TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Adalet sarayı

İLKHABER-Gazetesi - Adalet sarayı haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Adalet sarayı haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Tunç: Kadına şiddet kırmızı çizgimiz, yeni yargı reformu yolda Haber

Tunç: Kadına şiddet kırmızı çizgimiz, yeni yargı reformu yolda

Yalova’da Adalet Sarayı ek hizmet binası açılışında konuşan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, son 22 yılda mevzuatların günümüz şartlarına istinaden güncellediğinin altını çizerek, “Mevzuatımızda çok önemli iyileştirmeler yaptık. Türk Ceza Kanunu, Borçlar Kanunu hepsi yenilendi. 80 yıldan bu yana uygulanan artık toplumun ihtiyacına cevap vermeyen yenilenmesi gereken mevzuatın tamamını son 22 yıl içerisinde yeniledik. 2005’te ceza kanunu, sonrasında ceza mahkemesi, borçlar, hukuk mahkemeleri bunların üzerinden de neredeyse 20 yıl geçti. Bu süreçte toplum değişiyor, yeni suç tipleri ortaya çıkıyor. İnternet çağındayız, dolayısıyla teknolojinin de gelişmesiyle, ticaretin gelişmesiyle insanların ihtiyaçları da farklılaşmasıyla bu kanunların güncellenme ihtiyaçları doğdu. Bu güncellemeyi de gecikmeksizin bu güne kadar gerçekleştirdik. Yargı reformu strateji belgeleriyle bunları planlı bir şekilde yaptık. 2009’da Yargı Reformu Strateji Belgemizle çok sayıda yargı paketini Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin gündemine getirerek yasalaştırdık. 2015’te ikincisi 2018 yılında da üçüncüsü hayata geçti. Bu süreç içerinde hem vatandaşlarımızdan hem de uygulayıcılarımızdan gelen görüşlerle mevzuatımızı ihtiyaçlara cevap verir hale getirmenin gayreti içerisinde olduk. Şimdi sıra dördüncü Yargı Reformu Strateji Belgesinde. Türkiye Yüzyılının Yargı Reformu belgesi olacak. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına adım attığımız şu dönemde özellikle toplumun ihtiyacına cevap verecek olan çok sayıda düzenlemeyi hayata geçirmeyi hedefliyoruz. Kısa orta ve uzun vadeli hedefler şeklinde de yasamasıyla, yürütmesiyle, yargısıyla hayata geçirmenin gayreti içerisindeyiz” şeklinde konuştu. “Kadına şiddet kırmızı çizgimiz” Kadına şiddet ve çocuk istismarı suçları konusundaki hassasiyetini belirten Bakan Tunç, “Burada özellikle suç ve suçluyla topyekün milletçe hareket etmeliyiz. Çocuklarımızı ve gençlerimizi korumalıyız. İnternet çağındayız, sosyal medyanın da etkisiyle özellikle bazı suç tiplerinde artış olduğunu üzülerek görüyoruz. O nedenle gerek dolandırıcılık suçları, gerek bilişim yoluyla işlenen farklı farklı suçlar, tüm bunlarla hep beraber mücadele edeceğiz. Güvenlik güçlerimizle, polisimizle, jandarmamızla ve yargı teşkilatımızla beraber suç ve suçlu ile mücadele ederek toplumun huzur ve güvenliğini bozan suç şebekeleriyle hukuk düzeni içerisinde, hukukun üstünlüğünü de esas alarak gecikmeksizin bunu gerçekleştirmenin gayreti içerisinde olacağız. Sürekli eleştiri konusu olan özellikle bazı suçlarda af sınırlarının çok aşağıda olduğu yönünde hukukçularımızın görüşü var. O suç tipleriyle ilgili olarak bir takım düzenlemeler yapılabilir. Yine denetimli serbestlik uygulamalarıyla ilgili olarak bazı sınırlamalar getirilebilir. Özellikle çocuk istismarının önlenmesi, kadın cinayetlerinin en aza indirilmesi ve yok edilmesi konusunda çok hassasız. Kadına şiddet bizim kırmızı çizgimiz. Kadınlarımızı korumalıyız. Kadınlarımıza yönelik her türlü kötülük insanlığa ihanettir. Çocuklarımıza yönelik her türlü kötülük geleceğimize ihanettir. Çevresindeki kötülüklere karşı en korunmasız kişiler çocuklardır. Her birinin elinde cep telefonları ve o cep telefonlarıyla maalesef karşılarında kimliğini gizleyen suç şebekeleri. O nedenle siber suçlar bakımından da çok daha etkili devriyelerimizi daha da arttırarak hukuk içerisinde onlarla da mücadele etmeliyiz. O alandaki mücadele biraz kolay değil. Çünkü kimliğini gizleyen uluslararası sosyal medya şirketlerinin yargı kararlarını uygulama noktasındaki sorumsuzluğu diyebiliriz. Ama biz bu şirketlere şunu söylüyoruz, Türkiye Cumhuriyeti devleti bir hukuk devletidir, hukuk devletinin kurallarına bizim vatandaşlarımız nasıl uyuyorlarsa, sizde bu ülkede hizmet veriyorsanız Türkiye Cumhuriyeti devletinin hukuk kurallarına da uyacaksınız” dedi.

