Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında gerçekleştirilen Kabine toplantısı sona erdi. Yaklaşık 4 saat süren toplantının ana gündem maddeleri arasında asgari ücret belirleme çalışmaları, ekonomideki gelişmeler ve Suriye'deki son durum yer aldı.Toplantının ardından açıklamalarda bulunan Erdoğan, 2025 yılı bütçesinin detaylarını paylaştı.
"DEZENFLASYON SÜRECİ 2025’TE İVMELENECEK"Cumhurbaşkanı Erdoğan, mayıs ayında başlayan dezenflasyon sürecinin 2025 yılında da hızlanarak devam edeceğini belirtti. "Rekabet kurallarını ihlal ederek enflasyonu körükleyen fırsatçılarla mücadelemizde kararlı olacağız" dedi.
İşte Erdoğan'ın konuşmasından satır başları;
Konuşmamın hemen başında dün Muğla'da hastaneye çarparak düşen ambulans helikopterde vefat eden 2 pilot, bir hekim ve bir sağlık personelimize Allah'tan rahmet niyaz ediyorum. Şehitlerimizin ailelerine ve yakınlarına sabır diliyor, sağlık camiamızın başı sağ olsun diyorum.
Biliyorsunuz dün Sarıkamış Harekatının 110. Yıl dönümüydü. Aralarında merhum büyük dedemin de olduğu Sarıkamış Şehitlerimize ve Gazilerimize Bugün bir kez daha Cenab-ı Mevla'dan rahmet diliyorum. Rabbim Asil ruhlarını şad mekanlarını cennet eylesin diyorum. Aziz milletim 2024 yılının son kabine toplantısını biraz önce gerçekleştirdik.
Kabine toplantımızda dış politikadan ekonomiye, sanayi ve teknoloji alanındaki atılımlarımızdan, göçün idaresine kadar birçok konuyu masaya yatırdık. Bakan arkadaşlarımız yaptıkları sunumlarla hem son iki haftayı etraflı değerlendirdiler hem de önümüzdeki döneme dair talimatlarımızı aldılar. Her zaman altını çizdiğim gibi biz hesaba çekilmeden önce nefsinizi hesaba çekin ikazını rehber edinmiş bir kadroyuz.
"HEP KENDİMİZLE YARIŞTIK, ÇITAYI DAİMA YUKARIYA TAŞIDIK"2024 yılının tamamlarken bir taraftan yaptıklarımızı ve yapamadıklarımızı en objektif şekilde sorguluyor, diğer taraftan da gelecek yıla dair yol haritalarımızı tekemmül ettiriyoruz. Bugün Kabine Toplantımızda da bu hassasiyetimiz tecessüm etmiştir.
Şunu bir defa vurgulamak isterim biz bugüne kadar hep kendimizle yarıştık, çıtayı daima yukarıya taşıdık. Şimdi de hedeflerimiz doğrultusunda azimle cesaretle sabırla ilerliyoruz.
Partimizin 23 Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin 7, Türkiye 100 Yılının 2. bütçesini 17 Ekim'de Gazi Meclis’imizin takdirine sunmuştuk.
2025 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu ve 2023 yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu tekliflerimiz cumartesi günü genel kurulda 317 Evet oyuyla kabul edildi.
2025 bütçesinin ülkemiz milletimiz ve ekonomimiz için hayırlara vesile olmasını yüce Allah'tan niyaz ediyorum.
2025 bütçesinin en temel vasfı ülkemizin 22 yıllık kazanımlarını perçinleyen yatırımları ekonomik istikrarı ve sosyal refahı önceleyen bir bütçe olmasıdır. Gerek Cumhurbaşkanı Yardımcımız, gerek Hazine ve Maliye Bakanımız bütçenin detaylarını ve hedeflerini derli toplu bir şekilde anlattılar.
2025 yılı bütçesine halkın bütçesi değil diyenlere sadece şu rakamları hatırlatmak istiyorum. Mayıs ayında başlayan dezenflasyon süreci İnşallah 2025 yılında ivmelenerek devam edecek. Rekabet kurallarını ihlal ederek veya söylentiler yayarak enflasyonu körükleyen fırsatçılarla mücadelemizde yeni yılda daha kararlı olacağız.
6 Şubat depremlerinin yaralarını sarmak son iki yıldır hep gündemimizin ilk sırasındaydı. 2023 ve 2024 yılında bu amaçla günümüz fiyatlarıyla toplam 2,6 trilyon lira para harcadık.
Yani bugün ki kurla 75 milyar dolarlık harcama yaptık. Deprem yatırımları gündemimizdeki yerini 2025 yılı bütçesinde de koruyor. Deprem bölgesini inşa ve İhya faaliyetlerimiz kapsamında toplam 584 milyar lira ayırdık. Deprem turistleri ne yaparsa yapsın biz durmadan dinlenmeden çalışacağız.
"HALKIN KAYNAKLARINI TOPLUMUN ÇEPERLERİNDEN BAŞLAYARAK, HALKIMIZIN TAMAMI İÇİN KULLANDIK"Sosyal devlet ilkesini hayata geçirmeye özel önem verdik. Halkın kaynaklarını toplumun çeperlerinden başlayarak, halkımızın tamamı için kullandık. 2025 yılında da ihtiyaç sahibi vatandaşlarımızı gözetmeyi sürdüreceğiz.
