SON DAKİKA

#Afrika

İLKHABER-Gazetesi - Afrika haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Afrika haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Kuşlar göç ediyor, tehditler peşlerini bırakmıyor Haber

Kuşlar göç ediyor, tehditler peşlerini bırakmıyor

Afrika’dan Avrupa’ya uzanan en önemli kuş göç yollarından biri olan İstanbul, bu yıl da binlerce göçmen kuşa ev sahipliği yaptı. İstanbul’un kuzeyinde yer alan Sarıyer Feneryolu Kuş Gözlem Kulesi’nde gerçekleştirilen ilkbahar göçü sayımında, 17’si yırtıcı olmak üzere toplam 21 türden 7 bin 469 süzülen göçmen kuş kayıt altına alındı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Yaban İstanbul ekibi, uzman kuş gözlemciler ve çok sayıda gönüllünün katılımıyla gerçekleşen etkinlikte, gökyüzü adeta bir doğa şölenine sahne oldu. Leylekler, şahinler ve atmacalar başta olmak üzere, kartallar, deliceler, doğanlar ve çaylaklar göç rotalarında İstanbul semalarını yeniden kullandı. WWF Türkiye Genel Müdürü Ömür Kula, Türkiye'nin kuş göç yolları üzerindeki stratejik konumuna dikkat çekerek, “Eşsiz coğrafyamız ve özellikle İstanbul Boğazı gibi doğal geçitlerle, Türkiye kuş göçleri açısından dünya ölçeğinde benzersiz bir öneme sahip. Bu göçleri izlemek sadece görsel bir şölen değil, aynı zamanda doğanın dengesinin bir göstergesi. Bu zenginliği korumak, ancak birlikte hareket edersek mümkün” dedi. Doğa tutkunlarının ilgisini çeken göçmen kuşlar, göç yolları üzerindeki enerji hatları, yüksek yapılar, bilinçsiz avcılık ve habitat kaybı gibi büyük risklerle karşılaşıyor.  Uzmanlar, kuşların güvenli göç edebilmesi için koruma çalışmalarının artırılması ve kamuoyunun bu konuda daha fazla bilinçlendirilmesi gerektiğini vurguluyor. İstanbul'da olduğu gibi ülke genelindeki farklı noktalarda gerçekleşen bu tür etkinlikler ise sadece doğayı gözlemleme fırsatı sunmakla kalmayıp, aynı zamanda biyolojik çeşitliliğin korunmasına yönelik toplumsal farkındalığa katkı sağlıyor.

Trump, en yüksek gümrük tarifesini Afrika'daki Lesotho Krallığı'na uyguladı Haber

Trump, en yüksek gümrük tarifesini Afrika'daki Lesotho Krallığı'na uyguladı

Trump'ın kararıyla Lesotho, ABD'ye yapılacak tüm ihracatlarında yüzde 50'lik gümrük tarifesine tabi tutuldu. Böylece Lesotho, ABD'nin karşılıklı tarife uyguladığı 185 ülke arasında en yüksek tarife oranının uygulandığı ülke oldu. Yaklaşık 2,5 milyon nüfusa sahip Lesotho, 2,1 milyar dolarlık gayrisafi yurt içi hasılasıyla (GSYİH), kıtanın ve dünyanın en yoksul ülkeleri arasında yer alıyor. Ekonomik veri platformu OEC verilerine göre, 2023 yılında Lesotho, ABD'ye 228 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirirken, bu ülkeden ithalatı 8 milyon doların altında kaldı. Dış ticaretinin yüzde 80'inden fazlasını tek komşusu Güney Afrika Cumhuriyeti ile gerçekleştiren Lesotho için ABD'ye yapılan ihracat, ülke GSYİH'sinin yüzde 10'dan fazlasına denk geliyor. Lesotho, hali hazırda ABD'ye yüzde 99'luk gümrük tarifesi uyguluyor. ABD'nin yüzde 50'lik yeni gümrük tarifesinin, Lesotho ekonomisi üzerinde yıkıcı etkileri olabileceği öngörülüyor. Trump, geçen ay ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı (USAID) tarafından finanse edilen dış yardımların ifşasına ilişkin açıklamasında, 8 milyon dolarlık yardım alan Lesotho'yu "hiç kimsenin adını bile duymadığı bir ülke" olarak nitelendirmişti. Madagaskar'a yüzde 47 Afrika'nın en yoksul ülkelerinden Madagaskar ise yüzde 47'lik tarife oranıyla ABD'nin kıtada en yüksek tarife uyguladığı 2. ülke oldu. Madagaskar'ı sırasıyla yüzde 40'lık ve yüzde 37'lik gümrük tarifesi uygulanan Morityus ve Botsvana takip etti. Son aylarda tartışmalı toprak kamulaştırma yasası ve "beyazlara zulüm" iddialarıyla Trump yönetiminin yaptırım ve baskılarına maruz kalan Güney Afrika Cumhuriyeti'ne ise yüzde 30'luk gümrük tarifesi uygulandı.

