TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Adana Tabip Odası

İLKHABER-Gazetesi - Adana Tabip Odası haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Adana Tabip Odası haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Dr. Hakan Şen: Sorunun çözümü acı reçetelerde değil, adil vergi politikalarında yatıyor Haber

Dr. Hakan Şen: Sorunun çözümü acı reçetelerde değil, adil vergi politikalarında yatıyor

Adana Tabip Odası ve Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası'nın yürüttüğü 'Vergide Adalet İstiyoruz' kampanyası, 24 haftadır devam ediyor. Kiremithane Aile Sağlığı Merkezi önünde düzenlenen basın açıklamasında Adana Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Hakan Şen, hükümetin vergi ve gelir adaletini sağlaması gerektiğini vurguladı. Dr. Şen, ekonomik kriz ve vergi kesintileri nedeniyle sağlık çalışanlarının ve hastaların zor durumda kaldığını, memleketin büyük çoğunluğunun yoksulluk sınırının altında yaşadığını ifade etti. Dr. Şen, “Vergide adalet istiyoruz. Ekonomik kriz sağlık sistemini ve vatandaşları olumsuz etkiliyor. Bu sorunun çözümü acı reçetelerde değil, adil vergi politikalarında yatıyor” dedi. “Yaratılan ekonomik kriz ile hastalarımız kronik hastalık ilaçlarının farkını ödeyemez hale geliyor” 21 Şubat’ta ‘Vergide Adalet İstiyoruz’ eylemlerini başlattıklarını söyleyen Dr. Hakan Şen, “Sağlık çalışanları ve emeğiyle geçinen yüzbinler, bir yandan hayat pahalılığı altında ezilirken, diğer yandan vergi kesintileri nedeniyle yaşamını idame ettirmekte zorlanıyor. Haziran ayında kamu çalışanlarının maaşlarına yapılan artış henüz cebimize girmeden eridi. Enflasyon farkı olan zam ile ocak ayında aldığımız ücreti ancak alabilir hale geldik. Önümüzdeki beş ay boyunca artacak vergi kesintileriyle yılın ilk ayında aldığımız ücretin altında bir gelirle karşı karşıya kalacağız. İki haftadır denetim adı altında eczanelere vergi baskınları yapılırken; vergi ödemeyen, vergi muafiyeti getirilen imtiyazlı şirketlerin bilgileri bir bir basına yansıyor ve buna yönelik hiçbir adım atılmıyor. Yaratılan ekonomik kriz ile hastalarımız kronik hastalık ilaçlarının farkını ödeyemez hale geliyor. Emekli hastalarımız eczanelerde reçete farkını ödemek için kredi kartı kullanmak zorunda kalıyor” diye ifade etti. “Memleketimizin büyük çoğunluğu yoksulluk sınırında bir ücreti hayal bile edemiyor” Dr. Hakan Şen, “Bugün dört kişilik bir ailenin yoksulluk sınırı 67 bin lira. Memleketimizin büyük çoğunluğu yoksulluk sınırında bir ücreti hayal bile edemiyor. Siz bu ücreti alandan 30 bin lira vergi kesmeyi reva görüyorsunuz ama devasa tekstil firmaları üç yılda 9 bin 431 lira vergi ödemiş, onlara vergi kaçağını sormuyorsunuz. Ekonomik kriz bizi hasta ediyor. Acı reçete değil, ‘Vergide Adalet’ istiyoruz. Yarattığınız ekonomik krizin biz sabit gelirlileri sağlığından ettiğini biliyoruz, her gün hastalarımızdan duyuyoruz. Ne tedavilerini olabiliyorlar ne sağlıklı beslenebiliyorlar ne randevu bulabiliyorlar. Bu bizim reçetemizle düzelecek bir sağlık sorunu değildir. Siz de biz emekçilere acı reçete dayatmaktan vazgeçin.Her gün bir yangın haberi ile sarsılıyoruz. Ancak vergilerimizin yangın söndürme araçları için değil, protokol araçları için harcandığını görüyoruz. Söz verdiğiniz görevinizi yapın, bizden topladığınızı bizim için harcayın. Bizim vergilerimizle şehir hastanelerinin bir avuç müteahhidine milyarlarca dolar veriyorsunuz. O şehir hastanelerine ödediğiniz 42 dakikalık kira ile bir aile sağlığı merkezi yapılabilir. Siz bunu yurttaşlara değil, bir avuç sermayedarınıza harcıyorsunuz. Biz de randevu peşinde, doktor peşinde, ilaç peşinde koşmak zorunda kalıyoruz” dedi.

