YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar: 'Diploma tek başına her kapıyı açabilecek bir anahtar değildir
YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar: 'Diploma tek başına her kapıyı açabilecek bir anahtar değildir
Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, "Diploma kıymetlidir ama tek başına her kapıyı açabilecek bir anahtar değildir" dedi.
Haber Giriş Tarihi: 24.06.2024 13:33
Haber Güncellenme Tarihi: 24.06.2024 13:33
Kaynak:
İHA
Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, "Diploma kıymetlidir ama tek başına her kapıyı açabilecek bir anahtar değildir" dedi.
YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Kültür ve Kongre Merkezinde başlayan "Uluslararası Kariyer Günleri" kapsamında düzenlenen "Kariyer Planlamayı Yeniden Şekillendirme: Boşlukları Kapatma" başlıklı konferansta konuştu. Özvar, üniversite hayatının son derece kıymetli olduğunu ve öğrencilere çok şey kattığını ifade etti.
"Üniversite hayatını her anlamda büyük bir tecrübe olarak görmek gerekir"
"Üniversitede elde edilen akademik ve teorik birikim gençlerin geleceği açısından fevkalade mühimdir. Ancak üniversite hayatını bununla sınırlı görmemek lazım" diye konuşan Özvar, şunları aktardı:
"Diploma evet kıymetlidir ama tek başına her kapıyı açabilecek bir anahtar değildir. Bir başka ifadeyle üniversite eğitimi bir diploma sağlar ama doğrudan bir meslek kazandırmaz. Bu gerçeğin bilincinde olarak hem veliler olarak hem öğrenciler olarak hareket etmek zorundayız. Üniversite hayatını her anlamda büyük bir tecrübe olarak görmek gerekir. Üniversiteler, ders dışı kazanımların elde edildiği, kültürel ve sosyal becerilerin geliştirildiği insana yeni ufuklar kazandıran kurumlardır. Hangi üniversitede ve hangi bölümde okursa okusun gençler kendilerini geliştirmekten ve yeni kazanımlar elde etmekten asla vazgeçmemelidir. Teoriye dayalı öğrenmelerin yanında kendilerini geleceğe hazırlayacak uygulamalara ve ders dışı kazanımlara önem vermelidir."
"Mikro yeterliklerini kredilendirilmesi süreci yakın zamanda hayata geçecektir"
Avrupa’da yükseköğretim alanında mikro yeterliklerin yükseköğretim ve sektörler açısından dönüştürücü bir etkiye sahip olacağı ifade eden Özvar, "Avrupa yükseköğretim alanındaki düzenlemelerle uyumlu usul ve esaslar belirlemek üzere paydaşlarımızla yürüttüğümüz çalışmalar şu anda tamamlanmak üzeredir ve mikro yeterliklerini kredilendirilmesi süreci yakın zamanda hayata geçecektir" dedi.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar: 'Diploma tek başına her kapıyı açabilecek bir anahtar değildir
Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, "Diploma kıymetlidir ama tek başına her kapıyı açabilecek bir anahtar değildir" dedi.
Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, "Diploma kıymetlidir ama tek başına her kapıyı açabilecek bir anahtar değildir" dedi.
YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Kültür ve Kongre Merkezinde başlayan "Uluslararası Kariyer Günleri" kapsamında düzenlenen "Kariyer Planlamayı Yeniden Şekillendirme: Boşlukları Kapatma" başlıklı konferansta konuştu. Özvar, üniversite hayatının son derece kıymetli olduğunu ve öğrencilere çok şey kattığını ifade etti.
"Üniversite hayatını her anlamda büyük bir tecrübe olarak görmek gerekir"
"Üniversitede elde edilen akademik ve teorik birikim gençlerin geleceği açısından fevkalade mühimdir. Ancak üniversite hayatını bununla sınırlı görmemek lazım" diye konuşan Özvar, şunları aktardı:
"Diploma evet kıymetlidir ama tek başına her kapıyı açabilecek bir anahtar değildir. Bir başka ifadeyle üniversite eğitimi bir diploma sağlar ama doğrudan bir meslek kazandırmaz. Bu gerçeğin bilincinde olarak hem veliler olarak hem öğrenciler olarak hareket etmek zorundayız. Üniversite hayatını her anlamda büyük bir tecrübe olarak görmek gerekir. Üniversiteler, ders dışı kazanımların elde edildiği, kültürel ve sosyal becerilerin geliştirildiği insana yeni ufuklar kazandıran kurumlardır. Hangi üniversitede ve hangi bölümde okursa okusun gençler kendilerini geliştirmekten ve yeni kazanımlar elde etmekten asla vazgeçmemelidir. Teoriye dayalı öğrenmelerin yanında kendilerini geleceğe hazırlayacak uygulamalara ve ders dışı kazanımlara önem vermelidir."
"Mikro yeterliklerini kredilendirilmesi süreci yakın zamanda hayata geçecektir"
Avrupa’da yükseköğretim alanında mikro yeterliklerin yükseköğretim ve sektörler açısından dönüştürücü bir etkiye sahip olacağı ifade eden Özvar, "Avrupa yükseköğretim alanındaki düzenlemelerle uyumlu usul ve esaslar belirlemek üzere paydaşlarımızla yürüttüğümüz çalışmalar şu anda tamamlanmak üzeredir ve mikro yeterliklerini kredilendirilmesi süreci yakın zamanda hayata geçecektir" dedi.
Kaynak: İHA
Özgür Özel’den Cumhurbaşkanlığı adaylığı açıklaması: "Aday değilim, olmayacağım"
Usulsüz çakar kullananlara ağır ceza: 96 bin TL para cezası ve araç men edilecek
Adana’da firari hükümlüler jandarma operasyonuyla yakalandı
Adana’da ‘Engelsiz İletişim’ semineriyle toplumda farkındalık yaratıyor
Adana’da 22 Kasım Diş Hekimliği Günü etkinliklerle kutlanmaya başladı
SON HABERLER
Demirspor taraftarlarından Sancak'a çağrı: Artık gerekeni yapın
TFF Süper Lig takımlarından Adana Demirspor taraftarları, yönetim kurulu başkanlığını bırakan Murat Sancak'a çağrıda bulundu.
Kemal Kılıçdaroğlu 25 sayfalık savunmasını yaptı
Eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkında "kamu görevlisine hakaret" iddiasıyla açılan davanın ilk duruşması bugün görüldü.
Ölümünde sorumluluğunun bulunduğu bebeği duruşmada hatırlamadı
İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi’nin yöneticileri ve üyelerinin yargılandığı davanın görülmesine beşinci gününde devam ediyor. Bağcılar Medilife Hastanesi’nde yenidoğan yoğun bakım sorumlu doktoru olarak çalışan ve 4 bebeğin ölümünde sorumluluğu olduğu iddianamede belirtilen Dursun Eryılmaz, verilen aranın ardından savunma yaptı. Eryılmaz savunmasında, bir bebeğin ölümü ile ilgili basın tarafından linç edildiğini söylerken, ölümünden sorumlu tutulduğu bir başka bebeği ise hatırlamadı.