Eskiden ayakkabılar şu an olduğu gibi makinelerde değil, tamamen insan emeği ve gücüyle insan ellerinde şekil alırdı. Makineleşmeyle beraber el emeğine olan gereklilik azaldı. Bu mesleğin Adana’daki son temsilcilerinden Süleyman Küçükgöz, mesleğin geçmiş ve şimdiki haliyle ilgili bilgiler verdi.
Haber Giriş Tarihi: 28.10.2023 15:20
Haber Güncellenme Tarihi: 28.10.2023 15:20
Kaynak:
Haber Merkezi
ilkhaber-gazetesi.com
CANSU ERSOY
(İLKHABER)- Teknolojinin gelişmesi ve makineleşmeyle beraber çoğu meslek ya yok oldu ya da yok olmanın eşiğine geldi. İnsan gücüne olan gerekliliğin azalmasıyla ayakkabı yapımıyla uğraşan kişilerin de meslekleri tehlike altına girdi. Adana’da da bu işin son temsilcilerinden olan Süleyman Küçükgöz, kendisiyle ve mesleğiyle ilgili bilgiler verdi.
Küçükgöz, 70 yaşında olduğunu ve 1960 yılından beri bu işle uğraştığını söyledi. Küçükgöz, babasının isteğiyle daha çocukken bu işe başladığını kaydetti ve “Rahmetli babam meslek sahibi olayım diye beni okutmadı. Mesleği erkenden öğreneyim diye beni çırak olarak birinin yanına verdi. O yıldan beri de bu mesleği yapıyorum. Eskiden ayakkabının baştan sona her şeyini biz yapardık ama artık sadece ayakkabıların kesimiyle uğraşıyorum. Bir zamanlar atölye de açtık ama yürütemedik. Emekli olana kadar çalıştık, emekli olduk ve hala da çalışıyoruz” dedi.
“İNSANLAR AYAKKABI ALDIĞINDA ONA GÖZÜ GİBİ BAKARDI, BİR YERİNDE BİR ŞEY OLDUĞUNDA YAPTIRIRDI, HEMEN ATMAZDI”
Eskiden ayakkabıcılık mesleğine çok değer verildiğini, ancak günümüzde bu değerin azaldığını belirten Küçükgöz, “Eskiden bir çift ayakkabı 10 Liraydı. O zamana göre pahalıydı, ama değerliydi. İnsanlar ayakkabı aldığında ona gözü gibi bakardı, bir yerine bir şey olduğunda yaptırırdı, hemen atmazdı. Şimdi bir çift ayakkabı bin Lira. Ama çok kalitesiz ve dayanıksız. Her şey sahteye döndü, insanlar eşyalarına eskisi kadar kıymet vermiyor” sözlerini kaydetti.
SEKTÖR FABRİKALAŞINCA MESLEK BİTME NOKTASINDA
Şu an çok fazla ayakkabı yaptıran kalmadığını bildiren Küçükgöz, konuşmasının devamında şunları söyledi:
“Ayakkabı yaptıran olmadığı gibi yapan da çok fazla yok artık. En son kuşak biziz. Bizden sonra kimse ayakkabı yapamaz. Eskiden her şey el emeğiyle yapılırdı şimdi makineleşti. Ben de artık çok bir şey yapmıyorum, yapamıyorum da. Emekliyim. Şu an sadece ayakkabıların üstlerinin kesimini yapıyorum. Fazlasını yapacak gücüm yok yanımda çırak da olmadığı için. Pek çırak olarak gelen olmuyor, gelenlerde de öğrenme isteği olmuyor. Yani bu meslek bir nevi bitti. Fabrikalaştı.”
“BU MESLEK SAYESİNDE 3 ÇOCUK OKUTTUM”
Eskiye göre artık yaptığı pek bir şey olmadığından söz eden Küçükgöz, “Bu meslek sayesinde 3 çocuk okuttum. Onlar benim hala çalışmama sitem de eder ‘Neden hala çalışıyorsun bırak artık’ derler. Ama ben evde boş oturmayı sevmiyorum. Bir süre daha devam etmek istiyorum. Çok zor ve çok uğraştırıcı bir meslek. Kimyasallarla içiçe çalıştığın bir meslek. Ama ben her şeye rağmen mesleğimi seviyorum” dedi.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Sayesinde 3 çocuk okuttuğu mesleği yok oluyor
Eskiden ayakkabılar şu an olduğu gibi makinelerde değil, tamamen insan emeği ve gücüyle insan ellerinde şekil alırdı. Makineleşmeyle beraber el emeğine olan gereklilik azaldı. Bu mesleğin Adana’daki son temsilcilerinden Süleyman Küçükgöz, mesleğin geçmiş ve şimdiki haliyle ilgili bilgiler verdi.
CANSU ERSOY
(İLKHABER)- Teknolojinin gelişmesi ve makineleşmeyle beraber çoğu meslek ya yok oldu ya da yok olmanın eşiğine geldi. İnsan gücüne olan gerekliliğin azalmasıyla ayakkabı yapımıyla uğraşan kişilerin de meslekleri tehlike altına girdi. Adana’da da bu işin son temsilcilerinden olan Süleyman Küçükgöz, kendisiyle ve mesleğiyle ilgili bilgiler verdi.
