İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere yönlendiren ve ihmalleriyle ölümlerine neden oldukları iddia edilen Yenidoğan Çetesi hakkında yürütülen soruşturma tamamlanarak fezleke hazırlanmıştı. Fezleke, değerlendirme için Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderildi. Başsavcılık tarafından hazırlanan iddianame, Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.
22’Sİ TUTUKLU 47 SANIK YARGILANIYORKonferans salonunda görülen davada, cumhuriyet savcısı barolar ve siyasi partilerin katılma taleplerinin reddini talep etti. Mahkeme de bu taleplerin tamamını reddetti. Sanıklardan Fırat Sarı savunmasında “Söyleyecek bir şeyim yok” dedi.
“YAPILAN USULSÜZLÜKLER VAR”Sanıklardan hemşire Hakan Doğukan Taşçı, savunmasında şunları söyledi:
“Bazı konularda üzerime atılı suçlamaların hiçbirini kabul etmiyorum. Yaklaşık 10 yıldır hemşire olarak görev yapıyorum. Dönem dönem farklı hastanelerde çalıştım. Çoğu sanık arkadaşım. Sistemlerde usulsüzlükler ve yanlışlıklar vardı. Daha fazla para almak için evraklar üzerinde oynamalar yapıldığını gördüm. Bu hastaneler yıllık birçok kez denetleniyordu. Denetimlerden nasıl geçiyorlardı? Biz neden yargılanıyoruz?”
Taşçı, özel hastanelerdeki işleyişe dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:
“İstanbul’daki özel hastanelerin yüzde 80-90’ında bebek yoğun bakımda doktor bulunmuyor. Bizim neden müdahale ettiğimiz sorgulanıyor. Müdahale etmesek yine suçlu olacaktık. İyi hasta-kötü hasta şeklinde şablonlarımız vardı. Gerçeğe aykırı mıydı? Evet. Ama SGK sistemine geçmiyorduk. Benim ailelerle hiçbir şekilde para alışverişim olmadı.”
"YOĞUN BAKIMLAR DOLDUKÇA KAZANÇ ARTIYOR"Duruşmada savunma yapan tutuklu hemşire Hakan Doğukan Taşçı, sistemdeki usulsüzlükleri anlattı:
“Yoğun bakımlar ne kadar çok doluysa o kadar para kazanıyorlar. Bunun için çaba sarf ediyorlar. Usulsüz sevkiyatlar yapıyor ve hasta kabulü konusunda Fırat Sarı’ya danışıyordum. Doktor olmadığında acil müdahalelerde bulunmak zorunda kalıyordum.”
"İLAÇLARDAN KOMİSYON ALIYORDUK"Sanık Taşçı, bebeklerin kullanması gereken ilaçların usulsüz şekilde satıldığını şu sözlerle itiraf etti:
“Bu ilaçlar genellikle zayi oluyordu. Sigortası olan hastalarda SGK karşılıyordu. İlaçları ihtiyaç sahiplerine vermememe durumum söz konusu olmadı. Ancak 600 lira gibi küçük bir komisyon alıyorduk.”
"DOKTOR EKSİKLİĞİ HAYATİ RİSK YARATIYORDU"Taşçı, bebeklerin hayatını riske atan temel problemlerden birinin doktor eksikliği olduğunu belirtti:
“Doktor olmadığı için bebeklere müdahale edilemeyecek durumlar oluyordu. Çocukların ölümlerine göz yumamadığım için müdahale etmek zorunda kaldım.”
DAVA SÜRECİ DEVAM EDİYORDavanın ilerleyen duruşmalarında diğer sanıkların savunmaları alınacak. Mahkeme, çete üyelerinin ihmalleri ve usulsüzlüklerini detaylı şekilde araştırmaya devam ediyor.