Tarsus'un yurt dışına kaçırılan 1000 heykelciği

Fransız ve İngiliz tarihçiler Victor Langlois ile William Baker tarafından Mersin'in Tarsus ilçesinden bin heykelciğin kaçırılma hikâyesi, Altınoran Düşünce ve Sanat Derneği Başkanı Dr. Haluk Uygur tarafından TADEKA'da anlatılacak.

Haber Giriş Tarihi: 09.09.2024 12:25
Haber Güncellenme Tarihi: 09.09.2024 12:25

Mersin Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı bünyesindeki Tarsus’a Değerler Katanlar Kurulu (TADEKA) binası, Yumuktepe ve Tarsus Gözlükule’de yapılan kazıların buluntuları sonucunda geçmişi Proto-Kalkolitik ve Neolitik çağa kadar uzandığı değerlendirilen kentin tarihi eserlerinin nasıl yurt dışına kaçırıldığına ilişkin sunuma ev sahipliği yapacak.

Altınoran Düşünce ve Sanat Derneği Başkanı Dr. Haluk Uygur, eski çağlardan itibaren birçok medeniyetin etkisinde kalmış, Hititlerden başlayarak, Asurlular, Persler, Romalılar, Bizanslılar ve Osmanlılar gibi pek çok uygarlığın izlerini taşıyan Mersin'in zengin tarihi ve kültürel mirası ile ilgili dikkat çeken sunum gerçekleştirecek.

Dr. Uygur, yarın 17.30'da başlayacak olan konferansta, çevresindeki arkeolojik alanlar ve antik kentlerin önemine değinerek, Fransız ve İngiliz tarihçiler Victor Langlois ile William Baker tarafından Mersin'in Tarsus ilçesinden bin heykelciğin kaçırılma hikâyesini anlatacak.

Dr. Haluk Uygur, etkinlik öncesi ilkhaber-gazetesi.com'a yaptığı açıklamada, çok sayıda tarihi eserin, geçmişte ülkemizden yurt dışına yasal olmayan yollarla götürüldüğünü belirterek, "Şunu hiç tereddüt etmeden söyleyebilirim ki, ülkemizde tarihi eseri en çok talan edilen ve en fazla tarihi eseri yurtdışına kaçırılan kent Tarsus'tur. Tarsus'un en büyük hırsızları da Victor Langlois ve William Baker'dir. Bunlar, Fransa ve İngiltere için Tarsus'da görev yapmışlar, istihbarat toplayıp, bombalar patlatarak kaçak kazı yapmışlar, yaklaşık 1000 adet heykelciği yurt dışına taşımışlar" dedi.

"Kaçırılan eserlerin yurda geri getirilmesi için ilk ışığı yakmak gerek"

Victor Langlois ve William Baker'in, yaptıklarını 'vatanseverlik edasıyla' 1852 ve 1853 yılında kitap haline getirdiklerine değinen Uygur, "Bu kitaplar o yıllarda onları Fransa ve İngiltere'de kahraman yapmış. Ama Ayşe Ateşoğlu ile birlikte 170 yıldır çevrilmemiş bu kitapları Türkçe’ye kazandırınca, hırsızlıkları ve tarihi eser düşmanlıkları da istihbarat faaliyetleri gibi ortaya çıktı. Bizim görevimiz ise, kitapları Türkçe'ye kazandırmakla bitmiyor. Kaçırılan bu eserlerin yurda geri getirilmesi için ilk ışığı da yakmak gerek" ifadelerini kullandı

"Ülkemizdeki nadide eserler, geri getirilmeli"

Tarsus'ta vereceği konferansta, eserlerin yeniden Tarsus'a getirilmesini konu edeceğini vurgulayan Uygur, şunları kaydetti:

"Bilinmesini isterim ki; bu insanlar, hırsızlığı sadece Tarsus'ta yapmamışlar; Samandağ'dan Anamur'a uzanan bölgede faaliyet göstermişler. Yaptıklarını da belgeleriyle kitaplarında ifade etmişler. O 1000 heykel Tarsus'a gelse, zaten tarihi açıdan bir işaret noktası olan kent nasıl önem kazanır bir düşünün."