftçilerimizin yüzü Çukurova'da dahi gülmüyorsa Türkiye'de felaket var demektir. Şu ana kadar son üç sene içinde değişik vesilelerle tam da bahar aylarında Adana'ya hep geldim. Ve çiftlerimizden hep feryat işittim. Çukurova çiftçisi mutlu huzurlu değilse Türkiye'de hiçbir çiftçi mutlu değildir. Hangi ürünü alırsanız alın bir önceki yıla göre enflasyonun çok gerisinde alım fiyatları verildi. Buğday dokuz bin TL'ydi, altı bin TL'ye zor alıcı buldu”

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu Adana'da Haber

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu Adana'da

CANSU ERSOY ADANA (İLKHABER) - Gelecek Partisi Genel Başkanı ve Türkiye Cumhuriyetinin son Başbakanı Ahmet Davutoğlu ve eşi Dr. Sare Davutoğlu, Seyhan İlçe 2. Olağan Kongresi için Adana'ya geldi. Kongre, Selman-ı Pak Kültür Merkezi'nde gerçekleşti. Kongreye Seyhan Belediye Başkanı Akif Kemal Akay, Seyhan Belediye Başkan Yardımcısı Gökhan Üney, partilerin İl ve ilçe başkanları, muhtarlar ve birçok kişi katıldı. Kongre, Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunması ile başladı. Yoğun ilgili ile karşılaşanan Ahmet Davutoğlu, Selman-ı Pak Kültür Merkezi'ndeki kongrede konuşma yaptı. Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, "Hem çok özel günlerdeyiz, hem çok zor günlerde. Böyle günlerde her şehrin bana verdiği ilham vardır. Her şehre başka türlü bakarım ve yorumlarım. Adana'ya birçok vesileyle geldim. Akademisyen olarak, Dışişleri Bakanı olarak, belki de Dışişleri Bakanılığı'nın en kritik günlerinden birinde Adana'daydım. Ve büyükelçilerimizi Adana'da toplamıştım. Türkiye'de ve dünyadaki bütün büyükelçileri Adana'ya getirmiştim. Çünkü Adana'yı görmelerini istemiştim, Adana'yı tanımalarını. Adana'nın insanını tanımalarını... Adana'yı tanımayan Anadolu Kültürünü anlayamaz. Adana'yı tanımayan köklerimizi keşfedemez. Başbakan olarak da defalarca Adana'ya geldim. Gelecek Partisi genel başkanı olarak defalarca burada bulundum" diyerek söze başladı. "Adana nereye giderse Türkiye oraya gider" Gittiği her şehre bir isim verdiğini söyleyen Davutoğlu, "Bursa'ya Ulu Şehir demiştim. Erzurum'a Kale Şehir. Konya'ya Merkez Şehir. Adana'ya da Öncü Şehir demiştim. Çünkü Adana 01 plakayla Türkiye'yi arkasındana sürükleyen bir şehirdir. Adana nereye giderse Türkiye oraya gider. Çukurova sadece bizim bereket diyarımız değil, tarihimizin de köklerinden Anadolu topraklarına yansıyan resmidir. Selam olsun Çukurova'ya" dedi.  "Allah'ına kurban Adana" Başkan Davutoğlu, Türkiye'de tarımın klasik anlamda yapılmasında öncü bölgesinin Çukurova olduğunu dile getirdi ve onuşmasınn devamında şunları söyledi:  "Tarım modernleşmesinin de merkezi Çukurova'dır. İlk tren yollarının, ilk ticaret odası kuruluşlarının olduğu yer de burasıdır. Ve kişilere bakın. Şu ana kadar birkaç il var ki bu özelliklere tevarüz eder. Adana da bunlardan biri. Adana'da hiçbir zaman vasat olmamıştır. Yani sıradan bir Adanalı'ya rastlamazsınız. Ya öndedir ve sürükler arkasındakileri ya da mutlaka bir sesi çıkar. Sıradan Adanalı görmedim ben. Adanalı, hep cesur, Adanalı hep yiğit Adanalı hep öndedir. Örnekğin; Edebiyat diyeceksiniz Yaşar Kemal, Orhan Kemal. Müzik diyeceksiniz, Ferdi Tayfur. Çığır açıyor. Seven sevmeyen herkes 'Bu şehir bir çığır açtı' der. Futbol diyeceksiniz