TTB Başkanı Alpay Azap Adana'da deprem ve maymun çiçeği vakalarını gündeme getirdi Haber

TTB Başkanı Alpay Azap Adana'da deprem ve maymun çiçeği vakalarını gündeme getirdi

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Başkanı Dr. Alpay Azap, Adana'da gerçekleştirdiği ziyaret sırasında hem 6 Şubat depreminin etkilerini hem de Maymun Çiçeği hastalığının yayılma riskini gündeme getirdi. Adana Tabip Odası'ndaki toplantıda, deprem sonrası sağlık hizmetlerinin değerlendirilmesinin yanı sıra, Maymun Çiçeği vakalarının Kovid-19 gibi bulaşıcı olmadığı ancak dikkatli olunması gereken bir hastalık olduğu vurgulandı. TTB Başkanı Azap, Adana'nın afet müdahalelerindeki başarısını övgüyle karşılarken, ilerleyen günlerde diğer deprem bölgelerinde de değerlendirmelerde bulunacaklarını belirtti. Uzm. Dr. Polatöz, “Oda olarak toplum sağlığında koruma misyonumuz var” Adana Tabip Odası ve Mersin Tabip Odası Yöneticilerinin ve hekimlerin yoğun katılım gösterdiği ziyarette deprem sürecinde başarılı ‘Afet Müdahale’ gerçekleştirdiklerini ifade eden Adana Tabip Odası Başkanı Uzm. Dr. Özden Polatöz, “Öncelikle Adana’mıza hoş geldiniz. Yaşanan deprem sürecinde hem çalışma hem de sağlık hizmeti sunmada Adana lojistik merkez oldu. Deprem bölgelerine önceki yönetimlerimiz ve üyelerimiz aileleriyle birlikte seferber olduk. Biz oda yöneticileri olarak sadece üyelerimizin değil toplum sağlığını da korumak gibi bir misyonumuz var. TTB ile her zaman ortak hareket ediyoruz. Uzun zamandır eşit, ulaşılabilir bir sağlık sistemi seslenişimiz var. Deprem öncesi zaten uzman hekim bulmak zorken deprem sonrası şartlar daha da ağırlaştı. Depremden etkilenen insanların tedavisiz kalmaları, önemsenmemeleri, özellikle travma sonrası stres bozukluğu yaşandı. Bunlar tedavi edilmedikçe şikayetler arttı. Diğer illerden sevkler arttı. Sağlığa ulaşım konusunda da yetersizlikler yaşandı. ÇÜ Tıp Fakültesi fiziki binası ve Balcalı Hastanemiz aldığı hasardan dolayı hizmet veremedi. Ama YÖK yine de kontenjan sayısını arttırdı. Deprem yaralarının biran önce sarılması, tüm şehirlerimizin afete hazırlıklı olması, Tıp Fakültesi ve Balcalı hastanemizin sağlıklı hizmet verebilmesi için fiziki şartların ivedi olarak düzeltilmesi şarttır. Adanamıza bizleri ziyarete gelmenizden onur duyduk. Görevinizde başarılar diliyoruz” diye ifade etti. TTB 2. Başkanı Dr. Mualla Pınar Saip, Genel Sekreter Dr. Hilmi Önder Okay ile YK Üyeleri Dr. Ali Karakoç, Dr. Nilüfer Ustael, Dr. Ali Osman Karababa, Dr. Mehmet Şerif Demir, Dr. Ayşegül Ateş Tarla’nın da katıldığı ziyarette Adana Tabip Odasının 6 Şubat depreminde gösterdiği performans ve destek için hem teşekkür etmek hemde değerlendirme yapmak için Adanaya geldiklerini söyleyen TTB Başkanı Dr. Alpay Azap, yaptığı konuşmada “Ülkemiz büyük depremler yaşadı. En son Şubat depremlerini yaşadık. Türk Tabipleri Birliği olarak deprem bölgesinde ki hekim arkadaşlarımızla konuşmak, onların sorunlarını dinlemek, olabildiğince sorunların çözümü için yardımcı olabilmek ve onların görüşlerini, önerilerini alabilmek için deprem bölgesine 3 günlük bir gezi düzenledik. Adana'yla başladık. Ardından Hatay, Osmaniye, Malatya ve Adıyaman’a uğrayacağız. Sonrasında da Gaziantep ve Malatya planımız var.” Azap, “Maymun Çiçeği vakası Kovid gibi bulaşan bir enfeksiyon değildir” Dünya Sağlık Örgütü'nün daha önce Batı Afrika Klade olarak ilan ettiği Maymun Çiçeği vakaları azalırken 2022 yılında Afrika’da ortaya çıkan Kongo Havzası Klade vakalarını duyurduğunu da ifade eden TTB Başkanı Dr. Alpay Azap şunları söyledi: “Afrika dışında da İsveç’te de Maymun Çiçeği vakası bildirildi ama bildirilmemiş olması, dünyaya yayılmadığı anlamına gelmiyor. Bu hastalığın tanısı zor. Ve hekimlerin gözünden kaçabiliyor. O yüzden çok büyük olasılıkla önümüzdeki haftalarda Dünya’nın her yerinden, ülkemizden de vakalar bildirilecektir. Ama paniğe gerek yok. Bu kovid gibi bulaşan bir enfeksiyon değildir. Aynı ortamda bulaşmıyor. Bulaş için çok yakın cilt teması, vücut sıvısı, solunum damlacıkları gerekiyor. Dünya Sağlık Örgütü'nün acil durum ilan etmesinin amacı; buna dikkat edin. Böyle bir hastalık çıkıyor. Ve dünyaya yayılacak. Bunun için gerekli önlemleri alın demek amacıyla bu ilan ikinci kere yapmış oldu.”

