Trump-Zelenskiy krizi sonrası Avrupa liderleri Londra’da acil zirvede buluşuyor

ABD Başkanı Donald Trump ile Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy arasında Beyaz Saray’da yaşanan sert tartışmanın ardından Avrupa liderleri, Ukrayna’ya desteği güçlendirmek için Pazar günü Londra’da acil zirve düzenlemeye hazırlanıyor.

Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, Trump’ın Zelenskiy’i kamuoyu önünde küçük düşürmesine ve ABD’nin Rusya’nın Ukrayna’yı işgaline ilişkin değişen tutumuna tepki göstererek, Avrupa’nın kararlı bir duruş sergilemesi gerektiğini söyledi.

BAERBOCK: "ACIMASIZ BİR DÖNEM BAŞLADI"

Cumartesi günü yaptığı açıklamada Baerbock, Ukrayna’ya yönelik tutumda yaşanan değişimin küresel düzeni tehdit ettiğini belirterek, "En güçlünün gücüne karşı, kurallara dayalı uluslararası düzeni ve hukukun gücünü her zamankinden daha fazla savunmamız gereken acımasız bir dönem başladı" dedi.

TRUMP-ZELENSKİY GÖRÜŞMESİ BATI DESTEĞİNİ SORGULATTI

Cuma günü Beyaz Saray’da gerçekleşen görüşmede Trump ve ABD Başkan Yardımcısı JD Vance, Zelenskiy’i azarlayarak Kiev’i nankörlükle ve diplomatik pozisyonunu abartmakla suçladı. Bu gelişme, Ukrayna’nın Batı’dan aldığı desteğin sürdürülebilirliği konusunda soru işaretlerine yol açtı.

AVRUPA LİDERLERİNDEN ACİL ZİRVE KARARI

Artan gerilim karşısında Avrupa liderleri, Ukrayna’ya desteği teyit etmek için Londra’da acil bir zirve düzenleme kararı aldı. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, Polonya Başbakanı Donald Tusk ve Avrupa Konseyi Başkanı António Costa zirvede yer alacak. Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy de toplantıya katılacak.

BAERBOCK’TAN 3 MİLYAR AVROLUK YARDIM ÇAĞRISI

Almanya Dışişleri Bakanı Baerbock, Ukrayna’ya yönelik 3 milyar avroluk yardım paketinin derhal devreye sokulması gerektiğini vurgulayarak, Avrupa Konseyi’ne daha kapsamlı bir mali ve askeri yardım planını onaylaması yönünde baskı yaptı.

Washington’daki söylem değişikliğine dikkat çeken Baerbock, "Suçlu ve kurbanın tersine dönmesini asla kabul edemeyiz. Böyle bir tersine dönme, uluslararası hukukun sonu anlamına gelirdi ve bununla birlikte çoğu devletin güvenliği de tehlikeye girerdi. Uzun vadede bu, ABD’nin geleceği için de ölümcül olurdu" ifadelerini kullandı.