TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

AYM'nin boşanma kararı iptali sonrası yeni düzenlemeler gündemde

Anayasa Mahkemesi’nin boşanma davası reddinin ardından 3 yıl boyunca ortak hayatı kuramayan çiftlerin boşanabilmesini öngören kuralı iptal etmesinin ardından, Altınbaş Üniversitesi Medeni Hukuk Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Ali Yaşar Çelikel, yeni düzenlemeler yapılması gerektiğini vurguladı.

Haber Giriş Tarihi: 15.05.2024 10:42
Haber Güncellenme Tarihi: 15.05.2024 10:42
Kaynak: BÜLTEN
AYM'nin boşanma kararı iptali sonrası yeni düzenlemeler gündemde

Anayasa Mahkemesi (AYM), boşanma davası reddinin kesinleşmesinden sonra 3 yıl boyunca ortak hayatı yeniden kuramayan çiftlerin, "evlilik birliğinin temelden sarsıldığı" kabulüyle boşanma davası açabilmesini öngören kuralı, taraflara katlanamayacakları bir külfet yüklediği gerekçesiyle iptal etmişti. İptal edilen hüküm sonrası düzenlemeye kadar ki süreçte kanun boşluğu olabileceğini söyleyen Altınbaş Üniversitesi Medeni Hukuk Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Ali Yaşar Çelikel, “Boşanma sebepleri ile soy bağı hukuku hükümleri yeniden düzenlenmelidir. Ayrıca ortak hayatın yeniden kurulamaması şartı 1 ya da 2 yıla indirilmeli” dedi.

Ankara 8. Aile Mahkemesi, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun "evlilik birliğinin sarsılmasına" ilişkin düzenleme getiren 166. maddesinin dördüncü fıkrasının Anayasa'ya aykırı olduğu iddiasıyla iptalini istedi. İptali istenen kuralda, "Boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak 3 yıl geçmesi halinde, her ne sebeple olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamışsa evlilik birliği temelden sarsılmış sayılır ve eşlerden birinin istemi üzerine boşanmaya karar verilir" hükmü yer alıyordu. Başvurusunda, kuralda öngörülen 3 yıllık sürenin adil olmadığını belirten Aile Mahkemesi, eşlerin uzun sürelerin sonunda boşanabildiklerini, bu durumun da herkesin kişiliğine bağlı dokunulmaz, devredilmez ve vazgeçilmez temel hak ve özgürlüklere sahip olduğunu öngören anayasal hükümle bağdaşmadığını ifade etti. Kuralda öngörülen sürenin fazla olmasının evlilik dışı ilişki yaşanmasına neden olduğunu savunan mahkeme, kuralla kişinin maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkının yanı sıra devletin aileyi koruma yükümlülüğünün de ihlal edildiğini öne sürdü ve başvuruyu inceleyen Yüksek Mahkeme, Anayasa'ya aykırı olduğu gerekçesiyle kuralın iptaline karar verdi. Anayasa Mahkemesi tarafından verilen iptali kararı, kararın Resmi Gazete’de yayımlandığı tarih olan 19 Nisan 2024 tarihinden dokuz ay sonra yürürlüğe girecek. Bu sebeple bu dokuz aylık süre zarfında mevcut hüküm geçerli olacak ve uygulanmaya devam edecek.

DR. YAŞAR: “YENİ DÜZENLEMEYE KADAR KANUN BOŞLUĞU OLACAKTIR”

Altınbaş Üniversitesi Hukuk Fakültesi tarafından dördüncüsü düzenlenen Medeni Hukukta Güncel Gelişmeler Sempozyumu’nda da uzmanlar iptal kararı verilen medeni kanun hükmünü ele aldı. Medeni Hukuk Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Ali Yaşar Çelikel, iptal edilen hüküm sonrası nasıl bir düzenleme getirilmesi gerektiğine dair yaptığı değerlendirmede iptal kararı yürürlüğe girdikten sonra yeni düzenleme yapılana kadarki süreçte kanun boşluğu olacağının altını çizdi ve  “Yasa koyucu bu süre zarfında fiili ayrılık sebebiyle boşanma davası açılabilmesi için yeni bir düzenleme getirmelidir” dedi.

DR. YAŞAR: “ORTAK HAYATIN YENİDEN KURULAMAMASI ŞARTI 1 YA DA 2 YILA İNDİRİLMELİ”

Dr. Ali Yaşar Çelikel aynı zamanda yapılacak olan düzenlemede, İsviçre Medeni Kanunu ile diğer Kıta Avrupası hukuk sistemleri, öğretideki görüşler ve uygulamadaki sorunların ele alınması suretiyle yapılması gerektiğini de vurguladı. Çelikel ayrıca dava açılmış olma şartının kaldırılmasını ve 3 yıl olarak öngörülen ortak hayatın yeniden kurulamaması şartının da 1 ya da 2 yıla indirilmesine dair tavsiyede bulundu.

DR. YAŞAR: “BOŞANMA SEBEPLERİ İLE SOY BAĞI HUKUKU HÜKÜMLERİ YENİDEN DÜZENLENMELİDİR”

“Yasa koyucunun madde bazlı bir düzenleme yapmayı tercih etmek yerine, Türk Medeni Kanunu’nun Aile Hukuku Kitabı’na ilişkin sistematik bir düzenleme yapması uygun olacaktır” diyerek sözlerine devam eden Altınbaş Üniversitesi’nden Dr. Çelikel, “Bu doğrultuda aile hukukunun dinamik yapısı göz önünde bulundurularak ve çağdaş aile hukuku anlayışı temel alınarak boşanma sebepleri ile soy bağı hukuku hükümleri yeniden düzenlenmelidir. Ayrıca önemle vurgulanmalıdır ki, aile hukuku kurallarının sistematik olarak düzenlenmesi sürecinde, son derece özenli hareket edilmeli ve kadın hakları, kadın-erkek eşitliği ve çocuğun üstün menfaati ilkesi odağa alınmalıdır” diyerek sözlerini sonlandırdı.

Kaynak: BÜLTEN

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.