KESK Adana Kadın Meclisi, Adana'da yaşanan kadın cinayetleriyle ilgili İnönü Parkı'nda basın açıklaması düzenledi. Basın açıklamasını okuyan Sanem Tanburoğlu, kadınların yaşam hakkını savunduklarını ve toplumsal cinsiyet eşitsizliği ile mücadele ettiklerini vurguladı. Tanburoğlu, kadınların sadece kadın oldukları için öldürülmesinin önlenmesi gerektiğini belirterek, İstanbul Sözleşmesi'nin önemine dikkat çekti ve "Kadın cinayetleri politiktir" ifadesiyle kadın mücadelesinin devam edeceğini dile getirdi.
Sanem Tanburoglu, “Günlerdir ülkenin her şehrinde sokaklarda, kampüslerde, alanlarda, iş yerlerimizde oldukça meşru tek talebimizi dile getiriyoruz: Yaşam hakkımız korunsun, evlerimizde, işyerlerimizde, sokaklarda güvende olalım, güvende yaşayalım. Bu ülkede kadınlar ve kız çocuklar sadece kadın oldukları için öldürülmesin, şiddetten azade yaşayabilsin istiyoruz. Siyasal iktidar toplumsal cinsiyete dayalı bir anlayışla hepimizi şiddetten koruma ve yaşam hakkını sağlama yükümlülüğünü yerine getirsin diyoruz” dedi.
“Cezasızlık politikaları toplumsal cinsiyet eşitsizliğini derinleştiriyor”Tanburoğlu, “Diyoruz ki işte tüm bunlar, yani kadınlara, aile dışında bir yer tanımlanmaması ve beraberinde kadını, çocuğu değil, aileyi koruma anlayışı, peşi sıra gelen boşanmanın zorlaştırılmasına yönelik düzenlemeler, nafaka hakkı tartışmaları, yine bunlardan bağımsız olmayan cezasızlık politikaları toplumsal cinsiyet eşitsizliğini derinleştiriyor. Bu haliyle halihazırdaki politikaların her biri, tüm kurumsal yapılar kadının varlığına tehdit. Adalete erişemiyoruz, şiddete uğradığımızda yaptığımız başvurular dikkate alınmıyor. Erkekler patriyarkanın kendilerine tanıdığı bu ayrıcalıklarla, kadınlara ve çocuklara psikolojik, ekonomik, fiziksel ve cinsel şiddet uygulamayı hak görüyor” diye ifade etti.
“Kadınlar yanlış erkeği seçtiği için öldürülmüyor, eşitlik istedikleri için hayatlarını kaybediyor”Sanem Tanburoglu basın açıklamasında kadınların neden hayattan koparıldığına değinerek şunları söyledi: “Kadınlar yanlış erkeği seçtiği için öldürülmüyor, kadınlar yanlış zamanda yanlış yerde oldukları için öldürülmüyor, eşitlik istedikleri için, boşanmak istedikleri için öldürülüyor. Bazen de sadece eril şiddete muktedir olduğunu test etmek için erkeklik provası yapanlarca öldürülüyor. Erkek şiddeti bu kadar açıkken ve kadın cinayetleri ve çocuk istismarı vakaları bu kadar yaygınken asıl sorular sorulmasın, asıl sorun gözlerden uzak tutulsun, asıl sorumlulardan hesap sorulmasın diye de, ilgi başka yerlere çekilmeye çalışan.”
“İstanbul Sözleşmesi Yaşatır şiarını yükseltiyoruz”Tanburoğlu, “Okullar başta olmak üzere tüm toplumsal yaşamın örgütlenmesinde toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlama amacı esas alınmalıdır. Diyoruz ki, kadın mücadelesinin kazanımı olan 6284 Sayılı Kanun etkin uygulansın. İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılması, 6284’te yaptığınız her değişiklik kadınların, çocukların hayatına mal oluyor. Öldürülen kadınların hemen hepsinin daha önce şikâyette bulunduğunu görüyoruz, 6284’ü uygulasaydınız, kadının beyanı esas alınsaydı bunca kadın ölmeyecekti diyoruz. Bu nedenle İstanbul Sözleşmesi Yaşatır şiarını yükseltiyoruz” diye ifade etti.
“Burada en temel hakkımız yaşam hakkını istiyorum”Tanburoğlu, “Bugün 11 Ekim, aslında her gün en az üç kadının öldüğü, kadınların kazanımlarının birer birer ellerinden alındığı, çocukların kaybolduktan sonra ölü bulunduğu, tepkilerini dile getirmek üzere meydanları kampüsleri dolduran kadınlarınsa devletin şiddetine maruz kaldığı günlerden biri sadece bugün. Bugün buradan kız çocuklarının karşılaştığı toplumsal cinsiyet eşitsizliği, eğitim, sağlık ve sosyal haklara erişim sorunları ve kız çocuklarını güçlendirmeye yönelik tedbirler alarak yoksulluk, şiddet, dışlanma ve ayrımcılığın önüne geçilmesi gerektiğini daha çok vurgulayalım isterdik, oysa siyasal iktidardan en temel hakkımızı teminat almasını istemek için bir aradayız” şeklinde konuştu.
“Kadın Cinayetleri Politiktir”Sanem Tanburoglu, “Bir kez daha toplumsal cinsiyet eşitliğini temel alan bir müfredat istiyoruz. Ayrımcılığı önlemede ve toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamada önemi tartışılmaz olan İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmeyeceğimizi, bu konuda geri adım atmayacağımızı hatırlatıyoruz. Her kız çocuğunun hayallerine ulaşabilmesi, ayrımcılığa uğramadığı bir ülkede yaşayabilmesi için mücadele etmeyi sürdüreceğiz. Kadın cinayetleri, kadına yönelik şiddet önlenebilir. Kadın Cinayetleri Politiktir” dedi.