CHP'li Gürer’den TURQUALITY ve Marka Destek Programı ile ilgili Ticaret Bakanı'na kapsamlı soru önergesi

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Ticaret Bakanı Ömer Bolat’a TURQUALITY ve Marka Destek Programı ile ilgili kapsamlı bir soru önergesi sundu. Gürer, firmaların markalaşma hedeflerine yönelik verilen desteklerin etkinliğini sorgularken, yabancı şirketlere yapılan satışlar ve sağlanan desteklerin amacına uygun kullanılıp kullanılmadığını gündeme getirdi.

Haber Giriş Tarihi: 28.09.2024 11:49
Haber Güncellenme Tarihi: 28.09.2024 11:49

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Türkiye'nin uluslararası markalaşma yolunda attığı adımları ve firmalara verilen desteklere yönelik Ticaret Bakanı Ömer Bolat'a kapsamlı bir soru önergesi sundu. TURQUALITY ve Marka Destek Programı’na yönelik sorularında Gürer, desteklenen firmaların sayısından yabancı şirketlere yapılan satışlara kadar farklı konuya dikkat çekti. 

GÜRER’İN SORU ÖNERGESİ

CHP'li Gürer, Ticaret Bakanı Bolat’a şu soruları yöneltti:

TURQUALITY/Marka Programı kapsamında başladığı günden bugüne kaç firma ve şirket desteklenmiştir? Desteklenen firmaların iştigal konularına göre dağılımı nedir? Toplam sağlanan destek miktarı ne kadardır? Kaç firma sürekli destek alabilmiştir? Yurt dışında bu bağlamda yaratılan marka sayısı kaçtır? Kaç şirket, firma ya da kişi destek aldıktan sonra markasını satmış ya da işini yabancı ülke vatandaşlarına devretmiştir? Yabancı firma, şirket ya da şahıslarca alınan ve desteklenmekte olan firma ve şirketlere bu destek sürdürülmekte midir? 2024 yılında bu kapsamda destek verilen firma, şirket ve kişi sayısı kaçtır? Bu yolla Türk ürünlerinin markalaşması hedefinde beklenen sonuçlar sağlanmış mıdır?” BOLAT’IN CEVAPLARI

Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Gürer’in sorularına cevap verdi. Bakan Bolat, Marka/TURQUALITY® Destek Programının, uluslararası markalaşma potansiyeli olan şirketlerin, üretimlerinden pazarlamalarına, satışlarından satış sonrası hizmetlerine kadar bütün süreçleri kapsayacak şekilde yönetsel bilgi birikimi, kurumsallaşma ve gelişimlerini sağlayarak uluslararası pazarlarda kendi markalarıyla global bir oyuncu olabilmeleri ve söz konusu markalar aracılığıyla olumlu Türk malı imajının oluşturulması ve yerleştirilmesi amacıyla oluşturulmuş bir marka destek programı olduğunu veTURQUALITY®'nin odağında, klasik ihracat desteklerinden farklı olarak salt ihracatı artırmak yerine firmaların markalaşma hedeflerine katkıda bulunduğunu belirtti.

Bakan Bolat'ın cevabında, “Halihazırda, 104 şirketin 107 markası Marka Destek Programı ve 203 şirketin 213 markası TURQUALITY® Destek Programı kapsamında olmak üzere toplam 28 farklı sektörde 320 marka TURQUALITY® ve Marka Destek Programları kapsamında desteklenmektedir.” İfadelerine yer verdi.

PROGRAMIN ETKİLERİ

Bakan Bolat, “Program dahilinde bulunan şirketler, program dahilinde sağlanan destekler aracılığıyla ihracatlarını, yurt dışında bulunan birim sayılarını ve faaliyet gösterdikleri ülke sayılarını artırırken bu firmaların toplam satışları içerisindeki ihracat payları ve toplam yatırımları içerisindeki Ar-Ge'ye ayırdıkları pay yükselmektedir. Kapsamda bulunan firmalar dünyanın 180'den fazla ülkesinde tanıtım faaliyetleri gerçekleştirmekte ve 100'e yakın ülkede toplam 2.851 birim ile desteklenmektedir.” Dedi.

Bakan Bolat ayrıca, “Markayı merkezine alan TURQUALITY® firmalarımızın birim ihraç değerleri ülkemiz genel ortalamasının üzerinde seyretmektedir. 2023 yılında Türkiye genelinde ihracatçı şirketlerin birim ihraç fiyatı 1,57 ABD Doları düzeyinde gerçekleşirken Marka ve TURQUALITY® Programı kapsamındaki desteklerden yararlanan firmalarımızdan örneğin hazır giyim ve tekstil sektörlerinde birim ihraç değeri 5,66 Dolara, eczacılık ürünlerde 14,96 Dolara, otomotiv ana sanayiinde 14,92 Dolara, makine sektöründe 14,01 Dolara kadar yükselmektedir.” dedi.

Bolat cevabında şunları belirtti:“TURQUALITY® Destek Programı çerçevesinde desteklenen şirketlerin ihracat ve büyüme performansı, kapsamda bulundukları süre zarfında Bakanlığımızca değerlendirilmekte olup, ayrıca yurt dışında markalaşmaya yönelik faaliyetlerinin destek kapsamındaki markaya ilişkin olup olmadığı takip edilmektedir. Öte yandan Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı tarafından koordine edilen etki analizi çalışması neticesinde, Marka/TURQUALITY® Destek Programında yer alan firmaların ihracatlarını, bu firmalarla benzer ihracat hacmine sahip olup destek almayan firmalara kıyasla 2 oranında artırdığı görülmüştür.

