Yerel Seçimler için son düzlüğe girildi. Bu kadar kısa zaman kala partiler ve adaylar ulaşabildiği kadar insana ulaşıp, projelerini ve anlatıyor. Vatan Partisi Adana Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ahmet Suseven’de seçimler için hız kesmeden çalışmaya devam ediyor. Suseven, “Akdeniz Mahallesi Halk Buluşması’nda partililer ve halkla bir araya gelerek projelerinden, fikirlerinden ve partisinin bakış açısından bahsetti. Suseven, partilerin şu anki durumuna da değinerek çeşitli eleştirilerde bulundu.
Suseven, “Tabii bir seçim yarışının içine tekrardan girdik. Bir seçim yarışı ama benim gördüğüm seçim yarışından çok bir israf yarışı. Müthiş bir israf var. Şimdi ben size bir rakam vereyim. Bu aldığımız bir rakam. Sadece pankarta 5 yüz milyon lira yatırılmış. Bu Adana'da tabii. Seçim kurulu da bir karar aldı biliyorsunuz. Seçim kurulu dedi ki: Bu pankartları istemiyoruz. Ana caddedekiler toplandı” dedi.
Yani bu milletin 5 yüz milyon lirasının tek sefer kullanılacak bir şeye basıldığından söz eden Suseven, “Ve seçim kurulunun aldığı kararla çöpe atıldı. Şimdi buna otobüsleri dahil edin. Otobüs giydirmeleri dahil edin. Mazotları dahil edin. Bina giydirmelerini dahil edin, sağa sola dağıtılan paraları dahil edin. Tahmin ediyorum bu seçim sonuna kadar 2 milyar liranın üzerinde bir para harcanacak. Şimdi ben bu duruma bakıyorum ve bir de dönüp Adana'ya bakıyorum. Hatta dönüp Akdeniz Mahallesi'ne bakıyorum. Geçtiğimiz zamanda buraya yine gelmiştim ve konuşmuştuk. Burada bir arıtma sorunu var. Ara ara o kokuyu alıyorsunuz, duyuyorsunuz. Ya bu 5 yüz milyondan ben düşünüyorum da 2 milyon lirasını ayırsaydık da şu Akdeniz Mahallesi'nin arıtma sorununu çözseydik” şeklinde konuştu.
Suseven, konuşmasının devamında şu sorunlara değindi:
Daha önce iki gün önce de Belediyeevleri Mahallesi'nde geziyoruz. Oradaki esnaf diyor ki iki haftaya bir bizim elektriğimiz bir gün boyunca kesilir E demek ki bir sorun var. E biz bu pankartı harcadığımız beş yüz milyondan iki milyon ayırıp buraya yatırsaydık da bu elektrik sorununu çözseydik milletin. Yani kafa aslında millete yatırımda değil. Kafa nerede? Kafa ‘Biz bu seçimi alalım da ne olursa olsun’ kafasında. Çünkü sonunda büyük rantlar var. Bakın Adana deyince aklınıza ne gelir? Benim vallahi düşünüyorum bir kebabı gelir. Bir de narenciyesi geliyor aklıma. Vallahi narenciye ağaçları sökülüyor Adana'da. O hale gelmiş. Niye sökülüyor?”
Adana’nın narenciyesinin kurtarılması gerektiğinden de söz eden Suseven, “Adana'nın, narenciyesini kurtarmak demek, Adana'nın üretimini, ekonomisini kurtarmak demek. Bir pamuğumuz vardı değil mi? Pamuk ne oldu şimdi? Karataş'ın belli başlı bölgesinde birkaç dönüm ekiliyor. Biz geldiğimizde narenciyeyi pamuk gibi yapmayacağız. Pamuğu da yeniden canlandıracağız ayrıca” cümlelerini kullandı.
Suseven, devamında şunları kaydetti:
“Tabii bu seçim dönemi sadece bir israf dönemi değil. Çok acayip bir süreç yaşadık seçimden önce. Hepiniz şahit oldunuz. İsimlerini de verelim. Sayın Soner Çetin, Akif Kemal Akay, Mustafa Çay… Şimdi bunları tekrardan aday yapılmadılar. Tabii partilerin inisiyatifidir. Ona bir şey demeyiz. Ama anında yani aday olmadıklarını öğrendikleri anda koşturdular başka partilerin kapılarına. Ettiler. Tabii istifa ettiler, yeni partilerine gidip bizi aday yapın dediler. Aday da oldular. Bu sistem bize şunu gösteriyor; partiler arasındaki duvarlar, sınırlar kalkmış. Hepsi birbirlerinin aynısı. Çünkü hepsi rantta yarışıyor. Hepsi ‘Cebimize ne indiririz? Amcamızın oğluna ne iş verebiliriz?’ diye yarışıyor. Ortada hiçbir ilke kalmamış. Tabii bu bir taraftan da şuna neden oluyor. En nihayetinde bu millet, bu toplum, bu arkadaşlarımızı seçtiler. Yani gittiler Cumhuriyet Halk Partisi'nden adayken bastılar. Bakın Cumhuriyet Halk Partisi'ne verilen oylar hop İYİ Parti'ye geçti. Bakın şimdi buradaki şeyde, belediyede İYİ Parti'nin artık. Yani burada acayip bir durum yaşanıyor. Bunun bir önemli göstergesi bence müthiş bir nitelik düşüklüğü var.”
