TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

# Adnan Menderes

İLKHABER-Gazetesi - Adnan Menderes haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Adnan Menderes haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

1961’de idam edilen eski başbakan Adnan Menderes kimdir? Haber

1961’de idam edilen eski başbakan Adnan Menderes kimdir?

Türkiye’nin idam edilen ilk ve tek başbakanı Adnan Menderes’tir. Adnan Menderes'in idam edilmesinin ardından 63 yıl geçti. 1899 Yılında Aydın’da dünyaya geldi. Anne ve babasını küçük yaşta kaybeden Menderes, anneannesinin yanında büyüdü. Eğitim hayatına İzmir’de ittihat ve terakki mektebinde başlayan Adnan Menderes daha sonra Amerikan Koleji’nde okudu. Kolej son sınıf öğrencisiyken 1916’da askere gitti. Asteğmenliğe kadar yükseldi. İstiklal Savaşı sırasında 1920’de yeniden askere alındı. Zaferden sonra 1922’de teğmenliğe yükseltildi. 1 Ağustos 1923’te terhis edildi. Serbest Cumhuriyet Fırkası’nda siyasete girdi. SCF partisinde il başkanı oldu. Partinin kendini kapatması üzerine siyasi hayatını CHP’de yürüttü. CHP Aydın İl Başkanlığı yaptı. 9’uncu dönemde Aydın Milletvekili seçildi. Bu arada üniversiteye de giderek 1935’te Ankara Hukuk Fakültesi’nden mezun oldu. 11 ve 12’inci dönemlerde yine Aydın Milletvekili seçildi. Adnan Menderes, 1929 yılında Berrin Hanım ile evlenmiştir. Menderes’in bu evlilikten Yüksel, Mutlu, Aydın adında üç erkek çocuğu olmuştur. Adnan Menderes neden idam edildi? Adnan Menderes ve beraberindeki 3 eski bakan, Geyikli Olayları nedeniyle, “CHP’li ili milletvekilinin seyahat özgürlüğünü engellemek” suçundan yargılanmışlardır. Soruşturma Heyeti’nin 19 ve 23 Eylül 1959 tarihlerinde bölgedeki incelemelerinin ardından Cumhuriyet Halk Parti'li milletvekillerinin seyahat özgürlüğünü engellemek suçundan mahkum olmuşlardır. Adnan Menderes, Serbest Cumhuriyet Fırkası, Cumhuriyet Halk Partisi ve Demokrat Parti’de siyaset yapmaktaydı. 27 Mayıs 1960 tarihinde gerçekleştirilen darbenin ardından cuntacıların özel mahkemeleri tarafından idam cezasına çarptırılmış ve 17 Eylül 1961 tarihinde idam edilmiştir.

