TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Adalet Bakanlığı

İLKHABER-Gazetesi - Adalet Bakanlığı haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Adalet Bakanlığı haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

KESK, ihraç edilen üyeleri için 25 ekim'de meydanda Haber

KESK, ihraç edilen üyeleri için 25 ekim'de meydanda

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), 25 Ekim 2024 tarihinde Adalet Bakanlığı önünde ihraç edilen üyelerinin görevlerine iade edilmesi talebiyle kitlesel bir basın açıklaması gerçekleştirecek. Bu kapsamda, ihraç KESK’lilerin katılımının sağlanması amacıyla sendika genel merkezlerine talimat gönderildi. KESK Merkez Yürütme Kurulu’nun gönderdiği yazıyı, Tümbelsen Adana Şube Başkanı Mehmet Çelik okudu. Çelik, idari kararla ihraç ettilen ve yaklaşık 8 yıldır görevlerine iade edilmeyen KESK’lilerin haklarının savunulacağını belirtti. Mehmet Çelik, “Yakın Dönem Mücadele Programımızı paylaştığımız ilgi yazımızın “İhraçlara İlişkin” bölümünde; İktidarın idari kararla ihraç ettiği, yaklaşık 8 yıldır hala görevlerine iade edilmeyen KESK’lilerin bir an önce görevlerine iade edilmeleri talep etmek ve konuya ilişkin olarak hazırladığımız dosyayı sunmak üzere 25 Ekim 2024 Cuma günü Adalet Bakanlığı’ndan randevu isteyeceğimiz, randevu verilip verilmemesinden bağımsız olarak 25 Ekim 2024 Cuma günü başta ihraç KESK’liler olmak üzere Genel Meclis üyelerimiz, Ankara şubeleri yönetici ve üyelerinin katılımıyla kitlesel basın açıklaması yapılacağı bilgisi paylaşılmıştır. Konfederasyonumuz Adalet Bakanlığı’na söz konusu randevu başvurusunu yapmıştır. Ancak bakanlık talebimize şu ana kadar bir dönüş yapmamıştır” dedi. KESK ihraç edilen vatandaşlar için basın açıklaması yapacak Çelik, “Buna göre tüm sendikalarımızın Adalet Bakanlığı’nın randevu verilip verilmemesinden bağımsız olarak 25 Ekim 2024 Cuma günü yapacağımız kitlesel basın açıklamasına; halen ihraç durumda olan ihraç üyelerinin katılımını sağlamak üzere: Mümkün olduğu kadar ihraçların olduğu tüm illerden belirlemesi, belirlenen söz konusu ihraç arkadaşlarımızın Ankara’ya geliş gidiş yol, yemek vb. masraflarını karşılamak üzere her sendikamızın kendi bütçesini oluşturması, 25 Ekim basın açıklamasına hangi ilden kaç ihraç üyesinin katılacağı bilgisini en geç 23 Ekim 2024 Çarşamba gününe kadar konfederasyonumuza yazılı olarak bildirmesi, her ilin KESK Şubeler Platformu Dönem Sözcüsünün de ihraç arkadaşlarımıza eşlik etmesinin sağlanması, 25 Ekim’de yapacağımız basın açıklamamıza adaletsiz, hukuksuz uygulamaların doğrudan öznesi durumunda olan ihraç arkadaşlarımızın katılımının sağlanması açısından önemlidir” diye ifade etti.

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'tan cezasızlık algısına yönelik açıklama Haber

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'tan cezasızlık algısına yönelik açıklama

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, denetimli serbestlik ve iyi hal indirimi raporlarının günlüklerinin sorularını yanıtladı. Tunç, Türkiye'nin merkezinde yer alan cinayetlerle ilgili olarak yargılama süreçlerinde cezasızlık algısının ortadan kaldırılması için toplu çalışmalar yürüttüklerini belirtti. Tunç, “Cezasızlık algısını ortadan kaldırmaya yönelik düzenlemeleri içeren bir yargı reformu strateji belgesinin son aşamasına geldik. Bu belgede, denetimli serbestlik uygulamaları ve iyi hal indiriminin kaldırılıp kaldırılmayacağı gibi konular ele alınacak” dedi. Bakan, yargı reformu strateji belgesinin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yapılan istişareler sonrasında hazırlandığını ifade etti. Meclis programlarında bulunan 9. Yargı Paketi'nin yanı sıra, 10. Yargı Paketi üzerinde salgınların sürdüğünü dile getiren Tunç, “Bütün taraflardan gelenler coğrafyasında bu reform belgesinin, ceza adalet sisteminin işleyişinin artırılacağı şeklinde” şeklinde konuştu. Kadına Yönelik Şiddet Kırmızı Çizgimizdir Kadına yönelik şiddetler için “kırmızı çizgi” olduğunu vurgulayan Bakan Tunç, “Kadınların şiddetten korunması amacıyla cezaları artırmıştık. Kasten öldürme suçlarında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası artırıldı. Bunun yanı sıra kasten yaralama ve diğer suçların cezalarını da artırdık. Etkin uygulama yönündeki çabalarımız devam ediyor” faydasını kullandı.

