TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Adalet Bakanı

İLKHABER-Gazetesi - Adalet Bakanı haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Adalet Bakanı haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Bakan Tunç: "Ayşenur Ezgi'nin İsrail tarafından öldürülmesiyle ilgili soruşturma açıldı" Haber

Bakan Tunç: "Ayşenur Ezgi'nin İsrail tarafından öldürülmesiyle ilgili soruşturma açıldı"

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, İsrail'de keskin nişancı ateşiyle öldürülen Türk aktivist Ayşenur Ezgi Eygi'nin ölümüyle ilgili soruşturma başlatıldığını duyurdu. Tunç, olaya ilişkin detaylı bir inceleme yürütüleceğini ve tüm boyutlarıyla araştırılacağını ifade etti. Biden'dan İsrail'e Tepki: "Sorumluluk Alınmalı" ABD Başkanı Joe Biden, işgal altındaki Batı Şeria'da öldürülen Ayşenur Ezgi Eygi için İsrail'in sorumluluk alması gerektiğini vurguladı. Biden, Eygi'nin öldürülmesini “kabul edilemez” olarak nitelendirirken, İsrail'in gelecekte benzer olayların yaşanmaması için daha fazla önlem alması gerektiğini söyledi. Biden, “Ayşenur'un ölümü ile ilgili soruşturmada İsrailli ve Filistinli yetkililerle yakın temas halinde olmaya devam edeceğiz” dedi. Aileden ve Arkadaşlarından Biden'a Tepki Ayşenur Ezgi Eygi'nin ailesi, Biden'dan ya da Beyaz Saray'dan herhangi bir telefon almadıklarını açıklayarak tepki gösterdi. Eygi'nin arkadaşı Hamid Ali, Biden'ın olayı "kaza" olarak nitelendirmesine karşı çıkarken, Eygi'nin ölümünün sorumlularının cezalandırılmasını talep etti. Cenaze Didim'de Defnedilecek İsrail'de keskin nişancı tarafından öldürülen Türk aktivist Ayşenur Ezgi Eygi, Aydın'ın Didim ilçesinde defnedilecek. Amerika Birleşik Devletleri'nde yaşayan Eygi'nin Pakistan asıllı eşi Hamid Mazhar Ali, annesiyle birlikte Aydın Didim'de taziyeleri kabul etti. Oldukça üzgün olduğu görülen Ali, soruları yanıtsız bıraktı. Eygi'nin cenazesi Türkiye'ye getirilerek Didim'de toprağa verilecek. Ayşenur Ezgi Eygi Kimdir? Uluslararası Dayanışma Hareketi gönüllüsü bir insan hakları aktivisti olan Ayşenur Ezgi Eygi, 1998 yılında Antalya'da doğdu. ABD'nin Washington eyaletine bağlı Seattle kentinde yaşadı. Washington Üniversitesi'nde çift dal yaparak Psikoloji ve Orta Doğu Dilleri ve Kültürleri bölümlerini 2024 yılı Haziran ayında tamamladı. İnsan hakları ve adalet mücadelesiyle tanınan Eygi, İsrail'de bir keskin nişancı tarafından vurularak hayatını kaybetti.

