TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#acil servis

İLKHABER-Gazetesi - acil servis haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, acil servis haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Hasta yakınlarının darp ettiği doktor yoğun bakımda tedavi altına alındı Haber

Hasta yakınlarının darp ettiği doktor yoğun bakımda tedavi altına alındı

GAZİANTEP (AA) - Gaziantep'in Şahinbey ilçesinde hasta yakınlarınca darbedilerek ağır yaralanan doktor, yoğun bakımda tedavi altına alındı 23 Nisan Mahallesi'ndeki bir özel hastanenin acil servisine gelen aile, çocuğunu yüksek ateş şikayetiyle muayene ettirmek istedi. Bu sırada aile üyeleri ve acil servis doktoru Asadullah Begoğlu arasında tartışma başladı. Tartışmanın ardından aile üyeleri ve hastaneye gelen çok sayıda yakını, doktor Begoğlu'na saldırdı. Kemer ve demir çubukla darbedilen Begoğlu ile kavgayı ayırmaya çalışan hastanenin gece müdürü Ahmet Sefa Sağlık ve güvenlik görevlisi Gökhan Hacı Yunus yaralandı. Yaralanan Sağlık ve Yunus ayakta tedavi edilirken, ağır yaralanan ve hayati tehlikesi bulunan doktor Begoğlu ise yoğun bakımda tedavi altına alındı. Polis ekipleri olayla ilgili kavgaya karışan aile üyelerini gözaltına aldı, diğer şüphelileri yakalamak için çalışma başlattı. Öte yandan doktorun darbedilmesi hastanenin güvenlik kamerasına yansıdı. Görüntülerde çok sayıda kişinin doktor Begoğlu'nu aralarına alarak darbetmesi yer alıyor. Hastanenin gece müdürü Sağlık, gazetecilere, yüksek ateş şikayetiyle başvuran hastanın yüksek ateş nedeniyle damar yolunun açılmadığını söyledi. Bu nedenle hasta yakınlarının sinirlenerek hastane içerisinde arbede çıkardığını ifade eden Sağlık, şunları kaydetti: "Güvenlik görevlisi arkadaşlarla hasta yakınlarını sakinleştirerek hastane dışına çıkardık. Bu sırada hastaya müdahaleye devam edildi. Çocuğun babası arama yaparak birkaç araba dolusu yakınını hastaneye çağırdı. Hastanenin dışına çıktığımızda çok ağır hakaretler ederek hem doktorumuza hem bana saldırdılar. Doktorumuz şu an yoğun bakımda, başında yaklaşık 15 dikiş var. Hayati tehlikesi devam ediyor. Sağlık çalışanlarına şiddetin önlenmesi için gerekenlerin yapılması lazım."

