SON DAKİKA
Hava Durumu

#Adalet Bakanı Yılmaz Tunç

İLKHABER-Gazetesi - Adalet Bakanı Yılmaz Tunç haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Adalet Bakanı Tunç’tan Avrupa Konseyi'ne tepki: Türkiye hukukun üstünlüğüne dayalı bir devlettir Haber

Adalet Bakanı Tunç’tan Avrupa Konseyi'ne tepki: Türkiye hukukun üstünlüğüne dayalı bir devlettir

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, sosyal medya hesabı 'X' üzerinden açıklamada bulundu. Bakan Tunç, "Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi tarafından alınan ve ülkemize yönelik ağır ithamlar içeren bildiri, hem hukuki gerçeklerden uzak hem de tarafsızlık ilkesini açıkça ihlal eden bir yaklaşımın ürünüdür. Türkiye, Avrupa Yolsuzluğa Karşı Ceza Hukuku Sözleşmesi'ni imzalayan, onaylayan ve iç hukukuna dahil ederek bu alandaki kararlılığını defaatle ortaya koymuş bir hukuk devletidir" dedi. "Türkiye’de yargı süreci hukukun üstünlüğüne dayalıdır" Yargı süreçlerinin bağımsız ve tarafsız mahkemeler eliyle hukukun üstünlüğü çerçevesinde yürütüldüğünü belirten Tunç şunları söyledi: "Siyasi saiklerle hazırlanmış bu tür açıklamaların yargının bağımsızlığına saygı göstermekten çok, iç hukukumuza müdahale niteliği taşıdığı açıktır. Devam eden yargı süreçleri hakkında ön yargılı ve tek taraflı değerlendirmelerde bulunmak, evrensel hukuk ilkeleriyle bağdaşmaz.” “Türkiye’de siyasi görüşe değil, somut delillere dayalı yargılama yapılır" Yılmaz Tunç, "Herkes kanun önünde eşittir. Kamu görevlilerinin suç teşkil eden eylemlerle ilişkilendirilmesi halinde yargı önünde hesap vermeleri evrensel bir hukuk ilkesidir. Türkiye'de hiçbir vatandaşımız, siyasi görüşü nedeniyle değil, ancak somut ve ciddi delillere dayalı olarak yargı süreçlerine tabi tutulur. Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresinin tarafsız ve yapıcı bir diyalog zemini arayışı yerine ön yargılı ve siyasallaşmış bir dil kullanması, kendi itibarlarına da zarar veren bir tutumdur” diye ifade etti.

Ramazan Bayramı'nda hükümlü ve tutuklulara açık görüş izni verilecek Haber

Ramazan Bayramı'nda hükümlü ve tutuklulara açık görüş izni verilecek

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Ramazan Bayramı dolayısıyla hükümlü ve tutuklulara açık görüş imkânı tanınacağını açıkladı. Bakan Tunç, bayramda cezaevlerinde açık görüş yapılabilmesi için tüm hazırlıkların tamamlandığını duyurdu. Bu karar, bayramda cezaevindeki yakınlarıyla görüşme imkânı bulan aileler için önemli bir fırsat olacak. Açık Görüş Şartları Adalet Bakanlığı, Ramazan Bayramı kapsamında hükümlü ve tutukluların yakınlarıyla yapacakları görüşmelerin, normalde uygulanan kapalı görüş yerine açık görüş olarak yapılmasına karar verdi. Bayramda yapılacak açık görüşler, Hükümlü ve Tutukluların Ziyaret Edilmeleri Hakkında Yönetmelik'in 15. maddesi uyarınca belirli ceza infaz kurumlarında uygulanacak. Kimler Açık Görüşten Yararlanamayacak? Ancak, disiplin cezaları nedeniyle ziyaretten men edilmiş olan hükümlü ve tutuklular, Ramazan Bayramı’nda açık görüş hakkından yararlanamayacak. Ayrıca, açık görüş sadece belirli tarihlerde ve şartlarla yapılacak. Hükümlü ve tutukluların ziyaretçi kabulü de yalnızca akrabalık ilişkisi belgelendirilerek mümkün olacak. Açık Görüş Günleri ve Süreleri Açık görüş günleri ve süreleri, belirli ceza infaz kurumlarına göre farklılık gösterecek. Her hükümlü bir kez açık görüş hakkından faydalanabilecek. Bu görüşler, belirlenen tarihlerde ve saatte gerçekleştirilecek olup, her görüş için belirli süreler belirlendi. Yetişkinler için görüş süresi 30 dakika ile 90 dakika arasında olacakken, çocuk hükümlüler için bu süre 1 saat ile 3 saat arasında değişecek. Önlemler ve Güvenlik Bayram boyunca yapılacak açık görüşlerde herhangi bir izdiham ya da güvenlik sorunu yaşanmaması için Cumhuriyet başsavcılığı ve ceza infaz kurumu yönetimi, kolluk kuvvetleriyle iş birliği içinde gerekli güvenlik tedbirlerini alacak. Görüş yerlerinde dış güvenlik de sağlanacak. Ayrıca, basın mensuplarının görüş alanlarında yer almasına izin verilmeyecek, ziyaretçi sayısı sınırlı olacak. Açık Görüş İzinleriyle İlgili Bilgilendirmeler Açık görüş tarihleri ve düzenlemelere dair tüm bilgilendirmeler, hükümlü ve tutuklulara bildirilmek üzere ceza infaz kurumlarına asılacak. Ziyaretçilerin, açık görüş günü için belirlenen saatlerde kurumlarda bulunmaları sağlanarak, herhangi bir karışıklık ve yoğunluk önlenecek.

