Adana’da merkez ilçelerde bin 300 öğretmen fazlası varken, merkeze uzak ilçelerde ise, öğretmen açığı bulunuyor.
2024-2025 eğitim-öğretim yılının başlaması nedeniyle Eğitim Bir Sen Adana Şubesi basın toplantısı düzenledi. Adana Öğretmen Evi’nde düzenlenen basın toplantısında konuşan Eğitim-Bir-Sen Adana Şube Başkanı Mustafa Sarıgeçili, öğretmen açığı, kentte depremde zarar gören okullarla ilgili bilgiler verdi. Sarıgeçili, kent merkezinde bin 300 öğretmen fazlası olmasına rağmen, kente uzak ilçelerde ise öğretmen açığının olduğunu anlattı. Bu durumun çözülmesini isteyen Sarıgeçili, çalışmalar yapıldığını belirtti.
DERREMDEN HASAR GÖREN OKULLARDepremden hasar gören okulların sayısını ilk kez açıklayan isim Sarıgeçili oldu. Depremden hasar gören okulların tam sayısı bugüne kadar sır gibi saklanıyordu. Mustafa Sarıgeçili Adana’da depremden etkilenen okulların resmi rakamlarını açıkladı. Sarıgeçili, “Adana’daki eğitimle alakalı dün Milli Eğitim Müdürlüğünü ziyaret ettik. Eğitim- öğretim yılı hayırlı olsun dedik. İl milli eğitim müdürümüz sağlıklı şekilde yeni dönemin başladığını ifade etti. 6 Şubat’ta bir deprem yaşadık. 11 İlde etkilendi Adana’da bu depremde etkilenen illerden bir tanesi. Şu an resmi aldığım verilere göre 36 okul deprem tahkiki devam ediyor. 25 Okul ağır hasarlı şu an okullarda eğitim görülmüyor. Öğrenciler başka okul, binalara taşınmışlar. 9 Okulda yıkılıp tekrar yeniden yapılmasıyla alakalı ihale yapılmış. Yapımı devam eden okullar da var” dedi.
Eğitim çalışanlarının yeni döneme de sorunlarla başladığını ifade eden Başkan Sarıgeçili; "Eğitim çalışanlarının alım gücü artırılmalıdır. 20 bin öğretmen atama sürecindeki belirsizlik bir an önce giderilmelidir. Mülakat uygulaması kaldırılmadır. Öğretmen açığı sorununa çözüm bulunmalıdır. Sözleşmeli ve ücretli öğretmenlik son bulmalı, kadrolu istihdam esas alınmalıdır. Yer değişikliği talepleri karşılanmalıdır. Mağduriyet giderilerek kalıcı bir kariyer sistemi kurulmalıdır. Eksiklikler giderilmeli, Öğretmenlik Meslek Kanunu adını hak eden bir içeriğe kavuşturulmalıdır. İstihdamda güçlük çekilen bölgelerde cezbedici yöntemler hayata geçirilmelidir. Eğitim yöneticiliği liyakat ve kariyer ekseninde profesyonel bir meslek olarak yapılandırılmalıdır. Eğitim çalışanlarına yönelik şiddete karşı caydırıcı önlemler alınmalıdır. Öğretim yılına hazırlık ödeneği tüm eğitim çalışanlarına ödenmelidir. Görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavları yapılmalıdır. Hizmetli ve memurların hakları iyileştirilmelidir. Şube müdürlerinin sorunları çözülmelidir. Okullara doğrudan ödenek tahsis edilmelidir. Depremin neden olduğu sorunlar tamamen giderilmelidir” diye konuştu
HAZİNEDEN BÜTÇE AYRILMASINI TALEP EDİYORUZYüzyılın felaketi olarak adlandırılan ve 11 ili derinden etkileyen depremlerin yol açtığı sorunların da giderilmesi gerektiğinin altını çizen Sarıgeçili konuşmasında okullardaki güvenlik ve temizlik problemlerine de değinerek; "Okullarda yaşanan şiddet olaylarının önüne geçmek için güvenlik konusuna önem verilmeli. Gün geçmiyor ki şiddet olayları bazen eğitimciye şiddet bazen de öğrencilerimizi mağdur eden olaylar olarak karşımıza çıkmasın. Eğitim-Bir-Sen Adana Şubesi olarak yıllardır mücadelesini verdiğimiz bir talebimiz var. Birkaç yıldır kısmen yerine getiriliyor olsa da bunu asla yeterli bulmuyoruz. Adına 'Belediye Modeli' dediğimiz bu uygulama ile okullarımıza öğrenci sayısına göre hazineden bütçe ayrılmasını talep ediyoruz. Böylece okullarımız kendi imkanlarıyla hem güvenlik hem de temizlik sorunlarını çözebilecek ve okul yönetimi ile veliler karşı karşıya gelmeyecektir" dedi.
