TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Adana Kadın Platformu

İLKHABER-Gazetesi - Adana Kadın Platformu haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Adana Kadın Platformu haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Işık: Çocuklarımızın güvenle yaşayacağı ortamlar yaratılana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz Haber

Işık: Çocuklarımızın güvenle yaşayacağı ortamlar yaratılana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz

Adana Kadın Platformu İsmet İnönü Parkı'ında Diyarbakır'da öldürülen Narin için yürüyüş ve basın açıklaması yapıldı. Basın açıklamasında Adana Kadın Platformu adına açıklamayı SES Adana Şubesi Eş Başkanı Belgin Işık yaptı. Işık, “Eylül gibi, Leyla gibi, Irmak gibi, Müslime gibi ve kayıp olup akıbetleri hala belli olmayan binlerce çocuk gibi. Ne yazık ki bu ülkede çocukların, kadınların, işçilerin katledilmeği tek bir gün bile yok! Acımız büyük, üzüntülüyüz, öfkeliyiz!” dedi. “Katledilen Narin’in ve kayıp çocukların hesabını sormak için buradayız!” Belgin Işık, "Bugün, önce kayıp olduğu için aranan, sonrasında ise katledildiği anlaşılan çocuklar için buradayız! Katledilen Narin’in ve kayıp çocukların hesabını sormak için buradayız! Diyarbakır Bağlar İlçesi Tavşantepe Mahallesi’nde 21 Ağustos tarihinde Kur’an Kursuna gitmek için evden çıkan Narin, 20 hanelik bir köyde 19 gün boyunca arandı.19 gün sonra, 8 Eylül’de, sabah saatlerinde 8 yaşındaki Narin Güran’ın cansız bedeni köyüne 3 kilometre uzaklıktaki Eğer tutmaz deresi’nde bir çuvalın içinde bulundu” şeklinde konuştu.  “Ne yazık ki bu ülkede çocukların, kadınların, işçilerin katledilmeği tek bir gün bile yok” Işık, “Eylül gibi, Leyla gibi, Irmak gibi, Müslime gibi ve kayıp olup akıbetleri hala belli olmayan binlerce çocuk gibi. Ne yazık ki bu ülkede çocukların, kadınların, işçilerin katledilmeği tek bir gün bile yok! Acımız büyük, üzüntülüyüz, öfkeliyiz! Biliyoruz ki Narin ilk değil. Türkiye kayıp çocuk vakalarında dünyada ilk sıralarda.  Türkiye İstatistik Kurumunun verilerine göre 2008-2016 yılları arasında toplam 104 bin 531 çocuk kayboldu” diye ifade etti. “2022 yılında çocukların karıştığı olay sayısı 601 bin 754” Bergin Işık basın açıklamasında ‘Güvenlik Birimine Gelen veya Getirilen Çocuk İstatistikleri’ raporuna’ değinerek şunları söyledi:  “2 Ağustos 2023 tarihli ‘Güvenlik Birimine Gelen veya Getirilen Çocuk İstatistikleri’ raporunda yer alan verilere göre ise 2022 yılında çocukların karıştığı olay sayısı 601 bin 754. Bunların 16 bin 499'u ise kayıp vakaları. Aile içinde şüpheli kadın ölümleri, çocuk istismarı, erkek şiddeti, kadın emeği sömürüsü hızla artıyor ve tüm bu şiddet türleri aile denilen dört duvarın arasında gizlenmek isteniyor. İşte aileyi kutsallaştıran aynı zihniyet Narin’in cenazesi sırasında da ortaya çıkarak 8 yaşındaki kız çocuğunun tabutunun üzerine gelinlik örttü! Karanlık, çağ dışı zihniyetinizi; kadınları, çocukları adına aile dediğiniz ve şiddeti yeniden üretme ve gizleme merkezi olarak kullandığınız kurumlarınıza hapsetmenizi kabul etmiyoruz.” Işık, “Artık yeter cezasızlık politikalarından vazgeçin, hukuku işletin. Hukuk devreye girene, kadın katliamları ve çocuk istismarı son bulana kadar mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz. Narin'in katledilmesi sürecindeki bütün sorumlular ortaya çıkarılana, en ağır cezayı alana kadar ve çocuklarımızın güvenle yaşayacağı ortamlar yaratılana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz” diyerek konuşmasını sonlandırdı. Basın açıklamanın ardından oturma eylemi yapıldı.

