Son dönemlerde oldukça popüler olan ve çoğu içeceklerde kullanılan bitkilerden biri olan hibiskus ile ilgili bilmedikleriniz.
Hibiskus, özellikle son dönemlerde çok fazla rastladığımız ve limonata, yeşil çay, soğuk çay, şerbet gibi içeceklerde kullanılan bitkilerden biridir. Ilımlı bölgelerde bulunan ve bahçe süslemelerinde de kullanılan bu bitki halk arasında Mekke gülü, gül hatmi, nar çiçeği, hatmi çiçeği, Japon gülü ya da amber çiçeği olarak da bilinir. Her şeyde kullanılsa da en çok tercih edilen şekli çay olarak tüketilenidir. Ihlamur ve papatya gibi kurutularak tüketilen bu bitkinin yararladı olduğu kadar zararları da vardır. Geçen seneye kadar adını bile çoğumuzun duymadığı bu bitki bu sene nasıl bir anda bu kadar popüler hale geldi? Konuyla ilgili yıllardır aktarlık yapan Halil Değişmez bilgiler verdi.
Değişmez, hibiskusun son dönemlerde oldukça ünlü olan bir bitki olduğunu ve çoğu yiyecek ve içecekte de kullanıldığını söyledi. Değişmez, “Bu bitkinin son dönemlerde bu kadar bilinmesinin nedenlerinin başında diyetisyenlerin bu bitkiyi önermesi geliyor. Diyetisyenler hibiskus çayı öneriyor çünkü diyet dönemi metabolizmayı çalıştırmada, sıvı tüketme isteğini artırmada ve yağ yakmada oldukça işe yarıyor” dedi.
Fakat her şeyin olduğu gibi bunun da fazlasının zarar olduğuna değinen Değişmez, “Bazıları abartıp günde 4-5 bardak içmeye kalkışıyor. Fakat hangi bitki çayı ya da içeceği içerseniz için her gün 4-5 bardak bir süre sonra sağlığınızda sorunlara yol açacaktır. Özellikle bu çay yoğun ve ekşi bir tada sahip olduğu için eğer bu çayı çok tüketir ve suyu az tüketir, su ve hibiskus çayını dengeleyemezsek böbreklere ciddi zararları vardır. Suyun bile fazlası zarar. Bitkilerde günlük 2 bazen de 3 bardaktan hiçbir şey olmaz. Fakat yine de tedbirli olmak en iyisidir” şeklinde konuştu.
Metabolizma hızlandırmasının yanı sıra kolestrol ve şekeri dengelemde de oldukça iyi bir bitki olduğunu dile getirdi ve bitkinin ekşi bir tadı olduğunu söyledi.
Değişmez, son olarak şunları söyledi:
“Kaynamış suyun içerisine bir tutam atılarak tüketilir. Çok az miktar atılır çünkü bu bitki zaten hemen kendini bırakır ve o suya tadını verir. Eğer fazla atarsanız çok daha ekşi ve yoğun tada maruz kalmış olursunuz.”