Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) 2023 yılı doğum verileri, ülkemizde doğum oranlarının düşüşte olduğunu gösteriyor. 2023'te canlı doğan bebek sayısı 958 bin 408 olurken, bu oran bir önceki yıla göre %8'lik bir düşüşe işaret ediyor.
Doğurganlık hızı da 2001 yılındaki 2,38'den 2023'te 1,51'e geriledi. Nüfusun yenilenme eşiği olan 2,1'in altında seyreden bu oran, Türkiye'nin nüfus piramidinin yaşlanmasına ve gelecekteki iş gücü eksikliğine yol açabilecek bir durum yaratıyor.
Uzmanlar, doğum oranlarının düşmesinin arkasında yatan en önemli sebeplerden birinin ekonomik zorluklar ve gelecek kaygısı olduğunu belirtiyor. 2001-2002 yıllarında yaşanan ekonomik krizin de doğum oranlarında %7'lik bir düşüşe neden olduğu hatırlatılıyor.
Artı gıda, barınma ve eğitim gibi temel ihtiyaçların maliyetlerinin artması, birçok ailenin çocuk sahibi olmayı ertelemesine veya daha az sayıda çocuk sahibi olmasına yol açıyor. Ayrıca işsizlik ve gelir kaybı gibi durumlar da doğum yapma kararını olumsuz etkiliyor.
EKONOMİK DURUM DOĞUM ORANLARINI NASIL ETKİLİYOR?Ekonomik durum, doğum oranlarını birçok farklı şekilde etkileyebilir. Bazı önemli etkiler şunlardır:
Gelir Seviyesi: Düşük gelirli aileler, çocuk sahibi olmanın mali yükünü karşılamakta zorlanabilir. Bu durum, daha az sayıda çocuk sahibi olmayı veya hiç çocuk sahibi olmama kararı vermelerine yol açabilir.
İş Gücü Piyasası: İşsizlik veya istikrarsız iş durumu, ailelerin çocuk sahibi olma planlarını ertelemelerine veya iptal etmelerine neden olabilir.
Sosyal Güvenlik Ağları: Güçlü sosyal güvenlik ağları, ailelere çocuk sahibi olma konusunda daha fazla güven verebilir.
Eğitim Seviyesi: Eğitim seviyesi yükseldikçe, kadınlar genellikle daha az sayıda çocuk sahibi olmayı tercih ediyor.