Adana'da makas atarak kadının ölümüne neden olan sürücünün yargılanmasına devam edildi

Adana’nın Çukurova ilçesinde 10 Ağustos 2024’te meydana gelen trafik kazasında, önündeki araca makas attığı iddia edilen Kasım Yılmaz’ın, yolun karşısına geçmek isteyen 54 yaşındaki Sevgi Akbaş’a çarparak ölümüne yol açtığı davanın ikinci duruşması Adana 40. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Kazada ölen Sevgi Akbaş’ın yakınları, olayın cinayet olduğunu savunarak sanığın tekrar tutuklanmasını talep etti. Sanık Kasım Yılmaz ise trafik kazasının bir kaza olduğunu iddia ederek kendini savundu.

Haber Giriş Tarihi: 15.01.2025 09:57
Haber Güncellenme Tarihi: 15.01.2025 09:57

Adana'nın Çukurova ilçesinde 10 Ağustos 2024'te meydana gelen ve bir kadının ölümüne yol açan trafik kazasının ikinci duruşması Adana 40. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görüldü. İddiaya göre, Kasım Yılmaz'ın önündeki araca makas attıktan sonra kontrolünü kaybedip 54 yaşındaki Sevgi Akbaş’a çarpması sonucu ölümüne neden olduğu kazada, Akbaş'ın yakınları, olayın cinayet olduğunu savunarak sanığın tekrar tutuklanmasını istedi. Sanık Yılmaz ise kazanın bir kaza olduğunu öne sürerek suçlamaları reddetti.

 Ne olmuştu?

10 Ağustos 2024 tarihinde, Kasım Yılmaz'ın kullandığı 01 AEY 213 plakalı otomobilin Turgut Özal Bulvarı’nda önündeki araca makas attıktan sonra direksiyon hakimiyetini kaybederek refüje çıktığı ve savrularak yolun karşısına geçmeye çalışan Sevgi Akbaş’a çarptığı öne sürülmüştü. Akbaş, olay yerinde hayatını kaybederken, sürücü Kasım Yılmaz ise tutuklanmıştı. Kaza tespit tutanağı ve trafik bilirkişi raporunda, kazanın oluşumunda Kasım Yılmaz’ın kusurlu olduğu ve Sevgi Akbaş’ın kusursuz olduğu belirtilmişti.

Sanık Kasım Yılmaz, kazadan sonra ev hapsine alındı ve duruşmanın ikinci celsesi 16 Ocak 2025’te yapıldı. Duruşmaya, ölen Sevgi Akbaş’ın çocukları, sanık ve taraf avukatları katıldı.

Aile, Olayı Cinayet Olarak Değerlendiriyor

Duruşmada söz alan Akbaş ailesi, sanığın kazada kasıtlı olarak hız yapıp annelerini öldürdüğünü öne sürdü. Akbaş’ın çocukları, kazanın matematiksel olarak kaza olamayacağını ve sanığın hızının 70 km/saatin çok üzerinde olduğunu iddia etti.

Ali Akbaş, “Sanık 70 km/saat hızla gittiğini söylüyor, ancak annem 23 metre sürüklendi. Bu hızla bu mesafe mümkün değildir. Sanık hızını gizleyerek kendini savunuyor. Annemi kasıtlı olarak öldürdü” şeklinde konuştu.

Cansu Şahin ise gözyaşlarına hakim olamayarak, “Sanığın hızının 70 km/saat olmadığını, çok daha hızlı olduğunu arkadaşlarım gördü. Anneme çarptıktan sonra 23 metre sürüklemesi kasıtlı bir hareketin göstergesidir” dedi.

Onur Akbaş da, kazanın bir cinayet olduğunu savunarak, “Sanığın aracıyla makas attığı ve hızının 70 km/saatin çok üzerinde olduğu bilirkişi raporuyla da ortaya çıktı. Bu bir kaza değil, kasıtlı bir öldürmedir” diye konuştu.

Avukatlardan Tepki ve İddialar

Ölen Sevgi Akbaş’ın avukatı, deliller toplanmadan sanığın sağlık durumu gerekçe gösterilerek tahliye edilmesine tepki gösterdi. Avukat, “Sanık deliller tamamlanmadan ve eksik hususlar varken tahliye edildi. Bu olayın cinayet olduğunu belirten raporlar var. Sanık, yolda makas atarak can aldı. Bu cinayettir ve sanık kasıtlı olarak hareket etti” dedi.

Avukat, ayrıca, sanığın tahliye edilmesinin ardından olayın kamuoyunda büyük bir tepki topladığını ve bu durumun Akbaş ailesinin ruh sağlığını daha da kötüleştirdiğini belirtti. Cansu Şahin’in gözlerinde kist oluştuğunu ve ailenin büyük bir travma yaşadığını söyleyen avukat, olayın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne taşınacağına da dikkat çekti.

Sanık Kasım Yılmaz’ın Savunması ve Avukatının İddiaları

Sanık Kasım Yılmaz ise, suçlamaları reddederek kazayı bir kaza olarak değerlendirdiğini söyledi. “Trafik kazası. Benim kasıtlı bir şekilde insan öldürmem söz konusu değil. Benim 19 kez hızdan ceza aldığım söyleniyor ama bu doğru değil. Sosyal medyada üzerime yapılan baskılarla yargıyı etkilemeye çalışıyorlar” diyen Yılmaz, kazanın tamamen bir talihsizlik olduğunu savundu.

Sanık Yılmaz’ın avukatı da, kazada makas atma olayının olmadığını iddia ederek, kazanın bir kaza olduğunu ve bu olaydan cinayet çıkmayacağını belirtti. “Mahkemeyi yanıltmaya çalışıyorlar. Bu olay üzücü ama bir kaza. Müvekkilim, ev hapsinin yerine adli kontrolle serbest bırakılmalıdır” dedi.

Mahkeme Kararı ve Duruşmanın Ertelenmesi

Mahkeme savcısı, sanığın ev hapsinin devamına ve eksik hususların tamamlanmasına karar verirken, sanık avukatının ikili bilirkişi raporu talebini daha önceki raporların uyumlu olması nedeniyle reddetti. Mahkeme, duruşmayı eksikliklerin tamamlanması için ileri bir tarihe erteledi.