Adana'da güneş yanığı vakaları arttı Haber

Adana'da güneş yanığı vakaları arttı

İBRAHİM BAYSAL ADANA (İLKHABER) - Son günlerde Adana'da artan sıcaklıklar, güneş yanığına maruz kalanların sayısını artırdı. Özellikle açık havada vakit geçirenler, havuz veya denizde serinlemek isteyenler daha fazla güneş yanığına maruz kaldılar. Bu nedenle sağlık kuruluşları, güneş yanığına karşı uyarıyor. Medline Adana Hastanesi Acil Servis Sorumlusu Dr. Enis Elmas, güneş yanıklarının ciddi bir sağlık sorunu olduğunu belirterek, "Güneş yanığı, ciltte ikinci dereceye kadar olabilen bir yanıktır. Hafif kızarıklık ve cilde dokununca ortaya çıkan hassasiyete bağlı hafif acı şeklinde kendini hissettirir. Diğer yandan güneş yanığı ikinci derece yanık seviyesine ulaştığında cildin üst kısmı şişerek kabarır ve su toplar. Bu durumda ciddi bir acı hissi duyulur ve ciltte birtakım deformasyonlar oluşabilir. Ayrıca su toplayan yerlerdeki ölü derinin soyulması vücudu enfeksiyonlara açık hale getirebilir. Söz konusu belirtilere baş ağrısı, ateş, bulantı, yorgunluk hissi ve görüşte bulanıklık da ekleniyorsa hastanın zaman kaybetmeden bir sağlık kuruluşuna başvurması önerilir" dedi. Tedavide merdiven altı ürünlere veya kulaktan dolma bilgilere itibar edilmemesi gerektiğini kaydeden Dr. Elmas, "Güneş yanığı tedavisinde hedef, bireyin ağrı, ciltteki şişlik ve oluşturduğu rahatsızlıkları azaltmaya yöneliktir" diyerek bu süreçte cildin daha fazla güneş ışığına maruz bırakılmamasını ve iyileşme döneminde cildin güneşten mutlaka korunması gerektiğini söyledi. Özellikle çocuklarla açık tenli ve hassas cilt yapısına sahip bireylerin güneş yanıklarına karşı çok daha dikkatli olması gerektiğini vurgulayan Dr. Elmas, güneşten korunmak için yapılabilecekleri ise şöyle sıraladı: Güneş ışınlarının en şiddetli olduğu öğlen saatlerinde (11.00-16.00 arası) güneşe çıkmamaya özen gösterin. Dışarı çıkmak zorundaysanız gölge yerlerde olmaya gayret edin. Şemsiye ve şapka kullanın, açık renk pamuklu giysiler giyin. Güneşten koruyan ürünleri bilerek kullanmaya çalışın. Yüz, omuz, ense ve boyun gibi güneş ışınlarından daha yoğun etkilenen bölgeleriniz için koruyucu ürünler kullanın. Satın alacağınız koruyucu ürünlerin faktörünü belirlerken cilt tipinizi göz önünde bulundurun, gerekirse uzman bir hekime danışın. Koruyucu ürünleri güneşe çıkmadan yarım saat önce cildinize uygulayın. Yeterli miktarda ve kalınlıkta sürerek cildinize eşit miktarda yedirin. Havuz veya denize girdiğinizde, havlu ile kurulandığınızda veya terlediğinizde güneş koruyucunuzu gün boyunca cildinize tekrar uygulayın.