Yılmaz Tunç: Öcalan ailesinin İmralı ziyaret talebini değerlendireceğiz Haber

Yılmaz Tunç: Öcalan ailesinin İmralı ziyaret talebini değerlendireceğiz

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, teröristbaşı Abdullah Öcalan'ın ailesinin İmralı'ya ziyaret başvurusuna ilişkin, "Aile görüşmesi ile ilgili talebi değerlendireceğiz" dedi.Bakan Tunç, AK Parti Grup Toplantısı öncesi basın mensuplarının sorularını cevapladı. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması sonrası başlayan protestolarda tutuklanan gazeteciler hakkındaki soru üzerine Tunç, "İstanbul’daki adli soruşturmalar sonrası CHP Genel Başkanı’nın öncülük ettiği sokak çağrısından sonra birtakım eylemler gerçekleşti. Taşkınlık yapanlara adli soruşturmalar yapıldı. Huzuru sağlamak için birtakım tedbirler aldık. Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu dolayısıyla başlayan gözaltılar oldu. Gözaltılar içerisinde adliyeye sevk edilip, tutuklananlar oldu. Tabii bunların içerisinde olaylara karışan ve eylemlerde bulunanların dosyalarının durumunu bilmek lazım. Gazetecilerin tutuklanmasını kimse istemez. Orada gazeteci olarak bulunup, şiddet eylemine katılmışsa da yargı durumu nedir bilmemiz mümkün değil. Durumlarını soralım araştıralım. Gazeteciyim diyerek şiddet eylemlerine katılmış ve orada provokasyonda bulunmuşsa da doğru değil" cevabını verdi. Tunç, gazeteci tutuklamaları ve CHP'nin boykot çağrısına yanıt verdi CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in boykot çağrısını da değerlendiren Tunç, "Boykot çağrısı yanlış bir politika. Bu ülkenin şirketlerinin tek tek sayılması ve boykota davet edilmesi doğru değil. Bunlardan vazgeçmek lazım" dedi. Kartalkaya'daki otel yangınına ilişkin bilirkişi raporu hakkında konuşan Tunç, "İstanbul Teknik Üniversitesi’nden oluşan uzman bilirkişi heyetinin raporu savcılığa sunuldu. Sunulduktan sonra Özgür Özel hiçbir beyanda bulunmadı. Öncesinde imzasız bir metin üzerinden birtakım dezenformasyonlar yaptı. 78 canımızı kaybettik. Bu acılar üzerinden polemik yapılmaz. Birilerini kurtarmak pahasına belediye ve itfaiye ile ilgili sorumluluğun olmaması yönünde bir görüşü vardı. Özellikle dezenformasyona girdi. Acılar üzerinden istismar yaptı. Ucu nereye dokunursa dokunsun sonuna kadar gidilecek. Bilirkişi raporu geldikten sonra CHP Genel Başkanı sustu. Çünkü orada biz ilke olarak şunu dedik. Ucu nereye dokunursa dokunsun sonuna kadar yargı önünden hesap sorulacaktır" dedi. İmralı heyetinin 4. görüşme talebine ilişkin Tunç, "Görüşme ile ilgili değil. Bir aile görüşmesi ile ilgili bir talep var. Bu talebi biz değerlendiriyoruz. Daha önce biliyorsunuz Ömer Öcalan görüşme yapmıştı aileyle ilgili. Daha evvelden de kardeşinin görüşmeleri olmuştu. Burada tabii kanun çerçevesi içerisinde, hükümlünün hakları çerçevesi içerisinde değerlendirilecek bir konu. Aile görüşmesi ile ilgili talebi değerlendireceğiz" şeklinde konuştu.

