TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Adli TIp Kurumu

İLKHABER-Gazetesi - Adli TIp Kurumu haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Adli TIp Kurumu haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Adalet Bakanı Tunç: Ceza adalet sisteminin amacı toplumu suçtan korumak Haber

Adalet Bakanı Tunç: Ceza adalet sisteminin amacı toplumu suçtan korumak

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Osmangazi ilçesi Altınova Mahallesi'ndeki Adli Tıp Kurumu Bursa Grup Başkanlığı hizmet binasının açılış töreninde yaptığı konuşmada, bu birimin Bursa'ya ve çevre illere hizmet vereceğini ifade etti. Adli Tıp Kurumu teşkilat kararnamesinin Resmi Gazete'de yayımlandığını belirten Tunç, yargı süreçlerinde bilirkişilik anlamında maddi gerçeğin ortaya çıkarılmasıyla ilgili hem fiziki mekanların bu iş ve işlemlere uygun yürütülebilmesi hem de teknolojinin en ileri imkanlarının Türkiye'ye getirilmesinde Adli Tıp Kurumunun kapasitesini sürekli güçlendirme gayretinde olduklarını anlattı. Teşkilat kararnamesinde özellikle Adli Tıp Kurumunun kurumsal yapısını daha da güçlendirecek, grup başkanlıkları ile şube müdürlükleri arasındaki irtibatı sağlayacak, yeni ihtiyaçlar doğrultusunda yeni ihtisas kurullarının oluşmasını sağlayacak çok önemli düzenlemelerin yapıldığını dile getiren Tunç, kanun değişikliği gerektiren hususlarla ilgili de çalışmalarının sürdüğü bilgisini verdi. Yargı Reformu Strateji Belgesi'ndeki hedefler doğrultusunda bu yasal düzenlemeleri hayata geçireceklerini belirten Tunç, şöyle devam etti: "12'nci Kalkınma Planı'nda adli tıbba önemli bir yer ayrıldı. Özellikle yargının işleyişiyle ilgili olarak bilirkişilik müessesesinin daha güçlü bir şekilde özellikle 200 yıllık bir geleneğe sahip olan Adli Tıp Kurumu'muzun dünyanın en ileri teknolojileriyle kapasitesinin daha da güçlendirilmesi konusunda 12. Kalkınma Planı'mızda da bir hedef konulmuştu. Bu hedef doğrultusunda da kurum teşkilatımızla çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu kararnamede yeni kadro ihdasları da yapıldı. Çünkü çok sayıda uzmana ihtiyaç var. 6 Şubat'ta meydana gelen depremde 598 adli tıp uzmanımız gece gündüz araçların içinde kalarak günlerce bilirkişilik hizmeti verdiler ve delilleri sağlıklı bir şekilde toplamanın gayreti içinde oldular. Onların o topladığı deliller ışığında şu anda oralardaki ceza davaları ve diğer hukuki, idari davalar devam ediyor." Yargı Reformu Strateji Belgesi Tunç, 22 yıldır temel kanunların tamamını yenilediklerini, bu süreçte yenilenen kanunlarla ilgili yeni değişiklik ihtiyaçlarının ortaya çıktığını dile getirdi. Uygulamadan, vatandaşlardan gelen talepler doğrultusunda Yargı Reformu Strateji Belgeleri ile planlı çalışmayla hedefler koyarak, geniş kesimlerin, bütün tarafların görüşlerini alarak mevzuatın iyileştirilmesi konusundaki çalışmalarını sürdürdüklerini söyleyen Tunç, "Ceza kanunlarından ticaret kanunlarımıza, borçlar kanunlarımıza, hukuk muhakemelerinden ceza muhakemesine varıncaya kadar hepsini yeniledik. Tabii bu yenilemenin sonrasında uygulamadan kaynaklanan problemler ortaya çıktığında da yine yargı reformu paketleriyle Meclisimizin, yasamamızın gündemine getirerek yeni değişiklik ihtiyaçlarını karşılamanın gayreti içinde olduk. Şu anda önümüzde bir Yargı Reformu Strateji Belgesi hazırlığı var; son aşamada. 