13 Mayıs 2014 tarihinde Soma'da meydana gelen ve 301 madencinin hayatını kaybetmesine neden olan maden faciasının 10. yılında Adana'da anma töreni düzenlendi. TMMOB Maden Mühendisleri Odası Adana Şubesi tarafından organize edilen törende, faciada hayatını kaybeden madenciler saygıyla anıldı.
Törende yapılan konuşmalarda, Soma faciasının sorumlularının hala yargılanmadığına dikkat çekildi ve adalet talebinde bulunuldu. Maden Mühendisleri Odası Adana Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi İbrahim Işık, yaptığı açıklamada şu görüşlere yer verdi:
“Tam 10 yıl önce burada söz verdik. “Unutmayacağız, Unutturmayacağız” dedik.
“Unutursak Kalbimiz Kurusun” dedik. Bugün buraya sözümüzü tutmaya geldik.
Biliyoruz ki; Soma’yı unutursak, unutturursak İliç’ler, Amasra’lar, Ermenek’ler, Siirt’ler, Elbistan’lar, Kozlu’lar, Karadonlar ve sayamadığımız nice facialar ve ölümler yaşanmaya devam edecek.
Tam 10 yıl önce bu meydanda tek kelimelik “ADALET” pankartı açtık. “ADALET” diye haykırdık. Çünkü biz maden mühendisleri günah keçisi ilan edildik. Facianın tam ortasına bırakıldık. Ölen bizdik, yargılanan bizdik, bilirkişi bizdik, denetleyen bizdik. Maden işçi ve emekçilerinin bir parçası olarak sistemin kurbanıydık, sömürülen ve ezileniydik. Bu nedenle ADALET dedik ve demeye devam edeceğiz. Çünkü biliyoruz ki adalet sağlanmazsa, gerçek sorumlular ceza almazsa madenlerde, inşaatlarda, fabrikalarda facialar yaşanmaya devam edecek.
Faciadan sonra gerçek sorumlular bir kez bile hâkim karşısına çıkarılamamıştır. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı kirli gömleği ile adeta kahraman ilan edilirken Yargıtay kararı ile şirket sahiplerinin; Danıştay kararı ile TKİ, MAPEG Genel Müdürleri ve yardımcılarının yargılanmalarına izin verilmemiştir.
Sorumluluk maden mühendislerine çıkarıldı. Maden mühendisleri günah keçisi ilan edildi, yargı önüne çıkarıldı. Bugün yaşadığımız ekonomik kriz, yoksulluk ve geçim sıkıntısından; marketleri, soğan ve patates tüccarlarını sorumlu tutan iktidar sahipleri; o dönemde de Soma Faciasından meslektaşlarımızı sorumlu tutmuşlardır.
Asıl görevi sorunları çözmek olan iktidar; sorunları görmezden gelerek, düzenleme yapmaktan kaçınarak, illüzyon yaratarak sorumluluğunu yerine getirmekten kaçınma politikasını her alanda sürdürmektedir.
Facianın gerçek sorumluları; özelleştirme, taşeronlaşma, denetimsizleştirme, sendikasızlaştırma, köleci çalışma sistemi, kamu madenciliğinin yok edilmesi ve kamu kurumlarında uzun yıllar sonucu elde edilmiş olan madencilik bilgi birikimini ve deneyimini yok edenlerdir.
Facianın gerçek sorumlusu ülkemizi 18. yüzyıl madenciliğine mahkûm edenlerdir.
Facianın gerçek sorumlusu kader ve fıtrat diyenlerdir.
Faciadan sonra yapılan yasal düzenlemeler siyasi iktidarın bu işin gerçek sorumlusu olduğunun itirafıdır.
Soma faciasından günümüze kadar son 10 yılda 21.000’e yakın işçi ve emekçi benzeri facialarda hayatlarını kaybetmişlerdir. Her sabah evinden işine giden 7 anne ya da baba akşam evine dönmemektedir.
Ölümlerin yaşandığı işyerlerinin patronları işlerine ve sefa sürmeye devam etmektedir. Patronların saadeti için işçiler ölmekte, mühendisler hapishanelerde yatmakta, eşler dul, çocuklar yetim kalmaktadır.
Biz maden mühendisleri; bu ülkenin emekçileriyle ve tüm vatandaşlar ile birlikte ülkemizde sağlıklı ve güvenli bir çalışma ortamı istiyoruz.
Bizler bu ülkede barış içinde özgür ve mutlu birer yurttaş olarak yaşamak istiyoruz.
Soma Faciasını unutmayacağız, unutturmayacağız. Soma için adalet talebimizden vazgeçmeyeceğiz. Patronlar adına yargılanmak ve çalışırken ölmek istemiyoruz!”