Adalet Bakanı Tunç'tan sert açıklama: Yargı süreci siyasi değil, hukuki bir süreçtir Haber

Adalet Bakanı Tunç'tan sert açıklama: Yargı süreci siyasi değil, hukuki bir süreçtir

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, "Adalet, yalnızca Türk milleti adına karar veren bağımsız ve tarafsız yargı mercileri eliyle tecelli eder" dedi.Tunç, X hesabından yaptığı paylaşımda, "İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmalar kapsamında, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’nın da aralarında bulunduğu bazı şüpheliler hakkında isnat edilen suçlar bakımından Nöbetçi Sulh Ceza Hâkimliğince tutuklama, adli kontrol ve serbest bırakma kararları verilmiştir. Yargısal süreçler, hukuk sistemimizde denetime açık şekilde ilerlemekte olup, ilgili soruşturmalar halen devam etmektedir. Hâkimler, bakmakta oldukları soruşturma ve kovuşturmalarda kararlarını verirken dosya kapsamı ile bağlıdır; isnat edilen suçlamalara ilişkin iddia, savunma ve deliller doğrultusunda hukuki bir sonuca ulaşırlar. Bu çerçevede, yürütülen adli soruşturmayı bir "siyasi soruşturma" olarak nitelendirmek yanlış olup, hukuki değerlendirmelerin siyasi zemine çekilmesi, kamuoyunda yanlış algıların oluşmasına neden olabileceği gibi Hukuk Devleti ilkesine de aykırılık teşkil eder. Hukuk Devleti ilkesine ve yargıya duyulan güvenin gereği olarak, sürecin tüm yönleriyle tamamlanması beklenmeli, yorum ve değerlendirmeler bu çerçevede itidalli bir yaklaşımla ele alınmalıdır" ifadelerine yer verdi. Tunç’un paylaşımının devamı şöyle: "Unutulmamalıdır ki adalet, yalnızca Türk milleti adına karar veren bağımsız ve tarafsız yargı mercileri eliyle tecelli eder. Bu nedenle, sorumluluk makamında olanlar başta olmak üzere herkesin açıklamalarında daha dikkatli, özenli ve sorumluluk bilinciyle hareket etmeleri, toplumda yanlış anlaşılmalara yol açabilecek beyanlardan kaçınmaları gerektiği unutulmamalıdır".

