18 Aralık 2002'de evinin önünde uğradığı suikast sonucu hayatını kaybeden Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Necip Hablemitoğlu’nun ölümü, Türkiye'nin en kritik siyasi cinayetlerinden biri olarak tarihe geçti. Hablemitoğlu’nun FETÖ’nün karanlık yapılanmasına ilişkin yaptığı tespitler, örgütün uzun yıllardır sürdürdüğü gizli faaliyetleri gözler önüne sermesi nedeniyle onu hedef haline getirdi.
FETÖ VE ALMAN VAKIFLARI ARAŞTIRMALARIHablemitoğlu, “Alman Vakıfları ve Bergama Dosyası” adlı çalışmasıyla Alman vakıflarının Türkiye'de yasal olmayan faaliyetler yürüttüğünü, etnik ve mezhepsel ayrılıkları körüklediğini ortaya koydu. Bu çalışma, dönemin Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesince (DGM) delil olarak kabul edildi. Ayrıca, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in yargılandığı davada, Hablemitoğlu’nun hazırladığı “Etki Ajanları, Nüfuz Casusları ve Fethullahçılar” başlıklı rapor da kilit delillerden biri oldu.
FETÖ’NÜN DEVLETE SIZMA ÇABALARIHablemitoğlu, FETÖ’nün devlet içine sızma girişimlerini yıllar önce dile getirmişti. “Köstebek” isimli kitabında, örgütün silahlı bir yapıya dönüşeceğine dair uyarılarda bulunmuş ve bu nedenle örgütün hedefi haline gelmişti.
FAİLİ MEÇHULDEN YENİDEN GÜNDEMEHablemitoğlu cinayeti, 15 Temmuz darbe girişiminden önce yeniden ele alınarak detaylar incelendi. 2002’deki suikastın, örgüt tarafından planlandığına dair şüpheler, FETÖ üyesi bir polisin yazışmaları ve darbe girişimi sonrasında elde edilen delillerle güçlendi.
YARGILAMA SÜRECİ VE TARTIŞMALI KARARLARAnkara 28. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davada, Hablemitoğlu suikastıyla ilgili yargılanan Nuri Gökhan Bozkır, Aydın Köstem, Ahmet Tarkan Mumcuoğlu, Mehmet Narin, Fikret Emek, Enver Mumcuoğlu ve Levent Göktaş serbest bırakıldı. Bu karar, kamuoyunda tepkiyle karşılandı.
TÜRKİYE’NİN HAFIZASINDA DERİN BİR İZNecip Hablemitoğlu, yalnızca akademik çalışmalarıyla değil, Türk tarihi ve kültürüne olan katkılarıyla da anılıyor. Orta Avrupa ve Balkanlar’daki Türk eserleri ve azınlıkları üzerine yaptığı araştırmalar, Türk milletinin hafızasında önemli bir yer edindi. 22 yıl sonra bile suikastın aydınlatılması ve adaletin sağlanması, kamuoyunun beklentileri arasında yer alıyor.
Necip Hablemitoğlu kimdir?Necip Hablemitoğlu, Türk tarihine ve yakın dönem siyasi olaylarına ışık tutan önemli bir akademisyen ve yazardı. Hayatı, çalışmaları ve trajik ölümü, Türkiye'nin yakın tarihine damgasını vurmuştur.
Eğitimi ve Kariyerinin Başlangıcı1954 yılında Ankara'da doğan Necip Hablemitoğlu, 1977'de Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Basın Yayın Yüksekokulu'ndan mezun oldu. "Dilde, Fikirde, İşde Birlik" adlı dergiyi çıkaran Hablemitoğlu, uzun yıllar çeşitli kuruluşlarda basın müşaviri olarak görev yaptı. Daha sonra Ankara Üniversitesi Türk İnkılap Tarihi Enstitüsü'nde yüksek lisans ve doktora eğitimini tamamladı.
Çalışmaları ve EserleriHablemitoğlu'nun çalışmaları, Orta Avrupa ve Balkanlar'daki Türk eserleri, Türk azınlıkları ve şehitlikleri üzerine yoğunlaşmıştır. Bu alanda önemli araştırmalar yapmış ve birçok eser kaleme almıştır. Başlıca eserleri şunlardır:
"Sovyet Rusya'da Ölüm Kampları" "Türksüz Kırım: Yüz Binlerin Sürgünü" "Çarlık Rusyası'nda Türk Kongreleri (1905-1917)" "Şefika Gaspıralı ve Rusya'da Türk Kadın Hareketi (1893-1920)" "Şeriatçı Terörün ve Batının Kıskacındaki Ülke: Türkiye" "Milli Mücadelede Yeşil Ordu Cemiyeti" "Gaspıralı İsmail" "Alman Vakıfları ve Bergama Dosyası" "Kırım'da Türk Soykırımı" "Köstebek" Alman Vakıfları ve FETÖ ile MücadelesiHablemitoğlu, özellikle "Alman Vakıfları ve Bergama Dosyası" adlı kitabıyla dikkat çekmiştir. Bu çalışmasında, Alman vakıflarının Türkiye'de yasal olmayan faaliyetler yürüttüğünü, etnik ve mezhepsel ayrılıkları körüklediğini ve altın madeni karşıtlarını finanse ettiğini iddia etmiştir. Bu kitap, dönemin Ankara DGM Savcısı Nuh Mete Yüksel tarafından hazırlanan iddianamede de önemli bir delil olarak kullanılmıştır. Ayrıca, FETÖ'nün devlet içindeki yapılanmasına yönelik yaptığı araştırmalar ve bu konudaki uyarıları, onu örgütün hedefi haline getirmiştir.