1,5 yıldan bu yana bu anlamda çalışıyoruz." diye konuştu. Tunç, belgenin hazırlanması sürecinde Adalet Bakanlığı Strateji Başkanlığınca ilk derece, istinaf ve temyiz olmak üzere yargının tüm kademeleri, barolar, avukatlar, akademisyenlerin görüşlerini aldıklarını, vatandaşların bildirimde bulunduğunu, internet ve mesaj yoluyla kendilerine 45 bine yakın görüşün geldiğini ifade etti. "Cezaların caydırıcılığı önemli" Bu çalışmanın son istişarelerden sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından kamuoyuyla paylaşılacağını dile getiren Tunç, şunları söyledi: "Yargı Reformu Strateji Belgemizde özellikle son zamanlarda tartışılan, toplumu huzursuz eden, cezasızlık algısına yol açan hususları ortadan kaldırmaya yönelik de önemli düzenlemeler olacak. Özellikle cezaların caydırıcılığı önemli. Ceza adalet sistemimiz sadece cezalandırmadan ibaret değil. Öncelikle suçun önlenmesinden başlayarak suç gerçekleşmişse etkin bir soruşturmanın delilleriyle toplanarak ve suçlu, sanık belirlendikten sonra da yargılama aşaması dediğimiz kovuşturma aşamasının uzun sürmeden, gecikmeden, sağlıklı bir şekilde tamamlanmasıyla eğer hüküm verilmişse kişinin karşı karşıya olduğu yaptırımın artık ceza infaz kurumunda hem onun ıslahına yönelik hem de işlediği fiilin karşılığı olan yaptırımı, cezayı çekmesine yönelik iki amacı var. Bu iki amacı da gerçekleştirecek şekilde ceza infaz sistemimizi özellikle güçlendirmek, ceza adalet sisteminin en önemli amacı. Ceza adalet sisteminin amacı toplumu suçtan korumak. Toplumu suçtan koruyan ceza adalet sisteminde eğer aksamalar oluyorsa, toplumdan gelen eleştiriler varsa elbette ki gerek yasamamız gerek yürütme olarak Adalet Bakanlığımız, uygulayıcılarımız buna duyarsız kalmaz, kalamaz. Bu anlamda Sayın Cumhurbaşkanı'mız dünkü grup toplantımızda ifade etti. Bu konuda özellikle endişeleri ortadan kaldıracak, suç ve suçluyla mücadeleyi daha etkin hale getirecek, özellikle günümüzde tartışılan bazı suçlar bakımından denetimli serbestlik uygulamalarıyla ilgili, adli kontrol uygulamalarıyla ilgili, yine koşullu salıverme süreleriyle ilgili eleştirileri de dikkate alarak, bilim insanlarıyla da bir araya gelerek bir sonuca varacağız. Bu konuda yaptığımız çalışmayı milletvekillerimizin takdirlerine arz ederek inşallah önümüzdeki süreçte yasal düzenlemelerle ilgili çalışmaları hızlı bir şekilde yargı reformu strateji belgemizin özellikle ilk 3 aylık hedeflerinde yer alabilecek önemli hususları milletimizle inşallah paylaşmış olacak." "Türkiye'nin en başarılı öğrencilerinin hukuk fakültelerine gitmesi lazım" Hakim ve savcıların meslek öncesi iyi bir eğitim almalarının önemini vurgulayan Tunç, "Hukuk fakültelerimizin eğitim kalitesini daha da artırmanın gayreti içindeyiz. Hukuk fakülteleri, eğitim programlarını güncellemek durumunda. Onlar da çağın gereklerine uygun yeni ders programları, gerek zorunlu gerek seçimlik uygulamak durumunda. Bir de Türkiye'nin en başarılı öğrencilerinin hukuk fakültelerine gitmesi lazım. Bu anlamda da Yükseköğretim Kurulumuzda yaptığımız görüşmeler var. İlk 190 bine giren, hukuk fakültesine girebiliyordu. Artık ilk 125 bine yükselttik. Bunu 100 binin altına kademeli olarak, hukuk fakültelerindeki kaliteyi de artıracak, eğitim kalitesini de artıracak çalışmalara önem veriyoruz. Aynı zamanda hukuk fakültesi bittikten sonra da avukatlık stajına başlayabilmek için artık hukuk mesleklerine giriş sınavına girmek gerekiyor. Bunun da sınavını eylül ayı sonunda ilk kez uyguladık." ifadesini kullandı. Tunç, Türkiye Adalet Akademisinin güçlü bir kapasitesinin olduğunu, bunu artırmaya gayret ettiklerini belirterek, Akademinin başka ülkelere de destek olan kapasitesiyle bilim insanlarının, uygulayıcılarının bulunduğunu, bunlardan hakim ve savcıların daha çok yararlanmasını sağlamanın yolunu açacaklarını söyledi. Hakim ve savcı sayısının 9 binden 25 bine çıktığını kaydeden Tunç, "Yüzde 50'si 5 yılın altında