Hande Nacar Baş: Alışveriş mutluluk veriyor ama aile huzurunu bozabilir

Psikolog Hande Nacar Baş, alışveriş bağımlılığının aile huzurunu ve ekonomisini olumsuz etkileyebileceğini vurguladı. Serotonin hormonu artışıyla gelen mutluluk, yerini suçluluk duygusuna bırakabiliyor.

Haber Giriş Tarihi: 26.11.2024 09:51
Haber Güncellenme Tarihi: 26.11.2024 09:51

Alışveriş yaparken serotonin hormonunun arttığını ve bundan dolayı mutluluk duygusunun oluştuğunu söyleyen Psikolog Hande Nacar Baş, “Gereksiz bir şeylere sahip olma arzusu, gereksiz kargoların eve gelmesi ailesi huzurunu çoğu zaman bozabiliyor. Alışveriş bağımlıları da imkanı varsa tedavi olmalı” dedi.

Alışveriş, bazı bireylerin kendilerini iyi hissetmek için başvurdukları bir aktivite olarak görülürken Kasım ayı indirimleri, insanları cezbediyor. Ancak sağlıklı alışveriş davranışı gösteren bireyler olduğu gibi, alışverişi bağımlılık düzeyinde yapan kişiler de bulunuyor. Bireylerin gelecekte yaşanabilecek ekonomik ya da sosyal çöküntülerden korkarak anı kurtarmaya yönelik aşırı harcamalar yapma davranışı olarak tanımlanıyor.

Serotonin artıyor, mutluluk ve suçluluk birlikte geliyor

Psikolog Baş, alışveriş yapmanın serotonin hormonunu arttırdığını vurgulayarak, “Bir maddenin yada davranışın olumsuz sonuçlara rağmen ısrarla devam etmesine bağımlılık diyoruz. Bu bağımlılık oyun, kumar veya madde bağımlılığı olabilir. Ancak son yıllarda alışveriş bağımlılığını da bu bağımlılıkların içerisine alıyoruz. Anlık istek ve hazla yapılan alışverişlerin hepsine alışveriş bağımlılığı diyebiliriz. Bunlar, ihtiyaç dahilinde yapılmayan alışverişlerdir. Alışveriş yaparken kişinin serotonin hormonu artıyor. Bu hormonda anlık mutluluk duygusuna sebep oluyor. Mutluluk duygusu ise kişinin iyi hissetmesinin akabinde suçluluk duygusuyla devam ediyor” ifadelerini kullandı.

Düşük benlik saygısı bağımlılığı tetikliyor

Alışveriş bağımlılarının düşük benlik kaygısına sahip kişiler olduğunu belirten Psikolog Hande Nacar Baş, “Alışveriş bağımlıları kimler diye baktığımızda aslında genelde bu kişilerin genelde düşük benlik kaygısına sahip kişiler olduğunu görüyoruz. Bu kişiler duygularını bastıran, kaygılı, mutsuz ve belki hayatlarında fazlaca sıkışmış kişiler olabiliyor. O nedenle bu tarz dürtülerle bu davranışlarını bastıran kişiler olduğunu görüyoruz. Kimi, psikolojik rahatsızlık sebebiyle bu davranışları sergileyebiliyor. Bunların uzmanlar tarafından belirlenip tedavi edilmesi lazım” diye konuştu.

İndirimi kaçırma korkusu ve ürün biriktirme arzusu

İndirimi kaçırma korkusu, ürün biriktirme gibi davranışların alışveriş bağımlılarında sıkça görüldüğüne dikkat çeken Onma Psikoloji'den Psikolog Hande Nacar Baş, daha sonra şunları söyledi:

“İndirimi kaçırma korkusu, ürün biriktirme arzusu gibi davranışlar alışveriş bağımlılarında görülüyor. Kişinin bir arzusu var ve bu arzuyu bir takım sebeplerle hayatında gerçekleştiremiyor. Bundan kaçmak için alışveriş yapmayı çözüm olarak buluyor. Asıl önemli olan bu kişilere nasıl yaklaşılması gerektiği. Kişinin imkanı varsa tedavi olması öncelikli isteğimiz. Ancak bazen yaşadığı imkansızlıklar nedeniyle tedavi olamayan kişiler bağımlılığına neden olan temel sebepleri araştırmalılar. Hangi duygu alışverişe sebep oluyor onu bulduğumuz ve çözdüğümüz noktada alışveriş bağımlılığı yok oluyor.”

Gereksiz kargolar aileyi çatışmaya sürüklüyor

Bütün bağımlılık türleri gibi alışveriş bağımlılığının da aileyi etkilediğini belirten Psikolog Baş, “Bütün bağımlılıklar aileyi çok etkiliyor. Alkol ve madde bağımlılığının nasıl etkiler oluşturduğunu biliyoruz ancak alışveriş bağımlılığı çoğu zaman gözden kaçıyor. Ancak bu, aile ekonomisini ve aile huzurunu etkileyen bağımlılık türlerinden bir tanesi. Gereksiz bir şeylere sahip olma arzusu, gereksiz kargoların eve gelmesi ailesi huzurunu çoğu zaman bozabiliyor. Aile içi çatışmalara sebebiyet verebiliyor” dedi.