Küçükgöz, 70 yaşında olduğunu ve 1960 yılından beri bu işle uğraştığını söyledi. Küçükgöz, babasının isteğiyle daha çocukken bu işe başladığını kaydetti ve “Rahmetli babam meslek sahibi olayım diye beni okutmadı. Mesleği erkenden öğreneyim diye beni çırak olarak birinin yanına verdi. O yıldan beri de bu mesleği yapıyorum. Eskiden ayakkabının baştan sona her şeyini biz yapardık ama artık sadece ayakkabıların kesimiyle uğraşıyorum. Bir zamanlar atölye de açtık ama yürütemedik. Emekli olana kadar çalıştık, emekli olduk ve hala da çalışıyoruz” dedi.
“İNSANLAR AYAKKABI ALDIĞINDA ONA GÖZÜ GİBİ BAKARDI, BİR YERİNDE BİR ŞEY OLDUĞUNDA YAPTIRIRDI, HEMEN ATMAZDI”
Eskiden ayakkabıcılık mesleğine çok değer verildiğini, ancak günümüzde bu değerin azaldığını belirten Küçükgöz, “Eskiden bir çift ayakkabı 10 Liraydı. O zamana göre pahalıydı, ama değerliydi. İnsanlar ayakkabı aldığında ona gözü gibi bakardı, bir yerine bir şey olduğunda yaptırırdı, hemen atmazdı. Şimdi bir çift ayakkabı bin Lira. Ama çok kalitesiz ve dayanıksız. Her şey sahteye döndü, insanlar eşyalarına eskisi kadar kıymet vermiyor” sözlerini kaydetti.
SEKTÖR FABRİKALAŞINCA MESLEK BİTME NOKTASINDA
Şu an çok fazla ayakkabı yaptıran kalmadığını bildiren Küçükgöz, konuşmasının devamında şunları söyledi:
“Ayakkabı yaptıran olmadığı gibi yapan da çok fazla yok artık. En son kuşak biziz. Bizden sonra kimse ayakkabı yapamaz. Eskiden her şey el emeğiyle yapılırdı şimdi makineleşti. Ben de artık çok bir şey yapmıyorum, yapamıyorum da. Emekliyim. Şu an sadece ayakkabıların üstlerinin kesimini yapıyorum. Fazlasını yapacak gücüm yok yanımda çırak da olmadığı için. Pek çırak olarak gelen olmuyor, gelenlerde de öğrenme isteği olmuyor. Yani bu meslek bir nevi bitti. Fabrikalaştı.”
“BU MESLEK SAYESİNDE 3 ÇOCUK OKUTTUM”
Eskiye göre artık yaptığı pek bir şey olmadığından söz eden Küçükgöz, “Bu meslek sayesinde 3 çocuk okuttum. Onlar benim hala çalışmama sitem de eder ‘Neden hala çalışıyorsun bırak artık’ derler. Ama ben evde boş oturmayı sevmiyorum. Bir süre daha devam etmek istiyorum. Çok zor ve çok uğraştırıcı bir meslek. Kimyasallarla içiçe çalıştığın bir meslek. Ama ben her şeye rağmen mesleğimi seviyorum” dedi.
Karataş Belediyesi, Uluslararası Adana Lezzet Festivali’nde gastronomi tutkunlarını ağırlıyor
Çin, büyük motorlu benzinli araçlara gümrük tarifelerini artırmayı planlıyor
Adana Barosu’nun yeni yönetimi Atatürk Parkı’na çelenk bıraktı
Oyuncu Vural Çelik yaşamını yitirdi
'Yenidoğan Çetesi' iddianamesinde şok detaylar: Yenidoğan Çetesi hangi hastanelerle işbirliği yaptı?
Aksaray'da feci kaza: Vali Kumbuzoğlu'ndan açıklama
Gürer: Emeklilerin yaşam koşulları için acil önlemler gerekiyor
İçişleri Bakanlığı, terör listesinde arananların ödül miktarını yüzde 100 artırdı
Prof. Dr. Fuat Keyman hayatını kaybetti
7 bin TL üzerindeki alışverişlerde kredi kartı kullanma zorunluluğu
SON HABERLER
Mevsimin ilk karı Muş’ta görücüye çıktı
Muş'ta gece saatlerinde başlayan sağanak, yüksek kesimlerde kar yağışına dönüştü. 2,600 rakımlı Kurtik Dağı ve Çavuştepe, beyaz örtüyle kaplandı.
Adana'daki Fuar, 200-210 bin ziyaretçi hedefliyor
Adana'da devam eden "3. Tesbih ve Doğal Taşlar Fuarı"na yoğun ilgi var. Türkiye Tesbihçiler Esnaf ve Sanatkarlar Federasyonu Başkanı Rezan Yılmaz, geçen yıl 143 bin ziyaretçi ağırladıklarını, bu yıl ise 200-210 bin katılımcı beklediklerini açıkladı.
Saimbeyli’nin düşman işgalinden kurtuluşunun 104. yılını törenle kutladı
Saimbeyli, düşman işgalinden kurtuluşunun 104. yıl dönümünde anlamlı bir tören düzenledi.