Hadım yasası nedir, nasıl uygulanır? Haber

Hadım yasası nedir, nasıl uygulanır?

Hadım yasası, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'un cinsel suçlarla mücadele amacıyla yaptığı açıklamalarla birlikte yeniden tartışma konusu oldu. Bakan Tunç, “Ceza İnfaz Kanunu'muzun 108. maddesinde tıbbi tedaviye karar verme yetkisi var. Bu anlamda mevzuatımız buna uygun.” ifadelerini kullanarak hadım yasasının mevzuat açısından geçerliliğini vurguladı. Peki, hadım yasası nedir ve nasıl uygulanır? MEVZUATTAKİ YERİ Türk Ceza Kanunu'nda, mahkumların "tıbbi tedaviye" tabi tutulması hakim takdirine bırakılmıştır. Özellikle cinsel suç işleyen kişiler için bu tedavi, hadım olarak yorumlanabilmektedir. Ancak, "hadım" terimi tıbbi literatürde daha çok fiziksel bir müdahaleyi ifade ederken, yasal düzenlemede "tıbbi tedavi" ifadesi kullanılmaktadır. Bu durum, hadım uygulamasının tam olarak ne anlama geldiği ve hangi yöntemlerle uygulanacağı konusunda tartışmalara yol açmaktadır. UYGULAMADA KARŞILAŞILAN SORUNLAR Tıbbi Etik: Hadım uygulaması, tıbbi etik açısından birçok tartışmayı beraberinde getirir. Kişinin rızası olmadan yapılan her türlü tıbbi müdahale, insan haklarına aykırı olabilir. Etkinlik: Hadım uygulamasının cinsel suçları önlemedeki etkinliği konusunda bilimsel olarak kesin kanıtlar bulunmamaktadır. Geri Dönüşümlülük: Kimyasal hadım gibi yöntemlerin etkileri genellikle geçicidir ve tedavi sonrasında kişi eski haline dönebilir. Alternatif Cezalar: Hadım yerine daha etkili ve insan haklarına uygun alternatif cezaların geliştirilmesi gerektiği savunulmaktadır. TOPLUMSAL TARTIŞMALAR Hadım yasası, toplumda büyük tartışmalara neden olmaktadır. Bir yandan cinsel suçların ciddiyetine dikkat çekilerek bu tür cezaların caydırıcı olacağı savunulurken, diğer yandan insan hakları ve tıbbi etik açısından ciddi sorunlar olduğu vurgulanmaktadır.