Bu duruma birkaç örnek vermek istediğine değinen Suseven, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu nitelik düşüklüğü sloganlara yansıyor. Şimdi Gelecek Partisi'nin bir Çukurova Belediye Başkan adayı var. İsmi İrfan Sayar. Sloganı ne biliyor musunuz? ‘Alayına ayar İrfan Sayar’ diyor. İYİ Parti'nin Erdemli Belediye Başkan adayı Mehmet Tutar. Diyor ki ‘Sizin elinizden bir tek Mehmet Tutar’. Yani bakın sırf soy ismiyle uyumlu olsun diye slogan belirlemişler. Sonra ben dönüyorum bir de bizim partimizin sloganına bakıyorum. Bir şey anlatmaya çalışıyoruz topluma. Diyoruz ki ‘Rantçı sisteme son. Kamu hizmeti devrimi için Vatan Partisi’ diyoruz. Bakın bir şey anlatmayı ifade etmeye çalışıyoruz. Ama sistem partilerinin geldiği durum maalesef bu. Vaziyet bu. Yani çünkü bir de şöyle bir durumları var. Diyorlar ki ‘Zaten cepte, zaten bana oy verecekler. Bir şey anlatmama gerek yok ki. Bir şey ifade etmeme gerek yok ki. O yüzden ben garanti olduğum için ne desem, ne söylesem, bir şey anlatmama bile gerek yok’ diyerek böyle sloganlar belirleniyor. Ama bizim Türkiye'ye, bu millete sorumluluğumuz var. Ve o noktada gereğini yapıyoruz. Bu bizim sloganlarımıza da yansıyor.”
Suseven, “Biz geldiğimizde bu şirket belediyeciliğini de bitireceğiz. Önümüze görev olarak koyuyoruz. Tabii ‘her yiğidin bir yoğurt yiyişi var’ derler. Bizim de bir yoğurt yiyişimiz var. Demokrasiyi de bize anlatırken çocukluktan beri hatırlarım şöyle dediler: Milletin yönetime dahil olması. Yani yönetime dahil olarak ne yapacak? Gidecek millet oy verecek sonra da yönetilecek. Şimdi ben bunu, bu anlayışı doğru bulmuyorum. Bu anlayışı şöyle düzeltmek lazım. Tamam yönetime dahil olacak ama nasıl olacak? Birincisi bir kere “halk meclisleri” kurmamız lazım. Yani gidiyorum esnaflarda hep dile getiriyorlar, gezdiğimiz esnaflar. Diyorlar ki; ‘Vallahi bir seçim dönemi geliyorlar. Onun dışında kimseyi gördüğümüz yok. Biz bunu ortadan kaldırmak için meclis kuracağız. Mesela diyelim ki Yüzüncüyıl esnafından bir meclis kuracağız. Oturacaklar. Belediyeden de bir sorumlusu olacak. Gelecek o belediye sorumlusu dinleyecek, not alacak. O sorunlara hemen müdahale edeceğiz. Yani halkı yönetime dahil etmek böyle olur. Öbür türlü, hadi oy verin, biz seçilelim. Bu işin kaymağını biz yiyelim diyerek bir yere varmaz. Nitekim sonuç da ortada. Sağ olsun Zeydan Bey hakikaten alt geçitler yaptı. Özellikle genel seçimden sonra çalıştı. Keşke o tempoyu beş yıl boyunca gösterseydi” dedi.
Yani hizmet etmekten maalesef aciz yöneticilerimiz var, yönetici anlayışımız var. Tabii ben bu noktada şöyle görüyorum. Bu sistem, bu düzen bir kabadayı düzeni. Bu sistem kabadayı üretiyor. Ama tabii bir mahallede bir kabadayı var diye susmak olmaz. Şimdi kabadayı niye kabadayılığına devam eder? Karşına bir ‘höt’ diyen olmadığı için. İşte bu parti, bu Vatan Partisi o kabadadayıya ‘Höt’ diyecek partidir.
O nedenle halktan destek ve oy istediklerine vurgu yapan Suseven, konuşmasını şu sözlerle noktaladı:
“Yani Vatan Partisi önümüzdeki süreçte önemli bir yer edinecek üreticilerin, milli hükümetin merkezinde olacak, Türkiye'yi yönetecek parti. Bu nedenle şimdiden partimize gelin, üye olun da diyoruz. Sadece oy vermek de değil, birlikte mücadele etmek istiyorum sizlerle. Birlikte mücadele edelim ve Türkiye'nin geleceğini hatta Türkiye de değil, bölgemizin geleceğini birlikte değiştirelim. Bakın, Suriye'yle dostluğu savunuyoruz biz. Biz bunu da bitireceğiz. Hem Türkiye'nin hem bölge ülkelerin sorunlarını çözmek için sizlerden yetki talep ediyoruz.”