İstanbul Adalet Sarayı saldırısında sanık: Kardeşim tüm bunları yaptı, biz sorumlu tutulduk

İstanbul Adalet Sarayı’ndaki polis noktasına yapılan silahlı saldırıda öldürülerek etkisiz hale getirilen terörist Pınar Birkoç’un ablası Necmiye Birkoç, saldırıdan sonra ilk kez hakim karşısına çıktı. Sanık savunmasında, ‘’Ben duruşma saatimi nezarethanede beklerken o sırada dışarıda olaylar olmuş, bitmiş. Kardeşim tüm bunları yaptı, bundan biz sorumlu tutulduk. Tahliye olacağım bir dosyadan sizi rehin alıp kaçacakmışım, buradakiler de bana yardım edecekmiş. Bu senaryoyu çocuğa söyleseniz bile inanmaz. O gün burada olanlar çok kötü bir tesadüftü’’ dedi. Mahkeme, sanığın dosyasının ayrılmasına hükmetti.

Haber Giriş Tarihi: 02.04.2024 13:52
Haber Güncellenme Tarihi: 02.04.2024 13:52

Çağlayan’da bulunan İstanbul Adalet Sarayı’nın C kapısı polis kontrol noktasına 6 Şubat 2024’de yapılan silahlı saldırıda öldürülerek etkisiz hale getirilen teröristlerden Pınar Birkoç’un ablası Necmiye Birkoç, saldırıdan sonra ilk kez hakim karşısına çıktı. İstanbul 13.Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada tutuklu sanık Necmiye Birkoç ve avukatı hazır bulundu.

"Sabah mahkemeye geldim. Bu benim en doğal hakkım değil mi? Katılmak istemem suç teşkil etmez’’

Duruşmada savunma yapan sanık Necmiye Birkoç, bir kişinin yalan beyanına bakılarak suçlandığını söyleyerek, ‘’Sabit işi olan, sabit adresi olan bir kişiyim. İBB’nin gençlik biriminin kurslarına gidiyordum. İşimden çıkıp kursa gidiyor, kurstan eve dönüyordum. Lehime olan hiçbir şeye bakılmamış ama aleyhime gelince bütün geçmişim önüme serilerek tutuklandım. 6 Şubat günü mahkemem vardı, 2 Şubat’ta hapishanede telefon görüşüm vardı, babamla konuştum. 6 Şubat’ta mahkemem olduğunu söyledim. 5 Şubat günü açık görüşümde ablam Necla ve arkadaşım görüşmeye geldi. Görüşmede dosyamla ilgili konuştuk daha çok, büyük ihtimalle tahliye olacaktım ve akşam çıkışta beni hapishaneden almaya geleceklerdi, onun üzerine sohbet ettik görüşmede. Siz beni çağırmamıştınız, ben katılmak için dilekçe vermiştim. Sabah mahkemeye geldim. Bu benim en doğal hakkım değil mi? Katılmak istemem suç teşkil etmez. Ablam Necla, mahkemeye benim SGK dökümümü ve ikametgahımı getirecekti. Öyle de oldu. Ben duruşma saatimi nezarethanede beklerken o sırada dışarıda olaylar olmuş, bitmiş. Duruşma sonrası nezarethaneye götürüldüm, sonrasında Savcı ile konuşana kadar olanlardan haberim yoktu’’ dedi.

"Sırf kardeşiz diye onun yaptığından biz sorumlu tutulamayız’’

Savunmasında devam eden sanık Birkoç, ‘’Ablam Necla mahkeme günü geldi, evrakları verdi, mahkeme çıkışı da işe gidecekti. Tüm bunları kardeşim Pınar Birkoç yaptı. Bundan biz sorumlu tutulduk. Hakkımızda onca senaryolar çizildi, söylendi. Ben daha 2 aydır tutukluyum, tahliye olacağım bir dosyadan sizi rehin alıp kaçacakmışım. Buradakiler de bana yardım edecekmiş, Bu senaryoyu çocuğa söyleseniz bile inanmaz. Ben çok önemli birisi miyim? Çok devlet adamı birisi miyim? Böyle bir şey yapacak olsam buradan sağ mı çıkarım ben veya o senaryoyu kuran kişilerle birlikte? Bir kişinin yaptığından tüm ailem mi sorumludur? Evet, o gün burada olanlar çok kötü bir tesadüftü, bu kötü tesadüf için ablam ve ben ağırlaştırılmış müebbet ile yargılanıyoruz. Savcı bizi suçlamaya o kadar hazırdı ki o gün. Sırf kardeşiz diye onun yaptığından biz sorumlu tutulamayız. O zaman tüm aileyi tutuklayın, ağırlaştırılmış müebbetle yargılayın ya da şöyle yapın, acı çekmeyelim nasılsa ailecek suçlu görünüyoruz, bizi kurşuna dizin direkt ömür boyu hapishanede acı çekmektense kurşunla ölelim bir kere acı çekelim en azından’’ şeklinde konuştu.