Adana’da nostalji rüzgarı Haber

Adana’da nostalji rüzgarı

Adana Adalet Sarayı önünde arzuhalcilik yapan Yaşar Fatih Eskikambur, teknoloji ve yapay zekaya meydan okuyarak halen daktilo ile dilekçe yazıyor. Eskikambur, “Çocuklarım daktilo ile dilekçe yazmaya başlayınca uyuyorlardı. Ben çocuklarımı daktilo sesi ile uyutup büyüttüm" dedi. Günümüzde hızla gelişen teknoloji dünyasında, dijitalleşme her alanda büyük bir ivme kazandı. Her şeyin bilgisayar ve yapay zeka ile yapıldığı şu günlerde Adana Adalet Sarayı önündeki birkaç arzuhalci halen daktilo ile dilekçe yazarak hem teknolojiye meydan okuyor hem de ekmek parası kazanıyor. Her sabah 07.30’da adliyenin önüne gelen arzuhalciler, yanlarında getirip kurdukları küçük masalarında, daktiloyla yılların tecrübesini birleştirip insanlara hizmet vermeye devam ediyor. Birçok yerde antika olarak vitrinlere konan daktilo, Adana Adalet Sarayı önünde bazı vatandaşların geçim kaynağı oluyor. “Kapalı bir alan istiyoruz” 20 yıldır Adana Adalet Sarayı önünde daktilo ile dilekçe yazan Yaşar Fatih Eskikambur, çok sevdiği daktilosunu bırakamadığını anlatarak, “Amacımız vatandaşlarımıza yardımcı olabilmek. Bunun yanında zaten cüzi miktarlarda para alıp evimizi geçindirmeye çalışıyoruz. Burada ki tek sıkıntımız hava sıcaklığı. Bir yerimiz yok. Yol kenarında yazın toz, toprak, kışın ise yağmur, çamur gibi sorunlar nedeniyle rezil oluyoruz. Yetkililerden tek isteğimiz biz dilekçe yazarlarına da kapalı bir alan verilmesi, hem burada ki görüntü kirliliğini de ortadan kaldırmış oluruz” dedi. Arzuhalci Eskikambur:“Daktilo sesi müzik gibi” Müşterilerinin daktilo sesini çok sevdiğini ifade eden Eskikambur, “Buraya gelen vatandaşların çoğu daktilo ile dilekçesini yazdırıyorlar. Daktilonun sesi müzik gibi geliyor insanlara. Aynı zamanda çocuklarımı da daktilo sesi müzik gibi gelirdi. Çocuklarımı daktilo sesi ile büyüttüm. Şarkı söylerdim uyumazlardı, daktiloda dilekçe yazmaya başladığımda uyurlardı. Bana göre şu teknoloji çağında daktilonun kullanılması bir nostaljidir. Zaten çok yüksek bir ücrette almıyoruz. Bir dilekçe yazımı bizde 100 liradan başlıyor” diye konuştu. “Yapay zeka insan zekasına yetişemez” Yapay zekanın insanlar tarafından üretildiğine dikkat çeken Eskikambur, dilekçe yazımında yapay zekayı kullananların hata yaptığını anlatarak şunları söyledi: “İnsanların ürettiği bir yapay zeka, insanları nasıl geçecek. Ne olursa olsun dilekçeciye ihtiyaç var. Yapay zeka ile hazırladığın dilekçeyi mahkemeye götürürsün orada ki memur ben bunu anlamadım bunu bana açıkla diyebilir. Yapay zeka insan zekasına yetişemez. Kendin bunu icat ettin, senin icat ettiğin şey nasıl senden daha iyi olsun.” Dilekçe yazdıran Atilla Yılmaz ise daktilo ile çalışanların emeğinin büyük olduğunu belirterek, “Normalde bilgisayar ile yazdırırdım dilekçemi ama burada insanların ekmek peşinde. O nedenle gelip burada yazdırdım dilekçemi” diye konuştu.