Adalet Bakanı Tunç: CHP'nin izlediği yol, yol değil Haber

Adalet Bakanı Tunç: CHP'nin izlediği yol, yol değil

Bir dizi programa katılmak üzere Tokat’a giden Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Tokat Valiliği ile Tokat Belediyesini ziyaret etti. Tokat Valisi ile bir süre görüşen Bakan Tunç, basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Bakan Tunç, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in açıklamalarıyla ilgili, "Sayın Özel'in bu şekilde bir ifade kullanması ve şu anda soruşturma başladığından bu yana Cumhuriyet Halk Partisi'nin izlediği yol, yol değil. Devletin yargı makamı adliyeler suç örgütleriyle mücadele eder. Milletin huzuru için çalışır. Yolsuzluk yapanlarla da mücadele eder" dedi. Soruşturmaya ilişkin bilgiler veren Bakan Tunç, "Bu bir adli soruşturma. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülmekte olan iki soruşturma var. Birisi terör suçları soruşturma bürosunca yürütülen. Diğeri de örgütlü suçlar soruşturma bürosu tarafından yürütülen soruşturmalar. Terör suçları soruşturma bürosu tarafından yürütülen soruşturma İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı'nın da aralarında bulunduğu 7 kişi hakkında gözaltı kararı verilmişti. Teröre iştirak halinde yardım suçundan bir soruşturma başlatıldı. Bu soruşturmada halen yakalanamayan 3 firari kişi var. Onların yakalama süreci devam ediyor. Örgütlü suçlar soruşturma bürosunun yaptığı soruşturmada da 100 kişi hakkında rüşvet, irtikâp, ihaleye fesat karıştırma, nitelikli dolandırıcılık, kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirme suçlarından gözaltı kararları verilmişti. Toplamda 106 kişiyle ilgili işlem başlatılmıştı. Şu ana kadar 90 kişi emniyette işlemleri devam ediyor. 16 kişinin de yakalaması devam ediyor. 16 kişi şu anda firar durumunda. Şu anda adliyede işlemleri devam eden 90 kişi var emniyette işlemlerden sonra adliyeye getirecekler ve adliyede sulh ceza hâkimlerimiz tarafından sorguları yapılacak ve soruşturma devam ediyor. Burada örgütlü suçlar ve terör suçu olduğu için 4 günlük bir azami gözaltı süresi var. Buna dikkat edilerek bu işlemler takip ediliyor" dedi. "Cumhuriyet Halk Partisi'nin izlediği yol, yol değil" Özgür Özel’in ifadeleriyle ilgili Bakan Tunç, "Sayın Özel'in bu şekilde bir ifade kullanması ve şu anda soruşturma başladığından bu yana Cumhuriyet Halk Partisi'nin izlediği yol, yol değil. Devam eden bir adil soruşturma var. Özellikle bizimle ilgili gerek İçişleri Bakanımız gerek Adalet Bakanı olarak benimle ilgili devleti bir suç örgütü gibi yönetiyorlar ifadesini bir kere reddediyoruz. Türkiye Cumhuriyeti devleti bir hukuk devletidir. Hukukun dışına çıkamaz. Dolayısıyla devletin yargı makamı da suç örgütü gibi hareket etmez, edemez. Devletin yargı makamı adliyeler, suç örgütleriyle mücadele eder. Milletin huzuru için çalışır, yolsuzluk yapanlarla da mücadele eder. Dolayısıyla bu ifadeleri kesinlikle reddediyoruz. Tuttukları bu yol, sokak çağrısı kesinlikle doğru bir yol değil. Bu onlara da zarar verici bir yol. Şu anda adli soruşturma devam ediyor. Bu adli soruşturmanın içerisindeki iddialar nelerdir? Deliller nelerdir? Savunmalar nelerdir? O gözaltındaki kişiler neler konuşuyor? Siz biliyor musunuz bunların neler konuştuğunu? İhbar edenlerin kimler olduğunu biliyor musunuz? Toplanan delillerle ilgili bir bilginiz var mı? Yok. Ama topyekûn burada adli soruşturmayı özellikle etkilemeye yönelik ifadeler kullanmak hukuk devletiyle bağdaşmaz. Dolayısıyla dosyanın içeriğine vakıf olmadan söylediğiniz sözlerin hiçbir kıymeti yok. O dosya açılacak. O dosya soruşturmanın sonunda iddianame düzenlenirse eğer bunlar bir iddia, iddianame düzenlendiğinde tüm delilleriyle beraber kamuoyu tarafından öğrenilecek ve bu durumda şimdiden siz bir şeyler söyleyerek peşin yargıya vararak ne yapmak istiyorsunuz? Peşin yargıya vardığınız zaman utandığınızda istifa etmek zorunda kalacak mısınız?" ifadelerine yer verdi. "Haddini bilsin" Soruşturmanın neticesinin beklenilmesi gerektiğini ifade eden Bakan Tunç, "Sayın Özel'in sokak çağrısı yapması özellikle adli soruşturmayı etkilemeye yönelik ve hukuk devletiyle bağdaşmayan bir tavırdır. Bir ana muhalefet genel başkanının daha sorumlu davranması lazım. Sizin sokak çağrısı yapmanız ve o sokağa getirdiğiniz kişileri kışkırtarak polisle karşı karşıya getirmeniz, polislerin yaralanmasına sebep olmanız durumunda ne diyecekti İçişleri Bakanımız? Polislerine bir geçmiş olsun dediğinde suç örgütüne yardım etmiş olacaktı. Böyle bir mantık olabilir mi? Dolayısıyla bizim bakanlarımız, devlet kurumlarımız hukuk devleti ilkesine uygun bir şekilde tavır sergiliyorlar. Burada Adalet Bakanı olarak ben bu dosyada şunlar şu nedenle suçludur diyor muyum? Şu nedenle soruşturma açılmıştır diyorum. Ve bu soruşturmanın neticesini sabırla, sükunetle bekleyelim. Sonuçta dosya açıldığında hepimiz göreceğiz. Dolayısıyla dosya açıldığında bütün kamuoyunun gördüğü hususları siz de gördüğünüzde o zaman pişman olmayacak mısınız? O nedenle peşin hükümlü olmamak gerekir. Soruşturmanın sonucunu beklemek gerekir. Ve burada özellikle sokakları karıştırmanın, milletin huzurunu bozmanın ve milletin güvenliğini tehdit etmenin çok yanlış olduğunu ifade etmek istiyorum. Özellikle devleti suç örgütü gibi yönetiyorlar cümlesini hadsizlik olarak nitelendiriyorum. Haddini bilsin" diye konuştu. "Hiç boşuna uğraşmayın, gölgeleyemezsiniz" Yargının millet adına karar verdiğini söyleyen Bakan Tunç, "Savcıların vereceği karardan sonra iş hakimlerin önüne gelecek. Sulh ceza hakimleri şüphelileri dinleyecek. Yargının kendi içerisinde denetime tabi olan hukuk güvenliğinin olduğu bir mekanizma içerisinde eğer siz üniversiteleri, öğrencilerimizi, gençlerimizi kışkırtarak bir kaos ortamı yaparak eğer işi gölgelemeye çalışmak istiyorsanız hiç boşuna uğraşmayın, gölgeleyemezsiniz. Dosya kapsamıyla bağlıdır yargı. Yargı dosyadaki iddialara bakar, savunmalara bakar, sokak hareketlerinden etkilenmez. Dolayısıyla yargı millet adına karar verip, millet adına görev yapar, kararları millet adınadır, milletin hakkını, hukukunu savunur. Kim teröre bulaşmışsa onun hesabını millet adına sorar. Kim yolsuzluğa bulaşmışsa, tüyü bitmemiş yetimin hakkını yemişse yargı bunun hesabını sorar. Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Sayın Özel'i sorumlu davranmaya davet ediyoruz. Adalet Bakanı ve İçişleri Bakanı'na yönelik ve Sayın Cumhurbaşkanımıza özellikle başından beri söylediği sözleri kesinlikle reddediyoruz" ifadelerine yer verdi.