Adana’da kadınlar yine alanlarda Haber

Adana’da kadınlar yine alanlarda

8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nün geçmiş olmasına rağmen etkinlikler devam ediyor. Adana Kadın Platformu himayesinde Adana’da kadınlar Kasım Gülek Köprüsü’nden Uğur Mumcu Meydanı’na kadar yürüdü. Çukurova Üniversitesi öğrencileri, Türkiye Mimar Mühendisler Odaları Birliği (TMMOB)’nin kadın üyeleri, emekliler, siyasiler, ev hanımları ve farklı alanlara sahip çok sayıda kadın katıldı. Kasım Gülek Köprüsü üzerinde başlayan yürüyüşte kadınlar ellerinde pankartlarla ve slogan atarak Uğur Mumcu Meydanı’na kadar yürüdü ve ardından burada açıklama gerçekleştirdi. Açıklamanın hemen öncesinde de öldürülen ve hayatını kaybeden kadınlar için saygı duruşunda bulunuldu. Açıklamayı Adana Kadın Platformu adına Derya Çiçek Nar ve Selma Çınkır yaptı. NAR: YİNE AÇIKLANAN 2023 VERİLERİNE GÖRE ADANA KADIN CİNAYETLERİNDE DÖRDÜNCÜ SIRADA Derya Çiçek Nar, “Her yıl yüzlerce genç kadın üniversiteyi kazandığı halde ekonomik koşullar ya da aile baskısı nedeniyle üniversiteye gidemiyor. Üniversiteye giden kadınlar ise kaldıkları yurtlarda; katı giriş çıkış saatlerinin yanı sıra ne giyeceğine karışan yurt yönetimlerinin baskısı altında okumaya çalışıyor. Her gün en az 3 kadın katlediliyor. Faillerse cezasızlık, korumasızlık ve hukuksuzluk nedeniyle etrafta gezmeyi sürdürüyor. Açıklanan 2023 verilerine göre Adana ili silahla suç işleme oranında üçüncü sırada. Yine açıklanan 2023 verilerine göre kadın cinayetlerinde dördüncü sırada.” dedi. ÇINKIR: HER YIL YÜZLERCE GENÇ KADIN ÜNİVERSİTEYİ KAZANDIĞI HALDE EKONOMİK KOŞULLAR YA DA AİLE BASKISI NEDENİYLE ÜNİVERSİTEYE GİDEMİYOR Selma Çınkır da şunları söyledi: “Her yıl yüzlerce genç kadın üniversiteyi kazandığı halde ekonomik koşullar ya da aile baskısı nedeniyle üniversiteye gidemiyor. Üniversiteye giden kadınlar ise kaldıkları yurtlarda; katı giriş çıkış saatlerinin yanı sıra ne giyeceğine karışan yurt yönetimlerinin baskısı altında okumaya çalışıyor. Genç kadınların yaşamlarını denetlemeyi kendisine bir görev haline getirmiş KYK yurtlarında nitelik ve güvenlik bakımından derin sorunlar yaşanıyor. Geçtiğimiz yıl asansörün bozulması sonucunda ölen Zeren Ertaş bu gerçekliği gözler önüne serdi. Nitelikli ve güvenli yurt taleplerini dile getiren kadınlara yurt yönetimleri tarafından soruşturmalar açılıyor. Genç kadınların yaşamı baskıcı yurtlar ve aile baskısıyla denetlenmeye çalışılıyor. Artan ekonomik kriz nedeniyle gençlerin çoğu okurken çalışmak zorunda kalırken, genç kadınlar çalıştıkları iş yerlerinde tacize ve mobbinge maruz kalıyor. Genç kadın cinayetlerinde kadınların yaşamları mercek altına alınarak, kadınlara bunun üzerinden ahlak dersleri veriliyor. Üniversiteler de, kampüsler de, sokaklar da bizim.” Konuşmanın ardından konger gerçekleşti. Yağmura rağmen kadınlar etkinliğin sonuna kadar kaldı.