Uzm. Dr. Polatöz sağlıkta şiddet ve psikolojik sorunlar için Sağlık Bakanlığına çağrıda bulundu Haber

Uzm. Dr. Polatöz sağlıkta şiddet ve psikolojik sorunlar için Sağlık Bakanlığına çağrıda bulundu

Adana Tabip Odası Başkanı Uzm. Dr. Özden Polatöz, ülkemizde son zamanlarda sağlık sektöründe artan şiddet olaylarının kökeninde sağlık sistemindeki yetersizliklerin ve hizmete erişimdeki zorlukların yattığını belirtti. Polatöz, sağlık çalışanlarının bu olumsuz koşullar yüzünden halkın öfkesinin hedefi haline geldiğini vurgulayarak, asıl problemin çözülmesi gerektiğini ifade etti. Sağlık Bakanlığı'nın bu sorunları çözmek için yeni bir politika geliştirmesi gerektiğine dikkat çeken Polatöz, sistem sorunlarının acilen ele alınarak çözülmesini ve sağlık çalışanlarına yönelik psikolojik şiddetin önlenmesini talep etti “Sağlık emekçilerini hedef haline gelmesine neden olan sorunları halletmesini bir an önce bekliyoruz” Adana Tabip Odası Başkanı Uzm. Dr. Özden Polatöz konuşmasına başlarken son zamanlarda sağlıkta yaşanan şiddetin nedenlerine değinerek şunları söyledi: “Son zamanda sağlıkta yaşanan şiddetin ülkemizde meydana gelen yetersizlik, sağlığa ulaşmada zorluk halkımızın öfkesini sağlık çalışanlarına yönlendirdiği için asıl problemin çözülmesi gerektiğini düşüyorum. Bu da Sağlık Bakanlığının yeni bir politika ile sağlıktaki sorunların bir an önce çözülüp, sağlık emekçilerini hedef haline gelmesine neden olan sorunları halletmesini bir an önce bekliyoruz.” “Sağlıkta şiddetin önlenmesi için sistem sorunları çözülmeli” Uzm. Dr. Polatöz, “Türk Tabipler Birliği sağlık bakanlığı ile sürekli iletişim halinde, yazılarımızı gönderiyoruz. Milletvekilleri ile görüşlerimiz ile de paylaşıyoruz. Muhtemelen sağlıkta şiddet ile ilgili yasanın çıkmasını tamamen kapsayıcı olmasını dileyerek bekliyoruz. Hastanedeki polikliniklerde yük nedeniyle ve karşılanmayan sağlık ihtiyacı olduğu için hastanede güvenliğin yeterli gelmesi mümkün değil. Randevu almakta insanlar zorlanıyor. Bundan dolayı halkımız çok mağdur durumda. Bir şekilde tepkisini göstermek istiyor ama yanlış yöne gösteriyor. Sağlık çalışanlarına, hekimlere, hemşirelerimize gösteriyor. Bu da doğru bir tutum değil. Asıl problem sağlık sisteminin yeni baştan, tekrardan ele alınıp sorun yaratan alanların bir an önce bakanlığımız tarafından çözümlenmesi gerekiyor” diye ifade etti. “Bir çok hekim tükenmişlik sendromu dediğimiz sendromu yaşıyor” Uzm. Dr. Özden Polatöz, “Bir çok hekim tükenmişlik sendromu dediğimiz sendromu yaşıyor. Mesleğini yaparken zorlanıyor. Psikolojik şiddet çok yoğun. Asıl problemler gözden kaçıyor. Bunların ele alınıp düzeltilmesi lazım. Problemlerin sağlıklı bir şekilde çözüleceğine benim inancım tam” dedi. “Sağlık çalışanları psikolojik şiddet nedeniyle tükenmişlik yaşıyor, bakanlıktan acil çözüm bekleniyor” Adana Tabip Odası Başkanı Uzm. Dr. Özden Polatöz konuşmasında sağlık bakanlığından beklentilerini dile getirerek şunları söyledi: “Bir an önce bakanlığımızdan beklediğimiz şey uygun, kararlı ve sağlıktaki sorunları çözecek bir çalışma bekliyoruz. Bu şekilde bütün sağlık çalışanlarımızın büyük oranda sorunların çözüleceğine inanıyorum. Sağlıkta yaşanan şiddet olaylarının azalacağına inancım tam. Psikolojik şiddet, kavramı nihayet gündeme geldi. Son 3-5 yılda farkındalık arttı. Psikolojik şiddet fiziksel şiddet kadar etkileyici. Hekimlerin mesleği bırakma isteğinin veya sağlık çalışanlarının bir an önce emekli olma isteğinin tek nedeni uğradıkları psikolojik şiddettir. Ekonomik krizle birlikte herkeste yoğun tükenmişlik var. Dolayısıyla halkımızın tepkileri bütün çalışanlarda özellikle sağlıkta psikolojik şiddet olarak yansıyor.”

