Türkiye ve Suriye’de meydana gelen yakın tarihin en ölümcül depremlerin üzerinden bir yıl geçmesine rağmen felaketin çocuklar üzerindeki etkileri hala devam ediyor. Suriye'de devam eden kriz, depremin çocuklar üzerindeki etkilerini daha da şiddetlendiriyor.
Haber Giriş Tarihi: 06.02.2024 14:04
Haber Güncellenme Tarihi: 06.02.2024 14:04
Kaynak:
BÜLTEN
6 Şubat 2023'te yaşanan iki büyük depremin ardından oluşan çok sayıda artçı sarsıntı, iki ülke genelinde binlerce çocuğun yaralanmasına ve hayatını kaybetmesine yol açtı. Deprem nedeniyle aileler evsiz kaldı; temiz su, eğitim ve tıbbi bakım gibi temel hizmetlere erişemedi. Bu durum, savunmasız çocuklar için koruma risklerini daha da arttırdı. Bölgedeki ailelere insani yardımlar aracılığıyla destek sağlansa da, özellikle de Suriye'de devam eden çatışmalar ve süregiden krizler, çocukların yaşamlarını ve refah durumlarını tehdit etmeye devam ediyor.
Suriye genelinde yaklaşık 7,5 milyon çocuk, insani yardıma muhtaç durumda. Türkiye'de ise 3,2 milyon çocuk halen temel hizmetlere erişemiyor. UNICEF, 2024 yılında, savunmasız durumdaki 1,7 milyon çocuğa ulaşmayı planlıyor.
Depremlerden birkaç hafta sonra her iki ülkeyi de ziyaret eden UNICEF Genel Direktörü Catherine Russell konuyla ilgili olarak; “Bir yıl önce Türkiye ve Suriye'yi sarsan depremler milyonlarca çocuğun hayatını bir anda altüst etti. Binlerce kişi hayatını kaybetti. Evler, okullar ve sağlık merkezleri yıkıldı. Çok sayıda çocuk, güvende olma duygusunu yitirdi. Devlet desteği ve insani yardımlar, ailelerin hayatlarını yeniden yoluna koymalarına ve çocukların içinde bulundukları durumu idark etmelerine yardımcı oldu. Ancak bunlara rağmen, özellikle de Suriye'nin kuzeyinde çok sayıda aile, sonu gelmeyen insani krizden etkilenmeye devam ediyor" dedi.
Suriye'de yaklaşık 13 yıldır devam eden çatışmalar, yıkım ve insani kriz, çocukları dünyanın en karmaşık acil durumlarından birinin ortasında bıraktı. Ekonomik krizin büyümesi, yerel düşmanlıkların artması, kitlesel göçün yaygınlaşması, kamu altyapısının ve temel hizmetlerin çökme noktasına gelmesi nedeniyle yaklaşık 7,5 milyon çocuk yardıma ihtiyaç duyuyor. Su şebekeleri, sıhhi sistemler ve halk sağlığı hizmetleri gibi temel hizmetler, yıllardır bunlara çok az yatırım yapıldığı ya da hiç yatırım yapılmadığı için büyük bir baskı altında bulunuyor. Bu durum, uzun süreli kuraklık ve su krizi ile birlikte, çocukları tekrarlanan salgın hastalıklar karşısında savunmasız bir durumda bırakıyor. Gıda güvensizliğini de arttırarak çocukların yetersiz beslenmesine ve ölüm oranlarının artmasına yol açıyor. Ülkedeki ailelerin yaklaşık yüzde 90'ı yoksulluk içinde yaşarken, yüzde 50'den fazlası gıda güvensizliği ile karşı karşıya.
Devam eden ekonomik kriz, hane içlerinde olumsuz nitelikteki başa çıkma mekanizmalarına daha fazla başvurulmasına neden oluyor. Bu durum, özellikle de hane reisinin kadın olduğu koşullarda gözlenirken, toplumsal cinsiyete dayalı şiddetin ve çocuk sömürüsünün normalleştirilmesine de yol açıyor.
Türkiye'de ise depremler, 4 milyonu aşkın çocuğun eğitimini aksattı. UNICEF, söz konusu çocukların yaklaşık bir milyonunun örgün ve yaygın eğitim hizmetlerine erişimini destekledi. Eğitime erişimin arttırılması için büyük bir çaba sarf edilmesine rağmen, Türkiye'de deprem bölgesinde yaşayan çok sayıda çocuğun eğitimi halen arzu edilen durumda değil.
UNICEF, 2,4 milyon çocuk da dahil olmak üzere 4,7 milyon insanın hem kısa hem de uzun vadeli ihtiyaçlarına cevap vermek için hükümet ve sivil toplum ortaklarıyla birlikte çalışmaya devam ediyor. Bu kapsamda 1,5 milyonu aşkın çocuk ve bakım veren kişilerin zihin sağlığı ve psikososyal destek hizmetlerine, 3 milyondan fazla insanın ise temiz suya erişimine destek sağladı.
