25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü'nde, Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM), 'Şiddetsiz Toplum Güvenli Gelecek' eğitimi düzenledi. Çukurova Kalkınma Ajansı'nda düzenlenen eğitimde açılış konuşmasını KADEM Adana İl Temsilcisi Dr. Reyhan Mazı yaptı.
25 Kasım Uluslararası Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü vesilesiyle bir araya geldiklerine vurgu yapan Mazı, konuşmasına Filistin'de hayatını kaybeden kadın ve çocuklardan bahsederek başladı.
Mazı, "Ne yazık ki 7 Ekim'den bu yana şiddetin bütün türlerinin en ağır, en acımasız haliyle yaşandığı bir vahşete de aynı zamanda şahit olmak durumundayız. Filistin'de on binlerce kişi hayatını kaybetti. İsrail Gazze'de kadın, çocuk, okul, hastane gibi özellikle sivillerin bir arada olduğu yerleri sürekli bombalıyor. İbadethaneleri, camileri, kiliseleri hedef alıyor. Enerji verilmediğinden dolayı da küvesteki bebekler maalesef ölüyor. Yaralılar ve hastalar tedavi edilemiyor. Gazze halkı temiz su, gıda ve en temel insani ihtiyaçlarından yoksun. Binlerce hamile kadın, yeni doğan bebekler var. İsrail bütün uluslararası hukuk kurallarını ve insanlığı ayaklar altına almaktadır. Savunması sivillerin bombalarla öldürülmesi savaş değil soykırımdır. Bizler Filistin'e destek olmaya ve her platformda sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz" dedi.
"Kıymetli misafirler KADEM'in en önemli çalışma alanlarından biri de hukuk savunuculuğudur. On yıldır kadınların onuruyla yaşayacakları güvenli bir toplum inşa etmek amacıyla çalışıyoruz. Şiddetin her türüyle mücadele ediyoruz. Şiddete karşı farkındalık oluşturmak amacıyla eğitimler veriyoruz. Yine bu bağlamda her yıl 25 Kasım'da şiddeti farklı açılardan ele aldığımız kampanyalar düzenliyoruz" diyen Mazı, bugüne kadar şiddetin farklı türlerine dikkat çekecek ve kamuoyunda büyük ses getiren kampanyalar düzenleyerek bu konuya parmak basmaya çalıştıklarını vurguladı.
'Şiddete Göz Yumma', Instagram filtre uygulamasıyla da sessiz kalınılan her şiddetin eyleminin bir parçası olmaktan kaçılamayacağını vurgulayan Mazı, "Yine 'Şiddete hakkın yok' sloganıyla da başlattığımız kampanyamızla kadına yönelik şiddeti insan hakları ihlali olarak işledik. 'Şiddetin bahanesi olmaz' sloganımızla da hazırladığımız kamu spotlarımızla hiçbir duygu ve davranışın, şiddetin gerekçesi, bahanesi ve savunması olmayacağına dair farkındalık ve bilinç oluşturmayı hedefledik" diye ekledi.
Mazı, konuşmasının devamında şunları söyledi:
"Geçen yılki kampanyamızda da ısrarlı bir şekilde takip konusunu işlemiştik. Hazırladığımız kamu spotuyla ve sosyal medya içeriklerimizle ısrarlı takibin hak ihlali ve bir şiddet türü olduğuna dikkat çekmeye çalıştık. Bu yılki kampanyamızı da 'Şiddetsiz toplum güvenli gelecek' sloganıyla başlattık. Ve kampanya boyunca 6284 sayılı kanunla şiddet mağdurları güvenli mesajınızı kadınlara ulaştırmayı hedefledik."
Ne yazık ki şiddetin tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'deki kadınların da en büyük sorunlarından biri olduğunun altını çizen Mazı, konuşmasını şöyle noktaladı:
"Ancak ülkemizde son yıllarda devletin attığı yeni adımlarla kadına şiddet konusunda ciddi bir yol katledildi. Kadınlar bu süreçte hukuki kazanımlar elde etti. Ve bu kazanımların en önemlisi de 6284 sayılı kanunudur. 6284 sayılı kanun şiddeti önlemeye ve şiddet mağdurlarını korumaya yönelik tedbirler içeriyor. Bu kanununun amacı şiddete uğrayan ve uğrama tehlikesi bulunan kadınların, çocukların ve aile bireylerinin korunması. Kanun kapsamında İçişleri Bakanlığı tarafından 2018 yılında uygulamaya konulan KADES uygulaması şiddet gören kişiye ulaşma ve faili bertaraf etme noktasında önemli bir işlev yürütüyor."
Konuşma sonrasında şiddetin psikolojik, fiziksel ve dini boyutlarının ele alındığı kapsamlı bir eğitim gerçekleşti. Eğitimler alanında uzman kişiler tarafından verildi.