Adalet Bakanı Tunç: İmamoğlu’nun soruşturması titizlikle yürütülüyor Haber

Adalet Bakanı Tunç: İmamoğlu’nun soruşturması titizlikle yürütülüyor

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasına ilişkin, "Soruşturma tüm yönleriyle büyük bir hassasiyet ve titizlikle yürütülmektedir" dedi. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alındığı iki farklı soruşturmaya ilişkin Bakanlık önünde açıklamalarda bulundu. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmalar kapsamında aralarında İBB Başkanının da bulunduğu 106 şüpheli hakkında bu sabah itibarıyla gözaltı kararı verildiğini hatırlatan Bakan Tunç, "İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen iki soruşturma bulunmaktadır. Terör Suçları Soruşturma Bürosu tarafından yürütülen soruşturma kapsamında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanının da aralarında bulunduğu 7 kişi hakkında gözaltı kararı bulunmaktadır. Bu soruşturmada şüphelilerin terör örgütüne iştirak halinde yardım etme suçunu işledikleri iddiası bulunmaktadır" ifadelerini kullandı. İki farklı soruşturma başlatıldı Diğer soruşturmaya yönelik de açıklamalarda bulunan Bakan Tunç, "Başlatılan diğer soruşturma ise Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosunca yürütülmektedir. Bu soruşturma kapsamında da aralarında yine İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanının da bulunduğu 100 şüpheli hakkında gözaltı kararı verilmiştir. Bu soruşturmada şüphelilerin çıkar amaçlı suç örgütü kapsamında rüşvet, irtikap, ihaleye fesat karıştırma, nitelikli dolandırıcılık, kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirme suçlarını işledikleri iddiası bulunmaktadır. Her iki soruşturma kapsamında toplam 106 şüpheli hakkında gözaltı kararı bulunmaktadır" ifadelerini kullandı. Yargının bağımsızlığına vurgu Soruşturma dosyaları içerisinde MASAK raporları, vergi uzmanı incelemeleri, tanık beyanları ve diğer delillerin mevcut olduğu dile getiren Bakan Tunç, "Soruşturma tüm yönleriyle büyük bir hassasiyet ve titizlikle yürütülmektedir. Şu hususun altını özellikle çizmek isterim; Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Anayasa'mızın 9. maddesi açıktır. Yargı yetkisi, Türk milleti adına bağımsız ve tarafsız mahkemelerce kullanılır. Hukukun üstünlüğü esastır. Kanunlar karşısında herkes eşittir; hiç kimseye ve zümreye ayrıcalık tanınamaz. Anayasa’mızın 138. maddesine göre mahkemeler bağımsızdır. Hiçbir organ, makam, merci veya kişi, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hakimlere emir ve talimat veremez; genelge gönderemez, tavsiye ve telkinde bulunamaz" açıklamasında bulundu. Bakan Tunç konuşmasına şöyle devam etti: "Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 157. maddesi gereğince soruşturma evresi gizlidir. Bu gizlilik, hem adaletin sağlıklı işlemesi hem de hak ihlallerinin önlenmesi, masumiyet karinesi ve lekelenmeme hakkı bakımından son derece önemlidir. Başlatılan soruşturmalarla ilgili olarak dosya içeriğine, iddia ve delillere vakıf olmadan değerlendirmelerde bulunmak doğru değildir. Tarafsız ve bağımsız yargının gerçekleştirmekte olduğu soruşturmaları farklı taraflara çekmek, darbe gibi ifadelerle nitelendirmek son derece tehlikeli ve yanlıştır." "Yargı huzurunda hesap vermek ve savunma yapmak herkes için bir haktır, aynı zamanda bir zorunluluktur" Suçun işlendiğine yönelik bir delilin olması durumunda soruşturmanın yetkili yargı makamlarınca yapılacağını aktaran Bakan Tunç, "Diğer yandan sokak çağrıları yaparak soruşturmalar üzerinden dezenformasyon yapmak, kamuoyunu yanıltmaya yönelik söylemlerde bulunmak asla kabul edilemez. Herkes bilmelidir ki hukuk devletinde suç işlendiğine dair bir iddia varsa savunmanın yapılacağı yer sokaklar değil, yargı makamlarıdır. Yargı huzurunda hesap vermek ve savunma yapmak herkes için bir haktır, aynı zamanda bir zorunluluktur" açıklamasında bulundu. "Unutulmamalıdır ki hukuk devletinde masumiyet karinesi ve lekelenmeme hakkı esastır" Yargının başlattığı soruşturma ve davaları Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ilişkilendirmenin hadsizlik olduğunu dile getiren Bakan Tunç, "Yasaması, yürütmesi, yargısıyla ülkemizde kuvvetler ayrılığı esastır. Yargı kimseden emir ve talimat almaz. Yargıya saldırmak, yargı mensuplarını tehdit etmek, onlara hakaret etmek, demokratik hukuk devletinde asla kabul edilemez. Adaletin tecellisi için yürüyen soruşturmaları etkilemeye yönelik tavır ve davranışlarda bulunmak yerine sağduyu ile hareket etmek gerekmektedir. Tarafsız ve bağımsız yargının vereceği karar, herkes için bağlayıcıdır ve saygıyla karşılanmalıdır. Soruşturma aşamasında iddialar, savunma ve deliller değerlendirilecek ve soruşturmanın gizliliği ortadan kalktığında maddi gerçeği tüm açıklığı ve şeffaflığıyla kamuoyu görecektir. O nedenle bugünden soruşturma içeriğiyle ilgili hiçbir bilgisi olmadan lehte ya da aleyhte peşin hükme varmak doğru değildir. Unutulmamalıdır ki hukuk devletinde masumiyet karinesi ve lekelenmeme hakkı esastır" şeklinde konuştu. "Savunmalarının neler olduğu, iddialara ilişkin delilerin neler olduğu, yapılan soruşturma sonucu ortaya çıkacaktır" Türk yargısına güvenilmesi gerekliliğine vurgu yapan Bakan Tunç, "Kendi içerisinde hak arama yolları sonuna kadar açıktır. Adaletin tam ve eksiksiz tecellisi için süreci sükûnetle takip etmek, verilecek kararı saygıyla karşılamak hepimizin ortak sorumluluğudur. Hiç kimsenin şüphesi olmasın. Yargının gerçekleştirmekte olduğu işlemler kendi içinde denetime tabidir. Kimlerin hangi iddialara muhatap olduğu, savunmalarının neler olduğu, iddialara ilişkin delilerin neler olduğu, yapılan soruşturma sonucu ortaya çıkacaktır. Hep birlikte soruşturmanın sonucunu sükûnetle beklememiz gerekir" dedi.