MİT'in Afrika'da yakaladığı el kaide üyesi ve ağabeyi hakim karşısında Haber

MİT'in Afrika'da yakaladığı el kaide üyesi ve ağabeyi hakim karşısında

Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) Suriye'deki üsleri ile konvoyuna yönelik terör saldırısı yaptığı belirlenen ve Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) tarafından Afrika'da operasyonla yakalanan terör örgütü El Kaide üyesi Ahmet Baykara ile Suriye'de eylemleri birlikte gerçekleştirdiklerini itiraf ettiği Adana'daki ağabeyi Yusuf Baykara'nın yargılanmasına başlandı. Adana 2. Ağır Ceza Mahkemesince görülen duruşmaya, haklarında "Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis istenen tutuklu sanıklar Ahmet ve ağabeyi Yusuf Baykara cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi aracılığıyla katıldı. Tanık A.Ö. ile avukatlar da duruşma salonunda hazır bulundu.Beyanı alınan A.Ö, sanıklardan Yusuf Baykara ile Suriye'de tanıştığını iddia ederek, şunları anlattı: "Örgüt içinde kendisine kod adı verildiğini biliyorum. 2016'da El Kaide'ye katıldığımda Yusuf Baykara bana silah eğitimi veren kişidir. Bu 45 günlük eğitim kapsamında hafiften ağır silahlara kadar 6-7 çeşit silah eğitimi aldım. Her eğitimin hocası farklıydı. Yusuf Baykara bana AK-47 kullanımı eğitimi verdi." Sanıklar mahkemeye SEGBİS ile katıldı Yusuf Baykara ise iddiaların doğru olmadığını ve tanığı tanımadığını öne sürerek, "Suçlamaları kabul etmiyorum. Daha önce verdiğim beyanlarım geçerli değildir. Suriye'ye insani yardım amaçlı gitmiştim. Herhangi bir terör örgütüne katılmadım. Tahliyemi ve beraatimi talep ederim." ifadesini kullandı. Ahmet Baykara da terör örgütü El Kaide yapılanmasında yer almadığını savunarak, "Eylem ve saldırı planı yapmadım. Suriye'ye yardım faaliyetlerinde bulunmak için gitmiştim. Daha önceki ifadelerim geçerli değildir. Yusuf Baykara'nın da örgütsel faaliyetlere katılmadığını biliyorum. Suçlamaları kabul etmiyorum." beyanında bulundu. Görüşü sorulan cumhuriyet savcısı, sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verilmesini talep etti.Mahkeme heyeti, sanıkların mevcut halinin devamına karar verip dosyadaki eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi. MİT'in Afrika ve Adana operasyonu MİT Başkanlığınca yapılan istihbarat çalışmaları sonucunda, terör örgütü El Kaide üyesi Ahmet Baykara'nın Suriye İdlib'te bulunan TSK üs bölgeleri ve konvoyuna düzenlenen eylemlerde yer aldığı tespit edilmişti. TSK'ya yönelik birçok eylemin planlayıcısı ve uygulayıcısı olan terörist Ahmet Baykara'nın takip edildiğini anlaması üzerine Afrika'ya kaçtığını belirleyen MİT, istihbarat ve risk analizleri neticesinde 15 Ekim 2024'te Baykara'yı bir Afrika ülkesinde yakalamıştı. Hakkındaki soruşturmanın yürütüldüğü Adana'ya getirilen ve İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekiplerince sorgulanan Baykara'nın, Suriye'de eylemleri birlikte gerçekleştirdiklerini itiraf ettiği ağabeyi Yusuf Baykara da kentte saklandığı adrese düzenlenen operasyonda yakalanmıştı. İşlemleri tamamlanan Ahmet ve Yusuf Baykara, 17 Ekim 2024'te tutuklanmış, sanıklar hakkında "Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle dava açılmıştı.

