Suriye’deki Sednaya Hapishanesi, Beşar Esad rejiminin zulmünün simgesi haline gelmiş bir "ölüm kampı" olarak anılıyor. Başkent Şam’ın 30 kilometre kuzeyinde yer alan hapishane, özellikle 2011 yılında başlayan protestolar sonrasında rejime karşı olan muhaliflerin işkence ve infazlara tabi tutulduğu bir cezaevine dönüşmüştü. 8 Aralık’ta, muhaliflerin Sednaya’yı ele geçirmesinin ardından yüzlerce tutuklu özgürlüğüne kavuştu. Ancak, geriye kalan kaybolanların yakınları, sevdiklerini bulmak için hala hapishane duvarlarında umutla bekliyor. Sivil savunma örgütü Beyaz Baretliler, hapishanede gerçekleştirdiği aramalarla gizli hücreler ve işkence izlerini araştırmaya devam ederken, yeni bulgulara ulaşılmadığı duyuruldu. Ancak, arama çalışmalarında işkence sonucu ölen 15 kişinin cesedi bulundu. Sednaya, 2011-2018 yılları arasında 30 binden fazla ölüm ve kaybolma vakasına ev sahipliği yaptı.
Sednaya Hapishanesi: "İşkence Merkezi" ve "Ölüm Kampı"Sednaya Hapishanesi, Esad rejiminin en korkulan ve şiddetle anılan cezaevi olarak tarihe geçti. Başkent Şam’a 30 kilometre uzaklıkta bulunan bu hapishane, 2011’deki halk protestolarından sonra rejim muhaliflerine yönelik yoğun işkencelerin ve toplu idamların merkezi oldu. İnsan hakları grupları, Sednaya’yı, Esad ailesinin otokratik yönetiminin sona ermesini talep eden halkı yok etmek amacıyla kurduğu "ölüm kampı" olarak tanımlıyor.
Suriye’deki muhaliflerin kontrolüne geçen Sednaya Hapishanesi’nde, gizli yeraltı hücreleri ve işkence izleri araştırılmaya devam ediliyor. Sivil savunma örgütü Beyaz Baretliler, hapishanenin tüm bölümlerini detaylı bir şekilde taradı, ancak yeni bir gizli alan tespit edilmediği açıklandı. Ekiplerin bulguları arasında, işkence sonucu öldürülen 15 sivilin cesetlerine ulaşılması, hapishanede yaşanan dehşeti gözler önüne serdi.
Mahkumlar Serbest Bırakıldı, Kayıp Yakınlar İçin Arama Devam Ediyor8 Aralık'ta Sednaya Hapishanesi’ndeki binlerce mahkum, muhalifler tarafından özgürlüğüne kavuşturuldu. Ancak birçok aile, hala kayıp olan sevdiklerini aramaya devam ediyor. 2009 yılında yolsuzluk nedeniyle tutuklanan Tal el-Maluhi ve 1980’lerde Esad’ın babası Hafız Esad’ın Hama’yı bombalama emrine karşı çıkan pilot Raghid el-Tatari de serbest bırakılanlar arasında yer aldı. Bununla birlikte, birçok mahkum yakını, hala hapishanede kaybolan akrabalarının bulunmasını bekliyor.
Sednaya'da Yaşananlar: İşkence, Açlık ve "Toplu İdam"larSednaya Hapishanesi, 2011-2018 yılları arasında 30 binden fazla tutuklunun ölümüne tanıklık etti. İnsan hakları kuruluşlarına göre, bu dönemdeki en yaygın ölüm nedenleri işkence, açlık ve toplu idamlar oldu. Hapishanede tutuklular, sistematik olarak işkenceye maruz kalırken, 2017’deki uydu görüntüleri, öldürülen mahkumların cesetlerinin ortadan kaldırılması için inşa edilen krematoryumu ortaya koydu.
Sednaya’nın korkunç geçmişi, bugüne kadar kaybolan binlerce Suriyeli'nin izini sürmeye devam eden aileler tarafından da yakından hissediliyor. Tutukluların yakınları, hapishanenin derinliklerinde kaybolan sevdiklerini bulmak için umutla bekliyor. Çoğu aile, yıllarca süren kayboluşların ardından, yakınlarının hayatta olup olmadığını öğrenmeye çalışıyor. Birçok tutuklu, 2014'ten itibaren kaybolmuşken, bazı aileler ise yıllardır sesini duymadıkları kardeşleri için hala umutlu.
Birleşmiş Milletler'e göre, 2011 yılından itibaren 100 binden fazla Suriyeli kayboldu. Çoğunun Sednaya'da tutulduğuna inanılıyor. Uluslararası toplum, Esad rejiminin işlediği suçları belgelemek için çalışmalarını sürdürüyor ve bu zulmün daha fazla görünür olmasına yönelik çabalar artıyor.
Görüntüler:İHA