Narin Güran soruşturmasında gözaltı sayısı 24'e yükseldi Haber

Narin Güran soruşturmasında gözaltı sayısı 24'e yükseldi

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Narin Güran'ın otopsi işleminin tamamlandığını ve 1 kişinin daha gözaltına alınarak soruşturmadaki gözaltı sayısının 24'e yükseldiğini açıkladı. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Yüreğimizi yakan Narin Güran evladımızın ölümüyle ilgili Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kesin ölüm nedeninin tespit edilebilmesi amacıyla Diyarbakır Adli Tıp Kurumu'nda adli tıp uzmanlarınca sabah saat 10.30'da başlayan otopsi işlemi akşam saat 21.40'ta tamamlanmıştır” ifadelerine yer verdi. İnceleme İstanbul’da devam edecek Bakan Tunç İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığınca yapılacak olan incelemeden sonra kesin ölüm sebebine ilişkin rapor düzenleneceğini belirterek, “Uzman adli tıp heyeti tarafından gerçekleştirilen otopsi işleminde, alınan doku örnekleri üzerinde kimyasal, biyolojik, patolojik ve diğer bazı incelemelerin yapılması gerekmektedir. Bu nedenle alınan örneklerden bir kısmı Diyarbakır Adli Tıp Grup Başkanlığınca, bir kısmı ise İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığınca incelendikten sonra kesin ölüm sebebine ilişkin rapor düzenlenecektir” ifadelerini kullandı. Gözaltı sayısı 24’e çıktı Bakan Tunç yaptığı paylaşımda 1 kişinin daha gözaltına alındığını açıkladı ve yaptığı paylaşımda, “Soruşturmanın bu aşamasında gözaltına alınan kişilerin ifade işlemleri devam etmektedir. Her ayrıntı tek tek titizlikle incelenmekte olup, elde edilen deliller doğrultusunda 1 kişi daha gözaltına alınmış, soruşturmada gözaltındaki kişi sayısı 24'e yükselmiştir. Bu acı olayın aydınlatılması ve gerçeklerin ortaya çıkarılması için tüm ayrıntıların üzerine kararlılıkla gidilmektedir. Narin evladımızın ölümüne sebep olan ya da olanlar, adalet önünde hesap vermekten kaçamayacaktır” ifadelerine yer verdi.

Bakan Tunç: "Denetimli serbestlik yükümlüleri 460 okulun tamiratını gerçekleştirdi" Haber

Bakan Tunç: "Denetimli serbestlik yükümlüleri 460 okulun tamiratını gerçekleştirdi"

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, denetimli serbestlik yükümlülerinin cezalarını infaz ederken, toplum yararına işlerde görev aldıklarını belirterek, “Bu yıl 460 okulun tamirat-tadilat çalışması denetimli serbestlik yükümlülerinin katılımıyla yapıldı” dedi. Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü kamu yararına çalışma zorunluluğu bulunan yükümlülerin ceza infazını denetimli serbestlik müdürlükleri aracılığıyla gerçekleştiriyor. Çeşitli kurumlarla yapılan iş birliği kapsamında yükümlüler hem meslek sahibi oluyor hem de kamu yararına çalışmalara katılıyor. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, kamu yararına çalışma uygulamasıyla yükümlülerin topluma kazandırılması ve kamu düzeninin sağlanmasını hedeflediklerini belirterek, “Bu uygulama ile yükümlülerin kurallara uyma becerisi ve çalışma disiplini kazanması, başkalarının haklarına saygı göstermesi, zamanı planlaması, bir meslek edinmesi ve kendi işini kurması amaçlanmaktadır” dedi. “Yükümlüler toplum yararına çalışmalarla kamu ihtiyaçlarını karşılıyorlar" Bakan Tunç, kamu yararına çalışma sürecinde kurumlardan olumlu geribildirimler aldıklarını belirterek, ağaç dikimi, park ve bahçe düzenlemesi, cadde ve sokak temizliği, kütüphane ve arşiv çalışmaları, boya, tamirat, tadilat, temizlik gibi hizmetlerin Türkiye genelinde eş zamanlı olarak belirli bir program çerçevesinde yapıldığını kaydetti. Çocukların okullarda bulunmadığı tatil dönemlerinde, denetimli serbestlik yükümlülerinin okullarda boya, tadilat ve temizlik işlerini yaptıklarını vurgulayan Bakan Tunç, “Yaz döneminde ülke genelinde toplamda 207 okulun badana ve boya işlemleri, 249 okulun çevre düzenlemesi, temizlik ve bakımı, masa ve sıraların tamirat ve tadilatı, 4 okulun ise yeni bir binaya taşınma işlemi denetimli serbestlik müdürlükleri koordinesinde yükümlüler tarafından gerçekleştirildi” diye konuştu. "Ceza infazının amacı: Suçluları topluma kazandırmak" Hukuk devletinin temel amacının adaletin tecellisi olduğuna dikkat çeken Tunç, şöyle konuştu: “Adaletin tecellisinin önemli bir boyutunu ceza adaleti sistemi oluşturmaktadır. Suçlunun hem bir yaptırımla karşı karşıya kalması hem de onun yeniden topluma kazandırılması ceza adaletinin temelidir. Ceza infaz sisteminin amacı yalnızca suçluyu cezalandırmak değil, aynı zamanda suçluları yeniden topluma kazandırmak ve toplumu suçtan korumaktır. Sosyal devlet olmanın önemli bir gereği olarak hükümlülerin yeniden topluma kazandırılması, bu kişilere devlet eliyle eğitim verilmesi ve mesleki deneyim kazandırılması için çalışmalarımızı sürdüreceğiz.”