Öte yandan, hizmet sektörlerine yönelik olarak uygulanmakta olan TURQUALITY® Programı, ülkemizin rekabet avantajını elinde bulundurduğu ve markalaşma potansiyeli olan hizmet gruplarındaki şirket ve kuruluşlarının, hizmet sunum aşamasından pazarlamaya, satıştan satış sonrası hizmetlere kadar bütün süreçleri kapsayacak şekilde yönetsel bilgi birikimi, kurumsallaşma ve gelişimlerini sağlayarak uluslararası pazarlarda kendi markalarıyla global bir oyuncu olabilmeleri ve söz konusu markalar aracılığıyla olumlu Türk hizmeti imajının oluşturulması ve yerleştirilmesi amacıyla oluşturulmuş markalaşma aşaması destek programıdır.

Mülga 2015/9 sayılı Döviz Kazandırıcı Hizmet Sektörleri Markalaşma Destekleri Hakkında Karar ve 2564 sayılı Döviz Kazandırıcı Hizmet Sektörleri Markalaşma Destekleri Hakkında Karar kapsamında bu zamana kadar toplam 89 marka desteklenmiştir. Halihazırda desteklenen yararlanıcısayısı ise 65 olup, bunlardan 36'si Marka Destek Programında 29'u ise TURQUALITY® Destek Programında yer almaktadır.

TURQUALITY® Destek Programı kapsamında halihazırda desteklenen yararlanıcılar; sağlık turizmi, lojistik, eğitim, konaklama, film, gastronomi, ulaştırma-altyapı ve yolcu taşımacılığı sektörlerinde yer almaktadır. TURQUALITY® Programı kapsamındaki markaların ihracat performansı, desteğin kapsamdaki firma ve kuruluşlar tarafından etkin ve verimli bir şekilde kullanıldığını teyit etmektedir. 2022-2023 döneminde Türk hizmet sektörlerinin hizmet ihracatı %9,3 oranında artış gösterirken TURQUALITY® Programı kapsamında yer alan markaların aynı dönem için hizmet ihracatı tutarlarındaki artış olarak kaydedilmiş olup, genel ortalamanın üzerinde seyretmektedir.”

YABANCI ŞİRKETLERE SATIŞLAR VE MEVZUAT DÜZENLEMELERİ

Gürer'in dikkat çektiği bir diğer konu ise, destek alan Türk markalarının yabancı şirketlere satışıydı. Bakan Bolat, bu konuda gerekli mevzuat düzenlemelerinin yapıldığını ve yabancı şirketlere satılan firmaların denetim altında tutulduğunu belirtti. Sayıştay Denetim Bulguları çerçevesinde bu tür satışların Bakanlıkça kontrol edildiğini ve mevzuata uygun düzenlemeler yapıldığını ifade etti.

SATILAN FİRMA İLE DESTEK KİME GİTTİ?

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, 'Türk markası oluşturmak ve dünyada Türk markası ürünlerin varlığını sağlamak için desteklemeler önemli ve değerlidir. Ancak bu desteği alan Türk şirketlerinin 15’inin hâkim ortağının (en az yüzde 51) yabancı olduğunu, Bakanlık geçmişte verdiğim soru önergesine verilen yanıtta açıklamıştı. Bu süreçte durum nedir? Bakan bu konuda bir bilgi vermemiştir. Bu bağlamda sağlanan desteklerin amacına uygun kullanılması sağlanmalıdır. Firmaya ortak ya da firmanın yabancıya satışına vesile kılınacak uygulamalar amaç dışı uygulamalardır. Sayıştay, bu konuda Turquality sisteminin devlet destekli bir markalaşma programı olduğunu ve yabancılara satılan Türk firmaları ya da Türkiye’de faaliyetlerini sürdüren yabancı firmalara markalaşma desteğinin verilmesinin, bu konuyla ilgili tebliğ ve programların amacının dışında bir uygulama olduğuna işaret etmiş ve yabancı şirketlere satılan ve sayısı her geçen gün artan Türk markalarına, anılan Tebliğ kapsamında sağlanan desteklerin devam ettirilmesinin mümkün olmadığı yönünde değerlendirmede bulunmuştu. Bakanlara bu bağlamda sorduğumuz sorulara, 'Turquality başladığından beri kaç Türk firması bu desteği alıp daha sonra yabancı firmaya satıldı ve bu konuda ne kadar destek boşa gitti?' sorularını yanıtlamamaktadırlar. Hatta yabancı şirket satın aldıktan sonra da firmaya bu kapsamda verilen desteğin varlığı, Sayıştay ifadesinde görüldüğüne göre, son uygulamada durum nedir? Türk markası yaratma projesi, Türk firmanın yabancı firmaya satılmasında bir araç olarak mı kullanılıyor?' sorusu boşlukta kalmaktadır. Bu bağlamda yabancı şirketlere aktarılan destek tutarı ve satış öncesi sağlanan destek tutarı kamuoyu ile paylaşılmalıdır.”dedi.