Acil serviste yaşanan çatışma kınandı Haber

Acil serviste yaşanan çatışma kınandı

Bayram BULUT ADANA (İLKHABER)- Adana’da acil serviste iki grup arasında silahlar sıkıldı. Korku dolu anların yaşandığı acil serviste sağlık çalışanlarının korkarak kendilerine odalara kilitlediği ve olayın ardından tekrar görevlerinin başına döndükleri öğrenildi. Olay Yüreğir Devlet Hastanesi Acil servisinde meydana geldi. İddialara göre dün gece saat 01:00 sularında ateşli silahla yaralama sonucu 18 yaş altı bir kişi ambulansla Yüreğir Devlet Hastanesi’ne getirildi. Yaralı çocuğa hemen ilk müdahale çocuk acil servisinde yapıldı. Hastaneyi yaralı çocuğun yakınları da geldi. Yaralı çocuğa tomografi çekilmesi esnasında yaralı yakını ve hasımları arasında tartışma çıktı. Çıkan tartışma kısa sürede kavgaya dönüştü. Silahların kullanıldığı kavgada hastane içerisinde ateş edildi. Korku dolu anların yaşandığı acil serviste sağlık çalışanlarının korkarak kendilerini odalara kilitledi. Polislerin müdahalesinin ardından sağlık çalışanları tekrar görevlerinin başına döndü. Yaşanan duruma tepki gösteren Sağlık-Sen Adana Şubesine bağlı sağlık çalışanları yaşanan olayı Yüreğir Devlet Hastanesi önünde protesto etti. Sağlık-Sen Adana Şube Başkanı Bekir Nennioğlu burada yaptığı açıklamada, “Adana Yüreğir Devlet Hastanesi Acil Servisine 30.07.2023 tarihi saat 01.00 civarında 18 yaş altı olduğu sonradan öğrenilen silahlı ateş yaralanması ile gelen bir hasta acil ambulans girişinden hastaneye giriş yapmıştır. Hastane çalışanları derhal müdahale ederek yaralıyı tomografi çekilmek üzere üniteye almışlardır. Yaralı 18 yaşından küçük olduğu için çocuk acil ekibine devredilmiştir” dedi. Tomografi esnasında husumetli iki grubun karşı karşıya geldiğini dile getiren Nennioğlu, “Yaralıya tomografi çekilmesi esnasında yaralı yakını ve hasımları arasında tartışma çıkmış ve birbirlerine ateş açarak hastane acil servisini savaş alanına çevirmişlerdir. Olayın sevindirici tarafı hiç kimsenin yaralanmamış olmasıdır. Ancak orda bulunan hastalar, hasta yakınları, hemşireler, hekimler, sağlık teknisyenleri son derece korkarak kendilerini odalarına kilitlemişlerdir. Bu tip olaylar canımızı çok fazla acıtmaktadır. Tüm sağlık çalışanlarımız fiziksel ve psikolojik şiddete maruz kalmışlardır. Yaşadıkları korku anlatmakla tarif edilemez. Bu olayı şiddetle kınıyoruz. Bu olaya karışan kişilerin en ağır cezayı almalarını istiyoruz” diye konuştu. Sağlık çalışanlarına teşekkür eden Nennioğlu, “Bu şiddet olayını kazasız belasız atlatılmasında büyük gayret gösteren nöbetçi Sağlık çalışanlarını tebrik ediyor teşekkür ediyorum. Sendikamızın gayretleri sonucu sağlıkta şiddet katalog suçları arasına alınmış ve bununla ilgili yasa çıkarılmıştır. Ancak bu düzenlemelerin tek başına yeterli olmayacağını bilmekteyiz. Sağlıkta şiddet sadece cezaları artırılmasıyla önlenebilecek bir durum değildir. Her zaman dile getirdiğimiz gibi sağlıkta şiddete karşı toplumsal duyarlılığın oluşturulması şarttır” şeklinde konuştu. “Sağlık Bakanlığı öncülüğünde toplumsal seferberlik başlatılarak sağlıkta şiddete karşı farkındalık oluşturulması da gerekmektedir” diyen Nennioğlu, “Atılan adımlar elbette önemli ama bu adımlarla birlikte Sağlık Bakanlığı öncülüğünde toplumsal seferberlik başlatılarak sağlıkta şiddete karşı farkındalık oluşturulması da gerekmektedir. Kamu ve sivil kurumlardan okullara, aydınlardan medya kurumlarına tüm kesim ve platformlara yönelik toplumsal seferberlik başlatılması, şiddeti önlemeye dönük atılacak adımların başında gelmelidir” ifadelerini kullandı. Türkiye genelinde 500 civarında hastanede polis noktası bulunduğunu anlatan Nennioğlu, “Yoğun insan trafiğinin hastanede görev yapan tek bir nokta görevlisi polis ile 24 saat kontrol altında tutulmasının mümkün olmadığını biliyoruz. Hastane nokta görevlisi polisler daha çok meydana gelen ve ortaya çıkan müessif olaylar nedeniyle kişilerin intikal ettiği büyük hastanelerde ve acil müdahale birimlerinde gelen adli olayları tespit etmek ve suç soruşturması yürüten birimlere iletmek üzere görev yapmaktadır. Ancak hastane irtibat görevlisi olarak görev yapan polis, bir olay meydana gelmesi halinde ilk müdahalede bulunarak gerekli güvenlik önlemlerinin alınmasına yetkilidir” dedi. Kapıların kapalı tutulması gerektiğini işaret eden Nennioğlu, “Bunlar bizim açımızdan yeterli değildir. Hastanede bulunan polislerin olaya hemen müdahale etmesi saldırganları etkisiz hale getirmesi gerekirse yardım istemesinin görevleri arasında olmasını talep etmekteyiz. Yüreğir Devlet Hastanesi ambulans girişinde güvenlik görevlilerinin bulundurulması ve bu kapıların kapalı tutulması gerekmektedir. Kapıların kapalı tutulmasıyla bu tip olayların biraz olsun önüne geçebileceğini temenni ediyoruz. İnşallah bu tip olayların bir daha yaşanmamasını temenni ediyorum” şeklinde konuştu.

