Mevsim normallerinin üzerinde seyreden sıcak hava dalgası, şekerli içecek tüketimini de beraberinde getirdi. Türk Böbrek Vakfı Başkanı Timur Erk, bu durumun özellikle çocuklar ve gençler üzerinde ciddi sağlık riskleri yarattığına dikkat çekti. Şekerli içeceklerin obezite, diyabet, kalp hastalıkları ve diğer kronik rahatsızlıklara yol açabileceğini belirten Erk, su tüketiminin artırılması ve sağlıklı içecek alternatiflerinin tercih edilmesi gerektiğini vurguladı.
“Türkiye’nin sağlıklı nesillerin yetişmesi ile ilgili sıkıntıları var”Erk, “Türkiye’nin sağlıklı nesillerin yetişmesi ile ilgili sıkıntıları var. Biz Türkiye’de sağlıklı neslin yetişmesi konusunda çalışmalar yapıyoruz. Bu konuda birçok proje için Sağlık Bakanlığı ile işbirliği yaptık. Çocuk çağında obezite ile mücadele için şeker tüketimini azaltmaya yönelik hangi etkenler varsa, bunun üzerinde duruyoruz. Bu yaz küresel çapta hava sıcaklığı mevsim normallerinin üzerinde seyrediyor. Bu da insanları sıvı tüketmeye zorluyor. Burada önemli olan ne tür sıvı alacağız, neyin faydası var, neyin zararı var bunun altını çizmek. Bu yüzden bugün burada bu etkinliği düzenledik” dedi.
“Dünyada her yıl yüzde 10’luk obezite artışı varsa bunun ilk 3’ünde ne yazık ki Türkiye var”Su tüketimiyle ilgili bilgi veren Türk Böbrek Vakfı Başkanı Timur Erk şunları söyledi: “Hazır paketli içeceklere alternatif olarak aklınıza mümkün mertebede su gelmeli. Suyun yerini hiçbir şey tutmaz. Su tüketimi de vücut kitle endeksine uygun olmalı. Benim gibi 90 kilo biri için miktar 2,5 litredir. Ben bile bu işin uzmanlarından biri olmama rağmen, bu yaz su tüketimi konusunda sınıfta kaldım. Suyun alternatifleri ne diye sorarsanız; ayran ve süt. Saf su içemeyenler ise suyun içerisine tarçın, zencefil, bir avuç kesilmiş salatalık ekleyerek hafif tat verebilirler. Ama şeker kesinlikle olmamalı. 1 teneke kutu gazlı içeceğin içerisinde 10 küp şeker yani 35 gram şeker var. Bu da vücuda şeker hastalığı olarak geri dönüyor. Diyabetin sonucu da obeziteye gidiyor. Dünyada her yıl yüzde 10’luk obezite artışı varsa bunun ilk 3’ünde ne yazık ki Türkiye var. Birinci sırada Amerika, ikinci sırada Meksika, sonra Türkiye geliyor. Hep beraber çalışarak bu oranı düşürmeliyiz. Şeker tüketimindeki bilinci artırarak, farkındalık yaratacağız. Son zamanlarda Tarım ve Orman Bakanlığı da limon aromalı limonata, şekersiz limonata gibi yanıltıcı etiketler olan ürünlerin satılmaması konusunda çalışmalar yapıyor. Limonataya, sıfır şekersiz deniliyor, millet hemen kapış kapış alıyor, içiyor. Halbuki içinde tatlandırıcı bulunuyor. Çocuklar bunu tüketiyor ve zaman içinde obez ve kanserojen etki oluşturabiliyor.”
“Dünya Sağlık Örgütü'nün önerisine göre, günlük şeker alımı toplam kalorinin yüzde 10’unu geçmemeli”İstanbul Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Endokrin ve Metabolizma Bilim Dalı’ndan Uz. Dr. Hümeyra Rekalı Şahin günlük hayatta sıklıkla tüketilen gazlı içecekler, hazır meyve suları, enerji içecekleri, hazır limonata, şurupların eklendiği ürünlerin insan sağlığı üzerindeki etkilerine dikkat çekerek, şöyle konuştu: “100 ml içecekte 11 gramdan fazla şeker içeren içecekler yüksek şekerli içecekler olarak tanımlanıyor. Örneğin, bir kutu şekerli içecek yaklaşık 39 gram şeker içerir, bu da yaklaşık 10 çay kaşığı şekere denk gelir. Bir kutu şekerli içecek, ortalama olarak 150 kalori içerir ve bu kalorinin büyük bir kısmı rafine şekerden gelir. Dünya Sağlık Örgütü'nün önerisine göre, günlük şeker alımı toplam kalorinin yüzde 10’unu geçmemeli, hatta yüzde 5’in altında olmalıdır. Bu oranı aşmak, kilo alımı ve obeziteye yol açabilir. Özellikle çocuklar ve gençler, bu tür içeceklerin cazibesine kapılmakta ve bu da genç yaşta sağlık sorunları riskini artırmaktadır. Yapılan çalışmalar aşırı şeker tüketiminin diş çürüğü riskinde artış, obezite, kardiyovasküler hastalık, tip 2 diyabet, metabolik sendrom ve karaciğer yağlanması ile ilişkili olduğunu ileri sürmektedir.”