Son günlerde Türkiye siyasetinde sıkça gündeme gelen "sine-i millete dönmek" ifadesi, kamuoyunda merak uyandırıyor. Eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'in tutuklanması ve yerine kayyum atanmasına tepki göstererek bu kavramı öne çıkardı. Kılıçdaroğlu, "Saray ve onun kullanışlı aparatlarından kurtulmanın tek yolu sine-i millete dönmektir" diyerek, siyasi meşruiyetin kaybedildiği yönündeki eleştirilerini dile getirdi. Peki, sine-i millet ne demektir ve bu ifade neden bu kadar önemli? İşte detaylar...
Sine-i Millet Ne Demek?"Sine-i millete dönmek", Türkiye siyasi tarihinde, meşruiyetini kaybettiği düşünülen Türkiye Büyük Millet Meclisi'nden (TBMM) çekilerek halkın arasında siyasete devam etmeyi ifade eder. Bu kavram, çok partili döneme geçişle birlikte Türkiye siyaseti içerisinde yer bulmuş, ancak şimdiye dek hiçbir siyasi parti bu eylemi fiilen gerçekleştirmemiştir.
Bu eylemi fiili olarak gerçekleştiren tek örnek, 1989 yılında Turgut Özal’ın Cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından yaşanmıştır. DYP milletvekili Murat Sökmenoğlu, Özal'ın yeterli oy oranını almadan seçildiğini savunarak bu durumu protesto etmek amacıyla milletvekilliğinden istifa etmiştir.
Kılıçdaroğlu’nun Açıklamaları
Kemal Kılıçdaroğlu, yaptığı açıklamada "Saray ve onun kullanışlı aparatlarından kurtulmanın tek yolu sine-i millete dönmektir. Halkın helal oylarıyla seçilmiş bir siyasetçiye yönelik yapılan hukuksuzlukları ve kayyum garabetini kabul etmiyoruz." diyerek, bu ifadeyi kullandı.
Anayasal Boyut
Anayasa, sine-i millet kararının uygulanabilmesi için TBMM Genel Kurulu'nun onayını şart koşmaktadır. Anayasa'nın 84. maddesi, milletvekillerinin istifalarının Genel Kurul tarafından kabul edilmesini öngörmektedir. Bu maddeye göre, "İstifa eden milletvekilinin milletvekilliğinin düşmesi, istifanın geçerli olduğu TBMM Başkanlık Divanı tarafından tespit edildikten sonra, TBMM Genel Kurulu tarafından kararlaştırılır."