Türkiye-Afrika Ticaret hacmi 20 yılda 37 milyar dolara yükseldi Haber

Türkiye-Afrika Ticaret hacmi 20 yılda 37 milyar dolara yükseldi

Bakan Bolat, 2003 yılında 5,4 milyar dolar olan Türkiye ile Afrika kıtası arasındaki ticaret hacminin 2023'te 37 milyar dolara yükseldiğini belirterek, "Bu yılın ilk 9 ayında da Afrika-Türkiye ticaret hacmi 27 milyar dolara yaklaşmıştır." dedi. Afrika'nın farklı ülkelerinden gelen 1500 iş insanının üretici ve ihracatçı Türk KOBİ'ler ile bir araya geldiği 11. Dünya Sektörler Arası İşbirliği Forumu (WCI Forum - World Cooperation Industries Forum) İstanbul Wow Convention Center'da başladı. Etkinliğin açılışında konuşan Ticaret Bakanı Ömer Bolat, ilk düzenlendiği tarihten itibaren Afrika ve Türkiye'den geniş bir katılıma sahne olan forumun, hem Afrika ülkelerine açılmak ve orada iş yapmak isteyen iş insanları hem de Türkiye pazarında iş yapmak isteyen Afrikalı iş insanları için yeni iş birliği olanakları sunduğunu söyledi. Türkiye'nin 2003 yılında Afrika Ülkeleriyle Ticari ve Ekonomik İlişkilerin Geliştirilmesi Stratejisi'ni benimsediğini anımsatan Bolat, o tarihten bu yana Afrika kıtasına yönelik hayata geçirilen projeler ve yapılan işbirliklerinden bahsetti. Afrika'nın Türkiye'ye uzak gibi yansıtıldığını ancak gerçeğin böyle olmadığını vurgulayan Bolat, Türkiye'nin güney illerinden bir saatlik uçuşla kıtaya ulaşılabildiğini, ayrıca derin bir tarihi ilişkilerinin bulunduğunu bildirdi. Bolat, Türkiye'nin 2013 yılından itibaren Afrika ile ilişkilerini "Afrika Ortaklık Politikası" çerçevesinde ele aldığını kaydederek, "Bu politikanın diplomatik ilişkilere yansıması olarak, Afrika ülkelerindeki büyükelçiliklerimizin sayısı 2003 yılında 12 iken 2024 yılında neredeyse 4 katına çıkarak 44'e ulaşmıştır. Yakın gelecekte de bu sayı 50'yi aşacak." diye konuştu. Halihazırda 31 Afrika ülkesinde ticaret müşavirliklerinin bulunduğunu dile getiren Bolat, "2003 yılında sadece 4 Afrika ülkesinde ticaret müşavirlerimiz vardı." ifadesini kullandı. "Afrika'nın 1500 iş insanı İstanbul'da Türk KOBİ'lerle buluştu" Bakan Bolat, Afrika'nın sahip olduğu yüksek ekonomik potansiyelle uluslararası sistem içerisinde giderek daha etkin bir rol oynayan ve küresel sahnede ağırlığı giderek artan bir aktör haline geldiğini belirterek, kıtanın 2024'te yüzde 3,7'lik büyümeyle 3 trilyon dolarlık GSYH'ye ulaşacağının tahmin edildiğini söyledi. Bu yıl dünyada en hızlı büyümesi beklenen 20 ülkenin 11'inin Afrika kıtasında olduğunu dile getiren Bolat, kıtanın genç nüfusundan, şehirleşme oranının ve yatırımlarının artmasından, gelecekteki yüksek büyüme potansiyelinden, yeni yatırım yapılacak sektörlerden bahsetti. Gelişme ve beklentilerin orta ve uzun vadede Afrika'nın önemli bir cazibe merkezi olacağına işaret ettiğini anlatan Bolat, Türkiye'nin bu kıtaya yönelik bütün stratejilerinin "kazan-kazan" ilkesi çerçevesinde olduğunu bildirdi. "Afrika kıtasını asla pazar olarak görmüyoruz." diyen Bolat, karşılıklı kazanç sağlanılacak yatırım ve ekonomik ilişkileri esas aldıklarını anlattı. Ticaret Bakanı Bolat, Türkiye'nin benimsediği Afrika Ülkeleriyle Ticari ve Ekonomik İlişkilerin Geliştirilmesi Stratejisi'nin ekonomik ilişkilere etkisine değinerek, sözlerini şöyle sürdürdü: " 2003 yılında Afrika kıtası ile 5,4 milyar dolar olan ticaret hacmimiz 20 yıl sonra 2023'te 7 kat artışla 37 milyar dolara ulaşmış bulunmaktadır. Bu