Isparta'da bütün emekler, 4 ton gülden 1 kilogram yağ elde etmek için

- Gül bahçelerinde sabahın ilk ışıklarıyla başlayan zorlu mesai, gül çiçeğinin fabrikalarda yağa dönüşmesiyle son buluyor - GÜLBİRLİK Genel Müdürü Hasan Çelik: - "Gül yağı olmadan parfüm formülasyonu oluşmuyor. Sektörün vazgeçilmez bir ham maddesi. Avrupa, Amerika ve Uzak Doğu ülkelerinin yanı sıra Körfez ülkelerine ihracat yapıyoruz"

Haber Giriş Tarihi: 11.06.2023 14:54
Haber Güncellenme Tarihi: 11.06.2023 14:54
ilkhaber-gazetesi.com

ISPARTA (AA) - SÜLEYMAN ELÇİN / YALÇIN ÇELEN - Dünyadaki gül çiçeği üretiminin önemli kısmının karşılandığı Isparta'da yaklaşık 35 bin dekar alanda hasat mesaisi hummalı şekilde sürüyor.

Nesillerdir sürdürülen üretim sayesinde adı "gül" ile özdeşleşen Isparta'da, Türkiye'deki gül yağı üretiminin yüzde 80'i, dünyadaki üretimin ise yüzde 60'ı gerçekleştiriliyor.

Yaklaşık 35 bin dekar alanda gül çiçeği ekili olan Isparta'da her yıl mayıs ayından itibaren hasat hareketliliği başlıyor. Gül yapraklarındaki yağ keselerini güneşin patlatmasına bağlı olarak ürünün kalitesinin ve veriminin azalmasını göz önünde bulunduran gül üreticileri, sabahın ilk ışıklarından gün doğumuna kadar bahçelerde gül topluyor.

Üreticiler, topladıkları gülleri en kısa sürede "alım merkezi" adı verilen fabrikalara ulaştırıyor. Güller daha sonra sıcak su kazanlarında kaynatılmaya başlanıyor. Kaynatma işlemi tamamlanınca gülden çıkan yağlı su, farklı kazanlara aktarılıyor. İkinci kaynatmanın ardından yağ, sudan süzülerek ihracata hazır hale getiriliyor.

- "Rekoltede yüzde 30 civarında kayıp oldu"

Gül, Gülyağı ve Yağlı Tohumlar Tarım Satış Kooperatifler Birliği (GÜLBİRLİK) Genel Müdürü Hasan Çelik, AA muhabirine, Isparta'da yetişen gülün, Şam kökenli bir tür olduğunu söyledi.

Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde bu çiçeğin Anadolu topraklarında yetiştirildiğini ancak sadece bölgenin ihtiyacı için kullanıldığını anlatan Çelik, yazılı belgeler ve kayıtlara göre Müftüzade Gülcü İsmail Efendi'nin girişimleriyle Isparta'da 1870'li yıllarda gül çiçeğinin yağa dönüştürülerek ihraç edilmeye başlandığını belirtti.

Kentte geniş bir alanda gül çiçeği üretiminin yapıldığı belirten Çelik, "Bu yıl yaklaşık 13 bin ton gül çiçeği hasadı bekliyoruz. Yağışlar nedeniyle bitkiler erken uyandı ve bu nedenle dona yakalandı. Bu durumda rekoltede yüzde 30 civarında kayıp oldu." dedi.

Bölgede gül hasadının temmuzun ilk haftasına kadar süreceğini kaydeden Çelik, şöyle devam etti:

"Günün şartlarına, çiçeğin erken ya da geç toplanmasına bağlı olarak değişmekle birlikte yaklaşık 4 ton çiçekten 1 kilogram yağ elde ediliyor. Gül yağı, parfümeri ve kozmetik sanayinin ham maddesi. Gül yağı olmadan parfüm formülasyonu oluşmuyor. Sektörün vazgeçilmez bir ham maddesi. Avrupa, Amerika ve Uzak Doğu ülkelerinin yanı sıra Körfez ülkelerine ihracat yapıyoruz. Gül yağının bir kilogramının ihracat fiyatı geçen yıl yaklaşık 9 bin avroydu. Stoklar bitmeye doğru ise bu fiyatlar 10 bin avroya çıktı. Bu yıl da fiyatların 10 bin avronun altında olacağını düşünmüyorum."

Isparta Ziraat Odası Başkanı Mustahattin Can Selçuk da Isparta'nın Türkiye'nin "Gül bahçesi" olarak bilindiğini belirtti.

Gülün çok hassas bir ürün olduğuna dikkati çeken Selçuk, "Gül çiçeğinin bölgedeki fabrikalarda işlenip ihraç edilmesiyle katma değeri artıyor. Yurt içinde de gül ürünleri büyük ilgi görüyor. Sabunundan kremine, şampuanından reçeline, kozmetik ve parfümeri sektörüne kadar yapılan ürünler Türkiye'nin bütün illerinde tüketiliyor. Gül bahçelerine yerli ve yabancı turistler de gelip fotoğraf çektiriyor." bilgisini verdi.