kıdeme sahip genç kardeşlerimiz. Dolayısıyla bu gençlerimiz, önümüzdeki süreçte Adalet Akademisinin de destekleriyle, uygulamada kazandıkları tecrübelerle önümüzdeki yıllarda daha çok tecrübe kazanarak, adaletin tecellisi yolunda inşallah çok daha güçlü bir vazife yapacaklar." dedi. "Vatandaşımız, adaletin gecikmeden tesis edilmesini istiyor. Vatandaşımız, duruşmaların 6 ay, 1 yıl sonrasına ertelenmesini istemiyor. Geciken adalet, adalet değildir." diyen Tunç, yargı teşkilatına her türlü desteği vereceklerini ifade etti. "Yargı mensuplarımız maalesef birtakım dezenformasyona tabi tutulabiliyor" Adalete güveni daha da yukarılara taşımanın gayretiyle çalışmalarını sürdüreceklerini vurgulayan Tunç, şunları kaydetti: "Adalet binalarının temel atma törenlerinde ve bazı açılış törenlerinde, sadece binadan bahsettiğim kısmı alarak, 'Adalet Bakanı sadece adalet sarayından bahsediyor' diye eleştirilerle karşı karşıya kalıyoruz. Yargı mensuplarımız maalesef birtakım dezenformasyona tabi tutulabiliyor. Sosyal medya aracılığıyla özellikle yargının, dosyanın içeriğini bilmeden birtakım paylaşımlar yapılarak, milyonlarca insana ulaştırılan dezenformasyonla da karşı karşıyayız. Yargının içinde hatalı karar verenler olamaz mı? Olabiliyor. Zaten itiraz, temyiz müessesesi, istinaf, bunun için var. Yargı, hatalı kararları kendi mekanizması içinde zaten düzeltebilir. Dolayısıyla bir hatalı karardan yola çıkarak 25 bin hakim ve savcımızı, tüm yargı personelimizi töhmet altında bırakan davranışlara da biz müsaade etmeyiz. Bu anlamda, hatalı kararların en az indirilmesi, vatandaşlarımızın memnuniyetini en üst noktaya taşımak için gayret gösteririz ama yargı mensuplarımızı haksız yere ve son zamanlarda özellikle toplumda bir güvensizlik algısı oluşturmaya çalışan, Türkiye'nin sokaklarının güvenli olmadığı yönünde birtakım dezenformasyonlar yapan ve bugün bunu adliye üzerinden yapmaya çalışan birtakım mahfillerin de olduğunu, sosyal medya düzeninde bunun daha da aşırı yapıldığını da görüyoruz. O nedenle buna da müsaade etmeyerek, yargı teşkilatımızı daha da güçlendirerek hedefimiz, vatandaşlarımızın memnuniyetini en üst noktaya taşımak." Tunç, maddi gerçeğin ortaya çıkarılması konusunda adli tıbbın gayretlerini yakından takip ettiklerini belirterek, fedakarca çalışan adli tıp personeline teşekkür etti. Delillerin sağlıklı toplanması, maddi gerçeğin ortaya çıkarılması, suçlunun tespiti anlamında, Adli Tıp Kurumunun öneminin had safhada olduğuna söyleyen Tunç, "Son meydana gelen olaylarda da özellikle Diyarbakır'daki meselede, Adli Tıp Kurumu'muzun önemli delil tespiti çalışmaları oldu. Önümüzdeki süreçte, özellikle oradaki soruşturma ve yargılama süreçlerinde, adli tıbbın ortaya çıkardığı deliller, oradaki maddi gerçeğin ortaya çıkarılması ve suçluların en ağır cezaya çarptırılması noktasındaki teknik kapasite noktasında Adli Tıp Kurumu'muz gerçekten çok önemli. O nedenle kurumumuza önem vermeye devam edeceğiz." diye konuştu. Bursa İl Müftüsü Yavuz Selim Karabayır'ın dua etmesinin ardından Adli Tıp Kurumu Bursa Grup Başkanlığı hizmet binasının açılış kurdelesi kesildi. Bakan Tunç ve beraberindekiler, daha sonra birimleri gezdi. Törene, Adalet Bakan Yardımcıları Hurşit Yıldırım ve Ramazan Can, Hakimler ve Savcılar Kurulu Başkanvekili Mehmet Akif Ekinci, Bursa Valisi Erol Ayyıldız, AK Parti Bursa Milletvekili Emine Yavuz Gözgeç, Bursa Cumhuriyet Başsavcısı Ramazan Solmaz, Adli Tıp Kurumu Başkanı Dr. Hızır Aslıyüksek ile siyasi partilerin temsilcileri katıldı. Bakan Yılmaz Tunç, törenin ardından Heykel semtindeki tarihi Valilik binasında Bursa Valisi Erol Ayyıldız'ı ziyaret etti.

