Çanakkale Türküsü'nün sözleri ve hikayesi nedir?

Bugün, Türk milletinin şanlı tarihindeki en büyük zaferlerinden biri olan Çanakkale Zaferi’nin 110. yıl dönümü coşku ve gurur içinde anılıyor. Bu zaferin simgelerinden biri de, savaşın ruhunu ve kahramanlık destanını en derin şekilde anlatan Çanakkale Türküsü. Savaş sırasında ortaya çıkan ve yıllardır söylenen bu türkü, sadece bir müzik parçası olmanın ötesinde, o dönemin acısını, fedakârlığını ve zaferin bedelini içeren bir anlam taşır. Her yıl 18 Mart’ta, Çanakkale Zaferi ve şehitlerimizi anarken, bu türkünün sözleri hepimizi derinden etkiler ve geçmişin kahramanlarını bir kez daha yâd etmemizi sağlar. Peki, Çanakkale Türküsü'nün sözleri ve hikayesi nedir?

Çanakkale Türküsü Sözleri

Çanakkale Türküsü, adeta bir destan olarak kuşaktan kuşağa aktarılmaktadır. İşte, yüreklerimizi burkan, hafızalara kazınan o meşhur türkünün sözleri:

Çanakkale içinde aynalı çarşı
Ana ben gidiyom düşmana karşı, off, gençliğim eyvah!

Çanakkale içinde bir uzun selvi
Kimimiz nişanlı, kimimiz evli, off, gençliğim eyvah!

Çanakkale içinde bir kırık testi
Analar babalar ümidi kesti, off, gençliğim eyvah!

Çanakkale üstünü duman bürüdü
On üçüncü fırka harbe yürüdü, off, gençliğim eyvah!

Çanakkale elinde toplar kuruldu
Vay bizim uşaklar orda vuruldu, off, gençliğim eyvah!

Çanakkale Türküsü'nün Hikayesi

Çanakkale Türküsü’nün yazılış hikayesi, tarihi bir anıyı taşır. Bu türkünün sözleri, Seyfullah Nutku adlı bir gencin annesine yazdığı bir mektuptan esinlenerek ortaya çıkmıştır. Seyfullah Nutku, 1903 doğumlu olup, Çanakkale Sultanisi'nde birinci sınıf öğrencisidir. 1914 yılı Eylül ayında annesine yazdığı mektupta, Çanakkale’de savaşın başlayacağına dair duyumlar almış ve o dönemde askerlerin cepheye giderken söyledikleri türküyü anlatmıştır.

Mektubunda, Seyfullah, askerlerin Çanakkale içinde "Aynalı Çarşı" türküsünü söylerken, büyük bir coşku ve heyecanla cepheye doğru yürüdüklerinden bahseder. Seyfullah, savaşın başlamasından önceki son günlerdeki duygularını annesiyle paylaşırken, bu türküyle beraber, yaşadığı dönemin atmosferini de dile getirmiştir.

Seyfullah, İstanbul’a gideceği düşüncesiyle savaşın karmaşasını görmektense, annesine olan özlemini dile getirmiştir. Savaşın ne kadar yaklaştığına dair endişelerini ise şu şekilde belirtmiştir:

“İngiliz ve Fransız gemilerinin boğazda dolaştığını duyduk. Gemiler buraları vuracakmış. Ama yakında İstanbul’a gideceğimiz için ben bunları göremeyeceğim. Oysa görmek isterdim.”

Çanakkale Türküsü, böyle bir mektubun ardından doğmuş ve zamanla savaşın sembolü haline gelmiştir.

Çanakkale Zaferi ve Türkülerinin Önemi

Çanakkale Zaferi, Türk milletinin kahramanlık destanıdır. Bir yanda savaşın acımasızlığı, diğer yanda halkın ve askerlerin gösterdiği büyük fedakarlıklar… Bu türkü, o günün ruhunu ve savaşın yıkıcı etkisini yansıtmakla birlikte, Türk milletinin birlikte omuz omuza vererek, büyük bir zafer kazandığının da simgesidir. Türküdeki her bir satır, bir yandan geçmişin acı hatıralarını yaşatırken, diğer yandan zaferin, milletin birlikteliği ve kahramanlık ruhunun simgesi olarak bizlere aktarılmaktadır.