Saatçilikte yarım asrı devirdi

Adana’da 73 yaşındaki Murat Yurtbulmuş, 11 yaşında çırak olarak başladığı mesleğini halen devam ettirerek adeta zamana meydan okuyor. Yarım asırdan fazladır saat tamiri yapan Murat usta sipariş üstüne tamamen yerli mekanik saatler üretiyor. Murat ustanın tek isteği ise ‘Saatçilik Okulu’ açılması.

Haber Giriş Tarihi: 25.10.2023 16:18
Haber Güncellenme Tarihi: 25.10.2023 16:18
ilkhaber-gazetesi.com

Serhat ŞANLI

ADANA (İLKHABER) – Adana’da 73 yaşındaki Murat Yurtbulmuş, 11 yaşında çırak olarak başladığı mesleğini halen devam ettirerek adeta zamana meydan okuyor. Yarım asırdan fazladır saat tamiri yapan Murat usta sipariş üstüne tamamen yerli mekanik saatler üretiyor. Murat ustanın tek isteği ise ‘Saatçilik Okulu’ açılması.

İnsanlık tarihinde önemli bir yere sahip olan saat, ilkel yaşam döneminde güneş saati, ardından su saati gibi değişik şekillerde kullanıldı. Bugün Avrupa’da saatin tarihi 14. yüzyıllara gider ve üretim halen devam etmektedir. Halen çalışmakta olan en eski saat, İngiltere Salsbury Katedralindeki akrep ve yelkovanı olmayan saattir ve 1387 yılı yapımıdır. Amerika’da 1850’li yıllarda seri saat üretimine başlandı. Ülkemizde ise halen saat fabrikası ve saatçilik okulu yok.

Murat Yurtbulmuş, Türkiye’nin ender mekanik saat ustalarından biri. Adana’da 50 yıllık sanatını devam ettiren Yurtbulmuş, mesleğe Nevşehirli bir ustanın yanında başlamış. Bugün kendi el emeği göz nuruyla aldığı siparişlere göre mekanik saat yapan Murat ustanın en büyük hayali ise Türkiye’de bir Saatçilik Okulu açılması.

Saate olan sevgisi onu ta Almanya’ya bile götürmüş. Yaklaşık 60 yıllık tecrübesi ile saat tamirinin yanı sıra bugün kendi imal ettiği mekanik saat yapıyor. Saat sevdası ile gidip yanında çalıştığı Alman Helmut Sin’in bile kendisini ‘çırak’ olarak görmediğini, tam bir usta olduğunu söylüyor.

60 YIL ÇALIŞTI, ŞİMİD KENDİ SAAT YAPIYOR

İlkokulu Yozgat’ın Şefaatli ilçesi Saçlı köyünde bitiren Murat usta, ardından ailesi ile memleketi Nevşehir’e göç eder. 1950’li yıllarda yakın bir akrabası Murat ustayı bir saatçinin yanına verir. Yanına gelen çırakları geri yollayan Nevşehirli usta, Murat Yurtbulmuş’u yetenekli diyerek, yanına alır.

Yıllar 1960’ı gösterdiğinde Adana’ya yerleşen Yurtbulmuş, saat konusunda kendini geliştirmek için 1969’da ‘inşaat demircisi’ olarak Almanya’ya gider. Burada 1980’li yıllara kadar hem dilini geliştirir hem de uçak göstergeleri üreten bir fabrikada çalışıp saat mekaniğini öğrenir.

Adana’da yaşayan 73 yaşındaki saatçi ustası Murat Yurtbulmuş, her meslekte okulun önemine değinerek; “Sanatkârların birçoğu yaptığı işi bozarak para kazanıyor. Ben mektepli değilim. Ülkemizde aslında potansiyel var. Fakat önemli olan onu ortaya çıkarmaktır. Alaylıdan hiçbir şey olmaz. Saat için kesinlikle ya fabrika ya da okul şart” dedi.

