Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili Dr. Müzeyyen Şevkin, iktidarın deprem konutlarının teslimi konusundaki gecikmesine tepki göstererek, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 6 Şubat 2023 Kahramanmaraş merkezli depremlerden sonra yaptığı açıklamalarla Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un son açıklamalarının çeliştiğini vurguladı. Dr. Şevkin, depremzedeler için yapılması planlanan konutların teslimatında büyük gecikmeler olduğunu ve lüks konut inşaatlarının hızla devam ettiğini belirterek, TOKİ’nin önceliğinin deprem konutlarını tamamlamak olması gerektiğini ifade etti.
“Adana’da yaptığımız incelemelerde de gördük ki; TOKİ konutları hâlâ hak sahiplerine teslim edilmemiş durumda”Adana’da yapımı devam eden deprem konutlarında ve ayrıca yapımı süratle devam eden göl manzaralı lüks TOKİ konutlarında da incelemelerde bulunan Jeoloji Yüksek Mühendisi Dr. Müzeyyen Şevkin, “6 Şubat depremleri sonrası Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan, 650 bin konutun yapılacağını, bir yıl içerisinde de 350 bin konutun teslim edileceğini söylemişti. Depremin üzerinden neredeyse 2 yıl geçti. 1 ay önce Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı, 76 bin konutun teslim edildiğini söyledi. Baktığımız zaman sadece söylenenin, taahhüt edilenin yüzde 11’i kadarı gerçekleşmiş bir konuttan bahsediyoruz. Adana’da yaptığımız incelemelerde de gördük ki; TOKİ konutları hâlâ hak sahiplerine teslim edilmemiş durumda. Depremin üzerinden 2 yıl geçmiş olmasına rağmen hâlâ konteynerlerde konaklıyor olması gerçekten bu ülkede depreme hâlâ hazırlıklı olmadığımızın göstergesi. 1999 depremleri sonrası neredeyse 100 milyar liraya yakın iletişim vergisi adı altında ve adı şu anda literatüre deprem vergisi olarak geçen, toplanmış para depreme dönük olarak kullanılmamıştır. Soruyorum size! Ne yaptınız bu deprem vergilerini? 100 milyar lira parayla bu kadar insana konut sağlanamaz mıydı bugüne kadar? İnsanlar hâlâ konteynerkentlerde yaşıyor” diye ifade etti.
Ayrıca deprem bölgesindeki bazı yerlerde vatandaşın arazisinin haberi ve rızası olmadan konut rezerv alanı olarak ilan edildiğini kaydeden Dr. Şevkin şunları söyledi: “Hatay’da rezerv alan bahanesiyle mülkiyet hakkının gasp edilmesi söz konusu. İnsanlar kaymakamlıklara çağırılıp mülkiyet hakkından vazgeçmeleri isteniyor ve karşılığında da kira parası verileceği söyleniyor. Bu kadar insanın konut sahibi olabilmesi mümkün olacak mı? Rezerv alanları Anayasal hak olan mülkiyet hakkının gaspı anlamına gelmiyor mu? İnsanlar, yıllarca dişinden tırnağından artırarak biriktirdiği ve mülkiyetlerine el konulmak isteniyor. Bir deprem vurdu yetmiyor bir de devletin vurgunuyla mı karşı karşıya kalacak?” ifadelerini kullandı.
Adana’da yapımı süren deprem konutları ve TOKİ’nin gerçekleştirdiği lüks konut alanlarında inceleme yapan Dr. Müzeyyen Şevkin şunları söyledi: “TOKİ, tüm hızıyla Adana’nın göl manzaralı bölgesinde lüks konut yapımına devam ediyor. Oysa deprem konutları bitirilmemişken, konteyner kentlerde insanlar yaşamını idame ettirmeye çalışırken TOKİ’nin yapması gereken deprem konutlarına hız verip tamamlanmasını sağlamak ve mağduriyeti gidermek olmalıdır.”