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç Adana'da Video Galeri

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç Adana'da

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “Türkiye Yüzyılı'nın başında bu ülke yenilikçi bir anayasayı sonuna kadar hak ediyor. Türkiye Yüzyılı başında parlamentomuzda inşallah yeni bir anayasa ile yolumuza devam ederiz. Bütün temennimiz bu. Herkes aslında mutabık ama oturup konuşulması gerekiyor. Toplumsal sözleşme yapılması gerekiyor” dedi. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Adana’nın Kozan ilçesinde yeni yapılan Kozan Adalet Sarayı’nın açılışına katıldı. Burada konuşan Tunç, adalete erişebilirliği arttırmak için çabaladıklarını vurgulayarak, “Adana, Türkiye’nin medarıiftiharı bir kentimiz. Kozan Adalet Sarayı’nın hayırlı olmasını diliyorum. Bugüne kadar bu eserin ortaya çıkmasında emeği olan herkese teşekkür ediyorum. Adalete erişilebilirliği kolaylaştırılması bu fiziki mekanlar ve teknolojik imkanların arttırılmasından geçiyor. Bu anlamda da Adalet Sarayı’mız Kozanlı hemşehrilerimizin adalete erişimini kolaylaştıracak. Uzun süreler bölge halkına hizmet edecek. Adalet mülkün temelidir. Adalet bütün canlıların hayatını korumaktır. Mülkün temeli adaletin tecelli edebilmesi için hukuk devleti şarttır. Bunun için de tarafsız ve bağımsız yargı olması gerekiyor. Bu yargının adaleti tecelli edebilmesi için 3 önemli unsur var. Fiziki kapasite, teknolojik imkanlar, mevzuat, çağa uygun kanunlar ve o kanunları kürsüde uygulayacak insan unsuru. Bu 3 unsuru ihmal etmeden vatandaşlarımıza adaleti ulaştırıyoruz” ifadelerini kullandı. “Teknolojik imkanları yargımızın hizmetine sunduk” Bakan Tunç, Türkiye’deki adalet saraylarında kullanılan sistemlerin bazılarının Avrupa ülkelerinde olmadığını kaydederek, “22 yıldan bu yana fiziki kapasite konusunda çok önemli mesafeler aldık. 22 yıl önce müstakil 78 adalet sarayı vardı. Bugün itibarıyla 360’a yükselttik. Teknolojik imkanları da arttırdık. UYAP, görüntülü duruşma, SEGBİS gibi Avrupa ülkelerinin çoğunda olmayan teknolojik kapasiteyi yargımızın hizmetine sunduk” diye konuştu. “Temel kanunların tamamını yeniledik” Mevzuatın çağa uydurulması için Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) birçok kanun çalışması yapıldığına değinen Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, daha sonra şunları söyledi: “Yeni gelişen ihtiyaçlara uyarlanmış ticaretin geliştirilmesi, yeni suç tiplerinin ortaya çıkmasıyla o kanunların yenilenmesi sürecini de gerçekleştirdik. Temel kanunların tamamını yeniledik. Ne kadar temel kanun varsa hepsi çağa uygun hale getirildi. Anayasamızda sayısız reformlar ile hak arama hürriyetini genişlettik. Kamu denetçisi imkanını bu dönemde getirdik. Bilgi edinme hakkı anayasamızda tanımlanmamıştı. Kişisel verilerin korunması, özel hayatın korunması tüm bu düzenlemeler son yıllarda genişletilen düzenlemelerdi. Kadın haklarından, şehit ailelerinin haklarına kadar birçok düzenleme yaptık.” “Toplumsal sözleşme yapmalıyız” Darbeci ruhu anayasada ortadan kaldırmaya yönelik adımlar attıklarını hatırlatan Bakan Tunç, “Darbeci ruhu ortadan kaldırmaya yönelik adımlar attık. Anayasamızda askeri mahkemeler vardı. Siviller askeri mahkemelerde yargılanmıştı. Askeri mahkemeleri kaldırdık. Anayasamızda gerektiğinde ‘Sıkıyönetim ilan edilebilir’ maddesi vardı. Bunu sizin onayınızla kaldırdık. ‘Darbeciler yargılanamaz’ maddesini kaldırdık. Anayasamızı