Adalet Bakanı Tunç: Silah bırakılmadığı sürece terörle mücadele devam eder Haber

Adalet Bakanı Tunç: Silah bırakılmadığı sürece terörle mücadele devam eder

Dikmen Hakimevi'nde düzenlenen iftar programında basın mensuplarının sorularını cevaplayan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, "Silah bırakma şartı yerine getirilmezse terörle mücadele devam eder. Yani o noktada devletin terörle mücadeleden vazgeçmesi gibi bir durum söz konusu olamaz" dedi. Adalet Bakanı Tunç, Dikmen Hakimevi'nde düzenlenen iftar programında basın mensuplarıyla bir araya geldi. Tunç, iftar yemeğinin ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.  "Terörle mücadele sona ermez" Silahlı terör örgütü PKK'nın elebaşı Öcalan'ın silah bırakma çağrısı hakkında konuşan Bakan Tunç, "Çağrı öncelikle terör örgütü elebaşının kendi örgütüne silah bırakmasına yönelik. Çağrıda, terör örgütünün kendilerine göre zemin sağlayan hususların artık gerekçelerinin olmadığını söylüyor. 'Kongrenizi toplayın, örgütü feshedin, tüm gruplar da silah bıraksın' diyor. Çağrı bu ve örgüte yönelik. İmralı'nın çağrısında bir şart söz konusu değil. Silah bırakma şartı yerine getirilmezse terörle mücadele devam eder. Yani o noktada devletin terörle mücadeleden vazgeçmesi gibi bir durum söz konusu olamaz. Hatta çağrıda ateşkes olmadığı halde ateşkes sözüne karşı Milli Savunma Bakanımızın 'bunu kabul edemeyiz' şeklindeki cümleleri de söz konusu. Buradaki hedefimiz ülkemizi terörden kurtarmak" dedi. Geçen hafta Van'da iftar yemeğinde bulunduklarını belirten Tunç, vatandaşların terörün bitmesi yönünde hemfikir olduklarından bahsetti. Demokratik siyaset kanallarının açık olduğuna değinen Tunç, "Eğer çağrının muhatabı olumlu cevap verirse Türkiye'de terör sonlandırılmış olur. Bundan daha önemli bir aşama söz konusu olamaz" diye konuştu. Af tartışmalarına da açıklık getiren Bakan Tunç, "2020'de Covid izninden yararlanıp açık cezaevinde bulunanlar denetimli serbestlikten faydalanarak tahliye edilmişti. Covid devam ettiği müddetçe bu süre 31 Temmuz 2023'e kadar uzatıldı. O tarihten sonra bu kişilerden koşullu salıverilmesine 5 yıl kalanların Covid izni kapsamında hayatına devam etmesine, koşullu salıverilmesine 5 yıldan fazla olanların ise cezaevine dönmesine yönelik bir düzenleme yapıldı. Bu düzenlemeden yaklaşık 100 bine yakın kişi faydalanmış oldu. Kapalı cezaevinde bulunanlar da 3 yıl erken açık cezaevine geçmiş oldular. Bu düzenlemeden 31 Temmuz 2023 tarihi itibarıyla cezası kesinleşen ve cezaevinde bulunanlar yararlandı. 31 Temmuz 2023'te cezaevinde değil ama daha önce suç işlemiş ancak cezasının infazı henüz kesinleşmemiş ve hapse girmemiş olanların, yargılamadaki gecikmeden dolayı bu düzenlemeden yararlanamaması gibi bir durum ortaya çıktı. Bu yönde müracaatlar, talepler oldu. Bu talepler doğrultusunda bir düzenleme olabilir. Buradan bir af geliyor değerlendirmesi yapmak doğru değil, gündemde af söz konusu değil" ifadelerine yer verdi. "Burada muhatap devlet değil, muhatap örgüt" Ceza infaz kanunundaki umut hakkı konusunu değerlendiren Tunç, "Ölüm cezasından çevrilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının koşullu salıvermesinin olmadığına dair ceza infaz kanununda özel bir hüküm yer alıyor. Burada tabi şu anda bizim konuşacağımız