Diyarbakır'da kaybolan Narin'in cansız bedeni bulundu Haber

Diyarbakır'da kaybolan Narin'in cansız bedeni bulundu

Diyarbakır’ın Bağlar ilçesine bağlı Tavşantepe Mahallesi'nde kaybolan 9 yaşındaki Narin’den üzücü haber geldi. Günlerdir kayıp olan küçük kızın cansız bedeni, jandarma ekipleri tarafından yapılan arama çalışmaları sonucunda bulundu. BAKAN YERLİKAYA'DAN BAŞSAĞLIĞI MESAJI İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamada acı haberi paylaştı. Yerlikaya, “Diyarbakır’ın Bağlar ilçesine bağlı Tavşantepe Mahallesi’nde kaybolan Narin kızımızın maalesef cansız bedeni Jandarma ekiplerimiz tarafından bulundu. Narin kızımıza Allah’tan rahmet diliyorum. Mekanı cennet olsun. Başımız sağolsun” ifadelerini kullandı. Adalet Bakanı Tunç’tan Narin Güran açıklaması: "Soruşturma titizlikle sürdürülüyor" Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Narin Güran'ın cansız bedeninin bulunmasının ardından, "Soruşturma çok yönlü ve titizlikle sürdürülmektedir" açıklamasında bulundu. Tunç, olayla ilgili adaletin sağlanacağına dair güvence verdi. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç sosyal medya hesabından Narin Güran'ın 19 gün sonra cansız bedenine ulaşılmasına ilişkin açıklama yaptı. Tunç mesajında, "Diyarbakır’ın Bağlar ilçesine bağlı Tavşantepe Mahallesi’nde kaybolan Narin Güran evladımızdan gelen acı haber hepimizi derinden üzdü. Narin kızımıza Allah’tan rahmet diliyorum. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından olayın ilk anından itibaren başlatılan soruşturma çok yönlü ve titizlikle sürdürülmektedir. Narin kızımızın ölümünden sorumlu olan ya da olanlar, adalet önünde hesap verecektir" dedi. Bakan Göktaş Narin Güran açıklaması: "Sorumluların en ağır cezayı alması için takipçisiyiz" Bakan Mahinur Özdemir Göktaş, 21 Ağustos tarihinde kaybolan ve bu sabah saatlerinde cansız bedeni bulunan 8 yaşındaki Narin Güran ile ilgili açıklama yaptı. Diyarbakır'da 21 Ağustos tarihinde kaybolan ve cansız bedenine ulaşılan Narin Güran'ın ölümüne ilişkin açıklama yapan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, "Diyarbakır Bağlar’da kaybolan evladımız Narin’in maalesef cansız bedenine ulaşıldı. Başımız sağ olsun. Narin yavrumuzun mekanı cennet olsun. Sorumluların en ağır cezayı alması için Bakanlık olarak sürecin bizzat takipçisi olacağız" dedi. Fahrettin Altun: "Cumhurbaşkanımız, Narin'in ölümüne ilişkin soruşturmayı yakından takip ediyor" İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Diyarbakır'da 21 Ağustos tarihinde kaybolan ve cansız bedenine ulaşılan Narin Güran'ın ölümüne ilişkin, "Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, hâlihazırda yürütülen soruşturmanın titizlikle devam etmesi ve olayın tam anlamıyla aydınlatılarak Narin kızımızın canına kastedenlerin adalet önünde hesap vermesi için konuyu yakından takip etmektedir" dedi. İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Diyarbakır'da 21 Ağustos tarihinde kaybolan ve cansız bedenine ulaşılan 8 yaşındaki Narin Güran'ın ölümüne ilişkin açıklama yaptı. İletişim Başkanı Altun, "Diyarbakır Bağlar’da 19 gün önce kaybolan ve ilk dakikadan itibaren güvenlik birimlerimiz tarafından aranan Narin kızımızın cansız bedenine ulaşılmış olması hepimizi kahretmiştir. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, hâlihazırda yürütülen soruşturmanın titizlikle devam etmesi ve olayın tam anlamıyla aydınlatılarak Narin kızımızın canına kastedenlerin adalet önünde hesap vermesi için konuyu yakından takip etmektedir. Narin kızımıza Allah’tan rahmet niyaz ediyoruz. Mekânı cennet olsun" ifadelerini kullandı.