Adli Tıp Kurumu'da yeni düzenlemeler Resmi Gazete'de yayımlandı Haber

Adli Tıp Kurumu'da yeni düzenlemeler Resmi Gazete'de yayımlandı

Adli Tıp Kurumunun teşkilat yapısının güçlendirilmesi, idari ve bilimsel kapasitesinin artırılmasına yönelik düzenlemeler içeren Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi, Resmi Gazete'de yayımlandı. Bakanlıklara Bağlı, İlgili, İlişkili Kurum ve Kuruluşlar ile Diğer Kurum ve Kuruluşların Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinde Değişiklik Yapılmasına Dair Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın imzasıyla yayımlandı. Kararnameye göre, halihazırda doğrudan merkeze bağlı olan adli tıp şube müdürlükleri, adli tıp grup başkanlıklarına bağlandı.Kuruma, araştırma ve geliştirme faaliyetleri yürütme, yurt içi ve yurt dışında bulunan kurum ve kuruluşlarla işbirliği yapma, adli tıp ve adli bilimler alanında eğitim programları düzenleme görevleri verildi.Adli Tıp Kurumunun idari kapasitesinin artırılması amacıyla hizmet birimleri olarak daire başkanlıkları kuruldu. Yönetmelikle kurulan Hukuk Müşavirliği de kararnamede düzenlendi. Kurulan hizmet birimleri şu şekilde: "Personel Daire Başkanlığı, Destek Hizmetleri Daire Başkanlığı, Bilgi İşlem ve İstatistik Daire Başkanlığı, Eğitim, Araştırma ve Geliştirme Daire Başkanlığı, Kalite ve Akreditasyon Daire Başkanlığı ve Hukuk Müşavirliği." Adli Tıp Kurumu başkan yardımcıları ile adli tıp ihtisas kurulu başkan ve üyeleri için 4 yıllık görev süresi öngörüldü. Görev süresi bitenler, yerlerine atama veya görevlendirme yapılıncaya kadar görevlerine devam edecek. Adli Tıp ihtisas kurulları sayısı 8'den 11'e çıkarıldı Adli Tıp İhtisas Kurullarının sayısı 8'den 11'e çıkarıldı. Bazı ihtisas kurullarının görevlerinde değişiklik yapılırken bazı ihtisas kurullarına yeni uzmanlık alanları eklendi. Yeni kurulan ihtisas kurulları ve hizmet birimleri, 31 Aralık'a kadar teşkilatlanarak faaliyete geçirilecek.Ayrıca, Adli Tıp Kurumu merkez ve taşra teşkilatı için kadro ihdası yapıldı. Merkez teşkilatı için 232, taşra teşkilatı için 368 olmak üzere toplam 600 kadronun ihdası yapılırken, 3 kadro da iptal edildi.

Adli Tıp Kurumu, 229 Pozisyon için sözleşmeli personel alımı yapacak! İşte başvuru şartları ve başvuru ekranı... Haber

Adli Tıp Kurumu, 229 Pozisyon için sözleşmeli personel alımı yapacak! İşte başvuru şartları ve başvuru ekranı...