konu, terörün kendini feshetmesi, silahları bırakması. Bizim şu anda tüm odaklandığımız konu bu. Bu çağrıda herhangi bir şart, herhangi bir koşullu salıverme veya bir umut hakkı talebi söz konusu değil. Burada terör örgütü elebaşının örgüte yönelik bir çağrısı var. Burada muhatap devlet değil, muhatap örgüt. Dolayısıyla örgüt bunu nasıl değerlendirecek bunu hep beraber göreceğiz. Değerlendirilse terör bitmiş olur. Değerlendirilmezse de terörle mücadele devam eder" dedi. İmralı'daki tecrit iddialarına ilişkin de konuşan Tunç, böyle bir tecritin söz konusu olmadığını dile getirdi. Tunç, cezaevindeki hükümlüler arasında bir ayrım olmadığından bahsetti. "Canlı bağlantı teması kurması söz konusu değil" 'Elebaşı Öcalan, Nevruz'da görüntülü bir çağrıda bulunacak mı' sorusuna ilişkin Tunç, "Mektup gönderebilir, telefon ile görüşebilir. Bunlar mevzuatta olan hususlar. Ama bir video ile canlı bağlantı teması kurması söz konusu değil. Mektup gönderebilir. Hükümlüler mektup yazabilir, hükümlülere de mektup yazılabilir. Böyle bir talep yok şu anda. Talep olursa mektup ile ilgili değerlendirme yapılabilir" diye konuştu. "İmamoğlu, kendisine karşı bir yargı tacizi varmış algısı oluşturmaya çalışıyor" İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik sözleri hakkında ise Bakan Tunç, "Konuşmaları çok çirkin ifadeler. Bu ülkenin Cumhurbaşkanına yönelik bir Belediye Başkanının o şekilde ifadeler kullanması gerçekten CHP adına da kendisi adına da bir talihsizlik. Sürekli kendisine karşı bir yargı tacizi varmış algısı oluşturmaya çalışıyor. Yargılandığı konular belli. Birisi Yüksek Seçim Kurulu üyelerine söylediği ifade. İstinafta devam eden bir süreç. 'İstinaf niye karar vermiyor? Bir an önce karar versin.' İstinaf ne zaman karar vereceğini sana sormayacak. Hem tarafsız ve bağımsız yargı diyorsun hem de 'benim hakkımda kararı çabuk ver' diyorsun. Diğeri Ordu Valisine söylediği kelime. Buradan biz söyleyemiyoruz. Ama o söylüyor. Yargıtay'da o davadan ceza almıştı. Para cezasına çevrildi" dedi. Yargıdaki iş yükü hakkında ise Tunç şunları dile getirdi: "İstinafta özellikle bir yoğunlaşma söz konusu. İstinafta bazı daireler, iş hukukuyla ilgili daireler, kira davaları ve boşanma aile hukukundan doğan davalar. Son bir yıl içerisinde yaklaşık 3 bine yakın yeni mahkeme açtık. İstinafta 100'e yakın yeni daire kurulmasını sağladık. Geçen yıl yargı teşkilatımız savcılıklar da dahil 13 milyon 900 bin karar verdi. Devreden dosya 11 milyon oldu. Bir önceki yıl yani 2023'te de 12 milyon karar vermişti. Devreden yine 11 milyon oldu. Elimizde biriken bir dosya yükü var. Ama çıkan kararın her yıl 1 milyon arttığını görüyoruz." "Hukuk fakültelerindeki başarı sıralamasını 100 bine çektik" Hakim ve savcı sayısını 25 bine çıkardıklarını söyleyen Bakan Tunç, "Hakim, savcıların daha güçlü yetişmeleri anlamında Hakim Savcı Yardımcılığı Sistemi'ne geçtik. 2 yıllık adaylık yerine 3 yıllık yardımcılık sistemine geçtik. Hukuk mesleklerine giriş sınavı da yine kaliteyi getirecek. Hukuk fakültelerindeki kontenjanı başarı sıralamasını 100 bine çektik, bu sene uygulanacak. Tüm bunlar hem kaliteyi artıran hem de yargının hızlandırılmasını sağlayan çalışmalar. Bu çalışmalarımızın tamamı önümüzdeki süreçte meyvesini verecek" ifadelerini kullandı.