UNICEF, Türkiye’deki çalışmalarına devam ederek depremlerden etkilenen çocukları desteklemek ve daha uzun vadeli kalkınma planları için sağlam bir temel oluşturmak amacıyla 116 milyon dolarlık fon çağrısında bulunuyor.
UNICEF, Suriye’de 5,4 milyon çocuk da dahil olmak üzere 8,5 milyon insana temel yaşam hizmetleri sunabilmek için 401,7 milyon dolar tutarında fona ihtiyaç duyuyor. Özellikle de su, sanitasyon, sağlık ve eğitim alanında fon sağlanması gerekiyor. Koruma hizmetleri de öncelikli konulardan biri olmaya devam ediyor.
Russell, "Türkiye'de depremden etkilenen çocukların durumu iyileşmeye devam ediyor, ancak halen yapılması gereken çok şey var. Suriye'deki çocukların ve ailelerin insani durumu ise giderek kötüleşiyor. Eğitim hizmetleri, su şebekeleri ve sıhhi sistemler gibi temel hizmetleri eski haline getirmek için daha fazla insani yardım ve kaynak gerekiyor. Bunlar sağlanmadığı takdirde, Suriye'deki çocuklar, yoksulluğun ve krizin yol açtığı kısır döngüden asla kurtulamayacak”, dedi.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Depremlerden en çok etkilenen çocuklar oldu
Türkiye ve Suriye’de meydana gelen yakın tarihin en ölümcül depremlerin üzerinden bir yıl geçmesine rağmen felaketin çocuklar üzerindeki etkileri hala devam ediyor. Suriye'de devam eden kriz, depremin çocuklar üzerindeki etkilerini daha da şiddetlendiriyor.
6 Şubat 2023'te yaşanan iki büyük depremin ardından oluşan çok sayıda artçı sarsıntı, iki ülke genelinde binlerce çocuğun yaralanmasına ve hayatını kaybetmesine yol açtı. Deprem nedeniyle aileler evsiz kaldı; temiz su, eğitim ve tıbbi bakım gibi temel hizmetlere erişemedi. Bu durum, savunmasız çocuklar için koruma risklerini daha da arttırdı. Bölgedeki ailelere insani yardımlar aracılığıyla destek sağlansa da, özellikle de Suriye'de devam eden çatışmalar ve süregiden krizler, çocukların yaşamlarını ve refah durumlarını tehdit etmeye devam ediyor.
Suriye genelinde yaklaşık 7,5 milyon çocuk, insani yardıma muhtaç durumda. Türkiye'de ise 3,2 milyon çocuk halen temel hizmetlere erişemiyor. UNICEF, 2024 yılında, savunmasız durumdaki 1,7 milyon çocuğa ulaşmayı planlıyor.
Depremlerden birkaç hafta sonra her iki ülkeyi de ziyaret eden UNICEF Genel Direktörü Catherine Russell konuyla ilgili olarak; “Bir yıl önce Türkiye ve Suriye'yi sarsan depremler milyonlarca çocuğun hayatını bir anda altüst etti. Binlerce kişi hayatını kaybetti. Evler, okullar ve sağlık merkezleri yıkıldı. Çok sayıda çocuk, güvende olma duygusunu yitirdi. Devlet desteği ve insani yardımlar, ailelerin hayatlarını yeniden yoluna koymalarına ve çocukların içinde bulundukları durumu idark etmelerine yardımcı oldu. Ancak bunlara rağmen, özellikle de Suriye'nin kuzeyinde çok sayıda aile, sonu gelmeyen insani krizden etkilenmeye devam ediyor" dedi.
Suriye'de yaklaşık 13 yıldır devam eden çatışmalar, yıkım ve insani kriz, çocukları dünyanın en karmaşık acil durumlarından birinin ortasında bıraktı. Ekonomik krizin büyümesi, yerel düşmanlıkların artması, kitlesel göçün yaygınlaşması, kamu altyapısının ve temel hizmetlerin çökme noktasına gelmesi nedeniyle yaklaşık 7,5 milyon çocuk yardıma ihtiyaç duyuyor. Su şebekeleri, sıhhi sistemler ve halk sağlığı hizmetleri gibi temel hizmetler, yıllardır bunlara çok az yatırım yapıldığı ya da hiç yatırım yapılmadığı için büyük bir baskı altında bulunuyor. Bu durum, uzun süreli kuraklık ve su krizi ile birlikte, çocukları tekrarlanan salgın hastalıklar karşısında savunmasız bir durumda bırakıyor. Gıda güvensizliğini de arttırarak çocukların yetersiz beslenmesine ve ölüm oranlarının artmasına yol açıyor. Ülkedeki ailelerin yaklaşık yüzde 90'ı yoksulluk içinde yaşarken, yüzde 50'den fazlası gıda güvensizliği ile karşı karşıya.