Diş hekimliği öğrencisi başörtüsü nedeniyle işe alınmadı, hukuk mücadelesi başlattı Haber

Diş hekimliği öğrencisi başörtüsü nedeniyle işe alınmadı, hukuk mücadelesi başlattı

2024 FDI Dünya Diş Hekimleri Kongresi’nde çalışmak için başvuru yapan ancak başörtülü olduğu gerekçesiyle işe alınmayan diş hekimliği öğrencisi Dilara Çiçek, suç duyurusunda bulunarak karşılaştığı ayrımcılığa karşı hukuk mücadelesi başlattı. Biruni Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi 3. sınıf öğrencisi Dilara Çiçek, işe başvuru süreci ve sonrasında yaşadıklarını anlattı. Ayrımcılık İddiası ve Başvuru Süreci Çiçek, 2024 FDI Dünya Diş Hekimliği Kongresinde görev almak için Türk Diş Hekimleri Federasyonu'nun anlaştığı aracı kuruma giderek başvuru yaptığını söyleyerek, "Diş hekimlerinin olduğu WhatsApp grubumuza gönderilen formu doldurunca aracı kurum beni aradı ve Kadıköy'deki yerlerinde görüşmeye gittik. Oraya gittiğimizde her şey yolundaydı." dedi. Beraber gittiği arkadaşı da dahil aracı kurumun çalışmak için başvuranların işe alındığını belirten Çiçek, aracı kurumun çalışmak için öncelik olarak diş hekimlerinin tercih edildiğini söylediğini dile getirdi. Arkadaşlarına yapılan geri dönüşün ardından aracı kurumu kendisini "unuttuğunu" düşünerek aradığını ifade eden Çiçek, "İşe alımlardan sorumlu Başak Hanım'ı aradım ve neden aranmadığımı sordum. Kendisi ismimi sordu, dosyama baktı. Sonra bana, 'Dünya Diş Hekimleri Federasyonu tesettürlü çalışan istemiyor' dedi. Tabii çok şaşırdım yani ne tepki vereceğini de bilemedim. Böyle bir cümle kurulmasını hiç beklemiyordum. Ardından da 'Başka kongrelerimiz var. İsterseniz sizi ona aktaralım' dedi. Ben diş hekimliğiyle alakalı olduğu için burada çalışmak istemiştim." dedi. Olayın sosyal medyadan duyulmasının ardından Türk Diş Hekimleri Derneği ve Türk Diş Hekimleri Birliğinin kendisine ulaştığını aktaran Çiçek, Türk Diş Hekimleri Birliği Başkanı Tarık İşmen'in arayarak bu durumu kınadığını ve kabul edilemez olduğunu söylediğini bildirdi. Aracı kurumdan ulaşarak "yanlış anlaşılma" olabileceğini belirttiklerini anlatan Çiçek, "Aracı kurum bana 'Şirketimizde de tesettürlü çalışanlar var. Böyle bir şey olamaz yanlış anlaşılma var.' dedi. Ben de hanımefendinin bana söylediği cümleyi söyleyerek, 'Bazı kriterlere uymuyorsunuz denseniz zaten ben açıkçası başörtüden dolayı olacağını asla düşünmezdim. Direkt cümle kurulduğu için bu olayın üzerine gittim cümle kurulmasaydı zaten bu olay bu kadar büyümeyecekti' dedim." diye konuştu. Sosyal Medya ve Tepkiler Çiçek, haberin sosyal medyada gündem olmasının ardından hakarete uğradığını kaydederek, bu konudan linç yiyeceğinin hiç aklına gelmediğine değindi. Bazı sosyal medya kullanıcılarının olayları yanlış anladığı için kendisine "yalancı" dediğini vurgulayan Çiçek, "Yorumların yüzde 95'i yalancı olduğumu söylemiş. Ben kongreye alınmadım demiyorum, kongreye biletimi alıp giderim olay benim orada çalışamıyor olmam." ifadelerini kullandı. Çiçek, kendisinin ünlü olmak ya da başka bir amacı olmadığını söyleyerek, bu olayda