Uzm. Dr. Özden Polatöz: Gelir ve vergide adalet için sesimizi yükseltmeliyiz Haber

Uzm. Dr. Özden Polatöz: Gelir ve vergide adalet için sesimizi yükseltmeliyiz

Adana'da, Adana Tabip Odası ve Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası'nın düzenlediği ‘Vergide Adalet İstiyoruz’ eylemleri, 23 haftadır devam ediyor. Adana Tabip Odası Başkanı Uzm. Dr. Özden Polatöz, sağlık çalışanları ve sendika üyeleriyle birlikte Adana Tabipler Odası’nda yaptığı basın açıklamasında, artan gelir eşitsizliği ve vergi adaletsizliğine dikkat çekti. Polatöz, yüksek vergilerin yoksulluğu derinleştirdiğini ve bu adaletsizliklerin halkın sağlığını da olumsuz etkilediğini vurguladı. Eylemlerin, gelir ve vergide adalet sağlanana kadar devam edeceğini belirtti. “Gelir eşitsizliği ve adaletsizliğinin daha da artacağı endişesiyle acilen gelirde ve vergide adalet için sesimizi daha fazla yükseltmeliyiz” ‘Vergide Adalet İstiyoruz’ eylemlerinin 23. Haftasında oldukları belirten Uzm. Dr. Özden Polatöz basın açıklamasına başlarken şunları söyledi: “Ülkemizde artan enflasyon karşısında düşük kalan maaş ve ücretler yoksulluk sınırının da altına düşerek asgari ücret seviyesine yaklaşırken, çalışanlardan alınan yüksek vergiler eşitsizliği artırıp yoksulluğu derinleştiriyor. Üstelik adaletsizce kesilen vergilerden oluşan hazine gelirinin büyük kısmı, Arjantin’den sonra dünyanın en yüksek faizini veren Türkiye’de faiz giderlerine harcanıyor. Enflasyon ve İşsizlik Artıyor, Çalışanlar Yoksullaşıyor; Yönetemiyorsunuz! Gelir ve vergide adalet taleplerimize kulak tıkayan hükümetin elektrikten sonra doğalgaza da %38 oranında zam yapması, giderek artan işsizlik ve yüksek faiz dönemi ile birlikte bir durgunluk dönemine girdiği anlaşılıyor. Önümüzdeki dönemde emeğiyle geçinen halkın ve çalışanların yaşayacağı gelir eşitsizliği ve adaletsizliğinin daha da artacağı endişesiyle acilen gelirde ve vergide adalet için sesimizi daha fazla yükseltmeliyiz.” “Halkımızın derin yoksulluğuna tanıklık eden sağlık çalışanları olarak itiraz ediyoruz” Uzm. Dr. Özden Polatöz, “Ülkemizde yaşanan derin yoksulluğun, en çok sağlığını korumaya çalıştığımız çocukları etkilediğini görüyoruz. Nitekim Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın “Çocuk Desteği Bileşeni” kapsamında 2,2 milyon hanedeki 5,4 milyon çocuk için 900 milyon TL’lik ödeme yapıldığını açıklamasının, çocuk yoksulluğunun boyutunu göstermesi bakımından önemli olduğunu düşünüyoruz. Çocuk yoksulluğunun önlenmesinin, çocuklar hastalanmasın diye yaptığımız aşı kadar önemli olduğunu hatırlatmak istiyoruz. Halkın Sağlık Hakkı İçin Yoksulluğa İtirazımız Var! Bir sosyal hukuk devletinde halkın yeterli ve dengeli beslenmesi, sağlıklı konutlarda yaşaması, temiz çevrede sağlıklı hava soluması, gelir ve gelecek kaygısı olmadan, ruhsal ve sosyal yaşamını sürdürmesi öncelikli sağlık hakkıdır. Halkımızın derin yoksulluğuna tanıklık eden sağlık çalışanları olarak itiraz ediyoruz” dedi. “Derin yoksulluk yaşayan hastalarımızla, halkımızla bu mücadeleyi kazanacağız” Başkanı Uzm. Dr. Özden Polatöz basın açıklamasında haftalardır çarşamba günleri sürdürdüğümüz eylemlerimiz haklarımıza kavuşuncaya dek süreceğini belirterek şunları söyledi: “Türkiye’nin dört bir yanında sağlık merkezleri önlerinde, vergi dairelerinin kapısında 23 haftadır ‘Vergide Adalet’ istiyoruz. Yılın ilk ayından itibaren, düşük düzeyde tutulan vergi dilimleri nedeniyle ücretlerimizden yüksek vergi kesintileri yapılıyor. Bu kesintiler yılsonuna doğru %35 civarına çıkıyor. Bu adaletsiz ve eşitsiz vergi uygulamasına karşılık her ay sabit kalmak koşuluyla en fazla vergi kesinti talebini yineliyoruz. Vergide ve gelirde adalet için 23 haftadır çarşamba günleri sürdürdüğümüz eylemlerimiz haklarımıza kavuşuncaya dek sürecektir. Derin yoksulluk yaşayan hastalarımızla, halkımızla bu mücadeleyi kazanacağız.”

