Adana'da 63 kişinin öldüğü, 12 kişinin de yaralı kurtulduğu Tutar Yapı Sitesi'nin tek firari sanığı Karadağ'da yakalandı. Görülen duruşmada ilgili belediyenin binada yapılan tadilatla ilgili verdiği çelişkili ifadeler ve tadilat esnasında kat maliklerinin tehdit edilmesi konuları yer aldı.
İLKHABER Gazetesi'nden Bayram Bulut'un haberine göre; 6 Şubat'ta meydana gelen depremlerde yıkılan ve 63 kişinin öldüğü, 12 kişinin de yaralı kurtulduğu Tutar Sitesi C bloğu ile ilgili davanın 2. duruşması Adana 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Tutar Yapı Sitesi ile ilgili detaylar ortaya çıkmaya başladı. Yıkılan apartmanda birçok dairenin tadilat yaptırdığı ve yaptırılan tadilatlarda öncesinde kat maliklerinden izin alınmadığı ortaya çıktı. Tadilat yapanların kat malikleri tarafından şikayet edildiğinde silahla tehdit edildiği öne sürüldü.
Duruşmaya müştekiler, tanıklar müşteki avukatları katıldı. Binanın müteahhidi Hüseyin Tutar 2008'de vefat ettiği için davanın tek sanığı olan ve yurt dışına kaçan inşaat mühendisi Cüneyt Akkaya
bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan 22 yıl 6 aya kadar hapis istemiyle yargılandı.
YENİ RAPOR GELMEDİGeçtiğimiz duruşmada mahkeme heyetinin Karadeniz Teknik Üniversitesi’nden telep ettiği
yeni bir bilirkişi raporu gelmediği için duruşma tanıkların dinlenmesi ile devam etti. Duruşmada müştekiler şikayetçi olduklarını söyledi. İlk celsede dinlenmeyen AFAD tanıkları da bu celsede dinlendi.
‘ABLAMI UYARDIM VE "BU EVİ SATIN" DEDİM’Müşteki M. Ş. Tadilat yapanlardan şikayetçi olan ablasın silahla tehdit edildiğini anlatarak, “Ben elektrikçi olarak çalışırım inşaattan anlarım, tadilat 2019 yılının sonlarında 2020 yılının başlarında meydana gelmiştir, depremde benim ablam olan Saadet Macit hayatını kaybetti, ben, annemle birlikte Tutar Apartmanına gider gelirdim, bu Tadilatı yapan O. B.ve B. B.'dir, ablamla konuştuğumuzda ablam bu şahısları şikayet ettiğini ancak O. B.'nin kendisini silah göstermek suretiyle tehdit ettiğini ve ablama "Senin de cam balkonun var, senin cam balkonunu indiririm" dediğini bana söyledi, tadilat yapıldığı sırada tadilatın bakıldığı yere kapıdan baktığımda içeride güney cephesinde hiçbir duvar yoktu, iç kısımda hiçbir duvar yoktu, ben kolon görmedim, çıktığımda ablamı uyardım ve "Bu evi satın" dedim, o da "Şikayet ettik" diye cevap verdi, hatta bu kişiler eski yönetici A. Bey’i de tehdit etmişler ve A. Bey yöneticiliği de bıraktı, ablamla daha sonraki konuşmalarımızda evin altında harfiyat kamyonları geçtiği zaman camların titrediğini bana söyledi, olay olduğunda Çukurova Belediyesi apartman enkazının etrafına şerit çekti ve içeriye kimseyi sokmadı, şikayetçiyim, katılma talebim vardır” dedi.
KOLON OLSA SHOWRUM OLARAK KULLANILAMAZDIM. Ş. K.'dan, “Kat maliklerinden tadilat için alınmış herhangi bir izin yoktur, hatta daha sonra oraya yatak showroomu açtılar, kolon olsa orayı bu şekilde kullanamazlardı” dedi.
SUÇ DUYURUSU TALEBİAvukat Umay Büyükdağ'da binanın birden fazla yıkılış nedeninin olduğunu belirterek, “Meslektaşlarımızın beyanlarına katılıyoruz, binanın birden fazla yıkılış nedeni olabilir, bizim elimizde bu dosyada tek bir sanık vardır, B’nin tadilat yaptığına ilişkin müşteki ve tanık beyanları vardır. Ancak bu kişilerin ifadesi dahi alınmadan haklarında KYOK kararı verildi, O.B.'nin tadilat izni için Çukurova Belediyesine başvurduğuna dair dilekçesi vardır. Belediye tarafından mahkemeye ve savcılığa verilen cevaplarda çelişkiler vardır. Banka tarafından ekspertiz raporu tanzim edilmiştir. Değerleme raporunda 7.sayfada binadaki eksiklikler ve yapılan değişiklikler belirtilmiştir. Bu değişikliklerin yasal düzenlemelerle uyuşmadığı belirtilmiştir. Basit tadilattan çok uzak ve daha vahim sonuçlara yol açan tadilat yapıldığı ortadadır. KTÜ raporu beklenmeksizin B. Ailesinin dosyaya dahil edilmesi gerektiği kanaatindeyiz, O. ve B. B. hakkında suç duyurusunda bulunulmasını talep ederiz” dedi.