kendisinin bir çıkarının olmadığını belirtti. Başka insanların mağduriyet yaşamaması için yaşadığı mağduriyetin duyurduğuna dikkati çeken Çiçek, şöyle devam etti: "Ben o yüzden açıkçası sesimi duyurabildiğim için böyle bir sıkıntıyı ben yaşıyorum. Başkaları da yaşıyorsa bunun önlemi alınsın, böyle bir şey yaşanmasın diye. Ben sadece kendi hakkımı savunmak için buradayım. Aynı zamanda bu ayrımcılığa, bu ırkçılığa uğrayan diğer insanların da hakkını savunmak için buradayım. Benim buna hiçbir şekilde bir çıkarım yok." Yetkili Kurumların Tepkileri Çiçek, yaşadığı mağduriyetin ardından İstanbul Kartal Adliyesi'ne suç duyurusunda bulunduğunu dile getirerek, "Bunun sorumlusunun cezasını çekmesi gerekiyor. Bunun sorumluluğunu birinin alması gerekiyor. O yüzden ben bu konu hakkında suç duyurusunda bulundum. İşte bunun takipçisi olacağım." dedi. Sosyal medyada bazı kullanıcıların yapılan ayrımcılığa destek olduğunu ve şahsına hakaret edildiğini bildiren Çiçek, onlar hakkında da suç duyusunda bulduğunu aktardı. Çiçek, herhangi bir ayrımcılığa uğrayanların "susmaması" gerektiğine değinerek, şu ifadeleri kullandı: "Büyük ihtimal benden önce başka Allah bilir kaç kişi böyle bir sorunla karşılaştı. Ama kimisi sesini duyuracaklarını bilemedikleri için veya kimlerle konuşacaklarını bilemedikleri için bu konunun üzerini kapattılar ya da içlerine attılar. Böyle bir şeyin yapılmaması gerekiyor. Böyle bir haksızlığa uğradıysanız, bu sadece tesettürle de alakası yok. Yani herhangi bir ırkçılığa uğradıysanız bunun peşini bırakmamanız gerekiyor. Asla susulmaması gerekiyor. Özellikle de bu konu hakkında ırkçılığa uğrayanların seslerini duyurması gerekiyor." Kendi başına bu tür bir ayrımcılığın gelmeyeceğini düşündüğünü anlatan Çiçek, "Ben böyle bir şeyin başıma geleceğini asla düşünmüyordum. Hatta bu cümleyi duyduğumda nasıl hissedeceğimi de bilemedim. Arkadaşıma anlattığımda o da inanamadı. Annem bu konularda mağduriyet yaşayıp bize anlattığında şaşırıyordum böyle bir şey de hala devam ediyor mu diye. Ama işte o gün ben de böyle bir cümle duyuyorum ve ben de bu ilk darbemi yemiş bulundum bu konu hakkında. 2024 yılında hala böyle bir şeyle karşılaşmak gerçekten çok şaşırtıcı ve saçmalık." diye konuştu. Yetkili Kurumların Tepkileri Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, dün sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Çiçek'in İstanbul'da düzenlenecek kongrede görev alma talebinin başörtülü olması sebebiyle reddedilmesinden utanç ve üzüntü duyduklarını belirtmişti. Bakan Göktaş, "Kendisine ulaşarak maruz kaldığı ayrımcılık karşısında hakkını arama sürecinde Bakanlık olarak destekçisi olacağımızı ve süreci bizzat takip edeceğimizi ifade ettik. Kadınların kıyafetlerinden dolayı ayrımcılığa uğramadığı bir Türkiye için çalışmaya devam edeceğiz." ifadesini kullanmıştı. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç da Çiçek’in başvurusunun başörtülü olduğu gerekçesiyle reddedildiği iddiası üzerine Başsavcılık tarafından “nefret ve ayrımcılık” suçundan soruşturma başlatıldığını duyurmuştu.