Adana’da ‘Vergide Adalet İstiyoruz’ eylemi devam ediyor Haber

Adana’da ‘Vergide Adalet İstiyoruz’ eylemi devam ediyor

Adana Tabip Odası (ATO) ile Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES)’nın ‘Vergide Adalet İstiyoruz’ eylemi Türkiye’nin birçok ilinde Aile Sağlığı Merkezleri önlerinde, Hastane bahçelerinde, Vergi Dairelerinin kapısında 22 haftadır sürüyor. Adana Halk Sağlığı Müdürlüğü binası önünde bir araya gelen hekim ve sağlık çalışanları adına basın açıklamasını Adana Tabip Odası Başkanı Uzm. Dr.Özden Polatöz okudu. Uzm. Dr. Polatöz, “Bugün 7 Ağustos 2024 Çarşamba 6 aydır ‘Vergide Adalet İstiyoruz’ eylemlerimizi sürdürüyoruz. Vergide adalet talebimize, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ‘vergide adaleti sağlayacağız’ diyerek TBMM getirdiği yeni vergi kanunu ile vergide adaleti sağlamak yerine halkın sırtına yeni vergiler yükleyerek tarafını belli etmiştir. TÜİK %61.8 ENAG 0.8 birileri doğru söylemiyor” dedi. Uzm. Dr. Polatöz, açıklamasında vergi adaletsizliğine dikkat çekerek, “Her geçen gün karlarını sürekli artıran birçok şirketin zarar ettiği gerekçesiyle vergi ödemediği teşvik ve destek aldığı, vergi muafiyetleri, vergi aflarına uğradıkları ortaya çıkınca Maliye Bakanlığı açıklama yapmak zorunda kalmıştır. Hazine ve Maliye Bakanlığı, ‘Zarar ettiğini beyan eden 735 şirket hakkında incelemenin sürdüğünü, ‘mükellefler isterse açıklama yapabilirler’ denilerek vergi adaletsizliğini kabul etmiş ama bu şirketlerin teşhir edilmesine tepki göstermiştir. Sürekli artan mal ve hizmet fiyatları karşısında çalışanların buharlaşan ücretleri, açıklanan düşük enflasyon oranları Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG) da temmuz ayına ilişkin enflasyon verilerine göre TÜFE 12 aylık artışı 0,88)ile ücret artışları düşük kalırken, artan vergi yükü karşısında asgari yaşam koşullarını sağlamak zorlaşmıştır. Artık herkesin öğrendiği gibi, vergi ödemeyen, hazineden teşvik alan, borçları silinen şirketleri koruyan kollayan hükümetin ücretliden yüksek vergi aldığı bu durumun böyle devam edemeyeceği açıktır” diyerek ifade etti. Basın açıklamasında Uzm. Dr. Özden Polatöz, vergi adaleti konusundaki taleplerini sıralayarak şunları söyledi: Çalıştığımız hastane işletmeleri sıfır vergi verirken, çalışanlardan %35 vergi almak vergide adaletsizliğin en açık örneğidir. Bu ülkede vergilerin yüzde sekseninin biz ücretli ve sabit gelirlilerden alınması vergide adaletli midir? Milyarlarca lira kar eden şirketlerden bile vergi alınmazken bizden %35 vergi alınması adaletli midir? Tüketici fiyatları bazında temmuzda en fazla fiyat artışı yüzde 38 ile elektrikte, en fazla fiyat düşüşü ise yüzde 14,92 ile patates te olmuştur. Halkın artık patates bile almakta zorlanması adaletli midir? Bir avuç sermayedar her gün milyonlarca lira harcarken milyonlarca vatandaşın ay sonunu getirmede zorlanması adaletli midir?” “Adalet için 22 haftadır Çarşamba günleri sürdürdüğümüz eyleme katılmaya, mücadeleyi büyütmeye çağırıyoruz” Uzm. Dr.Özden Polatöz, vatandaşları her Çarşamba sürdükleri eyleme çağırarak şunları söyledi: “ Yılın ilk ayından itibaren, tercihen düşük düzeyde tutulan vergi dilimleri nedeniyle ücretlerimizden yüksek vergi kesintileri yılsonuna doğru %35 civarına çıkıyor. Bu adaletsiz ve eşitsiz vergi uygulamasına karşılık her ay sabit kalmak koşuluyla en fazla vergi kesinti oranlarını hayata geçirilmesi talebinde ısrarlıyız. Buradan ve Türkiye’nin dört bir yanında ağır yoksulluk altında yaşayan tüm yurttaşlarımızı, Vergide ve Gelirde Adalet için 22 haftadır Çarşamba günleri sürdürdüğümüz eyleme katılmaya, mücadeleyi büyütmeye çağırıyoruz.”

