Burdur'da yaşayan 27 yaşındaki Hacer Candan evlendikten yaklaşık 6 yıl sonra tüp bebek tedavisiyle annelik heyecanı yaşadı. Hamileliğin henüz 22. haftasında doğum sancıları başlayan genç kadın, kaldırıldığı özel hastanede adını "Asel Rüya" verdikleri kız bebeğini dünyaya getirdi.
Erken doğum nedeniyle 400 gram dünyaya gelen minik Asel Rüya'nın ailesine bebeğin hayatını kaybettiği söylendi. Doğumdan 5-6 saat sonra ölüm raporunu almak isteyen aile, çocuklarının yaşadığını öğrenince büyük bir sevinç yaşadı.
Yeni doğan yoğun bakım servisindeki kuvözde, her geçen gün yaşama daha sıkı sarılan Asel Rüya, 154 gün sonra 2 kilo 930 grama ulaşınca taburcu edilerek evine getirildi.
Hacer ile Emrah Candan (30) çifti, evlerinde kısa sürede 4 kiloya ulaşan kızları Rüya'yı kucaklarına almanın mutluluğunu yaşıyor.
- "Biz bebeğimizi kaybettik diye biliyorduk"
Anne Hacer Candan, AA muhabirine, çocuk sahibi olmak için birçok hastaneye başvurduklarını söyledi.
Uzun tedavi sürecinin ardından hamile kaldığını belirten Candan, hamileliğin ilk aylarında her şeyin normal ilerlediğini aktardı.
Candan, hamileliğin 5. ayında bir gece aniden doğum sancılarının başladığını dile getirerek, hemen hastaneye gittiklerini, o gece sabaha karşı doğumun gerçekleştiğini anlattı.
Kendilerine ilk başta bebeklerinin ölü doğduğunun söylendiğini vurgulayan Candan, "Doğduğunda nefes almıyordu, daha sonra nefes almaya başlamış. Hatta biz bebeğimizi kaybettik diye biliyorduk. 5-6 saat sonra yaşadığını öğrenince bir yandan ağlıyoruz, bir yandan gülüyoruz, tüm duygularımız birbirine girdi. Asel Rüya, bize sabretmeyi, umut etmeyi, bir gram kilo almanın bile nasıl bir mucizeye dönüştüğünü öğretti." ifadesini kullandı.
- "Şu an kucağıma alınca dünyalar benim oluyor"
Candan, ilk zamanlar çok küçük olduğundan bebeğini kucağına almasının yasak olduğuna işaret ederek, şöyle konuştu:
"Kuvözün dışından izliyorduk ama her gittiğimizde sanki bizi görüyordu, kıpırdamaya başlıyordu. 'Annem biz geldik, iyi ol, toparlanmaya çalış, pes etme' diye sürekli onunla konuşuyordum. Onun bizi duyduğuna inanıyorduk. Gidemediğim günler hastaneyi arıyordum. Artık yeni doğan servisindekilerle dost olduk. Onlara 'meleklerim' diyorum. Bir süre sonra ilk kez kucağıma alınca ağladım. Çok değişik bir duyguydu. Küçücüktü tutmakta zorlanıyordum. Şu an kucağıma alınca dünyalar benim oluyor. İsmini de bir gecede koyduk, Asel bal demek, her şey rüya gibi oldu, yanına da rüya ismini koyduk."
Sanayide esnaflık yapan baba Emrah Candan da ölüm raporunu almaya gittiğinde bebeğinin yaşadığını öğrenince bir süre şok yaşadığını anlattı.
Kuvözde bebeğini gördükten sonra eşine müjdeyi verdiğine değinen Candan, "Çocuğumun yanına gittiğimde avuç içine sığacak kadardı. O an şoktan bayağı çıkamadım. Doktorumuz 'Biz mücadele edeceğiz siz de dua edeceksiniz.' dedi. Allah'ın izniyle yaşadı. Allah isteyen herkese versin. Çalışıp yoruluyorum, eve geldiğimde mucize bebeğimizi görünce yorgunluğum kalmıyor." diye konuştu.
- "Meslek hayatımda gördüğüm en küçük bebek"
Hastane müdürü ve Kadın Doğum Uzmanı Opr. Dr. Ali Fuat Şengör ise 22 haftalık dünyaya gelen Rüya bebeğin, 400 gram gibi Türkiye'de rekor sayılabilecek bir ağırlıkla doğduğunu söyledi.
Şengör, 154 gün yoğun bakım servisinde tedavi altında kalan Rüya bebeği, 2 kilo 930 grama ulaşınca hastaneden taburcu ettiklerini belirtti.
Bebeğin son derece sağlıklı olduğunu ve herhangi bir nörolojik sıkıntısının bulunmadığını vurgulayan Şengör, "154 gün tabii çok uzun bir dönem. Çok stresli ve çok heyecanlı bir dönem oldu. Ailesiyle her gün bu bebeği takip ettik. Ailenin yaşadığı stres ve merak bizden kat be kat fazlaydı. Aile için çok zor bir dönemdi. Uzun bir dönemden beri aranan bir bebekti. Tedaviyle olmuştu. Benim de meslek hayatımda gördüğüm en küçük bebek." diye konuştu.