Emlak sektörüne yönelik yeni düzenlemelerle birlikte denetimlerin artırılması hedefleniyor. Eylül ayında devreye giren Elektronik İlan Doğrulama Sistemi, 1 Ocak 2025 itibarıyla uygulanmaya başlayacak. Bu sistemle, taşınmaz satışlarında vatandaşların bir gayrimenkul danışmanını yetkilendirmesi zorunlu hale getirilecek. Emlakçılar, Ticaret İl Müdürlüğü'nden aldıkları yetki belgesiyle faaliyet gösterebilecekler. Yetki belgesi olmayan emlakçılar ise işlem yapamayacak ve idari yaptırımlarla karşı karşıya kalacak. Hedbe Gayrimenkul ve Danışmanı Murat Can Hedbe Ayaklı emlakçılık hakkında İlkhaber Gazetesine bilgi verdi.
Gayrimenkul Uzmanı Murat Can Hedbe, “Ayaklı emlakçı sistemi, genellikle gayrimenkul sektöründe kullanılan bir terimdir ve insanların çevrelerinde emlak satışı, kiralaması gibi işlemlerle ilgilenen potansiyel müşterileri emlak şirketine yönlendirmesiyle ilişkilidir. Bu sistemde, bireyler veya küçük çaplı aracılar, emlak şirketleri veya emlakçılar adına alıcı ya da kiracı bulur ve bunun karşılığında komisyon ya da belirli bir ücret alırlar. Yani, ayaklı emlakçılar resmi bir emlak ofisinde çalışmazlar, ancak bağımsız olarak müşteri bulma konusunda aktif rol oynarlar” diye ifade etti.
Murat Can Hedbe, “Ayaklı emlakçılar, çevrelerindeki insanlarla ya da tanıdıkları aracılığıyla gayrimenkul arayan kişileri tespit ederler, bu kişiler, potansiyel alıcıları veya kiracıları emlak şirketlerine ya da yetkili emlakçılara yönlendirir, eğer yapılan yönlendirme sonucunda bir satış ya da kiralama gerçekleşirse, ayaklı emlakçı yönlendirdiği müşteriden ya da emlak ofisinden komisyon alır. Ayaklı emlakçı olmasının avantajları ise belirli bir emlak ofisine bağlı olmadan esnek çalışabilirler. Gayrimenkul işlemleri başarılı olduğunda, ek gelir elde etme fırsatı sunar, geniş müşteri ağı, Çevresindeki geniş bir ağa sahip kişiler, bu sistemden daha kolay faydalanabilirler” dedi.
Hedbe Ayaklı emlakçıların dezavantajına ve 2025 yılında uygulanacak olan denetimler hakkında şunları söyledi: “Dezavantajları ise genellikle resmi bir emlak lisansına sahip olmadıkları için, hukuki konularda daha sınırlı bilgi ve yetkiyle hareket ederler. İşlem gerçekleşmediğinde komisyon alınamadığı için, sabit bir gelir kaynağı sağlamaz. Bu sistem özellikle küçük bölgelerde ya da tanıdık çevrelerde emlak işlemlerinin hızlanmasına yardımcı olabilir. Ancak bazı bölgelerde yasal düzenlemeler, ayaklı emlakçıların faaliyetlerini kısıtlayabilir. 1 Ocak 2025'ten itibaren emlakçılara yönelik denetimlerin artması, Adana gibi şehirlerde emlakçı sayısını etkileyebilir. Denetimlerin sıkılaşması, özellikle yetkisiz çalışan veya belirli yasal ve etik kurallara uymayan emlakçıların faaliyetlerini zorlaştırabilir. Denetimlerin sıkılaşması, emlakçılar için ek maliyetler (lisans yenileme, eğitim zorunlulukları vb.) getirebilir. Bu durum, küçük veya bağımsız emlakçıların sektörden çekilmesine yol açabilir. Denetimler sonucu emlakçı sayısının azalması, sektörde faaliyet gösteren daha az sayıda emlakçı ile rekabetin azalmasına neden olabilir. Bu da mevcut emlakçıların işlerini konsolide etmelerine ve daha profesyonel bir yapıya geçmelerine olanak sağlayabilir.”
Murat Can Hedbe, “Bu denetimler, emlak sektörünü daha profesyonel hale getirme ve tüketicilerin haklarını koruma amacı taşısa da, kısa vadede bazı emlakçıların sektörden çekilmesine neden olabilir. Adana gibi büyük şehirlerde de benzer bir eğilim gözlemlenebilir. Yeni gelen Elektronik İpotek ve Devir Sistemi (EİDS) ile vatandaşların taşınmaz satışlarında bir gayrimenkul danışmanını yetkilendirmesinin zorunlu hale gelmesi, emlakçılık sektöründe çeşitli etkiler yaratabilir" şeklinde konuştu.