Devam eden ekonomik kriz, hane içlerinde olumsuz nitelikteki başa çıkma mekanizmalarına daha fazla başvurulmasına neden oluyor. Bu durum, özellikle de hane reisinin kadın olduğu koşullarda gözlenirken, toplumsal cinsiyete dayalı şiddetin ve çocuk sömürüsünün normalleştirilmesine de yol açıyor.
Türkiye'de ise depremler, 4 milyonu aşkın çocuğun eğitimini aksattı. UNICEF, söz konusu çocukların yaklaşık bir milyonunun örgün ve yaygın eğitim hizmetlerine erişimini destekledi. Eğitime erişimin arttırılması için büyük bir çaba sarf edilmesine rağmen, Türkiye'de deprem bölgesinde yaşayan çok sayıda çocuğun eğitimi halen arzu edilen durumda değil.
UNICEF, 2,4 milyon çocuk da dahil olmak üzere 4,7 milyon insanın hem kısa hem de uzun vadeli ihtiyaçlarına cevap vermek için hükümet ve sivil toplum ortaklarıyla birlikte çalışmaya devam ediyor. Bu kapsamda 1,5 milyonu aşkın çocuk ve bakım veren kişilerin zihin sağlığı ve psikososyal destek hizmetlerine, 3 milyondan fazla insanın ise temiz suya erişimine destek sağladı.
UNICEF, Türkiye’deki çalışmalarına devam ederek depremlerden etkilenen çocukları desteklemek ve daha uzun vadeli kalkınma planları için sağlam bir temel oluşturmak amacıyla 116 milyon dolarlık fon çağrısında bulunuyor.
UNICEF, Suriye’de 5,4 milyon çocuk da dahil olmak üzere 8,5 milyon insana temel yaşam hizmetleri sunabilmek için 401,7 milyon dolar tutarında fona ihtiyaç duyuyor. Özellikle de su, sanitasyon, sağlık ve eğitim alanında fon sağlanması gerekiyor. Koruma hizmetleri de öncelikli konulardan biri olmaya devam ediyor.
Russell, "Türkiye'de depremden etkilenen çocukların durumu iyileşmeye devam ediyor, ancak halen yapılması gereken çok şey var. Suriye'deki çocukların ve ailelerin insani durumu ise giderek kötüleşiyor. Eğitim hizmetleri, su şebekeleri ve sıhhi sistemler gibi temel hizmetleri eski haline getirmek için daha fazla insani yardım ve kaynak gerekiyor. Bunlar sağlanmadığı takdirde, Suriye'deki çocuklar, yoksulluğun ve krizin yol açtığı kısır döngüden asla kurtulamayacak”, dedi.
Kaynak: BÜLTEN
Usulsüz çakar kullananlara ağır ceza: 96 bin TL para cezası ve araç men edilecek
Adana’da firari hükümlüler jandarma operasyonuyla yakalandı
Adana’da 22 Kasım Diş Hekimliği Günü etkinliklerle kutlanmaya başladı
Adana’da ‘Engelsiz İletişim’ semineriyle toplumda farkındalık yaratıyor
Adana Demirspor camiasında gündem Fatih Terim
SON HABERLER
Ekim ayında kartlı ödemeler yüzde 78 arttı: Temassız ödemeler ve internetten yapılan işlemler yükseldi
Ekim ayında Türkiye’de kartlı ödeme işlemleri 1,49 trilyon TL’ye ulaşırken, temassız ödemelerin oranı her 5 kartlı ödemeden 4’üne yükseldi. İnternetten yapılan kartlı ödemeler ise yüzde 82 oranında büyüme gösterdi.
Martı, istinaf mahkemesi kararıyla zafer kazandı: TAG uygulaması kapatılmayacak
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi (İstinaf Mahkemesi), İstanbul Taksiciler Odası’nın Martı TAG uygulamasının kapatılması talebine karşı Martı'nın lehine karar verdi. Bu karar, 2.5 yıl süren hukuk mücadelesinde Martı'nın itirazlarını haklı buldu ve yerel mahkemenin kararını bozdu. Martı TAG uygulamasının kapatılması yönündeki karar, İstinaf Mahkemesi tarafından ortadan kaldırıldı.
Adanaspor'da hedef üç puan
TFF Trendyol 1. Lig'in 13. haftasında Sakaryaspor'u konuk edecek olan Adanaspor, bu karşılaşmanın hazırlıklarına devam etti. Turuncu-beyazlı futbolcular, hedeflerinin 3 puan olduğunu söyledi.