Deprem bölgesine giden sağlıkçı gece çalışıp gündüz enkazda Haber

Deprem bölgesine giden sağlıkçı gece çalışıp gündüz enkazda "hayat emaresi" aradı

ANTALYA (AA) - GÜLSEM ADAM - Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından bölgeye giden ilk ekipte yer alan ebe Fatma Gencer, gece nöbet tutup, gündüz enkaz alanlarını gezerek "Sesimi duyan var mı?" diye bağırıp göçük altındakilere sesini duyurmaya çalıştı.Kepez Devlet Hastanesi Doğum Salonu servisinde ebe olarak görev yapan Gencer, 6 Şubat'ta depremin meydana geldiği saatlerde hastanede nöbetçiyken gönüllü olarak deprem bölgesine giden sağlık ekibinin arasında yer aldı.İskenderun Devlet Hastanesinde bir yandan depremzedelerin yaralarını sarmak için canla başla mücadele eden Gencer, bir yandan da nöbeti bittikten sonra göçükten bir ses alma umuduyla, enkazları gezdi.Deprem bölgesinde çalışan Gencer, yine deprem bölgesine gitmek için gönüllü oldu.- "Ne bir yorgunluk, ne bir bıkkınlık vardı"Ebe Gencer, AA muhabirine, deprem haberini aldığı gün hastanede nöbetçi olduğunu ve bölgeye gönüllü gittiğini söyledi.İskenderun'a vardıklarında zifiri karanlık olduğunu ve yanan limanın alevlerinin göğe yükseldiğini anlatan Gencer, "Yollar enkazdan kapalıydı ve yağmurun altında yürüyerek hastaneye varabildik. Bizler oraya göçükten sağ kurtulanlara yardım etmek için 6 gün boyunca bölgede görev yaptık, ne bir yorgunluk, ne bir bıkkınlık vardı." dedi.Hastaneye gelen yaralılara acil serviste ilk müdahaleyi yaptıklarını belirten Gencer, daha sonra bu yaralıları hemen sevk ettiklerini kaydetti.- "Önce devletimin adına sonra kendi adıma hizmet verdim"Gönüllülük esasıyla gece gündüz çalıştıklarını dile getiren Gencer, şöyle devam etti:"Gece nöbet tutup gündüz enkazları dolaşıp 'Beni duyan var mı?' diye bağırıyorduk, bu sayede göçükten yaşlı bir amcamız kurtarıldı. Hepimiz o şekilde çalıştık, ben de görevim bittiği zaman mahallelere gidip 'enkazda bir ses duyabilir miyim' diye dolaşıyordum. Arama kurtarma ekipleri bütün enkazlara yetişemiyordu, çok fazla yıkım vardı. Enkazın etrafından dolanırken 'Sesimi duyan var mı?' diye enkazın bir noktasında bağırıyorduk. Bir ses duyduğumuzda kurtarma ekiplerine bildiriyorduk. Bunun gibi sürekli insanların yardımına koşmaya çalıştık. Sadece insanlara acil hizmeti vermek için gitmedik. Sağlık ekibi olarak oraya hem acil hizmetimizi sunduk, hem de onlara nasıl dokunabiliriz, yaralarını nasıl sarabiliriz derdindeydik. Birey olarak gönüllülük esasıyla gitmiş olabilirim ama önce devletimin adına sonra kendi adıma hizmet verdim."Gencer, bir hayat kurtarmak için ellerinden geleni yaptıklarını ve uyumak gibi bir dertlerinin hiçi olmadığını kaydetti.Deprem bölgesine gittiği günden itibaren İskenderun Devlet Hastanesinin koridorlarında yattıklarını anlatan Gencer, "Poliklinik kısımlarında yere şilteler sererek yattık, geldiğimiz güne kadar da öyle yaptık, bundan da hiç gocunmadık. Zaten çok yatamıyorduk. Aklımız sürekli 'Acile nasıl bir hasta geldi, enkaz altından biri getirildi mi?, nasıl yardımcı olabilirim? Hep bu düşünceyle çalıştık. Uyumak gibi bir derdimiz yoktu." diye konuştu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.