İlişkilerde sürekli haklı olma isteği, uzmanlar tarafından incelenen ve psikolojik etkileri değerlendirilen bir konu haline geldi. Uzman Psikolojik Danışman Şura Saka, sürekli haklı olma arzusunun kökenlerini çocukluk dönemindeki yetiştirme tarzına ve bireyin öz-değer algısına bağlıyor.
"Haklı olmak, yaşamda kontrol ve güç hissi yaratır. Ancak sürekli haklı olma çabası, bu kontrol ve güç hissini sağlamak için yanıltıcı bir yoldur. Bu durum, bireyin ilişkilerinde zorluklar yaşamasına ve psikolojik olarak etkilenmesine neden olabilir." diyen Şura Saka, sürekli haklı olma arzusunun kişinin kendini güçlü hissetmesine katkı sağladığını belirtiyor.
Sürekli haklı olma isteğinin kökenlerine de değinen Şura Saka, "Bu durumun temelinde, çocukluk dönemindeki yetiştirme tarzı ve bireyin öz-değer algısı yatıyor. Ebeveynlerin çocuklarına karşı eleştirel ve korumacı olmaları, çocukların sürekli savunma ihtiyacı hissetmelerine ve bu ihtiyacı yetişkinlik dönemine taşımalarına neden olabilir." şeklinde konuşuyor.
Sürekli haklı olma arzusunun bireyin ilişkilerini nasıl etkilediğine de değinen Şura Saka, "Bu durum, kişinin empati kurma yeteneğini zayıflatabilir ve karşısındaki insanları anlamakta zorlanmasına yol açabilir. Ayrıca sürekli haklı olma isteği, rekabeti tetikleyerek kişiler arasında gerilim yaratabilir." şeklinde ekliyor.