dönemde ihracatımız 2,1 milyar dolardan 22 milyar dolara; ithalatımız 3,3 milyar dolardan 15 milyar dolara ulaşmıştır. Bu yılın ilk 9 ayında da Afrika-Türkiye ticaret hacmi 27 milyar dolara yaklaşmıştır. Bunun 15,8 milyar dolarını Türkiye'nin ihracatı, 11,1 milyar dolarını ise Afrika'nın bize ihracatı şeklinde gerçekleşmiştir." Bolat, Afrika kıtasında hızla gelişen ticari faaliyetlere ek olarak, müteahhitlik ve yatırımlar konusunda giderek derinleşen bir ilişkilerinin bulunduğunu belirterek, şu bilgileri verdi: "Yatırımlar bakımından muazzam bir ilerleme sağlanmıştır. 2003'te Türkiye'nin Afrika ülkelerindeki yatırımları 67 milyon dolardı. 2023 itibarıyla Türkiye'nin Afrika'daki özel sektör yatırımları stok olarak 2,3 milyar dolara yükseldi ama piyasa değeri itibarıyla tam 10 milyar dolarlık Türk yatırımları Afrika ülkelerinde yapılmıştır. Bu, Afrika ülkelerinde tam 100 bin Afrikalının istihdam edilmesini sağlamıştır. Türk yatırımları Afrika'da gıda, tekstil, demir çelik, inşaat, madencilik, ulaştırma, enerji, liman işletmeciliği ve tarımsal üretim alanında yapılmıştır ve devam etmektedir." Afrika'da üstlenilen müteahhitlik projelerindeki artışa işaret eden Bolat, halihazırda 91,5 milyar dolarlık 1977 projeye ulaşıldığını bildirdi Türkiye-Afrika ekonomi ve iş forumu Bakan Bolat, kıtaya sadece ticari ve ekonomik alanlarda değil, her alanda katkıda bulunmaya çalıştıklarını, Afrika ve kıtadaki ülkeler ile ilişkilerinin günden güne gelişmesi için çaba harcadıklarını belirterek, Türk Hava Yolları'nın Afrika'da uçtuğu nokta sayısının her geçen gün arttığını söyledi. THY'nin Afrika'da 62 destinasyona uçtuğunu ve Afrika kıtasını transit rotalarla tüm dünyaya bağladığını dile getiren Bolat, Afrika ülkeleri ile ticaretten yatırıma, sağlıktan turizme birçok alanda işbirliği olanaklarının ele alınmasına fırsat tanıyan Karma Ekonomik Komisyon Mekanizmasını tesis eden Ticaret ve Ekonomik İşbirliği (TEİ) Anlaşması'nı 50 Afrika ülkesi ile imzaladıklarını anımsattı. Bolat, kıtadaki 31 ülke ile Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunması Anlaşması, 17 ülke ile ise Çifte Vergilendirmenin Önlenmesi Anlaşması imzaladıklarını kaydederek, Fas, Tunus, Mısır, Morityus ve Sudan ile serbest ticaret anlaşmalarının bulunduğunu, Sudan ile imzalanan anlaşmanın henüz yürürlüğe girmediğini anlattı. Bakan Bolat, Ticaret Bakanlığı ile Afrika Birliği ortaklığında 2 yılda bir olmak üzere 4 kez Türkiye-Afrika Ekonomi ve İş Forumu düzenlediğini belirterek, "Cumhurbaşkanı'mız Recep Tayyip Erdoğan'ın ev sahibi olduğu bu forumda bütün Afrika ülkelerinin ticaret bakanları katılıyor. Geçen yıl yapılan 4. zirvemizde 31 ülkeden bakan ve bakan yardımcıları, 4 bine yakın iş insanı katılmıştı. Bu çerçevede, 2025 Ekim'de beşincisini düzenleyeceğiz ve tüm Afrika ülkelerinden bakanlarımızı, misafirlerimizi ağırlamaktan onu duyacağız." diye konuştu. 11. WCI Forum'un ekonomik ilişkilerin artırılması noktasında başarılı olacağına inandıklarını anlatan Bolat, Türkiye'nin Afrika ile ekonomik ve ticari ilişkilerini daha fazla artırmak için hazır olduğunu sözlerine ekledi. Konuşmaların ardından forumun açılış kurdelesini kesen Bakan Bolat, beraberindeki heyetle alanda kurulan stantları gezerek yetkililerden bilgi aldı ve katılımcılarla sohbet etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sao Tome ve Principe ile üç anlaşma imzaladı Haber

