Tüm Eczacı İşverenler Sendikası Genel Başkanı Eczacı Saydan: Bizler 5 yıllık eğitim almış bilim insanlarıyız

Eczacıların rolünün yalnızca ilaç vermekle sınırlı olmadığını vurgulayan Tüm Eczacı İşverenler Sendikası Genel Başkanı Eczacı Nurten Saydan, "Eczacılık, sağlık alanında kritik bir meslektir. Bizler hastalıkları tanımak ve doğru ilaçları belirlemek için 5 yıllık eğitim almış bilim insanlarıyız" dedi.

Haber Giriş Tarihi: 15.10.2024 13:35
Haber Güncellenme Tarihi: 15.10.2024 13:35

Tüm Eczacı İşverenler Sendikası Genel Başkanı Eczacı Saydan, son zamanlarda sıkça dile getirilen "Eczacıların ilaçla alakası kalmadı" ifadesine tepki gösterdi. Bunun son derece yanlış bir yaklaşım olduğunu ifade eden Saydan, “Biz grafolog değiliz, okullarımızda böyle bir eğitim almadık ama hastalığı görüyoruz ve bir hastalığa hangi ilaçların iyi geldiğini biliyoruz. Çünkü 5 yıllık bilim insanları olarak yetiştiriliyoruz. Ona göre yazılan ilacı bulmaya çalışıyoruz. Ama hiçbir zaman grafolog olmak gibi bir iddiamız olmadı. Eğer tereddüt edersek de reçeteye yazan hekim arkadaşımızı arayıp yardım isteriz. Dozda hata varsa yine yardım isteriz. Ve bu hizmeti biz 7 gün 24 saat veriyoruz" dedi.

Son dönemdeki elektronik reçete (e-reçete) uygulamasına da değinen Saydan, bu sistemin kağıt israfını azaltmak ve sağlık hizmetlerini hızlandırmak amacıyla hayata geçirildiğini belirtti. Saydan, e-reçete sisteminin, hem ağaçları korumaya yardımcı olduğunu hem de maliyetleri düşürdüğünü dile getirdi.  

Saydan, eczacılık mesleğinin sadece raftan ilacı alıp hastaya vermek olmadığına dikkati çekerek, şöyle konuştu:

"Örneğin, bypass oldunuz diyelim. İlaçlardan vazgeçtim, kırmızıbiber veya sarımsak bile yiyemezsiniz. Çünkü bunlar kanamayı artırır. Mesela zencefil gibi bazı bitki çaylarının da hamilelerde ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğini biliyoruz. En kötüsü de ilaç-ilaç etkileşmesidir. Bu nedenle hastalarımızın sağlığını tehlikeye atacak her türlü duruma biz eczacılar olarak dikkat ediyoruz ve buna göre davranıyoruz" ifadelerini kullandı.

“Eczaneler, ilaçların güvenli bir şekilde temin edildiği yerlerdir”

Gıda takviyeleri konusunda da eleştirilerde bulunan Saydan, "Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından ruhsatlandırılan gıda takviyeleri, sağlık açısından kontrol altında tutulmalıdır. Gıda takviyelerinin Tarım ve orman Bakanlığı'ndan ruhsat alması kadar yanlış bir olay yok. Bunun ruhsat verilen ve kontrol edilen yeri, Sağlık Bakanlığı olmak zorundadır. Ve bunların satış yerleri benzinlikler, süpermarketler değil, eczanelerimiz olmalıdır. Eczaneler, ilaçların güvenli bir şekilde temin edildiği yerlerdir ve eczacılar olarak bizler bu sorumluluğu taşımaktayız" diye konuştu.

 Eczacıların mesleki değerinin küçümsenmesine de karşı çıkan Saydan, şöyle devam etti:

"Bizler bu meslek için gençliğimizi, yıllarımızı verdik. Mesleğimizi küçümseyen ifadelere ve kişilere tahammülümüz yok. Biz tüccar değiliz. Bizi fakültelerimiz bilim insanı olarak yetiştirdi. Eczanelerimizi ilaç rafı olarak görmek de hiç uygun değil. Eczacılar, toplum sağlığı için önemli bireylerdir."

Saydan, 1997 yılına kadar 7 olan eczacılık fakültelerinin sayısının 57 olduğunu dile getirerek, şunları kaydetti:

"Bu fakültelerden mezun olan gençlerin devlete istihdam edileceği kadrolar yok. Eczacıyı eczacıya istihdam ettirmeye çalışıyorlar. Bu bize maddi külfet ve sıkıntı yaratıyor. Bunları engellememiz lazım. Hiçbir meslek grubunda fakülte mezunu işsiz ve istihdam edilemeyen gençlik istemiyoruz. Bu gençlik sonra bizden hesap sorar. Eczacı istihdamı için gerekli adımların atılmasını bekliyoruz.”