Gürer: 3.7 Milyon kişi borç nedeniyle takibe düştü Haber

Gürer: 3.7 Milyon kişi borç nedeniyle takibe düştü

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, vatandaşların artan borç yüküne dikkat çekerek, bankalara olan kredi ve kredi kartı borçlarının kritik seviyelere ulaştığını ifade etti. Gürer, 27 Eylül 2024 itibarıyla takipteki borçların 990 milyar TL’ye çıktığını, bunun icra dosyalarında artışa neden olduğunu, Temmuz 2024 verilerine dayanarak, milyonlarca vatandaşın borçlarını ödeyemediği için takibe düştüğünü, bu durumun ekonomik krizin derinleştiğini gösterdiğini söyledi. Ekonomik zorlukların yaygınlaşmasına dikkat çeken Gürer, Adalet Bakanlığı’na verdiği soru önergesinde detaylı bilgi talep etti. “Vatandaşların bankalara olan tüketici kredisi ve kredi kartı borcu toplamı, 3 trilyon 453 milyar 550 milyon TL” CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer soru önergesini verdiği dönemde veriler üzerinden , “Temmuz 2024 itibarıyla vatandaşların takipteki tüketici kredi borcu 41 milyar 908 milyon TL’ye, takipteki kredi kartı borcu ise 36 milyar 88 milyon TL’ye ulaşmış durumdaydı.2024 Mayıs ayında bireysel kredi borcunu ödeyemeyen kişi sayısı 454 bin 290, kredi kartı borcunu ödeyemeyen kişi sayısı ise 531 bin 31 olarak kaydedilmişti. Bu durumun halkın finansal yükünü giderek ağırlaştırdığını ve borçlanma sorununun yaygınlaştığını ifade eden Gürer, ayrıca, toplam 3 milyon 759 bin kişinin takibe düştüğünü ve bunun ekonomik krizin boyutlarını gözler önüne serdiğini vurgulayarak sorusunu sormuştu. Gürer’in yazılı sorusundan Bakan yanıtlayana kadar geçen sürede güncel verilerde borçlar arttı.27 Eylül itibarıyla vatandaşların bankalara olan tüketici kredisi ve kredi kartı borcu toplamı, 3 trilyon 453 milyar 550 milyon TL’ye ve takip altına alınan borç tutarı, 27 Eylül haftasında 990 milyar 79 milyon TL’ye ulaştı.” Bu durumda yeni icra dosyaları da icra dairelerinin işini artırdı. Ömer Fethi Gürer, Adalet Bakanına yazılı soru önergesinde şu soruları yöneltti: “2023 ve 2024 yıllarında bankalara olan kredi ve kredi kartı borçlarını ödeyemeyen bireyler için icra mahkemelerine intikal eden ve mahkeme kararıyla başlatılan haciz işlemlerinin sayısı nedir? 2023 ve 2024 yıllarında en fazla haciz işlemi gerçekleştirilen ilk 10 şehir hangileridir ve bu şehirlerdeki haciz işlemlerinin sayısı nedir? Haciz işlemleri sonucunda hangi varlık türleri üzerinde daha fazla haciz işlemi gerçekleştirilmiştir? 2023 ve 2024 yıllarında haciz işlemleri sonucunda tahsil edilen toplam borç miktarı nedir?” Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Gürer’in sorularına verdiği yanıtta Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü'nün internet sitesinde icra dairelerinde açılan ve sonuçlanan dosyalara ait genel istatistiklerin bulunabileceğini belirterek şunları söyledi: “10/07/2018 tarihli ve 30474 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Teşkilâtı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin "Görev" kenar başlıklı 38. maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendinde, adlî sicilin tutulmasıyla ilgili hizmetleri yürütmek Bakanlığımız görevleri arasında sayılmaktadır. Bu çerçevede, istenilen ayrıntıda bilgi bulunmamakla birlikte; yıllar itibarıyla icra dairelerinde açılan ve sonuçlanan dosya sayılarına ait istatistiklere Bakanlığımız Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünün "https://www.adlisicil.adalet.gov.tr" adresli internet sitesinden ulaşılması mümkün olabilecektir.” Gürer, “Bakanın işaret ettiği sitede ise 2024 yılı ile ilgili veriler yok. Güncel veriler bu nedenle görülemiyor. Bakan’da anlaşılan o ki güncel veriler vermekten kaçınıyor” şeklinde konuştu. Ömer Fethi Gürer, “Bu durum, ekonomik zorluklarla boğuşan milyonlarca vatandaşın durumunu net bir şekilde analiz etme olanağını sınırlıyor. Çünkü bu rakamlar yüksek olması nedeniyle bakan tarafından açıklamaktan kaçınıldığı görülüyor” diye ifade etti. “Bu süreç yeni icralar için kapıyı çalıyor” CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, "Bugün, 27 Eylül 2024 itibarıyla bu rakam 90 milyar TL’ye çıktı. Bu süreç yeni icralar için kapıyı çalıyor” şeklinde konuştu .

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç: İyi hal indirimi tartışmalı, toplumdan gelen eleştirileri dikkate almalıyız Haber

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç: İyi hal indirimi tartışmalı, toplumdan gelen eleştirileri dikkate almalıyız