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sao Tome ve Principe ile üç anlaşma imzaladı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sao Tome ve Principe Demokratik Cumhuriyeti Başbakanı Patrice Emery Trovoada ile Dolmabahçe Çalışma Ofisi’nde bir araya geldi. Görüşmede, Türkiye'nin Afrika Kıtası ülkeleriyle işbirliğinin kazan-kazan ilkesine dayanarak geliştirildiğini belirten Erdoğan, bu anlayışla çalışmaların devam edeceğini ifade etti. ÜÇ ANLAŞMA İMZALADI Görüşme sonrasında iki ülke arasında güvenlik ve kolluk eğitimi ile enerji işbirliği alanlarında anlaşmalar imzalandı. BAKAN BAYRAKTAR'DAN AÇIKLAMA Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, sosyal medya platformu X'te yaptığı açıklamada, "Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve Sao Tome ve Principe Başbakanı Sayın Patrice Emery Trovoada'nın huzurunda Sao Tome ve Principe Altyapı ve Tabii Kaynaklar Bakanı Sayın Jose Do Nascimento Carvalho De Rio ile ülkelerimiz arasında enerji işbirliklerinin geliştirilmesi amacıyla bir mutabakat zaptı imzaladık," dedi. Bayraktar, mutabakat zaptı kapsamında offshore petrol ve doğal gaz arama faaliyetlerinin yanı sıra yenilenebilir enerji ve elektrik sektörü alanlarında iş birliğini geliştirmeyi amaçladıklarını açıkladı. SAO TOME VE PRİNCİPE HAKKINDA Yaklaşık bin kilometrekarelik yüzölçümüne sahip olan Sao Tome ve Principe Demokratik Cumhuriyeti, 210 bin civarında bir nüfusa sahiptir. Ülke nüfusunun tamamına yakını, 15. yüzyıldan itibaren ülkeye göç etmiş grupların soyundan gelmektedir. Gine Körfezi’ndeki bu ada ülkesinin komşusu bulunmamaktadır. Başkenti São Tomé olan Sao Tome ve Principe, Afrika’nın en küçük ikinci ülkesi konumundadır. Ekonomisi tarıma dayalı olan ülkede özellikle kakao üretimi yapılmaktadır. 2021 yılı itibarıyla ülkenin gayrisafi yurt içi hasılasının (GSYİH) 428 milyon ABD doları olduğu belirtilmektedir.