Almanya’da bir saatçinin yanında 5 yıl çalıştığını belirten Yurtbulmuş; “Almanya’da Helmut Sin diye bir ustam var. Onun yanında 5 yıl çalıştım, görüşüyoruz. Kendi el emeği göz nuru yaptığım mekanik bir saati götürdüm. Bana ‘vidayı yanlış kullanmışsın’ deyip onay vermedi. Hatamı düzelttim, onay verdi.” dedi.

“MÜZE AÇMAK İSTİYORUM”

Elinde 1800’lü yıllara ait eski saatler bulunan Yurtbulmuş, müze hayalinin olduğunu ifade ederek sözlerine şöyle devam etti;

“Birbirinden ilginç kimi 1800’lü yıllardan kalma bine yakın mekanik saat var. Mekanik saatleri eskicilerden, hurdacılardan topladım. Bunların hepsinin tamirini yapıp, ileride bir müze açmayı düşünüyorum.

Artık çalışmaya alışmışım. Hiç boş durmayı sevmiyorum. İnanın 7/24 saat çalışıyorum desen yeridir. Zaman elimizin altında akıp gitti. Ancak bir şeyler bıraktı gitti olsun. Zamanımı hiç boşa geçirmedim. İnsanın hayatın bir amacı olmalı. Siz eşinizin yaptığı güzel yemekleri yemekten bıkar mısınız? Ben de saat konusunda öyleyim. Bazen bir günde 10 saati söküp tamir ediyorum.

SİPARİŞ ÜZERİNE SAAT ÜRETİYOR

Ben 11 yaşımdan beri bu işteyim. Bu emeğimin karşılığında bugün kendim mekanik saat yapabiliyorum. Parçaların yüzde 100’ünü de kendi imalatım. Evde hobi olarak sipariş üzerine saat yapıyorum, bazen de eşe dosta hediye ederek mutlu oluyorum.

Bugün bazıları sürekli iş yok diyor. Ben ise çalışacak kimseyi bulamıyorum. Saat mekaniğini öğreteceğim talebeler yok. Gelen ne kadar para vereceğimi soruyor. Çıraklarım mesleği öğrendikten sonra dükkân açacağım diyor ve gidiyor. Ben de onları destekliyorum. Mesleğe kendi iş yerlerinde devam ediyorlar.

İnşallah daha çokları yetişir ama geçmişe göre saatçiliğe ilgi azaldı. Gençler para kazanamayacaklarını düşündükleri için pek bu işe yanaşmıyorlar. Bu mesleğin geleceği için risk. Özellikle mekanik sistemler üzerinde usta sayısı gitgide azalıyor. Sanat mı öğreteceğim, para mı vereceğim. Bu paradan başka bir şey istenmiyor demektir.

Yaklaşık 3 yıl önce Adana’daki Büyük Saat Kulesi için bana geldiler. Saatin mekaniğini inceledim. 1925 yılı Alman yapımı bir saat mekaniği var. Bunu tamir edebilmek için 2 defa Avrupa’ya gidip fabrikasında kurs gördüm. Tamirat iki ay kadar sürdü. Güzel bir bakımdan sonra arızalarını tespit ettik. Düzgün bakılıp iyi yağlandığı zaman 500 yıl daha çalışır.

Bana göre mekanik saatler tam bir mühendislik harikası diyebilirim. Bu yaşıma rağmen halen çalışıyorum Tabi tüm bunları saat sevgisine borçluyum. Saatlerin sesini çok seviyorum. Her saat sanattır. İşlevleri, fonksiyonları farklıdır.

MEKANİK SAATÇI SABIRLI OLMALI

Bugün saatçi olmak isteyen birinin elinin terlememesi gerekir. Ayrıca mekaniği sevmesi lazım. Mekanik demek saatçilik demektir. Bu meslekte el terlememeli. Bir de çok büyük bir sabır gerekiyor. Her yıl Almanya’ya gidiyorum. Eski Saatler borsasına katılıyorum. Yeni yapılan mekanik saatleri takip edip ufkumu genişletiyorum.”