AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Ak Parti İl Binası'nda partililerle bir araya gelerek Adana halkını Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın mitingine davet etti.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Ak Parti Adana İl Binası’nda partililerle bir araya geldi. Açıklamalarda bulunan Çelik, tüm Adana halkını Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın mitingine davet ettiğini belirtti.
Türkiye’deki seçimlerin adil bir şekilde yapıldığına vurgu yapan, Türkiye’nin en büyük zenginliğinin yerel yönetimlerin seçimler yoluyla belirlenebilmesi olduğunu dile getiren Çelik, seçimleri ‘Türkiye’nin en büyük gücü ve zenginliği’ olarak adlandırdı. Seçime 1 ay kalacak evreye girmiş bulunduğumuzu dile getiren çelik, “Türkiye’nin en büyük gücü ve zenginliği iktidar ve yerel yönetimlerin seçimler yoluyla belirlenebilmesidir. Etrafımızda ülkelere baktığımızda sandığın ne kadar uzakta olduğunu görmek mümkün. Bununla birlikte Türkiye’nin ne kadar sağlıklı seçimler yapabilen, sandık yoluyla iktidarı, yerel yönetimleri ve bütün yöneticileri seçebilecek bir kapasiteye, tarihe sahip olmasının cumhuriyetimizin demokrasiyle taçlanması bakımından ülkemizin en büyük zenginliği” dedi.
Çelik, “Etrafımızdaki ülkelere baktığımızda sandığın insanlar için ne kadar uzakta olduğunu gördüğümüzde Türkiye'nin sağlıklı seçimler yapabilen sandık yoluyla iktidarı, yerel yönetimleri seçebilecek bir kapasiteye sahip” şeklinde konuştu.
Recep Tayyip Erdoğan2ın yarınki mitingine vurgu yapan Çelik, konuşmasını şötle sürdürdü:
“Bizim için diğer bir sevinç; yarın Sayın Cumhurbaşkanımızın, Genel Başkanımızın Adana'ya gelecek olmasıdır. Türkiye'deki demokrasi mücadelesinin önemli meydanlarından biri olan Adana'daki istasyon meydanında yarın öğlen saatlerinde Sayın Cumhurbaşkanımız vatandaşlarımıza buluşacaktır. Kendilerini heyecanla bekliyoruz. İnşallah yarın bütün üzerimizde olduğu gibi memleketimizde de demokrasi mücadelemiz açısından önemli bir evreye imza atacağız. Onun için bütün vatandaşlarımızı yarın İstasyon Meydanı'nda Sayın Cumhurbaşkanımızla buluşmaya davet ediyorum.”
Şubat ayında olduğumuzu ve seçim evresine girdiğimizi sözlerine ekleyen Çelik, “Büyük bir demokrasi mücadelesinin içinden gelen tarihimizin önemli safhalardan bir tanesini gerçekleştirmek üzere, yerel yönetimleri belirlemek üzere seçimlere gideceğiz” cümlelerini kullandı.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Çelik, 28 Şubat’a da az bir süre kaldığının vurgusunu yaptı. O zaman buna “Postmodern darbe” demiş olduklarından söz eden Çelik, “Yönetimi bir tür kuşatmayla yönetimi ele geçirmek üzere ortaya koyduğu bir teşebbüstü. Hem silahlı kuvvetler hem de yargı içerisinde ki bir takım vesayet odaklarının ülkemize çektirdiği sıkıntılar ülkemize bedeller ödetmiştir. Yapılan tartışmalara bakarsanız bunların aslında ülkemizin geleceğine yön vermek isteyen dış güçlerle bağlantılı olduğu net bir şekilde görülmüştür. O zaman ki ifadelerde seçilmiş hükumeti devirmek üzere ortaya koyulan aktivizm hem silahlı kuvvetler hem de yargı içerisinde ki vesayet odaklarında yerine getiriliyordu ama bunların dış bağlantılı olduğu açıktı. Milletimiz bütün bu süreçlere ‘Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir’ ilkesine bağlı kalarak sandıkta tecelli ederek devam etti. Bütün bu süreçlere cevabını sandıkta verdi” dedi.
Türkiye’de seçimlere müdahale edilmediği için her geçen gün ülkenin daha da büyüdüğünü söyleyen Çelik, demokratik mekanizmalar ne zaman iyi çalışmışsa, Türkiye’nin zenginleşmesi, refahı ve güvenliğinin garanti altında olmuş olduğunu ekledi. Sandığın iyi işlemesi sayesinde ,Türkiye’de seçimlere içeriden ve dışarıdan müdahalelerin engellenmesi sayesinde ve sandık iradesi tam olarak ortaya çıktığı için Türkiye’nin büyümekte ve güçlenmekte olduğunu bildiren Çelik, devamında şu cümleleri kullandı:
Diğer bir yandan muhalefetteki gelişmeler nedeniyle siyasetin kalitesi düşüyor. Muhalefetteki gelişmelere baktığımızda siyasetin kalitesini oldukça tehdit eden ve Türkiye demokrasisine zarar veren yaklaşımların her geçen gün başka bir safhada üretildiği görüyoruz. Genel seçimler sürecinde 6’lı ve 7’li masa ortaya çıktı. Biz o zaman bu 6’lı ve 7’li masanın ülke için büyük sıkıntılar getireceğini ifade etmiştik. Ülkemiz bu çağrılara olumlu cevap verdi ve cumhurbaşkanımızı yeniden seçti. Böylelikle 6’lı ve 7’li masanın Türkiye’ye bir bedel ödetmek şeklinde sonucu olacak çerçevesini siyasi gündemin dışına çıkardı.”