Anıtkabir'in yapımında görev almıştı: Fahri Doktora unvanı verilecek Haber

Anıtkabir'in yapımında görev almıştı: Fahri Doktora unvanı verilecek

ALİ GÜRELİ ADANA (İLKHABER) - İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi'ndeki öğrenciliğinin daha ikinci yılındayken merhum Prof. Dr. Emin Barın ile Anıtkabir’in kitabelerinin yazımında görev yapan ressam-hattat Etem Çalışkan, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi tarafından "Fahri Doktora" unvanına layık görüldü. Altınoran Düşünce ve Sanat Derneği Onur Üyesi olan ressam-hattat Etem Çalışkan’a, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi tarafından kaligrafi sanatında yarattığı yenilikler sayesinde kendine özgü bir resim anlayışı geliştirmesi nedeniyle "Fahri Doktora" unvanı verilmesine karar verildi. Mersin'in Tarsus ilçesi Göçük Köyü'nde 1928 yılında dünyaya gelen Etem Çalışkan'ın "Fahri Doktora" ödülünün, 10 Ekim Salı günü Eskişehir Osmangazi Üniversitesi'nde düzenlenecek olan törenle verileceği bildirildi. Etem Çalışkan, İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi'ndeki öğrenciliğinin ikinci yılında akademinin afiş atölyesinde çalışırken yazı dersleri aldığı 1987 yılında vefat eden Prof. Dr. Emin Barın ile birlikte Anıtkabir'in kitabelerinin yazımında görev almıştı. İlk ve orta öğrenimini Mersin’de tamamlayan ve günümüzde yaptığı Mustafa Kemal Atatürk'ün resimleri ile bilinen Etem Çalışkan, Anıtkabir'deki çalışmalarını şu cümlelerle ifade etmişti: ''Emin Barın hocama ne yapacağımızı sorduğumda, bana Anıtkabir'in kitabelerini yazacağımızı söyledi. Önce anlamadım, hocamın söylediğindeki sorumluluğu ve yüksek onuru birden kavrayamadım. Ama bildim ki, hocam bana iyi bir görev verdi. Daha sonra yazılacak projeleri gördüm. Anıtkabir'deki kulelerin ayrı ayrı isimleri var. Bu kulelerin içine yazılacak yazılar, Ankara' da yetkililer tarafından oluşturulan heyet tarafından belirlenmiş. Bu yazılar hocama gönderildi. Oturup kartondan yazı kalıpları hazırladık günlerce. Ben ölçülerine göre bu yazıları kâğıt üzerine metrelerce yan yana yapıştırarak yazdım. Onları hocam kontrol eder, daha sonra Anıtkabir'e götürür, oradaki taş işçilerine teslim ederdim. Daha önce götürdüğüm ve taş işçilerinin yaptığı işleri de kontrol ederdim. Çok onurlu ve sorumluluk taşıyan bir işle karşı karşıya idim. Anıtkabir'in şeref holünde sağlı sollu duvardaki kabartmaları yapanlar, İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi'ndeki bölümlerin hocalarıydı. Onları görünce heyecanlanırdım. Anıtkabir'e gittiğimde sık sık zamanın Bayındırlık Bakanı Kemal Zeytinoğlu'nu görürdüm. Dönemin Başbakanı Adnan Menderes'i, Cumhurbaşkanı Celal Bayar'ı da gördüm. Çünkü herkes çalışmaların bitirilmesini takip ediyordu.'' “Mersin ve Adana için yeni bir onur” Altınoran Düşünce ve Sanat Derneği Başkanı Dr. Haluk Uygur da, Mustafa Kemal Atatürk'ün imzasını stilize eden Etem Çalışkan'a verilecek olan "Fahri Doktora" ödülüne ilişkin, "Sanatında yenilikçi ve ilerici, yaşamında Atatürk ilkelerine ve Cumhuriyete kopmaz bağlarla bağlı derneğimizin onur üyesi Etem Çalışkan ile ilgili bu kararın çok yerinde olduğunu düşünüyorum. Onur Üyemizin başarısını Altınoran'ın onuru olarak kabul ediyor, kendisini kutluyorum. Bu ödül Mersin ve Adana için yeni bir onur." dedi. Etem Çalışkan kimdir? 1928'de Tarsus'un Göçük köyünde dünyaya geldi. İlk ve orta öğreniminin Mersin’de tamamladı. Yüksek öğrenimini İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Afiş Bölümünde yaptı. Sabri Berkel’den desen, Emin Barın’dan yazı, Namık Bayık’dan afiş ve grafik dersleri aldı. Akademideki öğrenciliği sırasında, Anıtkabir’deki yazıtların yazılmasında Emin Barın’a yardımcı oldu. 1954 yılında öğrenciliği sürerken Yapı Kredi Bankası'nın 10. yıl afişi, şükran belgeleri, diplomaları, madalyalarını yaptı. Aynı yıl Yeni Sabah gazetesinde ressam ve kaligraf olarak gazeteciliğe başladı. İlk işi, gazete için Jane Eyre filminin fotoğraflarının üstüne konuşmalar ve anlatım yazmak oldu. Bu çalışma, Türk basınındaki ilk fotoroman yayınıydı. Yeni Sabah’tan sonra Ankara'da Zafer ve Öncü gazetelerinde; İstanbul'da Hareket, Dünya, Akşam, Milliyet, Hürriyet gazetelerinde çalıştı. Manşetleri, olayların resimlerini, her yılın 10 Kasım'ında gazetelerde yayımlanan Atatürk portrelerini çizdi. 1969 yılında Milliyet gazetesinde çalışırken 10 Kasım Atatürk'ü Anma Günü nedeniyle çizdiği Atatürk portresi, o güne kadarkiler içinde en kalıcısı oldu. 1982’de Hürriyet gazetesinden emekli olduktan sonra Milliyet gazetesine Türk Büyükleri'ni, Güneş gazetesine Kuran'ın Türkçe anlamını, Sabah gazetesine Yunus Emre Divan'ını hazırladı. Çizgi röportajlar yaptı. Türk Büyükleri çalışması albüm kitap olarak yayınlandı. 1980 yılında Atatürk’ün doğumunun 100. yılı için basılan gümüş ve altın hatıra paraları tasarladı, 1984 yılında PTT için 16 Türk Devleti Pul Serisini hazırladı. Kültür Bakanlığı’nın siparişi üzerine üç yıllık bir çalışma sonucunda Atatürk’ün iki ciltlik Nutuk adlı eserini el yazısıyla yazdı. 844 sayfadan oluşan iki ciltlik eser, 2002'de yayımlandı. 2005 yılında Türkiye Gazeteciler Cemiyeti tarafından verilen Burhan Felek Ödülü ile ödüllendirildi. Uluslararası 8. Altın Koza Film Festivali'nde Yaşam Boyu Onur Ödülü, 2021 yılında  Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü'ne layık görülen Etem Çalışkan'ın çok sayıda ödülleri de bulunuyor.