SES'ten 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü açıklaması Haber

SES'ten 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü açıklaması

CANSU ERSOY (İLKHABER)- Adana Kadın Platformu, SES (Sağlık ve Sosyal Hizmetler Emekçileri Sendikası)Adana Şubesi'nde 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü'ne yönelik ve özellikle son dönemlerde artış gösteren kadın cinayetlerine tepki olarak basın açıklaması düzenledi. Açıklamada SES Adana Şube Başkanı Belgin Işık, Adana'da 2023 yılında öldürülen kadınlara yönelik verileri paylaştı. Işık, kadınların en çok güvenli olarak gördükleri evlerinde öldürüldüğünü ve Adana'da evde eşleri tarafından öldürülen kadın sayısının 2023 yılında 13 olduğunu açıkladı.  Işık'ın verileri paylaşmasının ardından SES Adana Şubesi Kadın Sekreteri Selma Çınkır, basın açıklamasını okudu.  "Üç kız kardeş 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü'nün sembolü oldu"  Çınkır, konuşmasına 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü'nün tarihinden söz ederek açıklamasına başladı ve şunları söyledi: "Patria, Minerva ve Maria Teresa Mirabal kardeşler, 1930'dan 1961'e değin Dominik Cumhuriyeti'ni yöneten Rafael Trihillo diktatörlüğüne karşı demokrasi ve insan hakları talepleriyle mücadele ettiler. Dominik Cumhuriyeti Faşist Diktatörü Rafael Trihillo, "Ülkenin en büyük iki sorunu kilise ve Mirabal kardeşlerdir" konuşmasını yaptıktan 23 gün sonra 25 Kasım 1960'da Mirabal Kardeşler, Patria ve Minerva'nın cezaevinde bulunan eşlerini ziyaretten dönerken katledildiler. Şiddetin her türü yaşatıldıktan sonra, araçlarının içine yerleştirilerek, bir uçurumdan aşağı atıldılar." Çınkır, "Diktatör Rafael Trihillo'yu devirmek için kod adı "Kelebekler" olan 14 Haziran Politik Hareketini kurdular. Dominik Cumhuriyeti'ndeki diktatörlüğün yıkılmasında büyük rol oynayan, bedelini hayatlarıyla ödeyen üç kız kardeş 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü'nün sembolü oldu" dedi. "Bu yılın ilk 9 ayında Türkiye'de 234 kadın, ilimizde 16 kadın, erkek şiddeti sonucunda katledilmiştir" Kadınların yüzyıllara dayanan şiddete ve hak ihlallerine karşı direnişinden yola çıkarak, kadına yönelik şiddete karşı farkındalık yaratmak amacıyla Mirabal kardeşlerin katledildikleri gün olan 25 Kasım 1999 yılının Birleşmiş Milletler Genel Kurulu kararıyla, 'Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü' olarak ilan edildiğini belirten Çınkır, konuşmasının devamında şunları aktardı: "Mirabal kardeşlerin katledilmelerinin üzerinden 63 yıl geçmiş olmasına, kadınların söz ve eylemleriyle verdikleri onca çaba ve mücadeleye rağmen erkek şiddeti hız kesmeden devam etmektedir. Bu yılın ilk 9 ayında Türkiye'de 234 kadın, ilimizde 16 kadın, erkek şiddeti sonucunda katledilmiştir. Adana'da geçtiğimiz haftada 3 kadın evli oldukları erkekler tarafından öldürülmüştür. İstanbul Sözleşmesi'nden çekinilmesiyle, etkili şekilde uygulanmayan 6284'ü kaldırma iştahlarıyla, kadın örgütlerini kapatma girişimleriyle, Medeni Kanunu'nda Anayasa'da gerici düzenlemeler yapma hevesleriyle uyguladıkları cezasızlıkla-ceza indirimleriyle, laik ve bilimsel eğitimden uzaklaşmalarıyla en nihayetinde zehirli dil ve uygulamalarıyla toplumsal cinsiyet eşitsizliğini derinleştirerek adeta kadın cinayetlerini meşrulaştırmaya çalışmakta, kadınları daha fazla şiddete açık hale getirmektedirler." "Yok edici savaşın her türüne karşı yaşamı savunmaya devam edeceğiz"  Çınkır, "Kadınların katledildiği, bir o kadarının da şüpheli kadın ölümleri olarak anıldığı bir ülkede yaşamaya alışmayacağız, bu durumu kanıksamayacağız. Kadınlara, çocuklara karşı başlatılan ve devam eden bu kanlı savaşa ve eril zihniyetten kaynaklanan yıkıcı, yok edici savaşın her türüne karşı yaşamı savunmaya devam edeceğiz" sözlerini kullandı. "Özgür ve şiddetsiz bir yaşamdan asla vazgeçmeyeceğiz" Asıl meseleyi çözmek için yola çıkan kadınların önlerine çıkan engellemelerle hiç durmadan mücadeleye devam edeceklerine vurgu yapan Çınkır, açıklamayı şu sözlerle sonlandırdı: "Toplumsal Cinsiyet Eşitliği'ni garanti altına alan yasalara; Anayasa, Medeni Kanun, 6284, İstanbul Sözleşmesi ve diğer temel haklarla ilgili sözleşmelere dokunma, uygula demeye devam edeceğiz. Demokratik, laik, toplumsal cinsiyet eşitliğinin ve barışın sağlandığı bir ülke için çalışmaktan yorulmayacağız. Bizler, laik ve demokratik bir ülke için verdiğimiz mücadelede, barış içinde, eşit, adil, özgür ve şiddetsiz bir yaşamdan asla vazgeçmeyeceğiz."

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.