Gaziantep Havalimanı’nda gizemli ışıklı cisim nedeniyle uçuşlar durduruldu: Olayın ardındaki gerçek ne?

Gaziantep Havalimanı'nda dün gece saat 22.00 sıralarında yaşanan sıra dışı bir olay, havacılık dünyasında büyük yankı uyandırdı. İki pilot, yaklaşık 8.000-10.000 feet irtifada, ışıklı ve tanımlanamayan bir cisim gördüklerini hava trafik kontrol kulesine bildirdi. Radarlarla tespit edilemeyen bu gizemli cismin ardından, güvenlik tedbirleri gereği uçuşlar durduruldu. Olayın ardından yapılan araştırmalarda herhangi bir olumsuzluk tespit edilmezken, 3 saat süren duraklamanın ardından uçuşlar yeniden başladı. Ancak, havacılık uzmanları hala cismin kaynağı ve doğası hakkında çeşitli ihtimaller üzerinde duruyor.

Radarların Göremediği Gizemli Cisim ve Çevredeki Tedirginlik

Pilotların rapor ettiği ışıklı cisim, radarlarda hiçbir iz bırakmadı. Hava trafik kontrol kuleleriyle yapılan iletişimde, cismin tanımlanamaması büyük bir merak uyandırdı. Havalimanındaki uçuşlar durdurulurken, çevredeki uçaklar da anonslarla bilgilendirildi. Bu sırada, bir yolcunun cep telefonu kamerası aracılığıyla kaydedilen anonslar, olayın gerginliğini gözler önüne serdi.

Havalimanında yaklaşık 3 saat süren araştırmalar sonucunda, cismin herhangi bir tehdit oluşturmadığı belirlendi. 

Gizemli Cisim ve Drone İhtimali Üzerinde Duruluyor

Araştırmalar sonucunda, havalimanı çevresinde yapılan detaylı incelemelerde herhangi bir olumsuz duruma rastlanmaması, uçuşların tekrar başlatılmasına olanak sağladı. Ancak yetkililer, cismin drone olup olmadığı konusunda yapılan çalışmaların sürdüğünü belirtti. 

Olayın Ardındaki Gizem: Hava Trafiği Neden Durdu?

Gaziantep Havalimanı’nda yaşanan bu olay, yalnızca uçuşların kısa süreliğine durmasıyla kalmadı, aynı zamanda havacılık dünyasında çok daha büyük bir tartışma başlattı. Havalimanı yetkilileri, ilk başta olayı titizlikle araştırırken, radarların cismi tespit edememesi ve pilotların raporu sonrasında uçuşlar durduruldu. Ancak bir şeyler eksikti; bu kadar büyük bir güvenlik tedbiri alınırken, ışığın kaynağı hala belirlenememişti.