Sahipsiz hayvan saldırılarına soruşturma! Adalet Bakanı Tunç’tan sert mesaj Haber

Sahipsiz hayvan saldırılarına soruşturma! Adalet Bakanı Tunç’tan sert mesaj

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, sahipsiz sokak hayvanlarının saldırılarıyla ilgili adli ve idari soruşturmaların başlatıldığını duyurdu. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Hakkâri Yüksekova ve Konya Karatay’da iki çocuğun hayatını kaybettiği, Erzurum Narman’da bir çocuğun yaralandığı sahipsiz hayvan olaylarına ilişkin adli ve idari soruşturma başlatıldığını duyurdu. "Sahipsiz hayvan sorunu, ertelenemez bir mesele" Adalet Bakanı Tunç, sosyal medya hesabı ‘X’ üzerinden yaptığı açıklamada, "Hakkari Yüksekova ve Konya Karatay'da iki evladımızın hayatını kaybetmesi, Erzurum Narman'da bir evladımızın yaralanması, sahipsiz hayvan sorununun ertelenemez bir mesele olduğunu bir kez daha göstermiştir. Başta çocuklarımız olmak üzere, vatandaşlarımızın can güvenliği her şeyden önce gelmektedir. Hayvanları Koruma Kanunu çerçevesinde belediyeler ve il özel idareleri, sahipsiz hayvanların kontrol altına alınması ve barınakların etkin işletilmesi konusunda sorumludur. Yetkililerin görevlerini eksiksiz yerine getirmesi büyük önem arz etmektedir" ifadelerinde bulundu. "Kamu düzenini ve vatandaşlarımızın güvenliğini tehdit eden ihmallere asla göz yumulmayacaktır" Yaşanan olaylarla ilgili adli ve idari soruşturmaların başlatıldığını ifade eden Bakan Tunç, "Görevini ihmal edenler hakkında gerekli hukuki ve cezai işlemler uygulanacaktır. Sokaklarımızı güvenli hale getirmek ve vatandaşlarımızın can güvenliğini sağlamak konusundaki kararlılığımız tamdır. Kamu düzenini ve vatandaşlarımızın güvenliğini tehdit eden ihmallere asla göz yumulmayacaktır" dedi.

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
İLKHABER-Gazetesi En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.