Enkazda oğlundan geriye kalan hatıraları arıyor Haber

Enkazda oğlundan geriye kalan hatıraları arıyor

KAHRAMANMARAŞ (AA) - CİHAN DEMİRCİ / ÖZGÜN TİRAN - Depremlerin merkez üssü Kahramanmaraş'ta enkaz başından ayrılmayan Esra Doğar, yitirdiği oğluna ait eşyaları arıyor.Pazarcık ve Elbistan ilçeleri merkezli 6 Şubat'taki depremde birçok binanın yıkıldığı Adnan Menderes Bulvarı'nda ikamet eden 24 yaşındaki İngilizce öğretmeni Meteson Ustamazman, kaldığı apartmanın enkazında babasıyla yaşamını yitirdi.Depremin 11. gününde oğlunun cansız bedenine ulaşılan 47 yaşındaki anne, binanın yıkıntıları arasında yavrusundan kendisine hatıra kalacak eşyaları bulmak için çabalıyor.Esra Doğar, AA muhabirine, Seda Apartmanı'nda oğlunun da aralarında bulunduğu 7 kişinin hayatını kaybettiğini anlattı.Depremin 11. gününde oğlunun cenazesinin ekiplerce çıkarıldığını aktaran Doğar, o günden bu yana enkazda evladından geriye kalan hatıra niteliğindeki eşyaları aradığını belirtti.- "Oğluma ait bir iz arıyorum burada"İş makinelerinin başından ayrılmadığını anlatan Doğar, "Oğluma ait ufak bir iz, hatıra arıyorum. Yaşadıklarımız çok kötü, anlatılır gibi değil, acısı çok büyük ama mecburuz Allah'tan geldi, yapabileceğimiz bir şey yok. Mecburen oğlumun hatıralarıyla avunup duracağız." diye konuştu.Doğar, oğluyla en son depremden 1 gün önce görüştüğüne değinerek, "Kendi elimle bıraktım onu o gün buraya. Beraber yemek yedik, konuştuk ve sabaha karşı her şey çok değişti. Geldik buraya, 11 gün oğlumun cenazesini bekledim." diye konuştu.Oğlundan geriye hiçbir şey kalmadığını dile getiren Doğar, "Telefonunu bulduk.' dediler. Karakola gittim ona ait bir şey yoktu. 'Çanta bulundu.' dediler, oğluma ait değil. Yani oğluma ait bir iz arıyorum burada." dedi.Doğar, oğlunun oturduğu binanın giriş katının iş yeri olduğunu ve kolonların kesilmesi nedeniyle apartmanın yıkıldığını savundu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.