Afrika, Türk firmaları için önemli bir pazar oluşturuyor Haber

Afrika, Türk firmaları için önemli bir pazar oluşturuyor

Afrika, dünya ekonomisinin hızla büyüyen ve keşfedilmeye açık bölgelerinden biri olarak dikkat çekiyor. Kıta, 2024 itibarıyla toplam GSYH’sinin 3.5 trilyon doları aşması ve dış ticaret hacminin 800 milyar doları geçmesi bekleniyor. Türkiye'nin Afrika ile ticaret hacmi ise 2023'te 40 milyar doları buldu ve bu rakamın hızla artması öngörülüyor. Özellikle enerji, altyapı ve tarım gibi sektörlerde büyük fırsatlar sunan Afrika, Türk firmaları için önemli bir pazar oluşturuyor. Kuzey Afrika ülkeleri başta olmak üzere Batı Afrika’da Angola, Nijerya, Senegal, Gambiya, Gana ve Fildişi Sahilleri; Doğuda Kenya, Tanzanya, Ruanda ve Uganda; Güneyde ise Güney Afrika Cumhuriyeti, Bostwana ve Zambiya dikkat çeken pazarlar. Afrika’nın Türkiye İçin Potansiyeli şu şekilde: Büyüyen Pazar: 2023 itibarıyla, Afrika’nın helal pazarının değeri 1,5 trilyon USD’ye yaklaşmış durumda ve yıllık oranında bir büyüme gösteriyor. Bu büyüme, Türkiye'nin Afrika ile ticaret ilişkilerini daha da geliştirmesi için büyük bir fırsat sunuyor. Ticaret Hacmi: Ticaret Hacmi: Türkiye ve Afrika arasındaki ticaret hacmi 2022 yılında 30 milyar USD’yi aştı ve bu rakamın büyük bölümünü temsil eden gıda ve helal ürünler oluşturuyor. Türkiye’nin helal ürün ihracatında Afrika pazarının payının artması bekleniyor. Yatırım Fırsatları: Afrika'nın helal endüstrisine yapılan yatırımlar, yerel üretimin artırılması ve ticaretin kolaylaştırılması açısından önemli fırsatlar sunuyor. Türkiye, bu potansiyeli değerlendirerek Afrika'daki helal pazarında güçlü bir oyuncu olma yolunda ilerliyor. Helal Expo Uluslararası Ticaret Fuarında Afrika'nın Türkiye için sunduğu ticari fırsatlar anlatılacak 27-30 Kasım 2024 tarihleri arasında İstanbul'da düzenlenecek Helal Expo Uluslararası Ticaret Fuarı, Afrika kıtasının helal sektöründeki büyüyen rolünü özel bir alan ile öne çıkaracak. Afrika'nın Türkiye için sunduğu ticari fırsatlar, bu uluslararası etkinlikte detaylı bir şekilde ele alınacak. Afrika'nın farklı ülkelerinden gelen firmalar ve organizasyonlar için ayrılmış özel alanlarda, en son ürün ve hizmetler sergilenecek. Ayrıca Afrika’daki iş ortakları ve potansiyel müşterilerle doğrudan bağlantı kurma imkanı sağlayacak B2B programları ile yeni potansiyeller oluşturulacak.  

Sırada Maymun Çiçeği virüsü mü var? Haber

Sırada Maymun Çiçeği virüsü mü var?