Adalet Bakanı Tunç: "Çocukların istismarına neden olacak içerikler sebebiyle Roblox isimli oyun platformuna ve uygulama marketlerindeki linklerine erişim engeli getirilmiştir" Haber

Adalet Bakanı Tunç: "Çocukların istismarına neden olacak içerikler sebebiyle Roblox isimli oyun platformuna ve uygulama marketlerindeki linklerine erişim engeli getirilmiştir"

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, çocukların istismarına neden olacak içerikler barındırması sebebiyle Roblox isimli oyun platformuna ve uygulama marketlerindeki linklerine erişim engeli getirildiğini açıkladı.  Bakan Tunç, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, çocukların istismarına neden olacak içerikler barındırması sebebiyle Roblox isimli oyun platformuna ve uygulama marketlerindeki linklerine Adana Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında “İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun”da belirtilen hususlar çerçevesinde Adana 6. Sulh Ceza Hakimliğince erişim engeli getirildiğini açıkladı. Türkiye Cumhuriyeti'nin bir hukuk devleti olduğunu belirten Tunç, şunları kaydetti: "Devletimiz, anayasamıza göre çocuklarımızın korunmasını sağlamak için gerekli tedbirleri almakla yükümlüdür. Geleceğimizin teminatı çocuklarımızın üstün yararının gözetilmesi, onların korunması ve desteklenmesi herkesin görevidir. Türkiye, dünyadaki gelişmeleri yakından takip eden, teknolojiyi en iyi şekilde kullanan ülkelerin başında gelmektedir. Ancak teknolojinin olumsuz yönde kullanılması asla kabul edilemez. Ülkemizin ve milletimizin geleceğini düşünen, sorumluluk makamında bulunan herkesin çocuklarımızı hedef alan bu tür durumlara karşı hassasiyetle yaklaşması, popülist ve sorumsuz söylemlerden uzak durması gerekir. Toplumsal yapımıza dinamit koymaya yönelik girişimlere, çocukların istismarına, şiddete teşvik edilmesine, her biri birer cevher olan evlatlarımızın gelişimini olumsuz yönde etkileyecek faaliyetlere asla müsaade edilmeyecektir."

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.