"Böyle bir şey yapacak olsam benim hal ve hareketlerimden anlardınız’’

Savunmasında olayla ne ilgisinin ne de alakasının olduğunu belirten sanık, ‘’O gün burada olmak bizim suçumuz değildi. O gün tüm gazeteler ve televizyonlar ablamla beni reklam ettiler. Yok mahkemeyi rehin alacaklardı, yok birlikte kaçacaklardı. Bu kadar kolay mı bu işler? Koskoca adliye içindeki jandarmalar, güvenlikler, polisler uyuyor mu da biz mahkemeyi rehin alıp kaçacakmışız. Böyle bir şey yapacak olsam benim hal ve hareketlerimden anlardınız. Bunları ne uğruna yapacaktım? Kaçmak için mi? Örgüt üyesi diye tutuklandım, hakkımdaki iddialar tamamen yalandır. Tek sorun Pınar’ın ablaları olmamız. En büyük adalet vicdan adaletidir. Tahliyemi istiyorum’’ ifadelerini kullandı.

Duruşmada görüşü sorulan Cumhuriyet Savcısı, sanığın tutukluluk halinin devamına karar verilmesini talep etti.

Dosyası ayrıldı

Ara kararını açıklayan mahkeme, sanık Necmiye Birkoç’un tutukluluk halinin devamına karar verdi. Sanığın dosyasının ayrılarak yargılanmasına ayrılan dosya üzerinden devam edilmesine de hükmeden heyet, diğer sanıklar yönünden duruşmayı erteledi.

Olayın geçmişi

Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’nın C kapısında bulunan polis kontrol noktasına 6 Şubat tarihinde silahlı terör saldırısı düzenlenmiş, polislerin karşılık vermesi üzerine çıkan çatışmada DHKP-C terör örgütü üyesi saldırganlar Emrah Yayla ve Pınar Birkoç öldürülerek etkisiz hale getirilmişti. Olayda 3’ü polis memuru 6 kişi yaralanırken, Dilfıraz Karataş isimli bir vatandaş ise hayatını kaybetmişti.

Ölen teröristin, kız kardeşinin duruşmasına geldiği ortaya çıkmıştı

Etkisiz hale getirilen terörist Pınar Birkoç’un ablası Necmiye Birkoç’un (31) olay günü, İstanbul 13.Ağır Ceza Mahkemesi’nde duruşmasının olduğu ortaya çıkmış, silahlı saldırı duruşmadan yaklaşık yarım saat kadar önce gerçekleşmiş, duruşma görüldüğü sırada tutuklu sanık Necmiye Birkoç ve ayrıca aralarında diğer bir kız kardeşi Necla Birkoç’un da olduğu birkaç kişinin izleyici olarak duruşma salonunda hazır bulunduğu belirlenmişti.

Bir kısım görevlileri rehin almak amacında oldukları tespit edilmişti

Örgütün yönetici kadrosu tarafından verilen talimat doğrultusunda teröristler Emrah Yayla ve Pınar Birkoç’un adliyeye silahlı bir şekilde girerek yanlarında getirdikleri malzemelerle daha önce duruşma bahanesiyle içeri giren ve eylem için hazır bekleyen Elif Ersoy, Diyar Ersoy, Necla Birkoç ve Ercan Güneş’in yardımıyla bir kısım görevlileri rehin almak amacında oldukları, yakalamamaları için sahte bomba görünümü verilmiş düzeneklerle içeriğinde bir takım hukuksuz talepler içeren manifestoyu okuyacakları, taleplerinin kabul görmemesi durumunda rehin aldıkları kamu görevlilerine sözde cezalandırma eylemi yapacakları da tespit edilmişti.

Öte yandan Necmiye Birkoç ile Necla Birkoç’un da arasında bulunduğu kişilerin polis ekipleri tarafından duruşma sırasında ifadelerinin alınması için gözaltına alındığı da öğrenilmişti.