OKULLARIN TEMİZLİK SORUNUNA ÇÖZÜM OLAMAZEğitim ve öğretimin sağlıklı ve uygun ortamlarda yürütülmesinin, ihtiyaçların yeterli ölçüde ve zamanında karşılanmasıyla mümkün olabileceğini hatırlatan Eğitim-Bir-Sen Adana Şube Başkanı Mustafa Sarıgeçili; "Okullarımızda temizlik, güvenlik gibi hizmetleri yürüten yeterli sayıda yardımcı personelin varlığı olmazsa olmazdır. Okullarımızın yardımcı personel ihtiyacı kadrolu memur statüsünde personelle karşılanamadığından vazgeçilemez nitelikteki hizmetler, okul-aile birlikleri tarafından yapılan veya İŞKUR yönetimindeki geçici istihdam programlarıyla yürütülmeye çalışılmaktadır. Ancak okulların açıldığı bugünlerde halen çok sayıda okulun yardımcı personel ihtiyacı giderilememiştir. İŞKUR tarafından yeni uygulamaya konulan İşgücü Uygulama Programı da tam olarak hayata geçirilememiştir. İşgücü Uygulama Programı iş güvencesinden yoksun, adil ve yeterli bir gelir getirmeyen, sosyal güvencesiz bir çalışma biçimi olduğu için bu hâliyle okulların personel ihtiyacına kalıcı ve sürdürülebilir bir çözüm sunmadığı açıktır" ifadelerini kullandı.
Okul kantinlerinde ki İsrail’e destek veren firmaların ürünlerine boykot uygulamasından bahseden Sarıgeçili, “Siyonist İsrail ekonomisine katkıda bulunmak, işgal ve zulmün devamına katkıda bulunmak anlamına gelmektedir. Bu nedenle okul kantinlerinde İsrail ya da İsrail’e destek veren firmaların ürünlerinin satılmaması, bu boykota katkıda bulunmanın bir yoludur. Yerli ürünlere öncelik vermek, millî ekonomiye katkıda bulunmak ve yerli üreticiyi desteklemek demektir. Okul kantinlerinde İsrail ürünlerinin yerine yerli ürünlerin satılması, bu amaca hizmet edecektir. Bu çerçevede, okul kantinlerinde İsrail menşeli veya İsrail’in Gazze katliamına destek açıklamasında bulunan yerli ve yabancı ürünlerin satışının yasaklanması sağlanmalıdır” şeklinde konuştu.
Sarıgeçili sözlerini şöyle sürdürdü;
“Genel merkezimizin de başlangıcı yaptığı okullarda İsrail destekli veya boykot ürünlerinin satılmamasıyla ilgili Adana’da Kantinciler Odası ile görüşülerek tüm kantinlerimizde boykot ürünlerinin satılmamasıyla ilgili bir karar alındı. Bir kantincimiz bile bize bu konuda destek verse çok hayırlı bir iş yapmış olacak. Yerli ve milli ürünlere yönlendirme olayı. Hem çocuklara bu bilinci verme hem de bunu eyleme geçirme alanında önemli boykot olduğunu düşünüyorum. Türkiye Maarif Modeli bu sene uygulamaya geçti. Okul öncesi, ilkokul 1, 5,9 sınıflar uygulamaya geçti. Amaç milli ve yerli bir müfredat. Eğitim bakanımız bu konuyu önemsiyor tabi bu konu tartışmaya çok açıldı. Bu konunun tartışılması önemli ve geçen haftada kamuoyuna paylaşıldı. Milli ve yerli ifadesinin olması çok önemli. Okulun ilk gününden itibaren tüm öğretmenlerimize bu modelle ilgili seminerler verildi. Öğretmenlerimiz Türkiye Maarif Modelinin içeriğini bilerek sınıflarına giriyorlar” dedi.
Toplantıda yeni yönetimde tanıtıldı. Eğitim-Bir-Sen Adana Şubesi’nin yeni yönetimi şu isimlerden oluştu; Şube Başkanı Mustafa Sarıgeçili, Şube Sekreteri Süleyman Samsa, Teşkilattan Sorumlu Başkan Yardımcısı Turgut Karasar, Mali İşlerden Sorumlu Başkan Yardımcısı Durmuş Ali Erdoğan, Basın ve İletişimden Sorumlu Başkan Yardımcısı Umut Gül, Hukuk ve Toplu Sözleşmeden Sorumlu Başkan Yardımcısı Kemal Kara, Eğitim ve Sosyal İşlerden Sorumlu Başkan Yardımcısı Güven Güvener.