Adana’da 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı renkli etkinlikler ile kutlandı
Adana’da 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamaları, Adana Valisi Yavuz Selim Köşger’in, vali yardımcıları, askeri erkan, emniyet teşkilatı mensupları, gaziler, şehit aileleri, STK temsilcileri, kurum müdürleri ve vatandaşların tebriklerini kabul etmesiyle başladı. Uğur Mumcu Meydanı’nda devam eden kutlamalarda protokol üyeleri, vatandaşları selamladı; saygı duruşunda bulunuldu, İstiklal Marşı okundu ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın mesajı iletildi. Günün anlam ve önemini belirten konuşmasını yapan Vali Yavuz Selim Köşger, "Cumhuriyet’imizin kuruluşunun 101. yılını kutlamanın gururunu ve coşkusunu hep birlikte yaşıyoruz" dedi. Vali Köşger’in konuşmasından sonra askeri erkan gösterisi ve öğrencilere ödülleri verildi.
“Cumhuriyet’imizin kuruluşunun 101. yılını kutlamanın gururunu ve coşkusunu hep birlikte yaşıyoruz”
Adana Valisi Yavuz Selim Köşger, “Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “Türk milletinin karakterine ve geleneklerine en uygun idare” olarak ifade ettiği; şan, şeref ve kahramanlık dolu bir mücadeleden sonra kanla, irfanla kurduğumuz, dirilişin sembolü Cumhuriyet’imizin kuruluşunun 101. yılını kutlamanın gururunu ve coşkusunu hep birlikte yaşıyoruz. Cumhuriyet; bu necip milletin türlü imkânsızlığa rağmen vatan sevgisi, hürriyet ve istiklal aşkıyla bağımsızlığına kavuşabilmek için inanç ve kararlılıkla giriştiği milli mücadelenin ardından elde etmiş olduğu büyük bir zaferin sonucudur. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşu; yalnızca bir ulusun kendi bağımsızlığına kavuşması değil, aynı zamanda tüm dünya mazlumlarına da ilham kaynağı olan bir destandır” şeklinde konuştu.
“Türkiye’nin bulunduğu konum yalnızca bölgesinde değil, küresel ölçekte de söz sahibi bir ülke yapmaktadır”
Yavuz Selim Köşger, "Muhterem Adanalılar, Ülkemizin jeopolitik konumu, onun bölgesel ve küresel dengelerdeki önemini daha da artırmaktadır. Üç kıtanın kesişim noktasında yer alan Türkiye, stratejik olarak dünyanın en önemli enerji ve ticaret yollarının kavşağında bulunuyor. Bu kritik konum, Türkiye’yi yalnızca bölgesinde değil, küresel ölçekte de söz sahibi bir ülke yapmaktadır. Bugün, bölgemizde yaşanan krizlere baktığımızda, Türkiye’nin istikrar ve barış için oynadığı kritik rolü daha iyi anlıyoruz. Suriye’den Libya’ya, Kafkaslar’dan Doğu Akdeniz’e kadar geniş bir coğrafyada barışı tesis etmek için çaba sarf eden Türkiye, bu duruşuyla hem bölgesel hem de küresel düzeyde ne denli önemli bir güç olduğunu tüm dünyaya göstermiş; adalet, özgürlük ve insan hakları prensiplerine bağlı cumhuriyet rejimi sayesinde dünyanın dört bir yanında güven ve istikrarın kalesi olmuştur. Bu yüzden ülke olarak kazandığımız bu siyasi, askeri ve diplomatik gücü korumanın hatta arttırmanın necip milletimizin Cumhuriyet’imize ve şanlı tarihimize borcu olduğunu düşünüyorum. Üniversitelerimizin sayısı ile bilimsel araştırmalara verilen desteklerin artması ve yeni teknolojilere yapılan yatırımlar, Türkiye’nin gelecek vizyonunun ne denli güçlü olduğunu bizlere gösteriyor. Bu manada “fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür” bireyler olarak yetişmekte olan gençlerimizin ülkemizin geleceğinin en büyük güvencesi olduğunu düşünüyorum. Bununla birlikte bilimin aydınlatıcı ışığında yetişen gençlerimizin millî-manevî değerlerine sahip çıkmalarının önemini bir kere daha vurgulamak istiyorum. Aksi takdirde verilen bunca emek zayi olacak ve milletimiz özellikle de gençlerimiz dünya milletleri içerisindeki varlıklarını anlamlandıramayacaktır” diye ifade etti.