Adli Tıp Kurumu Merkez ve Taşra Teşkilatında istihdam edilmek üzere 229 pozisyon için sözleşmeli personel alımı yapacağını duyurdu. İlana başvuruda bulunmak isteyenler başvuru şartlarını ve nereden nasıl başvuru yapılacağını araştırıyor. İşte Adli Tıp Kurumu personel alım şartları... Adli Tıp Kurumu, Merkez ve Taşra Teşkilatında çalıştırılmak üzere toplamda 229 pozisyon için sözleşmeli personel alımı gerçekleştireceğini duyurdu. Başvurular, e-Devlet üzerinden yapılacak olup, adaylar başvuru şartlarına ve belirtilen tarih aralığına dikkat etmelidir. BAŞVURU TARİHLERİ Başvuruların, 05 Şubat 2024 Pazartesi günü saat 10:00'da başlayacağı ve 18 Şubat 2024 Pazar günü saat 23:59 itibarıyla sona ereceği belirtildi. Adaylar her pozisyon için yalnızca bir başvuru yapabileceklerdir ve başvurular şahsen veya posta yoluyla kabul edilmeyecektir. Adaylar, başvurularını e-Devlet üzerinden Adli Tıp Kurumu Başkanlığı - Kariyer Kapısı Kamu İşe Alım veya Kariyer Kapısı web adresi üzerinden yapacaklardır. Başvuruların sadece belirtilen tarih aralığında aktif hale gelecek olan iş başvuru ekranı üzerinden yapılacağı vurgulanmıştır. GENEL ŞARTLAR a) Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak, b) Son başvuru günü olan 18 Şubat 2024 tarihinde 657 sayılı Kanunun 40'ıncı maddesindeki yaş şartlarını taşımak ve merkezi sınavın yapıldığı yılın ocak ayının birinci günü itibarıyla 35 yaşını bitirmemiş olmak. (01 Ocak 1987 ve sonrası doğumlular müracaat edebilecektir.) Koruma ve Güvenlik Görevlisi ile İnfaz ve Koruma Memuru pozisyonu için merkezi sınavın (KPSS-2022) yapıldığı yılın Ocak ayının birinci günü itibarıyla 30 yaşını bitirmemiş olmak. (01 Ocak 1992 ve sonrası doğumlu olanlar sınava müracaat edebilecektir.) c) Askerlikle ilgisi bulunmamak veya askerlik çağına gelmemiş olmak, askerlik çağına gelmiş ise muvazzaf askerlik hizmetini yapmış yahut ertelenmiş ya da yedek sınıfa geçirilmiş olmak, ç) 657 sayılı Kanunun değişik 48/1-A/5 bendinde sayılan suçlardan mahkûm olmamak, d) 657 sayılı Kanunun 53'üncü maddesi hükümleri saklı kalmak kaydı ile görevini devamlı yapmasına engel olabilecek akıl hastalığı bulunmamak, e) Kamu haklarından mahrum olmamak, f) Son müracaat tarihi itibarıyla atanılacak pozisyon için gerekli öğrenim niteliğini taşıyor olmak

Antalya'da kayalıklarda bulunan kız çocuğunun cesedi ailesine teslim edildi Haber

Antalya'da kayalıklarda bulunan kız çocuğunun cesedi ailesine teslim edildi

Şirinyalı Mahallesi'nde 30 Ekim'de kayalık alanda cesedi parçalanmış halde bulunan kadının Antalya Adli Tıp Kurumu'nda yapılan DNA testi sonrası 13 yaşındaki Aylin Kaya olduğu tespit edildi. Kayıp ilanı veren aileye ulaşan polis ekipleri, anne Natalya Kaya'nın da kızını teyit etmesi üzerine otopsi işlemlerinin ardından cenazeyi aileye teslim etti. Cenazenin teslimi sırasında anne Kaya üzüntü yaşadı. Aylin Kaya'nın cenazesi Kurşunlu Mezarlığı'na defnedilecek. - Olay Antalya'da 25 Ekim’de okul servisinden indikten sonra ortadan kaybolan Aylin Kaya’nın ailesi, kayıp başvurusunda bulunmuştu. Muratpaşa ilçesinde 30 Ekim'de falezlerde bulunan kız çocuğunun cesedini, anne Natalya Kaya Antalya Adli Tıp Kurumu morgunda kıyafetlerinden teşhis ederken, yapılan DNA testiyle kızı olduğu kesinleşmişti. Soruşturma çerçevesinde, bir hafta önce okula gitmek için evden çıkan ve servisten indikten sonra ortadan kaybolan 13 yaşındaki ortaokul öğrencisi Aylin Kaya’nın ailesi bulunan cesedin kızlarına ait olabileceği ihtimali üzerine Adli Tıp morguna geldi. Gerekli işlemlerin ardından cesedi gören anne Natalya, elbiselerden yola çıkarak cesedin kızına ait olduğunu söyledi. DNA karşılaştırmasının ardından cenazenin Aylin Kaya'ya ait olduğu belirlendi. Daha sonra cenaze anne Natalya Kaya tarafından teslim alındı. Gözyaşlarına boğulan anneyi eşi ve yakınları sakinleştirdi. Kaya'nın cenazesi İsmail Fetane Şahin Camii'nde kılınacak cenaze namazının ardından Güzeloluk Mahallesi'ndeki Boynuzlu Kuyu Mezarlığı'nda toprağa verilecek.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.