Uzm. Dr. Polatöz: Sağlık çalışanları, güvenli ve şiddetsiz bir çalışma ortamında hizmet sunmayı hak ediyorlar Haber

Uzm. Dr. Polatöz: Sağlık çalışanları, güvenli ve şiddetsiz bir çalışma ortamında hizmet sunmayı hak ediyorlar

Adana Tabip Odasında, sağlık çalışanlarına yönelik artan şiddet olaylarına dikkat çekmek amacıyla sağlık çalışanları ve hekimler basın açıklaması yaptı. Açıklamayı yapan Adana Tabip Odası Başkanı Uzm. Dr. Özden Polatöz, sağlıkta şiddetin son bulması gerektiğini vurgulayarak, "Sağlık çalışanları, güvenli ve şiddetsiz bir çalışma ortamında hizmet sunmayı hak etmektedirler" dedi. Şiddete ilişkin basın açıklamasını okuyan Adana Tabip Odası Başkanı Uzm. Dr. Özden Polatöz, “Yine şiddet yine acı. Muğla’nın Bodrum ilçesinde yer alan 12 No’lu Ortakent Aile Sağlığı Merkezi’nde görev yapan Dr. Mustafa Hürkal Tezvar, hasta yakınlarının sözel saldırısına maruz kalmış ve bu olayın ardından ağır bir kalp krizi geçirerek fenalaşmıştır. Meslektaşımıza, olay yerinde çalışma arkadaşları tarafından yapılan ilk müdahalenin ardından sevk edildiği hastanede koroner anjiyografi uygulanmış ve yoğun bakım altındadır. Şu anda durumu kritik olan meslektaşımıza acil şifalar diliyor, bir an önce sağlığına kavuşarak işinin başına dönmesini umut ediyoruz” diye ifade etti. “Sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin önlenmesi için hukuki farkındalığın artırılması gerekli” Uzm. Dr. Polatöz, “Bu tür saldırılar, sağlık çalışanlarının moralini ve motivasyonunu düşürmekte, sağlık hizmetlerinin kalitesini olumsuz etkilemektedir. Türk Tabipleri Birliği (TTB) olarak, sağlıkta şiddetin sona erdirilmesi için yıllardır somut adımlar atılması gerektiğini savunuyoruz. Hazırladığımız kanun teklifi, sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin önlenmesi ve faillerin caydırıcı cezalara çarptırılması için gerekli yasal düzenlemeleri içermektedir. Bu teklifin Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde bir an önce gündeme alınarak yasalaştırılmasını bekliyoruz. Sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin önlenmesi için, hukuki düzenlemelerin yanı sıra toplumsal farkındalığın artırılması ve sağlık çalışanlarının güvenliğinin sağlanması da hayati önem taşımaktadır” dedi. “Sağlık çalışanlarının güvenli bir çalışma ortamından yoksun olduğunu bir kez daha göstermiştir” Uzm. Dr. Polatöz açıklamasında yaşanan şiddete bir başka örnek vererek şunları söyledi: “Diyarbakır Kadın Doğum Hastanesi'nde görev yapan Dr. Pelin Değirmenci Ayçiçek'in, görev başında bir hasta yakını tarafından darp edilmesi, sağlık çalışanlarının karşı karşıya kaldığı şiddetin başka bir örneğidir. Bu olay, kadın hekimlerin ve sağlık çalışanlarının güvenli bir çalışma ortamından yoksun olduğunu bir kez daha göstermiştir. Kadın sağlık çalışanlarına yönelik şiddet, cinsiyet ayrımcılığı ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin bir yansımasıdır. Kadın hekimlerimiz, gece gündüz demeden büyük bir özveriyle sağlık hizmeti sunmaktadır. Kamu otoritelerinin, kadın hekimlerin ve tüm sağlık çalışanlarının güvenliğini sağlamak için gerekli önlemleri alması bir zorunluluktur.” “Tüm sağlık çalışanlarına yönelik şiddeti şiddetle kınıyoruz” Uzm. Dr. Özden Polatöz, “Adana Tabip Odası olarak, Dr. Mustafa Hürkal Tezvar, Dr. Pelin Değirmenci Ayçiçek ve Dr. Erhan Çelik şahsında hekimlere ve tüm sağlık çalışanlarına yönelik şiddeti şiddetle kınıyoruz. Şiddetsiz bir çalışma ortamı yaratmak için tüm sağlık çalışanlarını, özellikle de kadın hekimleri dayanışma içinde olmaya davet ediyoruz. Sağlıkta şiddetin sona erdirilmesi için toplumun tüm kesimlerinin bilinçlenmesi ve harekete geçmesi gerekmektedir. Sağlıkta şiddet, sağlık hizmetlerinin etkin bir şekilde sunulmasını engelleyen ciddi bir sorundur. Adana Tabip Odası olarak, sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin sona erdirilmesi için gerekli tüm yasal ve idari düzenlemelerin bir an önce hayata geçirilmesini talep ediyoruz. Sağlık çalışanları, güvenli ve şiddetsiz bir çalışma ortamında hizmet sunmayı hak etmektedirler. Bu amaçla, TTB'nin hazırladığı yasa teklifinin acilen gündeme alınmasını ve yasalaştırılmasını talep ediyoruz. Adana Tabip Odası, tüm sağlık çalışanlarının yanında olup, şiddetin her türlüsüne karşı durmaya devam edecektir.” diye konuştu.