demokratik hale getirmenin gayreti içerisinde olduk. Darbelere karşı çok büyük yapısal reformları hayata geçirdik. Cumhurbaşkanlığı hükumet sistemine geçerek anayasamızı daha demokratik hale getirdik. Ancak bunları da yeterli görmüyoruz. Türkiye Yüzyılı'nın başında bu ülke yenilikçi bir anayasayı sonuna kadar hak ediyor. Türkiye Yüzyılı başında parlamentomuzda inşallah yeni bir anayasa ile yolumuza devam ederiz. Bütün temennimiz bu. Herkes aslında mutabık ama oturup konuşulması gerekiyor. Toplumsal sözleşme yapılması gerekiyor. 22 yıl boyunca anayasamızda reformları kalıcı hale getirecek bir anayasayı inşallah yapmak nasip olur. Milletimize olan borcu yerine getirmiş oluruz” dedi. “Büyük bir gayret içerisinde çalışıyorlar” Hakim ve savcıların vatandaşların yargıya güvenini üst noktaya taşıyacak kişiler olduğunu hatırlatan Bakan Tunç, “Demokratik hukuk devleti içerisine bunları uyarladık ama bunu uygulayacak insan unsuru. İnsan unsurunu geliştirmenin gayreti içerisinde olduk. 2002 yılında 9 bin hakim ve savcı varken şimdi 24 bin hakim ve savcımız var. Genç bir kadroya sahibiz. Vatandaşlarımızın yargıya güvenini üst noktaya taşıyacak olan insan unsurudur. Geçen sene 12 milyon dosyayı sonuçlandırdılar. Şu anda önlerinde 11 milyon dava var. Büyük bir gayret içerisinde çalışıyorlar. Onların özellikle mesleği kabul edilmeden önce TBMM’de hep beraber yasal düzenlemeleri hayata geçirmiştik. Hukuk mesleklerine giriş sınavı. Avukatlık ve hakim-savcılık yapmak isteyen önce bu sınavı kazanacak. Daha kaliteli bir eğitim için çabalıyoruz. hakim ve savcılarımız artık 3 yıl süren donanımlı süreçten sonra kürsüye daha donanımlı bir şekilde geçecekler” ifadelerini kullandı. “Uzun yargılamaların olmaması gerek” Yargının hızlanmasının gerektiğini anlatan, ‘Geciken adalet, adalet değildir’ diyen Bakan Yılmaz Tunç, şu ifadeleri kullandı: “Uzun süren yargılamaların olmaması gerekir. Hedef süre uygulamalarımız var. İstinaf mahkemelerinde de bu hedef süre uygulamasını sisteme dahil etmenin içerisindeyiz. Artık hangi bölgelerde hangi dairede yoğunluk varsa orada ki yoğunluğu azaltacağız. Adli Tıp Kurumu’nun kapasitesini arttırıyoruz. Artık 81 ilde Adli Tıp Kurumu var. Bugünkü şartlara uygun olmayan 392 cezaevini kapattık. 300’e yakın yeni cezaevini hizmete açtık. Adana’da yatırımlar gerçekleşmiş oldu. Teknolojinin bütün imkanlarından yararlanmak istiyoruz. Hem hakim savcılarımızın hem de vatandaşlarımızın bu sistemden yararlanabilmeleri gayreti içerisindeyiz. Özellikle kira davaları tartışma konusu. 146 bin kira uyuşmazlığı nedeniyle arabuluculuk tarafı oldu. Bunun 76 bini uzlaşma ile sonuçlandı. Demek ki yarıdan fazlası adliyeye gitmeden çözmüş oldu. Diğer uyuşmazlıklarda da bunu hayata geçirmenin gayreti içerisindeyiz. Adalet Bakanlığımızın Adana ve tüm ilçelerine yaptığı önemli yatırımlar var. Bugüne kadar adalet alanında 38 milyar 318 milyon Türk Lirası Adana’nın merkez ve ilçelerine yatırım gerçekleştirmişiz. Adana Adli Tıp Bölge Başkanlığı ihalesini de 30 Nisan’da gerçekleştireceğiz. Yüreğir ilçemizde bu binayı Adanalıların hizmetine sunmuş olacağız. Karataş ilçemize de adalet binamızın projesini hazırladık. Onu da Adana’ya kazandıracağız. 2024 yılı yatırım programına Adana ile ilgili adliye personelimizin kalabileceği konutları yatırım programa aldık. Merkezde 100 daire olmak üzere 232 adliye konutunu kısa süre içerisinde kazandıracağız.”

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.