Fatih Terim, sinema diyeceksiniz Yılmaz Güney. Hangi alanı açarsanız açın mutlaka Adanalı kendini fark ettirir. Allah'ına kurban Adana. İşte böyle güzel bir yerde kongremizi yapıyoruz. Evet siyasetle rekabet olur ama siyasi geleneği kuran partiler o rekabeti mutlaka siyasi nezaketle süslerler. İşte ben bu bakımdan adam teşkilatımızla gurur duyuyorum. Emeği geçen her arkadaşımıza da tekrar tekrar teşekkür ediyorum." "Biz Gelecek Partisi'ni çok zor şartlarda kurduk" Genel Başkan Davutoğlu, "Biz Gelecek Partisi'ni çok zor şartlarda kurduk" dedi ve devamında şu cümleleri kullandı:  "Türkiye'de partilerin kurulması hep zor oldu. Bazen darbeler sonrasında, bazen olağanüstü şartlarda ama hiçbir parti bizim kurulduğumuz şartlarda zorluklar yaşamadı. Neden? Çünkü biz, ben iktidarda Otoriteleşmeye doğru giden bir partinin içinden çıkarak kendim o partinin genel başkanlığını yaptıktan sonra o partiye dönüp bayrak açtım. O iktidara dönüp bayrak açtım. Çünkü ülke kötüye gidiyordu. Benim için siyaset, bir parti itaatten daha önemli, daha erdemli, daha hikmetli bir işti. 'Yanlış gidiyorsunuz' dedim. 'Yolsuzluklarla bu ülkenin kaynaklarını tüketmeyin' dedim. 'Hukuku egemen kılın' dedim. 'Ülkenin dar kaynaklarını faize, ranta yatırmayın. Orada harcamayın. Ülkenin dar kaynaklarını tarıma, sanayiye, üretime ayırın' dedim. Arkadaşlarımızla birlikte söylediğimiz sözlere 22 Nisan 2019'da yayınladığımız manifestoya bir tek Ak Partili çıkıp da 'Yanlış söylüyorsunuz' diyemedi. Çünkü biz milletin halinden anlayarak yola çıkmıştık ve o zaman haykırmıştık. Ya halinizi değiştirirsiniz ya da çöküşe gidersiniz. Büyük baskılar gördük arkadaşlar." "Türk siyasetinde hiçbir genel başkan iktidarda bulunduğu partiden ayrılıp o partinin yanlış politikalarına karşı sesini yükseltmedi" Bu yolun çok zor şartlarda yüründüğünü söyleyen Davutoğlu, Türk siyasetinde hiçbir genel başkan iktidarda bulunduğu partiden ayrılıp o partinin yanlış politikalarına karşı sesini yükseltmedi. Rahmetli Bülent Ecevit Cumhuriyet Halk Partisi'den ayrılmış ki genel başkan olarak ama zaten Cumhuriyet Halk Partisi o sırada kapatılmıştı. Kendi arkadaşlarınız, eski dostlarınız tarafından baskı görmekten daha ağır bir şey yok. Üstümüze geldiler. Genel başkan yardımcımızı cuma namazına giderken öldüresiye bir saldırıya muhatap kıldılar. Yine genel başkan yardımcılarımız hala mahkemelerde her ifadeleri dolayısıyla mahkeme huzuruna çıkıyorlar. Biz korkmayız. Milletin önüne çıkmaktan korkmayan, hele hele yüreğinde hep Allah'ın huzuruna çıkacağı günü düşünen insanları korkutabilmek mümkün mü arkadaşlar? Korkutamazlar bizi. Sonra, toplumdaki kutuplaşmayı gidermek için muhalefetle bütün çabalarımızda ne kadar dayanış sarf ettiğimizi bir birlik ve beraberlik için herkes gördü. Ümitsizlik vardı dört yıl önce. Ama daha büyük ümitsizlik son seçimlerden sonra ortaya çıktı. Nereye giderseniz gidin insanlar, gençler gelecekten ümidi kestiler. Nereye giderseniz gidin iktidara oy verenler bile umutsuzluk girdabı içerisindeler" diye konuştu. "Çiftçilerimizin yüzü Çukurova'da dahi gülmüyorsa Türkiye'de felaket var demektir" "Maalesef iktidarın içinde öyle bir kanat var ki kutuplaştırarak, düşmanlaştırarak, birilerini şeytanlaştırarak, tabiri caizse düşmanlaştırarak siyaset yapıyor. Her zaman bir yer