Covid-19 pandemisinin ardından dünya genelinde bazı yeni hastalıklar daha fazla dikkat çekmeye başladı. Bu hastalıklardan biri de Maymun Çiçeği. Orta ve Batı Afrika'da yaygın olarak görülen ve Orthopoxvirüs cinsine ait olan bu zoonotik hastalık, insanlara genellikle enfekte bir kişinin veya hayvanın cilt lezyonlarıyla doğrudan temas yoluyla bulaşmaktadır. 2022 yılında dünya genelinde büyük bir salgına neden olan Maymun Çiçeği, kısa süreli belirtiler gösteren ve kendi kendine sınırlanan bir hastalık olarak tanımlanıyor. Afrika Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri (Africa CDC) Salı günü, kıtada virüsün yayılması nedeniyle halk sağlığı açısından acil durum ilan etti. Bu gelişmeler, Maymun Çiçeği'nin küresel ve Türkiye'deki durumunu yeniden gündeme getirdi. AHEF Yönetim Kurulu Üyesi ve Bilim Eğitim Komisyonu Sorumlusu Dr. Zeynep Özsevimli, hastalığın güncel durumunu ve belirtilerini detaylandırarak, virüsün tedavisinin semptomları hafifletmeye yönelik olduğunu belirtti. “Maymun çiçeği virüsü için kullanılan ilaçlar ise virüsün meydana getirdiği semptom ve şikayetleri hafifletmeye yöneliktir” Dr. Zeynep Özsevimli, “Deri döküntüsü, ateş, lenf düğümlerinde şişme, kas ağrıları ve solunum probleml gibi belirtiler gösteren maymun çiçeği virüsü, insandan insana, bazen de hayvanlardan bulaşabilen bir virüstür. Özel bir tedavisi bulunmayan maymun çiçeği virüsü için kullanılan ilaçlar ise virüsün meydana getirdiği semptom ve şikayetleri hafifletmeye yöneliktir” diye ifade etti. “Son yıllarda Afrika’da kentsel alanlardan da vaka bildirimleri olmaya başlamıştır” AHEF Yönetim Kurulu Üyesi ve Bilim Eğitim Komisyonu Sorumlusu Dr. Zeynep Özsevimli, maymun çiçeği virüsünün daha çok orta ve batı Afrika'da rastlanılan, Orthopoxvirüs cinsine ait, insanlara genellikle enfekte bir kişi veya hayvanın cilt lezyonları ya da vücut sıvılarıyla doğrudan teması sonucu bulaşan zoonotik bir hastalık olduğunu ifade ederek şunları söyledi: “Hastalıkta, ateş, baş ağrısı, lenf bezlerinde şişme, kas ağrısı ve yorgunluk maymun çiçeği virüsünün en sık görülen belirtileridir. Bir diğer tipik belirtisi olan döküntüler genellikle yüz, eller, ayaklar ve ağızda ortaya çıkıp, bir süre sonra içi sıvı dolu lezyonlara dönüşür. Virüsün yayılımında rolü olan hayvan konakları, kemirgenler ve primatlardır. Genellikle 2-4 hafta süren belirtileri olan ve kendi kendini sınırlayan bir hastalıktır. Son yıllarda Afrika’da kentsel alanlardan da vaka bildirimleri olmaya başlamıştır."

Afrika'yı kasıp kavuran maymun çiçeği salgını nedir, nasıl yayılıyor? Tedavi yöntemleri nelerdir? Haber

Afrika'yı kasıp kavuran maymun çiçeği salgını nedir, nasıl yayılıyor? Tedavi yöntemleri nelerdir?

Afrika kıtasında hızla yayılan M çiçeği virüsü (mpox), küresel sağlık endişelerini artırıyor. Özellikle Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nde baş gösteren salgın, diğer Afrika ülkelerine de sıçramış durumda. Afrika Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi (Africa CDC), durumu "acil durum" ilan ederek tüm ülkeleri alarma geçti. MAYMUN ÇİÇEĞİ SALGINI NEDİR? M çiçeği, Orthopoxvirus ailesine ait bir virüsün neden olduğu bulaşıcı bir hastalıktır. İlk olarak 1958'de maymunlarda görüldüğü için bu isimle anılsa da, virüsün kaynağı kemirgenler olduğu düşünülüyor. İnsanlara bulaşma genellikle enfekte hayvanlarla temas, enfekte kişilerin lezyonlarıyla temas veya kontamine malzemelerle temas yoluyla gerçekleşiyor. YENİ VARYANT DAHA TEHLİKELİ Mevcut salgında görülen "Clade 1b" olarak adlandırılan virüs türü, daha önceki türlere göre daha bulaşıcı ve şiddetli olduğu belirtiliyor. Bu durum, salgının kontrol altına alınmasını zorlaştırıyor. M ÇİÇEĞİ VİRÜSÜ'NÜN BELİRTİLER NELER? M çiçeği hastalığının belirtileri arasında yüksek ateş, baş ağrısı, kas ağrıları, lenf bezlerinde şişme ve ciltte suçiçeği benzeri kabarcıklar yer alıyor. Bu belirtiler, genellikle virüsle bulaştıktan 5-21 gün sonra ortaya çıkıyor. M ÇİÇEĞİ VİRÜSÜ'NÜN​​​​​​​ BULAŞMA YOLLARI NELERDİR? Enfekte hayvanlarla doğrudan temas Enfekte kişinin cilt lezyonları, vücut sıvıları veya solunum damlacıklarıyla temas Kontamine malzemelerle temas (örneğin, bulaşmış yatak çarşafları, havlular)

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
İLKHABER-Gazetesi En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.