Yavuz Selim Köşger, “Kurtuluş Savaşı’nın “ilk ateş” emrinin verildiği, her bir ferdi Cumhuriyet’e büyük bir sevdayla bağlı, güzide bir memleket olan Adana’mızda, Türk milletinin bağımsızlık ve özgürlük tutkusunu, Cumhuriyet’e sahip çıkma, onu koruma ve gelecek nesillere aktarma kararlılığımızı en yüksek tonda haykırmanın haklı gururunu yaşıyor, farklılıklarımızı bir zenginlik olarak gören ve her bireyi eşit haklarla kucaklayan Cumhuriyet’i bu toprakların ortak değeri olarak görüyoruz. Bu yüzden büyük ve güçlü Türkiye ideali için; birlik ve bütünlüğümüze, demokrasimize, barışımıza, kardeşliğimize sahip çıkmaya, Cumhuriyet’imizin temel değerlerini her türlü tartışmanın üzerinde tutmaya devam edeceğiz. Unutmamalıyız ki “Cumhuriyet”, Türkiye’nin çağdaş ve demokratik bir ülke olarak varlığını ve gelişimini sürdürmesinin en önemli teminatıdır” dedi.
“Aziz milletimiz; yurdumuzun bekasına, birliğine ve bütünlüğüne zarar verilmesine asla müsaade etmeyecek asil bir millettir”
Yavuz Selim Köşger konuşmasında TUSAŞ’ta meydana gelen saldırıyı kınayarak şunları söyledi: “Cumhuriyet Bayramımıza sayılı günler kala Türk savunma sanayisinin önemli kuruluşlarından biri olan Türk Havacılık ve Uzay Sanayii A.Ş.ye (TUSAŞ) yönelik düzenlenen menfur terör eylemini şiddetle kınıyor, saldırıda şehit düşen vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Şunu unutmayalım ki Türkiye Yüzyılı’mızı ve Cumhuriyet’imizin 2. asrını idrak ettiğimiz bu zaman diliminde ülkemizin birlik ve beraberliğine, huzuruna kast eden hain terör örgütü yurdumuz üzerindeki hain emellerine asla kavuşamayacaktır. Çünkü aziz milletimiz; yurdumuzun bekasına, birliğine ve bütünlüğüne zarar verilmesine asla müsaade etmeyecek asil bir millettir. Gönülden inanıyorum ki; rengini şehitlerimizin ve gazilerimizin kanından alan şanlı bayrağımızın altında; gün tek yürek, tek vücut ve tek millet olma günüdür. Gün akıl ve gönül birliği günüdür. Gün, ecdattan teslim alınan mirası geleceğimizin teminatı gençlerimize en iyi şekilde teslim edebilmek için gayret gösterme günüdür.”
Köşger, “Bu duygu ve düşüncelerle, başta; Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve onun kahraman silah arkadaşları olmak üzere, şanlı tarihimizin ölümsüz sembolleri olan aziz şehitlerimizi ve kahraman gazilerimizi bir kez daha rahmet, minnet ve şükran duygularıyla anıyorum. Siz Adanalı hemşerilerimin ve tüm milletimizin Cumhuriyet Bayramı’nı kutluyor; nice güzel bayramlarda birlikte olmak dileğiyle sevgilerimi ve saygılarımı sunuyorum” diyerek sözlerine son verdi.