bulunuyorum. Yapıcı siyaset yok" diyen Başkan Davutoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Şimdi de düşünün çiftçilerimiz ki ben Çukurova'ya her bahar gelirim. Çiftçinin yüzü Çukurova'da gülüyorsa durum iyi demektir. Ama her yerde iyi anlamına gelmez. Çünkü Çukurova zaten bereket diyarı. Ama çiftçilerimizin yüzü Çukurova'da dahi gülmüyorsa Türkiye'de felaket var demektir. Şu ana kadar son üç sene içinde değişik vesilelerle tam da bahar aylarında Adana'ya hep geldim. Ve çiftlerimizden hep feryat işittim. Çukurova çiftçisi mutlu huzurlu değilse Türkiye'de hiçbir çiftçi mutlu değildir. Hangi ürünü alırsanız alın bir önceki yıla göre enflasyonun çok gerisinde alım fiyatları verildi. Buğday dokuz bin TL'ydi, altı bin TL'ye zor alıcı buldu.  Bir önceki yıl hasattan elde ettiğiniz gelir yemeğe, gübreye, mazota yetmez hale geldi. Çiftçi feryat ediyor. Çiftçiye elli milyarlık Türk Lirası civarında destek verenler, kur korumalı mevduat adı altında son 2 sene içinde faizcilere yedi yüz milyar Türk lirası aktardılar.  Emeklilerimiz hala yedi bin beş yüz Lira. Güya bir aertış sağladılar ama çalışan emeklilere vermiyorlar, kök ücrete bir ek yapmadılar. Kiracılar mutsuz, ev sahipleri mutsuz. Çünkü herkes birden kaybediyor. Neredeyse ülke yangın yeri. Bakın deprem bölgesindeyiz. Deprem bölgesindeyiz ve şu anda Hatay'ın il başkanımız da burada. Gaziantepli Başkanımız da burada. Osmaniye İl Başkanımız da burada. Adana'da depremden etkilenmiş illerimizden biri. Depremde vefa eden herkese rahmet diliyorum. Ama geride kalanlara gerçekten sahip çıkıldı mı? Bir kışa giriyoruz. Deprem sonrası ilk kışa. Ne barınak sorunu çözülmüş ne okul, eğitim sorunu çözülmüş. Ne gıda sorunu çözülmüş.  Deprem bölgesi yangın yeri. Söz verilen hiçbir inşaat tamamlanamadı. Hiçbir yapı ortaya konmadı. Gençler feryat ediyor asansör kazalarıyla. KYK yurtlarında bile gençler kendilerini güvende hissetmiyor. Şimdi böyle bir yangın yerinde bir de yanı başımızda bir insanlık yangını var. Bir aydır hepimiz Gazzeli çocukların acısıyla uyuyamıyoruz. Feryatlarını duyuyoruz o çocukların. Kadınlar öldürülüyor. Bir bölge kuşatıldı. Dünyanın en güçlü donanmaları Gazze'nin önüne geldi; Amerikan donanması, İngiliz donanması, Çin donanması, Rus donanması... Bir açık hava hapishanesi haline gelmiş bölgede insanları katlediyorlar. Soykırım yapıyorlar. Bunun adı başka bir şey değil. O günden bugüne dünyada tanıdığım bütün liderlere mektuplar gönderiyorum. Telefonlar açıyorum. Dünya kamuoyunu harekete geçirmek için. Ama düşün 18 gün Sayın Cumhurbaşkanı konuşmadı. iktidar konuşmadı. On sekiz gün sonra konuştular, ne yaptılar? Bir miting yaptılar sadece. Mitingi, sivil toplum kuruluşları yapar. Mitingi muhalefet yapar ama iktidar icra, icraat makamı. İslam İşbirliği Teşkilatı'nı bile toplayamadılar. 40 gün geçti şimdi Riyat'ta toplanıyorlar. Büyük bir katliamdan sonra. Yüreğimiz böyle yanarken; toplumun her kesimi umutsuzken, dışarıda Filistin gibi bir yangın varken, içeride deprem bölgesinde kışa insanla nasıl gireceğiz diye hazırlanırken birden yargı darbesiyle karşı karşıya kaldık. Allah aşkına sizin başka işiniz gücünüz yok mu?" Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, konuşmasında daha birçok konuya değindi. Konuşma sonrasında il kongresi gerçekleşti.

