Birçok ülkede tespit edilen Turunçgil Psyllidi hastalığı Türkiye’de çiftçileri tedirgin etmeye başladı. Turunçgillerde yeşillenme hastalığı ve vektörü Turunçgil Psyllidi şu ana kadar Türkiye’de görülmedi. Bu hastalık, turunçgil bitkilerinde dallarda geriye doğru ölüm, gelişme geriliği ve sonunda ağacın kuruması dahil olmak üzere bitkilere zarar veriyor. Ülkeye bu hastalığın gelmemesi için hastalığa karşı karantina tedbirlerinin alınıp girişlerinin önlenmesi gerektiği belirtiliyor.
TÜRKİYE’YE EN YAKIN TESPİT EDİLDİĞİ NOKTALAR İRAN, İSRAİL VE GÜNEY KIBRISTurunçgil bitkilerinde ciddi zarara neden olabilecek Turunçgil Psyllidi hastalığı ile ilgili Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Adana Şubesi toplantı salonunda basın açıklaması yapıldı. ZMO Adana Şubesi tarafından yapılan basın açıklamasını ZMO Adana Şube Başkanı Ahencan Tayakısı okudu. Tayakısı, bu hastalığın Türkiye’ye en yakın tespit edildiği noktaların İran, İsrail ve Güney Kıbrıs olduğunu söyledi. Zararlının NİMF ve erginleri bitki özsuyunu emerek beslendiğine dikkat çeken Tayankısı, “Direk olarak bitkiyle beslenmesinin yanı sıra turunçgillerde yeşillenme (Greening) olarak bilinen hastalığı, hastalıklı bitkiden alarak sağlıklı bitkiye taşırlar. Bu şekilde neden olduğu zarar diğer zarar tiplerinden çok daha önemlidir. Turunçgil Psyllidi bu hastalık etmenlerini turunçgiller arasında taşıyarak vektörlük yapmaktadır” dedi.
HASTALIK ETMENİ İLE BULAŞIK AĞAÇLARDA MEYVELERİN BOYUTU KÜÇÜK, KALİTESİZBu hastalığın turunçgil bitkilerinde dallarda geriye doğru ölüm, gelişme geriliği ve sonunda ağacın kuruması dahil olmak üzere ciddi zarara neden olduğunu vurgulayan Tayakısı, “Semptomlar ilk olarak ağaçların bir sürgününde veya bölgesinde meydana gelen yaprak beneklenmesi ve kloroz olarak ortaya çıkar. Hastalık etmeni ile bulaşık ağaçlarda meyvelerin boyutu küçük, kalitesiz, ortadan kesildiği zaman orantısız ve tadı acıdır. Bazı meyveler gelişimini tamamlayamaz erken dönemde yere düşer, büyüyen meyvelerin ise renk alması tam anlamıyla gerçekleşmez. Bu hastalık ile ülkemiz Doğu Akdeniz Bölgesi’nde yaygın olan Stubborn veya yediverenleşme hastalığının simptomları benzerdir ve birbiriyle karıştırılabilir. Hastalığı turunçgiller arasında taşıyan iki vektörden biri olan Turunçgil Psyllidi’nin erginleri yaklaşık olarak yaprak biti boyutundadır. Yumurtalarını özellikle genç sürgünlerin uç kısımlarına veya yaprak kulakçıklarına bırakır. Turunçgil çeşitlerine göre yaklaşık olarak 362 ile 858 adet yumurta bıraktığı gözlemlenmiştir. Zararlı 25°C yaklaşık olarak 17 günde yumurtadan ergin döneme gelmektedir. Erginlerin ömür uzunluğu ortalama olarak 40-48 gün tespit edilmiştir” şeklinde konuştu.
BİLİNÇLİ BİR ŞEKİLDE DAVRANILMALITürkiye’de bu hastalığın turunçgillerde rastlanmadığına dikkat çeken Tayakısı, “Ülkemizde varlığı tespit edilmemiş olan turunçgillerde yeşillenme hastalığı ve vektörü Turunçgil Psyllidi için karantina tedbirlerinin alınıp ülkemize girişlerinin önlenmesi uygulama olarak yapılabilecek en kolay yöntemdir. Zararlı ve hastalık ile bulaşık ülkelerden mümkün olduğunca üretim materyali getirilmemesi, eğer getirilecekse kontroller en üst seviyede tutularak ithalatın yapılması önem arz etmektedir. Ancak bu yöntemin uygulanabilmesi için karantina müdürlüklerinde çalışan personellerin zararlı ve hastalık ile ilgili yeterli bilgiye sahip olması ve bilinçli bir şekilde davranması gerekmektedir” ifadelerini kullandı.
ŞU UYARILARDA BULUNDUAhencan Tayakısı sözlerini şöyle tamamladı;
“Tüm önlemlere rağmen zararlının ve hastalığın ülkemize girişi gözlenirse ilk tespit edildiği bölgede yayılım gerçekleşmeden yoğun ilaçlama programının uygulanması ve hastalıklı bitkilerin sökülerek imha edilmesi gereklidir. Gerek danışman gerekse bakanlık personeli olarak çalışan ziraat mühendislerinin zararlıyı iyi tanıması ve görüldüğü andan itibaren hızlı bir şekilde en yakın Tarım İl veya İlçe Müdürlüklerine giderek bildirmesi, yapılması gerekenlerin başında gelmektedir. Tarım İl veya İlçe Müdürlükleri, zararlının görüldüğü noktanın etrafında yaklaşık 500 m çapında dairesel alanda etkili insektisitler ile yoğun ilaçlama programı uygulamasını düzenli bir şekilde yapması veya yaptırması gerekmektedir. Hastalık etmeni ile bulaşık olduğundan şüphelenilen bitkisel materyallerin ivedilikle sökülerek imhası gerçekleştirilmelidir. Yoğun ilaçlama işlemleri tamamlandıktan sonra bölgede zararlının en az 3 ay süreyle sarı yapışkan tuzaklarla, hastalığın ise gözlem ve moleküler yöntemlerle birlikte takip edilmesi gereklidir. Yukarıda bahsedilen önlemler alınıp uygulamalar yapıldığı taktirde Turunçgil Psyllidi gibi zararlılar ülkemize giriş yaptığı yerde durdurma için bir şansımız olabilir kanaatindeyizdir. Tüm bunların yapılabilmesi için de ivedilikle gerekli kişilere eğitimler düzenlenerek bilgi verilmesi şarttır.”