BETON ELLERİNDE UFALAŞMIŞDepremde kızı, torunu ve damadını kaybeden müşteki Ş.K. , deprem öncesinde apartmanda yapılan tadilatın izin verilmediğini, arama kurtarma sırasında betonun ellerinde ufalandığını anlatarak, "Deprem öncesinde kızım bana 'apartmanda tadilat yapıyorlar ve tadilatı bizim görmemize izin vermiyorlar' demişti. Ben kızımın evine gittiğimde asansör bozuk olduğu zaman yukarı kata çıkarken balyoz sesi duydum. Tadilat sesi duyunca oraya doğru yöneldim fakat daireye bakmama izin vermediler. Arama kurtarma sırasında da beton elimizde ufalanıyordu" dedi.
Duruma beklenilen belgelerin gelmediği için 3 Mayıs tarihine ertelendi.
DOSYAMIZ AÇISINDAN GÜZEL GELİŞMEDuruşma sonrası bir açıklama yapan Avukat Mehtap Akyüz Özcan, Tutar Yapı Sitesi'nde büyük bir tadilat yaptırıldığını hep vurguladıklarını belirtti. Tadilat Yaptıran kişilerle ilgili bir verilen takipsizlik kararı olduğuna dikkat çeken Özcan, "Biz o kişilerin dosyaya dahil olması gerektiğini, sanık olarak dosyada görmek istediğimizi vurgulayarak tadilat yaptıran kişilerle ilgili mahkemede bir suç duyurusunda bulunulmasını istedik. Ve bu talebimiz kabul gördü. Bu yandan bu dosyamız açısından güzel bir gelişme olarak değerlendiriyoruz" dedi.
KEŞİF TALEBİ KABUL EDİLDİKeşif taleplerinin kabul edildiğini dile getiren Akyüz, "Bunun yanı sıra B bloktan Tutar Yapı Sitesi C bloğun ikizi olarak belirttiğimiz bloktan karot alınıp incelenmesini istedik. Ancak bu kabul edilmedi. Keşif yapılmasını istedik. Çünkü önemli gördüğümüz bazı hususların keşif ile tekrar bir sondaj çalışması yapılarak tespit edilebileceğini düşündüğümüz için keşif talebimiz oldu. Yine keşif talebi de mahkemece kabul gördü. Keşif yapmasına karar verildi" şeklinde konuştu.
CÜNEYT AKKAYA YAKALANDIDuruşmanın Kırmızı bültenle aranan tek sanığının yakalandığını belirten Akyüz, "Karabağ'da yakalandı. Ayrıca dosyada yargılanmakta olan sanık Cüneyt Akkaya Karadağ'da yakalandı. Onun iade süreci şu an için devam ediyor. İade sürecinin tamamlanmasını bekliyoruz. Halihazırda sonuç açısından. Duruşma 3 Mayıs tarihine ertelendi" dedi.
AFAD GÖREVLİLERİ DİNLENDİBinanın yıkılmasıyla ilgili AFAD görevlilerinin dinlendiğini aktaran Akyüz, "Enkaz sırasında da dört gün boyunca ben enkaz çalışmalarında yer aldim. Ve hep orada bize görevlilerin söylediği şuydu. Bu bina normal yıkılmadı. Önce binanın bir tarafı yıkılıyor. Bu konuda batı veya doğu diyenler var. Daha sonra birkaç saniye sonra diğer taraf yıkılan tarafın üzerine yola doğru kıvrılarak yıkılıyor. Biz bu hususu netleştirmek istedik ancak AFAD görevlileri yıkılmaya ilişkin açıkçası çok da net bir bilgi veremediler" diye konuştu.
ÇUKUROVA BELEDİYESİ İKİ AYRI GÖRÜŞ VERDİAkyüz, Çukurova Belediyesi'nin ilk olarak izin basit tadilat izni verdiklerini belirterek şunları söyledi;
"Çukurova Belediyesi'nin çelişkili cevapları mevcuttu dosyada. İlk başta verdikleri cevapta tadilatla ilgili basit tadilat izni verdik sadece diye bir cevap sunmuşlardı. En son dosyaya sundukları yazıda ise biz herhangi bir tadilat izni vermedik dediler. Dolayısıyla biz bu durumun açıklığa kavuşturulmasını Çukurova Belediyesi'ne yazı yazılarak sorulmasını talep ettik. Yine mahkeme talebimizi kabul etti. Yazı yazılıp soruldu. Aynı şekilde yazıya hazırlayan kişiyle ilgili tedbir disiplin soruşturması talebimiz oldu. Bu hususta daha şu zamana kadar belediye tarafından yapılan bir disiplin soruşturması olup olmadığıyla ilgili de yine bir müzekkere yazılıp belediyeye sorulacak."