Gelecek Partisi Başkanı Ahmet Davutoğlu Adana'da Haber

Gelecek Partisi Başkanı Ahmet Davutoğlu Adana'da

CANSU ERSOY ADANA (İLKHABER) - Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu Seyhan 2. Olağan İlçe Kongresine katılmak üzere Adana'ya geldi. Yoğun ilgili ile karşılaşanan Davutoğlu, Selman-ı Pak Kültür Merkezi'nde ki kongre de konuşma yaptı. Sare Davutoğlu Mola Evi’ni çok beğendi Gelecek Partisi Genel Başkanı ve eski başbakanlardan Ahmet Davutoğlu’nun eşi Dr. Sare Davutoğlu, Çukurova Belediyesi’nin özel çocuklar için geliştirdiği örnek proje olan Mola Evi’ni ziyaret etti. Çeşitli etkinlik ve ziyaretler için Adana’ya gelen Sare Davutoğlu, Çukurova Belediyesi Mola Evi’ne giderek, özel çocuklar ile sohbet etti, aileleri görüştü, Mola Evi yetkililerinden çalışmalarla ilgili bilgi aldı. Çukurova Belediyesi Tesisler Müdürü Tahsin Akış, Mola Evi Sorumlusu Ayşe Sarı ve Mola Evi’inde görevli psikolog ile diğer görevliler tarafından karşılanan Sare Davutluğu’na Mola Evi’nin işleyişi hakkında bilgi verildi. Mola Evi Sorumlusu Ayşe Sarı, “Burada 7 kadın personel görev yapıyor. Bunların içerisinde psikologlar ve resim öğretmeni de var. Aileler özel çocuklarını bize güven içinde bırakıyorlar ve gidip kendi özel işlerini hallediyorlar, kendilerine zaman ayırıyorlar. Biz burada çocuklarımız ve aileleriyle çok yakınız. Hepimiz aile gibiyiz” dedi. Çukurova Belediyesi Tesisler Müdürü Tahsin Akış da, Mola Evi’nin Başkan Soner Çetin’in talimatıyla hayata geçirilen çok sayıda örnek projeden biri olduğunu belirtti. Mola Evi’nin sadece Çukurova ilçesine değil tüm Adana’ya hizmet verdiğini anlatan Tahsin Akış, çocuklara sadece göz kulak olmadıklarını, kendilerine emanet edilen süre içerisinde eğitim de verdiklerini ifade etti. Tesisi çok beğenen ve oldukça etkilenen Sare Davutoğlu, böyle bir projeyi hayata geçirdiği için Çukurova Belediye Başkanı Soner Çetin’i kutladığını vurguladı. Bu projenin diğer belediyelere de örnek olmasını dileyen Sare Davutoğlu, “Görüyorum ki burada Mola Evi personeli, çocuklar ve aileler büyük bir aile olmuş. Alanında uzman personelle böyle güzel bir tesiste verilen hizmet tam bir sosyal belediyecilik örneği” şeklinde konuştu. Çocuklarla oyun odasında oyun oynayan, onlarla sohbet eden Sare Davutoğlu, ailelere Mola Evi ile ilgili ne düşündüklerini sordu. Sare Davutoğlu ailelerin olumlu düşünceler belirtmesi üzerine Mola Evi personeline yönelik övgü dolu cümleler kurdu ve onlara teşekkür etti.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.