Bu kapsamda sosyal yardımlar için ayırdığımız rakam 651 milyar liradır. Enerjide vatandaşımıza verdiğimiz destekleri emeklilerle olan buluşmamızda genel hatlarıyla paylaşmıştım. Bakınız 2002 yılında asgari ücretli bir kardeşimiz evinde kullandığı 200 kilowatt saat elektrik için aylığının yüzde 20'sini 100 metreküp doğalgaz için ise yüzde 26'sını ayırmak mecburiyetindeydi.
Bugün aynı miktar elektrik için aylığının yüzde 2,4'ünü doğalgaz için de yüzde %5,6'sını ayırması yeterlidir. En düşük emekli aylığı alan vatandaşımız 2002'de elektriğe maaşının yüzde 15,3'ünü doğalgaza yüzde 19,3'ünü harcıyordu. Şimdi bu oranlar elektrikte yüzde 3,3'e doğalgazda yüzde 7,7'ye geriledi.
"BİR ÇOK ŞEHRİMİZDE VATANDAŞLARIMIZIN SU FATURALARI ELEKTRİK FATURALARINDAN DAHA YÜKSEK GELİYOR"2024 yılında vatandaşlarımızın her 100 liralık doğalgaz faturasının 65 lirasını, 100 liralık elektrik faturasının 60 lirasını biz üstlendik. “Suyun fiyatını indireceğiz” vadi ile göreve gelip son 5 yılda suya %100'ün üzerinde zam yapanlar özellikle bu söylediklerimizi mahcubiyetle not etmelidir. Merkez Bankamızın rezervleri düzenli olarak artıyor. Brüt rezervlerimiz geçen hafta 163,5 milyar dolara çıktı ve en yüksek seviyeyi gördü.
Bir çok şehrimizde vatandaşlarımızın su faturaları elektrik faturalarından daha yüksek geliyor. Bunun takdirini milletimizin yaptığına ve yapacağına inanıyorum.
Diğer başlıklarda da vatandaş odaklı bir anlayışla bütçemizi şekillendirdik. 2025 bütçemizde istihdama ve üretime 2,6 trilyon liradan fazla bir kaynak ayırdık.
Yatırımlar için tahsis ettiğimiz tutar ise bir trilyon 568 milyar liradır. 2025 yılı boyunca da çiftçimize, esnafımıza, sanayicimize, ihracatçımıza yönelik desteklerimizi sürdüreceğiz.
"HER DEFASINDA MUHALEFETE DAİR ACI GERÇEKLERİN SERT DUVARINA ÇARPTIK"Değerli arkadaşlar bizim 22 yıldır durduğumuz yer bellidir. Biz kaderini ülkenin ve milletin kaderiyle özdeşleştirmiş bir hükümetiz. Sessiz yılların sesi, kimsesizlerin kimsesi olmak için çıktığımız bu yolda tam 22 yıldır sendelemeden yürüyoruz. Bundan sonra da bu çizgimizde en ufak bir değişiklik olmayacak.
Burada yaşadığımız bir yayal kırıklığını da ifade etmek zorundayım. Biz istiyoruz ki Dünya ve Türkiye değişirken muhalefet partileri de kendini değiştirsin, yenilesin, güncellesin.
Hadi zihniyet değişmiyor, bari en azından üslup değişsin, tarz değişsin. İktidara geldiğimiz günden bu yana hep böyle bir muhalefet özlemi içinde, böyle bir muhalefet arayışı içinde olduk.
Ancak her defasında muhalefete dair acı gerçeklerin sert duvarına çarptık.
"SURİYE KRİZİNİN İLK ANINDAN İTİBAREN HEP TARİHİN DOĞRU TARAFINDA YER ALDIK"Suriye devriminin ortaya çıkardığı yeni durum dünyanın ilgisini buraya yöneltti. Suriye'nin kardeşi olarak yeni süreci en iyi okuyan ülke konumundayız.
Doğru duvar yıkılmaz inancıyla Suriye krizinin ilk anından itibaren hep tarihin doğru tarafında yer aldık.
İsrail'in artan saldırganlığının gerisinde Suriye'deki devrimi gölgelemek, Suriye halkının umutlarını boğmak olduğu anlaşılıyor.
Zalim rejime karşı savaşı kazanan Suriye halkının zaferi de kazanması ve başarılarını kalıcı hale getirmesi için gereken her türlü desteği vereceğiz.
Suriye'nin toprak bütünlüğünün ve üniter yapısının her şart altında korunması, Türkiye'nin değişmez çizgisidir. Bundan kesinlikle geri adım atmayacağız.
Hiç kimseye hayat ve söz hakkı tanımayan bu katil sürülerini bölgemiz için bir tehdit kaynağı olmaktan mutlaka çıkartacağız.
İsrail fırsatçılık yapsa da er ya da geç işgal ettiği topraklardan çekilecektir. Buna mecbur kalacaktır.