Dr. Güneş: Vergi adaletsizliği giderek derinleşiyor Haber

Dr. Güneş: Vergi adaletsizliği giderek derinleşiyor

Adana Tabip Odası ile SES iş birliğiyle düzenlenen ‘Vergide Adalet İstiyoruz’ eylemleri 21. Haftasına girdi. İncirlik Aile Sağlığı Merkezi önünde bir araya gelen Adana Tabip Odası (ATO) ile Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) yönetici ve üyeleri TBMM’ne çağrıda bulunarak “Sizleri emeğiyle geçinen halkın ve çalışanların haklarını korumaya çağırıyoruz” dedi. “21. Defa vergide adalet demek için ülkemizin dört bir yanında bir araya geliyoruz” Katılımcı kurumlar adına basın metnini okuyan Adana Tabip Odası Yönetim Kurulu üyesi Dr. Hakan Güneş, “Bugün 31 Temmuz 2024  21. defa vergide adalet demek için ülkemizin dört bir yanında bir araya geliyoruz. Bu yıl ilk defa Meclisimiz Temmuz ayında çalışıyor. Ancak bu ay içinde meclisten görüşülen ve kabul edilen yasa teklifleri ne yazık ki hepimizi derinden üzmüş ve yaralamıştır. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek vergide adalet basın açıklamalarımızı duymuş ve ‘vergide adalet’ sağlayacağını söylediği bir yasa teklifini Meclisin gündemine taşımıştır” diye ifade etti. “Sabit gelirli olan bizler, yeni düzenlemelerle daha fazla vergi yükü altına giriyoruz” Güneş, “Türkiye'de tüm sabit gelirliler olarak yaşadığımız vergi adaletsizliği, yeni vergi yasası ile daha da derinleşmiştir. Sabit gelirli olan bizler, yeni düzenlemelerle daha fazla vergi yükü altına girerken, yüksek gelirliler ve vergi kaçıranlar hakkında yeterli önlem alınmaması büyük bir adaletsizliktir” dedi.

Doç. Dr. Gökhan Alıcı: Hekim ve sağlık çalışanlarının hak kayıpları önlenmelidir Haber