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, "İyi hal indirimi tartışmalı, toplumdan gelen eleştirileri dikkate almalıyız" dedi. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, AK Parti Genel Merkezi'nde basın mensuplarının sorularını yanıtladı. MYK toplasında yargı reformunu MYK üyelerine arz ettiğini ifade eden Bakan Tunç, toplumda yaygın olan cezasızlık algısının ortadan kaldırılmasına yönelik yürütülen çalışmalar ve gelecekteki hedeflerin ele alındığını söyledi. Cezasızlık algısının toplumda huzursuzluğa yol açtığını ve bu sorunun çözümü için önemli adımlar atacaklarını ifade eden Tunç, "Cezasızlık algısını ortadan kaldırmak için yürütülen çalışmalar, adalet sistemimizin güvenilirliğini artırma hedefimizi destekleyecek" dedi. Bakan Tunç, önümüzdeki günlerde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanacak yargı reformu strateji belgesinin 2024-2028 dönemini kapsayacağını da duyurdu. Tunç, bu belgenin ceza adaleti sisteminin etkinliğini artırmak, suçların önlenmesi ve suçluların soruşturulması konularındaki hedefleri içereceğini aktardı. Yargı reformu kapsamında yapılacak düzenlemelerin önemine vurgu yapan Bakan Tunç, "Özellikle koşullu salıverme, denetimli serbestlik ve iyi hal uygulamalarıyla ilgili mevzuatımızda yapılacak değişiklikler üzerinde çalışıyoruz. Bu düzenlemelerin bir kısmı yasal değişiklik gerektirecek. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde grubumuzun takdirine sunacağız" diye konuştu. Tunç ayrıca, daha önceki yargı reformu belgeleriyle yapılmış olan düzenlemeleri de hatırlatarak, yeni belgede önceki hedeflerden yakalanamayan unsurların yer alacağını belirtti. DURUŞMALARDAKİ KILIK KIYAFET İNDİRİMLERİ ÜZERİNE ELEŞTİRİLER Bakan Tunç, kamuoyunda sıkça eleştirilen duruşmalardaki kılık kıyafet indirimi ile ilgili geçen yasama döneminde yapılan düzenlemenin yeterli olmayabileceğini ifade ederek, "Saf indirim almak için kılık kıyafetin indirim sebebi olmayacağı yönündeki düzenleme sonrası hala devam eden eleştiriler, bu konuda daha fazla çalışma yapmamız gerektiğini gösteriyor" dedi. Bakan Tunç, "Adalet sisteminin güçlendirilmesi, toplumun adalet beklentisini karşılamak ve güven duygusunu artırmak için kritik öneme sahip" diyerek, yargı reformu sürecinde toplumun her kesiminin görüşlerinin dikkate alınacağını vurguladı. Tunç, bu bağlamda yürütülen çalışmaların adalet sisteminin daha öngörülebilir ve gecikmeyen bir yapıya kavuşmasına katkıda bulunacağını belirtti. Yargı reformu çalışmaları çerçevesinde iyi hal indirimlerinin ve denetimli serbestliğin yeniden ele alınması gerektiğini vurgulayan Adalet Bakanı Tunç, bu konuların ceza hukukçuları, akademisyenler ve milletvekilleriyle detaylı bir şekilde tartışılması gerektiğini belirtti. Toplumda özellikle kasten öldürme ve kasten yaralama gibi ağır suçlarda iyi hal indiriminin uygulamasıyla ilgili ciddi eleştirilerin bulunduğunu dile getiren Tunç, "Bu durum, bazı suçlar için denetimli serbestliğin uygulanıp uygulanamayacağı konusunda sorular ortaya çıkarıyor. Bu konuyu ceza hukukçularımızla masaya yatırmalıyız" dedi. SUÇ ÖNLEME VE TOPLUM GÜVENLİĞİ Tunç, ceza hukukunun amacının toplumun korunması olduğunu hatırlatarak, "Toplumdan gelen eleştirileri dikkate almak zorundayız. Suçun işlenmesini önleyici tedbirler almalı ve özellikle eğitim çalışmalarıyla aileleri bilgilendirmeliyiz" diye konuştu. Tunç ayrıca, suç işlendikten sonra soruşturmaların etkin bir şekilde yürütülmesi gerektiğinin altını çizdi. SORUŞTURMA SÜRECİNİN ETKİNLİĞİ Bakan Tunç, soruşturma aşamasında delillerin toplanmasının önemine değinerek, "Kolluk ile savcılık arasında iyi bir ilişki olmalı. Delillerin zamanında ve etkin bir şekilde toplanması, toplumda rahatsızlığa neden olabilecek durumları engelleyecektir" ifadelerini kullandı. YARGI SÜREÇLERİNDE İYİLEŞTİRMELER Yargı sistemindeki uzun süreli duruşmalara da değinen Tunç, "Duruşmaların kısa süre içerisinde başlaması ve karar verilmesi esas olmalıdır. Adli tıp ve bilirkişi raporları gibi zorunlu nedenlerle duruşmaların ertelenmesi süreçleri uzatıyor" dedi. Bakan Tunç, bu nedenle bilirkişi raporlarının ve delillerin hızlı bir şekilde değerlendirileceği bir sistemin oluşturulması gerektiğini belirtti. CEZAEVLERİ VE DOLULUK ORANI Cezaevlerindeki doluluk oranının bir mazeret olamayacağını belirten Tunç, "Bir suç işlenmişse ve tutuklama gerekiyorsa, cezaevinin dolu olması hakim veya savcı için mazeret olamaz. Bu konuda gerekli tedbirleri alıyoruz" diye konuştu. CİNSEL SALDIRILARA YÖNELİK HADIM YASASI Cinsel suçlara ilişkin 'hadım yasasının' daha önce gündeme geldiğine ilişkin soru üzerine Bakan Tunç, "Ceza İnfaz Kanunumuzda tıbbi tedaviye karar verme yetkimiz var, mevzuatımız buna uygun. Uygulamayı geliştirecek şekilde mevzuatta düzenleme yapılabilir" dedi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.