Doğu Anadolu Fay (DAF) hattına dikkat çeken Görür, Bitlis, Batman, Diyarbakır, Hakkari, Şanlıurfa, Şırnak ve Gaziantep’te ‘deprem tehlikesinin arttığını’ söyledi.
Naci Görür, Güneydoğu bölgesinde iki önemli deprem üretebilecek tehlike olduğunu ifade etti. Bunlardan birinin Doğu Anadolu Fayı, diğerinin ise Bitlis-Zagros bindirme kuşağı olduğunu vurguladı. Bu dağlık bölgenin Arap Platformu'nu sınırladığını ve tektonik bir kuşak olduğunu söyledi.
6 Şubat depremlerinde Arap Levhası'nın kuzeye doğru savrulduğunu ifade eden Görür, bu durumun Doğu Anadolu'yu sıkıştırdığını ve bölgeyi etkileyen Doğu Anadolu Fayı (DAF) ve Ölüdeniz Fayı'nın kırıldığını belirtti. Adıyaman, Diyarbakır ve Hakkari'nin birinci derecede tehdit eden bindirme kuşağına bağlı bir tehlikeyle karşı karşıya olmadığını ancak Doğu Anadolu Fayı'nın kırılması sonucu etkilendiklerini açıkladı.
Görür, Bitlis, Batman, Diyarbakır, Hakkari, Şanlıurfa, Şırnak ve Gaziantep gibi DAF ve bindirme hattı levha sınırlarıyla ilişkilendirilen bölgelerin deprem tehlikesinin arttığını sözlerine ekledi. DAF üzerinde bulunan bu kentlerin ciddi bir tehlike altında olduğunu belirten Görür, DAF'ın kırılmasıyla bindirmenin daha da tehlikeli hale geldiğini vurguladı.
Deprem bilimcisi Prof. Dr. Naci Görür, Halk TV'de katıldığı bir programda sık sık dile getirdiği 'deprem dirençli kentler' kavramını tanımlayarak, bu konunun anayasa düzeyinde ele alınması gerektiğini vurguladı. Türkiye'nin deprem gerçeğine dikkat çeken Görür, "Bu topraklarda kalacaksak bir gece bu kadar insanımızı telef edemeyiz" dedi.
Görür, deprem dirençli kentlerin tanımını, "Deprem geldiği zaman o depremi minimum hasarla atlatan kent demektir" şeklinde açıkladı. Türkiye'nin deprem bölgesi olduğunu vurgulayan Görür, depreme hazırlık konusunun sadece bir vaat olmaktan çıkması gerektiğini ifade etti.
Halk TV'nin İsmail Küçükkaya'nın sorularını yanıtlayan Görür, şu ifadeleri kullandı: "Bizim ülkemizde deprem dirençli kentler bir anayasa konusu olmalı ve ülke bir anlamda iradi şeklinin olaya bakışını değiştirmeli. Yani demeli ki bütün kentler kendini tehdit eden tehlikeyi bilmeli, tehlike gerçekleşince o kente nasıl zarar vereceğini hesaplamalı ve tehlike oluşmadan önlemini almalıdır."
Görür, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin, kentlerin deprem dirençli hale dönüştürülmesi için gerekli adımları atması gerektiğini ve bu konunun yasalarla teşvik edilmesi gerektiğini belirtti.