Doç. Dr. Gökhan Alıcı: Hekim ve sağlık çalışanlarının hak kayıpları önlenmelidir

Adana Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Gökhan Alıcı, hekim ve sağlık çalışanlarının yıllık izin ve sağlık (Şua) izni kullanımlarında yaşadıkları hak kayıplarına dikkat çekti. Sağlık Bakanlığı Ek Ödeme Yönetmeliğinde yapılan değişikliklerin olumlu olduğunu ancak izin kullanımlarında yaşanan performans kesintilerinin hala ciddi bir sorun olduğunu vurguladı. “Tüm sağlık çalışanlarının yıllık izin ve sağlık (Şua) izni kullanımlarında önemli hak kayıpları yaşanmaktadır” Sağlık Bakanlığı Ek Ödeme Yönetmeliğinde Danıştay tarafından önemli değişiklikler yapıldığını hatırlatan Adana Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Gökhan Alıcı, YK Üyeleri adına yaptığı yazılı açıklamada “Daha önce sağlık çalışanının disiplin cezası alınması durumunda; taban ek ödemenin kesilmesini öngören yönetmelik hükmü iptal edilmiştir. Görevlendirme suretiyle kendi alanı ile ilgili kongre, seminer gibi etkinliklerde geçen bütün süreler çalışılmış gün olarak kabul edilecektir. Yılda sadece yedi günü geçmeyen kısa süreli raporlar çalışılmış gün olarak kabul edilmekteydi. İptal kararı ile birlikte 7 günlük süre kalkmış olup, raporlu geçen tüm süreler çalışılmış gün olarak kabul edilecektir. Çalışanların ek ödemelerinde iyileştirmeler sağlayacak ve çalışma koşullarını iyileştirecek Danıştay kararlarının bir kısmı bu şekildeydi. Bu kararları olumlu bulmakla beraber, çalışanların pek çok izin türünün kullanımında yaşanan ciddi performans kesintilerinin Danıştay kararlarında ele alınmamış olmasını ciddi bir eksiklik olarak görmekteyiz. Başta hekimler olmak üzere tüm sağlık çalışanlarının yıllık izin ve sağlık (Şua) izni kullanımlarında önemli hak kayıpları yaşanmaktadır. Yapılan ciddi kesintiler nedeniyle izinler sınırlı sürelerde kullanılmakta bazen de hiç kullanılmamaktadır. İzinler ve sağlık izni (Şua) kullanımı, sağlık çalışanlarının sağlığı ve verimliliğinin sürdürülebilmesi açısından önemlidir ve performans kesintileri ile bu hakkın kullanımını engellenmemelidir” diye ifade etti. “Radyasyona maruz kalandan dahi kesinti yapılıyor” Doç. Dr. Gökhan Alıcı, “Sağlık izni kullanımında yaşanan tam performans kesintisi nedeniyle sağlık izni kullanımı, sağlık çalışanları arasında, özellikle de hekimler arasında çok sınırlı sayılardadır. Sağlık izni kullanımlarının yetersizliği, uzun süreli radyasyon maruziyetinin olduğu alanlarda görevli çalışanlarda; olumsuz sağlık problemlerine neden olabilmektedir. Bu izin türünün kullanımı özellikle teşvik edilmeli ve zorunlu kılınmalıdır. İleriki yıllarda yaşanacak sağlık sorunlarında iş verenin de bu konuda yasal sorumluluğu olup olmayacağı da işçi sağlığı ve iş güvenliği bakımından kafalarda soru işaretidir.” “Tüm sağlık çalışanlarını kapsayan izin kullanımları nedeniyle yaşanan kesintiler ve hak kayıpları ile ilgili acil düzenlemelerin yapılmasını talep ediyoruz” Doç. Dr. Alıcı, taleplerini şu şekilde sıraladı: “Çalışanların uzun süren mücadeleleri ile birçok izin hakkı anayasal güvence altına alınmıştır. İzinlerin kullanımı işçi sağlığı ve iş güvenliği, iş verimliliği ve sürdürülebilirliği için teşvik edilmelidir. Yıllık izin kullanan sağlık çalışanının kullanılan yıllık izinlerinin tamamında taban ödemesi ve teşvik ek ödemesinden kesinti yapılmaması, yıllık izin kullandığı tarihlerdeki teşvik ek ödemesinin hastane ortalamasından hesaplanmasının uygun olabileceği görüşündeyiz. Evlilik, annelik, babalık, cenaze, Sağlık (Şua) ve benzeri izinlerde taban ödemesi ve teşvik ek ödemesinden kesinti yapılmaması. İzinli olunan tarihlerde teşvik ek ödemesinin hastane ortalamasına göre yapılması ve özellikle sağlık(şua)izni kullanımının zorunlu hale getirilmesi gerektiği görüşündeyiz. Kamu sağlık kuruluşları ve sağlık çalışanlarının özlük hakları ile ilgili kararlarda kar eksenli işletme politikalarından vazgeçilmelidir. Tüm sağlık çalışanlarını kapsayan izin kullanımları nedeniyle yaşanan kesintiler ve hak kayıpları ile ilgili acil düzenlemelerin yapılmasını ve artık yasal haklarımızı hukuk mücadelesi ile değil meclisin yapacağı yasal düzenlemeler ile güvence altına alınmasını talep ediyoruz.”

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.