Aile Hekimliği Yönetmeliği nedeniyle sağlıkçıların 5 günlük iş bırakma eylemleri sona erdi. Aile hekimleri görevlerine tekrar başladı.
Aile Hekimliği Yönetmeliği nedeniyle sağlıkçıların 5 günlük iş bırakma eylemleri sona erdi. Aile hekimleri görevlerine tekrar başladı.5 gün boyunca sağlık ocaklarını kullanamayan vatandaşlar, eczanelerden ödünç ilaç aldı. Ödünç ilaç alamayanlar ise hastanelerin yolunu tuttu. 5 gün boyunca kapalı kalan sağlık ocakları dün itibariyle tekrar açılarak, hasta kabul etmeye başladı. Aile hekimleri sık sık eylem süresince taleplerini dile getirdi.
İlkhaber Gazetesi'nden Bayram BULUT'un haberine göre; Sağlık ve Sosyal Emekçileri Sendikası Başkanı Erol Eren, bu iş bırakma eylemini değerlendirdi. Aile hekimliği modelinin, IMF ile birlikte belirlenen ve 2008 yılında açıklanan "Sağlıkta Dönüşüm Programının " bileşenlerinden biri olduğunu belirten Eren, "Sağlık Hizmet Sistemi " başlığı altında üç unsur sayıldığını anlattı. Bu 3 unsuru sıralayan Eren, “Güçlendirilmiş temel sağlık hizmetleri ve aile hekimliği, etkili, kademeli sevk zinciri 2011 yılında denendi ve kaldırıldı” dedi.
Aile Hekimliği Yönetmeliği’ne karşı daha önce, Kasım ayında 3 gün, aralık ayında ise son olarak 5 gün eylem yaptıklarını belirten Eren, “Hiçbir sağlık kuruluşuna ve örgütüne danışmadan hazırlanan yeni aile hekimliğini biz eziyet yönetmeliği olarak isimlendiriyoruz. Bu durum hekimlerle, hastaları karşı karşıya getirecektir. Koruyucu sağlık sistemi yetkililer tarafından yanlış anlaşılmıştır” şeklinde konuştu.
Artık yetkililerin hasta sayısı ile değil de, ne kadar kişiyi hastalıklardan koruduğu ile övünmesi gerektiğini işaret eden Eren, “Birinci basamak aile hekimliği de performansa dayalı ticari faaliyet kapsamına sokulmaktadır. Performans dayatması ile vatandaşı aile sağlığı merkezlerine gelmeye ikna etme ve benzeri işler aile hekiminin görevi haline gelmektedir. Bu kriterleri tutturamayan aile hekiminin hak edişi/ ücreti kesilip sözleşmesi feshedilecektir” şeklinde konuştu.
Yönetmeliği hekim ve sağlık çalışanlarının mesleki saygınlık ve onurunu zedeleyen maddeler içermektedir. Bizler başka bir sağlık sistemini kurmanın mümkün olduğunu biliyoruz. Bunu da kuracak gücümüzün olduğunu biliyoruz” ifadelerini kullandı.
Aile hekimlerinin taleplerini bir kez daha sıralayan Eren, şunları söyledi: “Kamusal bir hizmet olan birinci basamak sağlık hizmetlerinin fiziki ve tıbbi donanımı ve aile sağlığı merkezleri kamu tarafından sağlanmalıdır. Halkımıza nitelikli bir sağlık hizmeti sunabilmemiz için yeterli zaman ve olanak verilmelidir. Koruyucu sağlık hizmetlerinin öncelendiği ve ekip anlayışını gözeten bir sistem inşa edilinceye kadar aile sağlığı merkezi sayısı hekim başına iki bin nüfus olarak belirlenmelidir.
Kadrolu ve güvenceli yeterli ebe, teknisyen görevlendirilmeli. Aşılama ve diğer koruyucu hekimlik uygulamaları desteklenmeli geliştirilmelidir. Kadrosuz güvencesiz bir şekilde çalışan emekçiler kadroya geçirilmelidir. Aile hekimleri ve tüm sağlık emekçilerine emekliliğe yansıyacak tek kalemden oluşan insanca yaşamaya yetecek düzeyde, izin kullandıklarında, çocuğu olduğunda veya ailesinden biri öldüğünde kesilmeyecek maaş ödenmelidir.
Aile hekiminin hastalarının yılda en az iki kez hekime gitmesi şartını inceledik hekime gitmeyen çok sayıda kayıtlı hastası var. Aile hekimine kayıtlı bir hasta yılda yediden fazla sağlık kurumuna gittiyse aile hekimi yine teşvikten yararlanamayacak. Aile hekiminin alanında olmadığı için hastalar uzman hastane ve hekimlere gidecek. Hekim izine ayrıldığında tabi hastaları da kendisine gidemediği için ücretleri düşecek. Antibiyotik, mide koruyucu, ağrı kesici ilaçlardan hastaya reçete edilmesine sınır getirildiği için ihtiyacı olan doktora saldıracak. Sen teşvik primi almak için ilacımı yazmıyorsun diyecek”.